İsa hakkındaki haber ülkenin dört bir yanında duyulmuştu. Birçokları İsa’nın öğrettiklerini dinlemek ve etkileyici işlerini görmek için onun bulunduğu sapa yerlere kadar geliyordu. Ancak birkaç gün sonra İsa tekrar Celile Gölü sahilindeki Kefernahum’a döndü; faaliyetini yürüttüğü şehir burasıydı. Dönüş haberi kentte çabucak yayıldı. Bunun sonucunda pek çok insan İsa’nın kaldığı eve geldi. Gelenler arasında Ferisiler ve Kanun öğretmenleri vardı; onlar tüm Celile’den ve Yeruşalim dahil Yahudiye’nin her yerinden gelmişlerdi.

“Bunun üzerine birçok kişi oraya toplandı; o kadar ki, kapının önünde bile yer kalmadı. İsa da onlara Tanrı’nın sözünden anlatmaya başladı” (Markos 2:2). Artık olağanüstü bir olayın gerçekleşmesi için tüm koşullar uygundu. Bu olay İsa’nın, acıların nedenini ortadan kaldırma ve istediği herkesi sağlığına kavuşturma gücünü anlamamıza yardım eder.

İsa evdeki kalabalığa öğretim verirken, dört kişi felçli bir adamı döşeğiyle oraya getirdi. Onlar İsa’dan arkadaşlarını iyileştirmesini isteyeceklerdi. “Ancak kalabalıktan ötürü adamı onun yanına kadar götüremiyorlardı” (Markos 2:4). Durumun ne kadar umut kırıcı olduğunu düşünün! Bunun üzerine evin damına çıkıp kiremitleri kaldırarak bir delik açtılar. Sonra felçli adamı döşeğin üzerinde İsa’nın yanına sarkıttılar.

İsa konuşması bölündüğü için kızdı mı? Kesinlikle hayır! Tersine, onların imanından çok etkilendi. Felçliye “Günahların bağışlandı” dedi (Matta 9:2). Acaba İsa günahları gerçekten bağışlayabilir miydi? Yazıcılar ve Ferisiler bağışlayabileceğini düşünmüyordu. “Bu adam neden böyle konuşuyor? Tanrı’ya küfrediyor. Tanrı’dan başka kim günahları bağışlayabilir?” diye içlerinden geçiriyorlardı (Markos 2:7).

İsa ne düşündüklerini bildiğinden onlara şöyle dedi: “Niçin yüreğinizden bu düşünceler geçiyor? Bu felçli adama, ‘Ayağa kalk, döşeğini topla da yürü’ demek mi daha kolay, yoksa ‘Günahların bağışlandı’ demek mi?” (Markos 2:8, 9). İleride sunacağı fidyeye dayanarak adamın günahlarını bağışlayabilirdi.

Sonra İsa, kendisini eleştirenler de dahil orada bulunan herkese, yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu gösterdi. Felçli adama dönerek “Şimdi beni dinle, kalk, döşeğini topla da evine git” dedi. Bunun üzerine adam hemen kalktı ve herkesin gözü önünde döşeğini alıp yürüyerek gitti. Hepsi hayretler içinde kaldı. “Böyle şey görmedik” diyerek Tanrı’yı yücelttiler (Markos 2:11, 12).

İsa’nın, günahla hastalık arasındaki ilişkiden ve günahların bağışlanmasıyla bedensel sağlığa kavuşmak arasındaki bağlantıdan söz etmesi dikkate değer. Kutsal Kitap, ilk babamız Âdem’in günah işlediğini ve hepimizin bu günahın sonucu olarak hastalığı ve ölümü miras aldığını açıklar. Fakat İsa, Tanrı’nın Gökteki Krallığının yönetimi altında, Tanrı’yı seven ve O’na hizmet eden herkesin günahlarını bağışlayacak. O zaman bütün hastalıklar tamamen ortadan kalkacak (Romalılar 5:12, 18, 19).