İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

EK

Üçlü Bir Tanrı mı, Tek Tanrı mı?

Üçlü Bir Tanrı mı, Tek Tanrı mı?

KUTSAL KİTAP açıkça tek bir Tanrı olduğunu söyler (Markos 12:29). Fakat üçleme öğretisine inanan insanlar, Tanrı’nın üç kişiden oluştuğunu söylüyor: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh. Bu üç kişinin de birbirine eşit, mutlak güce sahip olduğu ve başlangıçlarının olmadığı söyleniyor. Dolayısıyla bu üçlü Tanrı öğretisine göre Baba da, Oğul da, Kutsal Ruh da Tanrı’dır; yine de hepsi birlikte tek bir Tanrı’dır.

Üçleme öğretisine inanan birçok kişi bu öğretiyi açıklayamadıklarını kabul ediyor. Ancak onlar bunun Kutsal Kitapta öğretildiğini düşünüyor olabilir. Oysa ilginç olarak Kutsal Kitapta “üçleme” diye bir sözcük hiç geçmez. Peki üçlü bir Tanrı kavramı Kutsal Kitapta düşünce olarak var mı? Bu soruyu yanıtlamak için, bu öğretiyi savunanların sıkça kullandığı bir ayete bakalım.

“SÖZ TANRI’YDI”

Yeni Çeviri’ye göre Yuhanna 1:1 şöyle der: “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı.” Elçi Yuhanna aynı bölümde daha sonra ‘Sözün’ İsa olduğunu açıkça gösterir (Yuhanna 1:14). Bu ayette Söz “Tanrı” olarak adlandırıldığından, bazıları Oğul ve Babanın tek bir Tanrı’nın kısımları olması gerektiğini düşünüyor.

Kutsal Kitabın bu kısmının, yani İncilin aslında Yunanca yazıldığını unutmayalım. Çevirmenler Yunanca metni sonradan diğer dillere tercüme etti. Ancak bazı çevirmenler yukarıdaki ayeti “Söz Tanrı’ydı” olarak tercüme etmedi. Neden? Onlar Kutsal Kitabın yazımında kullanılan Yunanca hakkındaki bilgilerine dayanarak, “Söz Tanrı’ydı” ifadesinin farklı şekilde tercüme edilmesi gerektiği sonucuna vardılar. Acaba nasıl bir tercüme yaptılar? İşte birkaç örnek: “Tanrı neyse Tanrısal Söz O’ydu” (İncil, Çağdaş Türkçe Çeviri). “Söz Tanrı’yla birlikteydi ve O’nunla aynı yapıdaydı” (The Translator’s New Testament). “Söz bir tanrıydı” (The New Testament in an Improved Version). Buradaki “tanrı” sözcüğü “kudretli kişi” anlamındadır. Kutsal Kitap “tanrı” ya da “ilah” terimini bazen bu anlamda kullanır. Örneğin hâkimlerden “ilahlar” olarak söz eder (Mezmur 82:1-6; Yuhanna 10:34, 35). Şeytan bile “bu ortamın tanrısı” olarak adlandırılır (2. Korintoslular 4:4). İsa, kusurlu insanlardan veya Şeytan’dan çok daha üstün bir konumdadır. Onlar bile kudretli kişiler anlamında “tanrı” veya “ilah” diye adlandırılıyorsa, İsa’nın da “bir tanrı” olduğunu söylemek gayet yerindedir. Fakat o Mutlak Güce Sahip Tanrı değildir. *

DAHA FAZLA BİLGİ ALIN

Çoğu insan Kutsal Kitabın yazıldığı dönemde kullanılan Yunancayı bilmez. Öyleyse elçi Yuhanna’nın gerçekte ne demek istediğini nasıl bilebiliriz? Diyelim ki bir öğretmen, öğrencilerine bir konuyu açıklıyor. Sonradan öğrenciler arasında o açıklamayı nasıl anlamak gerektiği konusunda görüş ayrılıkları çıkıyor. Bu durumda öğrenciler sorunu nasıl çözebilir? Öğretmenden daha fazla bilgi isteyebilirler. Bu ek açıklamalar konuyu daha iyi anlamalarına yardım edecektir. Benzer şekilde Yuhanna 1:1’in anlamını kavrayabilmek için Yuhanna İncilinin devamına bakabiliriz; böylece İsa’nın konumu hakkında daha fazla bilgi ediniriz. Bu doğru sonuca varmamıza yardım eder.

Örneğin, Yuhanna’nın 1:18’de ne dediğine bakalım: “[Mutlak Güce Sahip] Tanrı’yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi.” Fakat insanlar Oğlu, yani İsa’yı görmüştü. Yuhanna şöyle yazıyor: “Söz [İsa], insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini . . . . gördük” (Yuhanna 1:14, ). Öyleyse Oğul nasıl Mutlak Güce Sahip Tanrı’nın bir kısmı olabilir? Yuhanna ayrıca Sözün “Tanrı’yla birlikte” olduğunu söyler. Bir kişi nasıl aynı anda hem biriyle birlikte, hem de bizzat o kişi olabilir? Üstelik Yuhanna 17:3’te kaydedildiği gibi, İsa kendisi ile gökteki Babası arasındaki farkı net bir şekilde gösterdi. Babasından “tek gerçek Tanrı” diye söz etti. Yuhanna kaleme aldığı kaydın sonuna doğru, “Yazılanlar, İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz . . . . diye yazılmıştır” sözleriyle konuyu özetler (Yuhanna 20:31, ). İsa’ya Tanrı değil, “Tanrı’nın Oğlu” dendiğine dikkat edin. Yuhanna İncilinin devamındaki bu bilgi, Yuhanna 1:1’in nasıl anlaşılması gerektiğini gösteriyor. İsa, yani Söz, Mutlak Güce Sahip Tanrı değil, yüksek bir konumda olması anlamında “bir tanrı”dır.

BİLGİNİZİ DOĞRULAYIN

Örneğimize dönelim. Diyelim ki, öğretmenin ek açıklamalarını dinledikten sonra bile bazı öğrencilerin hâlâ şüpheleri var. Bu durumda ne yapabilirler? Aynı konuda daha fazla bilgi almak için başka bir öğretmene danışabilirler. Eğer ikinci öğretmen de birinci öğretmenin açıklamalarını doğrularsa, birçok öğrencinin şüphesi ortadan kalkar. Benzer şekilde İncil yazarlarından Yuhanna’nın, İsa ile Mutlak Güce Sahip Tanrı arasındaki ilişki hakkında söyledikleri sizi ikna etmemiş olabilir. O zaman, daha fazla bilgi almak için başka bir İncil yazarına başvurabilirsiniz. Örneğin Matta’nın yazdıklarına bakalım. O, İsa’nın bu ortamın sonuyla ilgili sözlerini şöyle aktarır: “O gün ve saat konusunda kimse bir şey bilmez; ne gökteki melekler, ne de Oğul, yalnızca Baba bilir” (Matta 24:36). Matta’nın bu sözleri, İsa’nın Mutlak Güce Sahip Tanrı olmadığını nasıl doğruluyor?

İsa, Babanın Oğuldan daha fazla şey bildiğini söylüyor. Eğer İsa Mutlak Güce Sahip Tanrı’nın bir kısmı olsaydı, Babasının bildiği şeyleri o da bilirdi. Öyleyse Oğul ile Baba eşit olamaz. Yine de bazıları “İsa’nın iki yapısı vardı. O ayette insan olarak konuşuyor” diyebilir. Peki ya kutsal ruh? O ve Baba aynı Tanrı’nın bir kısmıysa İsa neden Babanın bildiği şeyleri kutsal ruhun da bildiğini söylemedi?

Kutsal Kitabı incelemeye devam ettikçe, konuya açıklık getiren daha pek çok ayete rastlayacaksınız. O ayetler de size sadece tek bir Tanrı olduğunu, İsa’nın da kutsal ruhun da Tanrı olmadığını gösterecek (Mezmur 90:2; Elçiler 7:55; Koloseliler 1:15).

^ p. 2 Yuhanna 1:1’le ilgili daha ayrıntılı bilgi için Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan 1 Kasım 2008 tarihli Gözcü Kulesi’nde yer alan “Söz ‘Tanrı’ mıydı, Yoksa ‘bir tanrı’ mıydı?” başlıklı makaleye bakabilirsiniz.