NUH’UN bir karısı ve üç oğlu var. Oğullarının isimleri Sam, Ham ve Yafet. Oğullarının her birinin de bir karısı var. Böylece Nuh’un ailesi sekiz kişidir.

Tanrı, Nuh’a çok büyük bir şey yapmasını emreder. Bu büyük bir gemi gibi bir şeydir. Bu gemi gerçek gemiler kadar büyüktü, ancak uzun, büyük bir kutuya benzemektedir. Tanrı, Nuh’a onu ‘üç katlı’ yapmasını ve ‘içine odalar koymasını’ söyler. Nuh ve ailesinin oturması, hayvanların ve yiyeceklerin konması için gemide odalar olacaktır.

Tanrı Nuh’a, gemiyi içine su girmeyecek şekilde yapmasını da söyler. Ona, ‘bir su tufanı getireceğini ve bütün dünyayı yok edeceğini, gemiye girmeyen herkesin öleceğini’ açıklar.

Nuh ve oğulları Yehova’ya itaat eder ve gemiyi yapmaya başlarlar. Fakat diğer insanlar onlarla alay eder ve kötülük yapmaya devam ederler. Nuh, Tanrı’nın neler yapacağını söylediğinde kimse ona inanmaz.

Çok büyük olduğu için geminin yapımı uzun yıllar sürer ve nihayet tamamlanır. O zaman Tanrı, Nuh’a hayvanları gemiye sokmasını söyler. Hayvanların bazı türlerinden bir erkek ve bir dişi olmak üzere ikişer tane, fakat bazı türlerden yedişer tane alacaktır. Tanrı, Nuh’a gemiye değişik tür kuşlardan da almasını söyler. Nuh, Tanrı’nın dediği gibi yapar.

Daha sonra Nuh ve ailesi de gemiye girerler. Onlar girdikten sonra Tanrı geminin kapılarını kapar. Nuh ve ailesi geminin içinde beklemeye başlarlar. Bir an o geminin içinde olduğunu düşün ve bekliyorsun. Acaba Tanrı’nın dediği gibi, gerçekten bir tufan olacak mı?