Yehova, peygamber olarak Yeremya’yı seçti ve ondan Yahuda halkına sözlerini duyurmasını istedi. Yeremya onları uyaracak ve kötülük yapmayı bırakmalarını söyleyecekti. Fakat Yeremya Yehova’ya, “Ama ben daha çocuğum. Onlarla nasıl konuşacağımı bilmiyorum” dedi. Yehova ise ona şöyle karşılık verdi: “Korkma. Söylemen gerekenleri Ben sana söyleyeceğim. Sana yardım edeceğim.”

Yehova Yeremya’dan halkın ihtiyarlarını toplamasını ve önlerinde bir çömlek kırarak şöyle demesini istedi: “Yeruşalim işte bu çömlek gibi paramparça olacak.” Yeremya bunu yapınca ihtiyarlar çok sinirlendi. Paşhur adında bir kâhin Yeremya’yı dövdü ve tomruğa vurdu. Elleri ve ayakları tahtaların arasında olduğu için Yeremya bütün gece hareket edemedi. Paşhur ertesi sabah onu serbest bıraktı. Bu yaşadıklarının ardından Yeremya, “Daha fazla dayanamıyorum. Bundan sonra Yehova’nın söylediklerini duyurmayacağım” dedi. Peki gerçekten Yehova’nın sözlerini duyurmaktan vazgeçti mi? Hayır. Biraz daha düşününce şöyle dedi: “Yehova’nın sözleri içimde yanan bir ateş gibi. Sözlerini duyurmaktan vazgeçemem.” Yeremya halkı uyarmaya devam etti.

Yıllar geçti ve Yahuda’yı başka bir kral yönetmeye başladı. Kâhinler ve sahte peygamberler Yeremya’nın duyurduklarından hiç hoşlanmıyordu. Yöneticilere, “Bu adam ölmeli” dediler. Yeremya şöyle söyledi: “Eğer beni öldürürseniz masum birini öldürmüş olursunuz. Çünkü söylediklerim benim değil Yehova’nın sözleri.” Yöneticiler bunları duyunca, “Bu adam ölüm cezasını hak etmiyor” dediler.

 Yeremya Yehova’nın sözlerini duyurmaya devam edince yöneticiler buna çok sinirlendi. Kraldan Yeremya’yı öldürmesini istediler. Kral onlara Yeremya’ya ne isterlerse yapabileceklerini söyledi. Yöneticiler Yeremya’yı derin ve çamurlu bir kuyuya atıp ölüme terk etti. Yeremya çamura batmaya başladı.

Sonra saray görevlisi Ebed-melek, krala şöyle söyledi: “Yöneticiler Yeremya’yı bir kuyuya attı. Onu orada bırakırsak ölecek.” Kral, Ebed-melek’e yanına 30 adam alıp Yeremya’yı kuyudan çıkarmasını söyledi. Yeremya ne olursa olsun Yehova’nın sözlerini duyurmaktan vazgeçmedi. Sen de Yeremya gibi olmak istemez misin?