Aylin daha ne olduğunu bile anlayamadan biri tutup onu yere yatırdı. Aylin “Ona karşı koymak için her şeyi denedim” diyor. “Bağırmaya çalıştım ama hiç sesim çıkmadı. Onu ittim, tekmeledim, yumrukladım, tırnakladım. Fakat bıçağın acısını hissedince elim ayağım boşaldı.”

Senin de başına böyle bir şey gelseydi ne yapardın?

Ne kadar tedbirli olursan ol yine de başına kötü şeyler gelebilir. Kutsal Kitap şöyle der: “Hepsi beklenmedik zamanda beklenmedik olaylarla karşılaşıyor” (Vaiz 9:11).

Bazı gençler Aylin gibi, tanımadıkları kişilerin saldırısına uğruyor. Başkalarıysa bir yakınının, hatta bir aile üyesinin tacizine maruz kalıyor. Henüz 10 yaşındayken evlerinin yakınında oturan birinin tacizine uğrayan Natalie şöyle diyor: “Öyle korkmuş ve utanmıştım ki, olanları ilk başta kimseye anlatamadım.”

Aylin hâlâ suçluluk duygularıyla mücadele ediyor. Şöyle söylüyor: “O gece olanlar zihnimde tekrar tekrar canlanıyor. Sanki onunla yeterince mücadele etmemiş gibi hissediyorum. Bıçaklanınca korkudan donup kalmıştım. Hiçbir şey yapamadım, ama içimden bir ses ‘Yapmalıydın’ diyor.”

Natalie de suçluluk duygularıyla savaşıyor. Şöyle diyor: “İnsanlara o kadar çok güvenmemeliydim. Annemlerin koyduğu kural çok netti. Kız kardeşimle sokakta oynarken asla birbirimizden ayrılmamalıydık. Fakat onları dinlemedim ve bu yüzden komşumuza beni taciz etmesi için fırsat vermiş olduğumu düşünüyorum. Olanlar ailemi çok sarstı. Çektikleri acılardan kendimi sorumlu hissediyorum. Beni en çok üzen de bu.”

Eğer sen de Aylin veya Natalie gibi hissediyorsan, şunu asla aklından çıkarma: Bu olayda senin hiçbir suçun yoktu. Bazı insanlar meseleyi küçümseyerek “Erkektir yapar” der. Bazıları da buna tecavüz kurbanlarının yol açtığını söyler. Fakat hiç kimse tecavüze uğramayı hak etmez. Eğer böyle korkunç bir olay yaşadıysan, suçlu olan kesinlikle sen değilsin!

Bunu söylemek kolay olsa da inanmak çok zor olabilir. Bazıları yaşananlarla ilgili hislerini biriyle paylaşmak yerine içine atıyor ve suçluluk gibi olumsuz duygularla kendini yiyip bitiriyor. Peki sessiz kalman kimin işine yarar? Senin mi, sana bu kötülüğü yapanın mı? Aslında sessiz kalmak yerine yaşadıklarını anlatmalısın.

Kutsal Kitap, Eyüp peygamberin en sıkıntılı zamanında şöyle dediğini söyler: “Derdimi ortaya dökeceğim. İçimin acısıyla konuşacağım!” (Eyüp 10:1). Bunu yapmak sana da yardım eder. Güvendiğin bir dostunla olanlar hakkında konuşman olayı kabullenmene ve seni üzen duygularının hafiflemesine yardım edebilir.

Aylin bunun faydasını gördü. O şöyle anlatıyor: “Çok yakın bir dostumla konuştum. O da beni cemaatimdeki birkaç ihtiyarla konuşmaya teşvik etti. İyi ki bunu yapmışım. Onlar defalarca benimle konuşup tam da ihtiyacım olan şeyi, yani olanların benim suçum olmadığını söylediler. Hiçbiri benim suçum değildi.”

Natalie de yaşadıklarını anne babasıyla konuştu. Şunları diyor: “Bana çok destek oldular. Olanlar hakkında konuşmam için beni cesaretlendirdiler. Bu, içimdeki öfke ve üzüntüyle mücadele etmeme yardım etti.”

Dua etmek de Natalie’yi çok rahatlattı. Şöyle söylüyor: “Özellikle de hiç kimseyle konuşamayacağımı hissettiğim zamanlarda Tanrı’yla konuşmak bana çok iyi geldi. Dua ederken O’na içimi rahatça dökebiliyorum. Bu bana gerçek bir huzur ve sakinlik veriyor.”

Aldığın yara zamanla kapanabilir (Vaiz 3:1, 3). Bu dönemde fiziksel sağlığına dikkat et ve yeterince dinlen. Ayrıca duygusal sağlığına da dikkat et. Olumsuz düşüncelerle mücadele etmeye ve iyi şeyler üzerinde düşünmeye çalış. En önemlisi de her tesellinin kaynağı olan Yehova Tanrı’ya güven (2. Korintoslular 1:3, 4).

Erkek arkadaşın uygun olmayan davranışlarda bulunman konusunda sana baskı yapıyorsa, kesin bir dille “Elini çek!” ya da “Yapma!” demekten çekinme. Erkek arkadaşını kaybetmekten korktuğun için onun isteklerine boyun eğme. Senden bu nedenle ayrılırsa unutma ki bu kişi zaten sana layık değildir. Senin bedenine ve ilkelerine saygı duyan, gerçek bir erkeği hak ediyorsun.

“Ortaokulda çocuklar sütyenimin arkasını çekip bana laf atarlardı. Mesela onlarla bir kere birlikte olursam kendimi çok daha iyi hissedeceğimi söylerlerdi” (Coretta).

Sence bu çocukların yaptığı şey neydi?

1. Şaka yapmak

2. Etkilemeye çalışmak

3. Cinsel taciz

“Otobüste bir çocuk bana uygunsuz şeyler söylemeye ve dokunmaya başladı. Eline vurdum ve benden uzaklaşmasını söyledim. Bana deliymişim gibi baktı” (Candice).

Sence bu çocuğun yaptığı şey neydi?

1. Şaka yapmak

2. Etkilemeye çalışmak

3. Cinsel taciz

“Geçen yıl, sürekli benden hoşlandığını söyleyen ve benimle çıkmak isteyen bir çocuk vardı. Her seferinde ‘Hayır’ desem de vazgeçmiyordu. Bazen kolumu okşuyordu. Yapmamasını söylüyordum ama beni dinlemiyordu. Sonra bir gün eğilmiş ayakkabımı bağlarken kalçama vurdu” (Bethany).

Sence bu çocuğun yaptığı şey neydi?

1. Şaka yapmak

2. Etkilemeye çalışmak

3. Cinsel taciz

Üç sorunun da cevabı C.

Cinsel tacizi birini etkilemeye çalışmaktan ya da şaka yapmaktan ayıran nedir?

İki kişi karşılıklı şaka yapabilir ya da birbirini etkilemeye çalışabilir. Cinsel taciz ise her zaman tek taraflıdır. Kişi bunu durdurmaya çalışsa bile taciz devam eder.

Cinsel taciz ciddi bir şeydir ve cinsel saldırıya, örneğin tecavüze yol açabilir.