İsa, hazır bulunuşuna ve bu ortamın sonuna işaret eden olaylarla ilgili öğrencilerinin sorusuna cevap veriyordu. Aynı konuya devam ederek bu kez onlara yararlı bir öğüt vermek için bir örnek daha anlattı. Hazır bulunuşu sırasında hayatta olanlar bunun gerçekleştiğini gözleriyle görebilecekti.

Örneğe şöyle başladı: “Göklerin krallığı, kandillerini alıp güveyi karşılamaya çıkan on kıza benzeyecek. Onların beşi akılsız, beşi akıllıydı” (Matta 25:1, 2).

İsa, göklerin krallığını miras alacak olan öğrencilerinin yarısının akılsız yarısının akıllı olduğunu kastetmiyordu. Aslında her öğrencisinin Krallıkla bağlantılı olarak dikkatli davranıp davranmama konusunda kendi seçimini yapabilecek durumda olduğunu anlatıyordu. Ancak her hizmetçisinin sadık kalıp Babasının onayını alabileceğinden de şüphesi yoktu.

Örnekteki on kızın hepsi güveyi karşılamaya çıkacak ve düğün alayına katılacaktı. Güvey gelip, gelini onun için hazırladığı eve götürürken, kızlar geçeceği yolu kandille aydınlatarak güveyi onurlandıracaklardı. Peki olaylar nasıl gelişti?

“Akılsız olanlar kandillerini aldılar ama yanlarına yağ almadılar. Oysa akıllı olanlar kandilleriyle birlikte kaplar içinde yağ da aldılar. Güvey geciktikçe hepsinin uykusu geldi, uyumaya başladılar” (Matta 25:3-5). Güvey bekledikleri  kadar çabuk gelmemişti. Bir hayli gecikmiş gibi göründüğünden kızlar uyuklamaya başladı. Elçiler İsa’nın önceki örneklerinden birinde bahsettiği soylu adamı hatırlamış olabilir, o ‘krallık yetkisi elde edip sonunda’ dönmüştü (Luka 19:11-15).

İsa on kız örneğinde, güvey nihayet döndüğünde neler olduğunu şöyle anlattı: “Tam gece yarısı, ‘İşte, güvey geliyor! Gidip onu karşılayın’ diye bir bağrış duyuldu” (Matta 25:6). Peki onlar hazırlıklı ve dikkatli bir şekilde bekliyor muydu?

İsa anlatmaya devam etti: “O zaman kızların hepsi kalkıp kandillerini hazırladılar. Akılsız kızlar akıllı olanlara, ‘Bize yağınızdan biraz verin, çünkü kandillerimiz sönmek üzere’ dediler. Akıllı kızlar ise, ‘Bu yağ hem size hem de bize yetmeyebilir. En iyisi siz satıcılara gidip kendinize yağ alın’ diye cevap verdiler” (Matta 25:7-9).

Beş akılsız kız dikkatsizce davranmış ve güveyin gelişi için hazırlık yapmamıştı. Kandilleri için yeterince yağları yoktu, bu yüzden yağ bulmaları gerekiyordu. İsa şöyle dedi: “Onlar yağ almak için oradan uzaklaşırken güvey geldi, hazır olan kızlar onunla birlikte içeri girip düğüne katıldı ve arkalarından kapı kapatıldı. Daha sonra diğer kızlar da gelip ‘Efendimiz, Efendimiz, bize kapıyı aç!’ dediler. Fakat güvey onlara, ‘Sizi gerçekten tanımıyorum’ dedi” (Matta 25:10-12). Dikkatli ve hazırlıklı bir şekilde beklememenin sonucu çok acı oldu!

Elçiler İsa’nın güvey ifadesiyle kendisini kastettiğini anlayabilirdi. Çünkü daha önce de kendisinden güvey olarak söz etmişti (Luka 5:34, 35). Peki akıllı kızlar kimlerdi? İsa Krallığın verileceği ‘küçük sürüden’ söz ederken şunları söylemişti: “Belinize kuşağınızı sarmış, kandillerinizi yakmış durumda olun” (Luka 12:32, 35). Dolayısıyla elçiler İsa’nın on kızla ilgili örneği kendileri gibi sadık öğrenciler için anlattığını anlayabilirdi. Peki İsa’nın bu örnekle vermek istediği mesaj neydi?

İsa bu konuda şüpheye yer bırakmadan örneğine son verdi: “Öyleyse uyanık kalın, çünkü o günü ve o saati bilmiyorsunuz” (Matta 25:13).

Açıkça görüldüğü gibi sadık takipçilerine hazır bulunuşuyla bağlantılı olarak ‘uyanık kalmaları’ gerektiğini öğütledi. İsa gelecekti; onlar da ümitlerinin ve alacakları ödülün değerini gözden kaçırmamak için beş akıllı kız gibi hazırlıklı ve dikkatli şekilde beklemeliydi.