1, 2. (a) Yahudiye’deki Hıristiyanlar nasıl bir zorlukla karşı karşıyaydı? (b) Yahudiye’deki Hıristiyanlar kardeşlerinden nasıl sevgi gördüler?

 TARİH yaklaşık MS 46 yılıydı; Yahudiye kıtlığın pençesindeydi. Tahıl çok zor bulunduğundan fiyatlar aşırı yüksekti ve orada yaşayan Yahudi kökenli Hıristiyanların maddi imkânları yoktu. Açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıyaydılar. Ancak çok geçmeden Yehova’nın yardım elini uzatarak onları nasıl koruduğunu göreceklerdi; bu Mesih’in takipçilerinin daha önce yaşamadığı bir deneyim olacaktı. Neler olduğuna bakalım.

² Antakya’da bulunan Yahudi kökenli ve milletlerden gelen Hıristiyanlar Yeruşalim ve Yahudiye’deki iman kardeşlerinin çektiği sıkıntıyı duyunca onlar için para topladı. Sonra yardımı Yeruşalim’deki cemaatin ihtiyarlarına götürmek üzere aralarından iki biraderi, Barnabas ve Saul’u seçip bu sorumluluğu onlara verdiler (Elçiler 11:27-30; 12:25’i okuyun). Muhtaç durumda olan Yahudiye’deki Hıristiyanlar Antakya’daki kardeşlerinin gösterdiği bu sevgiden çok etkilenmiş olmalı.

3. (a) Tanrı’nın çağdaş toplumu Antakya’daki ilk Hıristiyanları nasıl örnek alıyor? Bir örnek verin. (“ Yakın Tarihteki İlk Geniş Çaplı Yardım Çalışmamız” başlıklı çerçeveye de bakın.) (b) Bu bölümde hangi sorular üzerinde duracağız?

³ Birinci yüzyıldaki bu olay dünyanın bir yerinde yaşayan Hıristiyanların başka bir yerde yaşayan Hıristiyanlara yardım gönderdiklerini anlatan ilk kayıttır. Günümüzde biz de Antakya’daki iman kardeşlerimizi örnek alıyoruz. Bir bölgede yaşayan iman kardeşlerimizin felaket ya da zorluklar yaşadığını öğrendiğimizde yardıma koşuyoruz. a Yardım çalışmalarımızın hizmetimizin kapsamındaki diğer faaliyetlerle nasıl bağlantılı olduğunu anlamak için şimdi bununla ilgili üç soruya bakalım: Yardım çalışmalarını neden hizmetimizin bir kısmı olarak görüyoruz? Bu çalışmaların amacı nedir? Hizmetimizin bu yönünden biz nasıl yararlanıyoruz?

4. Pavlus Korintoslulara Hıristiyan hizmetiyle ilgili ne söyledi?

⁴ Pavlus, Korintoslulara yazdığı ikinci mektupta İsa’nın takipçilerinin hizmetinin iki yönlü olduğunu açıkladı. Pavlus bu mektubu meshedilmiş Hıristiyanlara yazmış olsa da  günümüzde bu sözler “başka koyunlar” için de geçerlidir (Yuhn. 10:16). Hizmetimizin bir yönü “barıştırma hizmeti”, yani duyuru ve öğretme işidir (2. Kor. 5:18-20; 1. Tim. 2:3-6). Diğer yönü ise iman kardeşlerimiz yararına yaptığımız hizmettir. Pavlus özellikle ‘yardımla ilgili hizmete’ değindi (2. Kor. 8:4). Hem “barıştırma hizmeti” hem de “yardımla ilgili hizmet” ifadelerindeki “hizmet” sözcüğü, Yunanca diakonia’dan türetilmiş bir sözcüğün tercümesidir. Bu neden anlamlı?

5. Pavlus’un yardım çalışmalarını hizmet olarak adlandırması neden anlamlıdır?

⁵ Pavlus her iki faaliyet için aynı Yunanca sözcüğü kullanarak yardım çalışmalarını Hıristiyan cemaatinde yürütülen diğer hizmet türleriyle aynı sınıfa soktu. Daha önce de şöyle demişti: “Hizmetler çeşitli, Efendi aynıdır; başarılan işler çeşitli . . . . bu işleri gerçekleştiren tek ve aynı ruhtur” (1. Kor. 12:4-6, 11). Aslında Pavlus cemaatle ilgili çeşitli faaliyetlerin “kutsal hizmet” kapsamında olduğunu göstermişti b (Rom. 12:1, dipnot, 6-8). Dolayısıyla zamanının bir kısmını “kutsal kişilere hizmet etmek üzere” kullanmanın doğru olduğunu düşünmesi son derece doğaldı (Rom. 15:25, 26).

6. (a) Pavlus’un açıkladığı gibi yardım işi neden tapınmamızın bir kısmıdır? (b) Yardım çalışmalarımızın bugün küresel çapta nasıl yürütüldüğünü anlatın. (“ Bir Felaket Yaşandığında” başlıklı çerçeveye de bakın.)

⁶ Pavlus, yardım çalışmalarının Yehova’ya sunulan tapınmanın ve hizmetin bir kısmı olduğunu anlamaları için Korintoslulara yardım etti. Bu konuda nasıl akıl yürüttüğüne dikkat edin: Kardeşlerine yardım sağlayan bir Hıristiyan bunu “Mesih hakkındaki iyi habere gönüllü olarak boyun eğdiği” için yapıyordu (2. Kor. 9:13). Dolayısıyla Hıristiyanlar Mesih’in öğretilerini uygulama arzularından ötürü iman kardeşlerine yardım eder. Pavlus, kardeşler yararına yapılan işlerin aslında “Tanrı’nın . . . . eşsiz lütfu” olduğunu belirtti (2. Kor. 9:14; 1. Pet. 4:10). Yerinde olarak 1 Aralık 1975 tarihli (Türkçe, Ocak 1977) Gözcü Kulesi, yardım çalışmaları da dahil olmak üzere muhtaç durumdaki kardeşlere yapılan hizmet hakkında şunları söyledi: “Yehova Tanrı ve Oğlu İsa Mesih’in bu tür hizmetlere gerçekten önem verdiğinden asla kuşku duymamamız gerekir.” Evet, yardım işi kutsal hizmetin değerli bir yönüdür (Rom. 12:1, 7; 2. Kor. 8:7; İbr. 13:16).

7, 8. Yardım çalışmalarımızın ilk amacı nedir? Açıklayın.

⁷ Hizmetimizin bir yönü olan yardım çalışmalarının amacı nedir? Pavlus bu konuyu Korintoslulara yazdığı ikinci mektupta ele aldı (2. Korintoslular 9:11-15’i okuyun). Pavlus bu ayetlerde “kardeşler yararına olan” bu hizmete katılmamızın üç amacını vurguluyor. Şimdi bunları tek tek ele alalım.

⁸ İlk olarak, yardım çalışmalarımızla Yehova’yı yüceltiriz. Önceki paragrafta belirtilen beş ayette Pavlus’un, kardeşlerin dikkatini kaç kez Yehova Tanrı’ya yönelttiğine bakalım.  Elçi ‘Tanrı’ya şükredildiğinden’ ve ‘Tanrı’ya sunulan şükürlerden’ söz ediyor (11 ve 12. ayet). Yine, yardım çalışmaları sayesinde Hıristiyanların nasıl ‘Tanrı’yı yücelttiğini’ ve ‘Tanrı’nın eşsiz lütfundan’ dolayı O’na şükürler sunduğunu yazıyor (13 ve 14. ayet). Pavlus yardım çalışmaları hakkındaki sözlerini bitirirken de “Tanrı’ya şükürler olsun” diyor (15. ayet; 1. Pet. 4:11).

9. Yardım çalışmaları insanların görüşünü nasıl değiştirebilir? Bir örnek verin.

⁹ Pavlus gibi Yehova’nın bugünkü hizmetçileri de yardım çalışmalarını O’nu yüceltmek ve öğretimini ‘süslemek’, yani çekici kılmak için bir fırsat olarak görüyor (1. Kor. 10:31; Tit. 2:10). Gerçekten de, insanların Yehova ve Şahitleriyle ilgili olumsuz görüşlerinden vazgeçmesinde yardım çalışmalarımızın büyük payı oldu. Kasırganın vurduğu bir bölgede yaşayan bir kadının durumu buna örnektir. O, kapısına “Yehova’nın Şahitleri Zili Çalmasın” diye bir yazı koymuştu. Sonra bir gün evinin karşı sırasında hasarlı bir evi onaran yardım ekibini gördü. Bu içten insanları günlerce izledikten sonra kim olduklarını öğrenmek için yanlarına gitti. Onların gönüllü çalışan Yehova’nın Şahitleri olduğunu öğrendiğinde kadın çok etkilenip “Sizin hakkınızda yanılmışım” dedi ve kapısındaki yazıyı kaldırdı.

10, 11. (a) Hangi örnekler yardım çalışmalarımızın ikinci amacına ulaştığını gösterir? (b) Yardım işinde çalışanlara hangi yayın yardım ediyor? (“ Yardım İşinde Çalışanlar İçin Ek Bir Araç” başlıklı çerçeveye bakın.)

¹⁰ İkinci olarak, iman kardeşlerimizin ‘ihtiyaçlarını bol bol karşılamış’ oluyoruz. (2. Kor. 9:12a). Kardeşlerimizin çektiği acıyı hafifletebilmek için onların acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere güçlü bir istek duyuyoruz. Çünkü Hıristiyan cemaatinin üyeleri “tek bedendir.” “Eğer bir uzuv acı çekerse, hepsi onunla birlikte acı çeker” (1. Kor. 12:20, 26). Bu nedenle bugün sayısız birader ve hemşire, kardeş sevgisi ve şefkat duygularıyla hemen işini gücünü bırakıyor, araç gereçlerini yanına alıp felaket bölgesindeki iman kardeşlerinin yardımına koşuyor (Yak. 2:15, 16). Örneğin Japonya’da 2011’de yaşanan tsunamiden sonra Amerika Birleşik Devletleri bürosu kendi ülkesindeki Bölge İnşa Heyetlerine bir mektup göndererek Japonya’daki İbadet Salonlarının yeniden inşasına yardım etmek üzere “yeterli durumda birkaç birader” olup olmadığını sordu. Mektuba verilen karşılık neydi? Birkaç hafta içinde, uçak biletlerini kendileri alarak Japonya’ya gidip yardım etmek isteyen yaklaşık 600 gönüllü başvurdu. Amerika Birleşik Devletleri bürosu “Beklemediğimiz kadar çok başvuru geldi” diyor. Japonya’daki bir birader gönüllü kardeşlerden birine yabancı bir ülkeden kalkıp neden yardıma geldiğini sorduğunda şu yanıtı aldı: “Japonya’daki kardeşlerimiz ‘bedenimizin’ bir kısmı. Onlar acı çektiğinde biz de acı çekiyoruz.” Bu işte çalışan gönüllüler özverili sevgilerinden ötürü zaman zaman yaşamlarını tehlikeye atarak iman kardeşlerinin yardımına koşuyor c (1. Yuhn. 3:16).

 ¹¹ Şahit olmayanlar da yardım çalışmalarımızla ilgili takdirlerini dile getiriyor. Örneğin 2013’te Arkansas eyaletinde (ABD) yaşanan felaketten sonra hızla harekete geçen gönüllü Şahitler hakkında bir gazete şöyle yazdı: “Yehova’nın Şahitlerinin öylesine iyi teşkilatlanmış bir yapısı var ki felaket zamanında gönüllülerin hiç vakit kaybetmeden giriştiği hizmet bir sanata dönüştü.” Evet, Pavlus’un dediği gibi kardeşlerimizin ihtiyacını ‘bol bol karşılıyoruz.’

12-14. (a) Yardım çalışmalarımızın üçüncü amacının başarılması neden çok önemlidir? (b) Kardeşlerimizin hangi sözleri ruhi faaliyetlerimize devam etmenin önemini gösteriyor?

¹² Üçüncü olarak, sıkıntı çekenlerin ruhi faaliyetlerini yeniden düzene koymasına yardım ediyoruz. Bu neden önemlidir? Pavlus yardım gören kardeşlerin bunun sonucunda ‘Tanrı’ya şükürler’ sunacağını söyledi (2. Kor. 9:12b). Sıkıntı çekenlerin Yehova’ya şükranlarını sunabilmesi için, bir an önce ruhi faaliyetlerine geri dönmesinden daha iyi bir yol olabilir mi? (Filip. 1:10). Gözcü Kulesi 1945 yılında şunları belirtti: “Pavlus . . . . yardım toplama işini onayladı, çünkü bu sayede . . . . muhtaç durumdaki iman kardeşleri maddi açıdan biraz rahatlayacak, böylece şahitlik işinde daha serbest ve enerjik şekilde çalışarak Yehova’ya hizmet edebileceklerdi.” Bugün de amacımız aynıdır. Kardeşlerimiz duyuru işine yeniden başladıklarında sıkıntı içindeki komşularını güçlendirmekle kalmıyor, kendileri de güçleniyor (2. Korintoslular 1:3, 4’ü okuyun).

¹³ Çok ihtiyaç duydukları yardımı alan ve bu sayede yeniden hizmete katılarak güçlenen bazı kardeşlerin neler dediğine bakalım. Bir birader “Tarla hizmetine çıkmak ailemiz için bir nimet oldu” diyor ve şunu ekliyor: “Başkalarını teselli etmeye çalışırken bir süre için kendi kaygılarımızı unuttuk.” Bir hemşire şöyle diyor: “Dikkatimi ruhi faaliyetler üzerinde topladığımda etrafımdaki yıkımı düşünmeyi bıraktım. Kendimi güvende hissettim.” Başka bir hemşire şunları anlattı: “Pek çok şeyin kontrolümüz dışında olduğu bir sırada hizmete katılmak ailece dikkatimizi ümidimize yöneltmemizi sağladı. Başkalarıyla yeni dünya ümidimiz hakkında konuşmak, bir gün her şeyin yeni olacağına dair güvenimizi pekiştirdi.”

¹⁴ İbadetlere katılmak da felaketzede kardeşlerimizin bir an önce yeniden başlaması gereken bir faaliyettir. Bir tsunami felaketi yaşadığında 50’li yaşlarının sonunda olan Kiyoko hemşireyi düşünelim. Üzerindeki giysilerden ve sandaletinden başka her şeyini kaybetmişti ve sonrasında ne yapacağını, yaşamını nasıl sürdüreceğini bilmiyordu. O sırada bir ihtiyar ona kendi arabasının içinde ibadet yapacaklarını söyledi. Kiyoko şunları söylüyor: “İhtiyar, eşi ve diğer bir hemşireyle birlikte arabada oturduk. İbadet gayet sadeydi; fakat bir mucize gibi, tsunaminin anılarından uzaklaştığımı  hissettim. Huzur buldum. Bu ibadet bana iman kardeşlerimizle bir araya gelmenin ne kadar etkili olduğunu gösterdi.” Başka bir hemşire de bir afet sonrası katıldığı ibadetler hakkında, “onlar benim için cankurtaran halatıydı” dedi (Rom. 1:11, 12; 12:12).

15, 16. (a) Korintos ve başka yerdeki Hıristiyanlar yardım çalışmalarına katılmaktan nasıl yarar göreceklerdi? (b) Benzer şekilde biz de yardım işinden nasıl yarar görebiliriz?

¹⁵ Pavlus yardım çalışmalarını ele alırken, Korintoslulara bu işe katılmanın hem kendilerine hem de diğer Hıristiyanlara nasıl yarar sağlayacağını şöyle açıkladı: “Tanrı’nın size olan eşsiz lütfundan dolayı [yardım almış olan Yeruşalim’deki Yahudi kökenli Hıristiyanlar] sizin için yakarıyor ve sizi özlüyorlar” (2. Kor. 9:14). Korintosluların gösterdiği cömertlik nedeniyle Yahudi kökenli Hıristiyanlar, milletlerden olanlar da dahil Korintos’taki tüm kardeşleri için dua edecek ve onlara duydukları sevgi derinleşecekti.

¹⁶ Gözcü Kulesi’nin 1 Aralık 1945 sayısında Pavlus’un yardım çalışmalarının yararı hakkında söylediklerinin bugün de geçerli olduğu şöyle belirtildi: “Kendini Tanrı’ya adamış toplumun bir kısmı başka bir kısmının ihtiyaçları için bağışta bulunduğunda, bunun yarattığı birleştirici etkiyi düşünün.” Günümüzde yardım çalışmalarında bulunanlar da bunu yaşıyorlar. Sel felaketinde yardım çalışmasına katılan bir ihtiyar şöyle dedi: “Yardım işi kendimi kardeşlerime her zamankinden daha yakın hissetmemi sağladı.” Yardım gören  bir hemşire ise minnettarlığını şöyle dile getirdi: “Şu anda yeryüzünde cenneti en çok andıran şey aramızdaki kardeşliktir” (Özdeyişler 17:17’yi okuyun).

17. (a) İşaya 41:13’teki sözler yardım çalışmaları için nasıl geçerlidir? (b) Yardım çalışmalarının Yehova’yı nasıl yücelttiği ve birlik bağımızı nasıl güçlendirdiğiyle ilgili örnekler verin. (“ Dünya Çapındaki Gönüllüler Yardım Sağlıyor” başlıklı çerçeveye de bakın.)

¹⁷ Bir felaket bölgesindeki mağdur kardeşler, başka yerlerden yardım için kardeşler geldiğinde Tanrı’nın şu sözlerinin doğruluğunu çok özel bir yolla yaşadılar: “‘Korkma, sana yardım edeceğim’ diyen Ben, Tanrın Yehova, sağ elini sımsıkı tutuyorum” (İşa. 41:13). Felaketzede bir hemşire şöyle dedi: “Oluşan hasar karşısında kendimi çaresiz hissettim, ancak Yehova yardım elini uzattı. Kardeşlerden gördüğüm yardım tarif edilemez.” Bölgelerinde yaşanan bir felaketten sonra iki ihtiyar hizmet ettikleri cemaat adına şöyle yazdı: “Deprem çok büyük acılara yol açtı, fakat Yehova’nın kardeşlerimiz yoluyla bize nasıl yardım ettiğini yaşayarak gördük. Daha önce yardım çalışmaları hakkında okuduklarımız bu kez gözümüzün önünde gerçekleşti.”

18. Yardım çalışmalarına katılmak istiyorsanız ne yapabilirsiniz? (“ Yaşamını Şekillendirdi” başlıklı çerçeveye de bakın.)

¹⁸ Yardım çalışmalarına katılmanın sevincini siz de tatmak ister misiniz? Öyleyse bu işe katılanların genelde İbadet Salonu inşa projelerinde çalışan kardeşler arasından seçildiğini aklınızda tutun. Bunun için başvuru formu doldurmak istediğinizi ihtiyarlarınıza söyleyebilirsiniz. Yardım çalışmalarında deneyimli bir ihtiyar şu hatırlatmada bulunuyor: “Felaket bölgesine ancak Afet Yardım Heyetinden resmi bir davet aldıktan sonra gitmelisiniz.” Böylece yardım çalışmaları düzenli biçimde yürütülebilir.

19. Yardım çalışmalarına katılmak Mesih’in gerçek öğrencileri olduğumuzu nasıl kanıtlar?

¹⁹ Yardım işi Mesih’in “birbirinizi sevin” emrine itaat etmenin göze çarpan bir yoludur. Böyle bir sevgi göstererek Mesih’in gerçek öğrencileri olduğumuzu kanıtlarız (Yuhn. 13:34, 35). Bugün çok sayıda gönüllü kardeşimizin Tanrı’nın Krallığını vefayla destekleyenlere gereken yardımı sağlayarak Yehova’yı yüceltmesi bizim için gerçekten bir nimettir.