AİLE İÇİ VE CİNSEL ŞİDDET: Birleşmiş Milletlerin bir raporuna göre “Her 3 kadından 1’i, hayatının bir döneminde eşi ya da yakın çevresinden biri tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz bırakılıyor.” Ve ne yazık ki “tahminlere göre, dünya çapında her 5 kadından 1’i tecavüzle ya da tecavüz girişimiyle karşılaşacak.” Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, “Türkiye genelindeki kadınların yüzde 36’sı fiziksel şiddete, yüzde 12’si cinsel şiddete maruz kaldığını belirt[iyor].”

SOKAK SUÇLARI: Raporlara göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde 30.000’den fazla suç çetesi var. Latin Amerika’da yaklaşık her 3 kişiden 1’inin şiddet suçu mağduru olduğu söyleniyor.

CİNAYETLER: 2012’de neredeyse yarım milyon insanın cinayete kurban gittiği tahmin ediliyor, bu rakam o yıl savaşlarda ölen insanların sayısından daha fazlaydı. Güney Afrika ve Orta Amerika cinayet oranı en yüksek olan yerlerdi. Bu oran dünya ortalamasının 4 katından fazla. Latin Amerika’da bir yılda 100.000 kişi öldürüldü, sadece Brezilya’da öldürülenlerin sayısı yaklaşık 50.000’di. Acaba şiddet olaylarını tamamen ortadan kaldıracak bir çözüm bulunabilir mi?

Şiddet neden bu kadar yaygın? Bunun bilinen birçok nedeni arasında şunlar yer alıyor: sosyal ve ekonomik eşitsizliğin yarattığı gerginlik, başkalarının hayatını hiçe sayma, uyuşturucu ve aşırı alkol kullanımı, çocukların şiddet ortamında büyümesi ve suçun cezasız kalacağı düşüncesi.

Diğer yandan dünyanın bazı yerlerinde şiddeti engellemeye yönelik çalışmalar olumlu sonuç veriyor. Bir araştırmaya göre, çok kalabalık bir şehir olan São Paulo’da (Brezilya) cinayetlerin oranı son 10 yılda neredeyse yüzde 80 azaldı. Yine de bu şehirde hâlâ her tür şiddet olayı yaşanıyor ve her 100.000 kişiden 10’u cinayete kurban gidiyor. Peki şiddetin tamamen ortadan kalkması nasıl mümkün olacak?

Bunun kalıcı çözümü temelde insanların tutum ve davranışlarına bağlıdır. Şiddet yanlısı birinin değişmesi için gurur, açgözlülük ve bencillik gibi özellikleri bir kenara bırakıp insanlara sevgi, saygı ve ilgi göstermeyi öğrenmesi gerekir.

Bir kişinin böyle köklü değişiklikler yapmasına ne yardım eder? Kutsal Kitaptaki şu sözler üzerinde düşünün:

• “Tanrı sevgisi O’nun emirlerine uymayı gerektirir ve O’nun emirleri ağır değildir” (1. Yuhanna 5:3).

• “Yehova korkusu kötüden nefret etmektir” * (Özdeyişler 8:13).

Tanrı sevgisi ve O’nu üzme korkusu öyle güçlü bir motivasyondur ki, şiddet yanlısı insanların değişmesine yardım edebilir. Üstelik bu değişim sadece görünüşte  olmaz, baştan sona tüm kişiliği bile etkileyebilir. Bunu yaşayan kişiler var mı?

Brezilya’da, işlediği saldırı suçlarından dolayı 19 yıldır hapiste olan Alex’in * yaşadıklarına bakalım. Alex Şahitlerle Kutsal Kitabı inceledikten sonra, 2000 yılında Yehova’nın Şahidi oldu. Peki o saldırgan davranışlarını tamamen bırakabildi mi? Evet! Alex geçmişte yaptığı her kötü şeyden dolayı büyük bir pişmanlık duyuyor. Şöyle diyor: “Artık Tanrı’yı çok seviyorum, çünkü beni gerçekten bağışladığını hissetmemi sağladı. Yehova’ya duyduğum sevgi ve minnettarlık yaşam tarzımı değiştirmeme yardım etti.”

Brezilya’dan başka bir örnek de hırsızlık ve silahlı soygun olaylarına karışan César. O yaklaşık 15 yıl boyunca böyle bir yaşam sürdü. Peki hangi şey onun değişmesine neden oldu? Hapishanedeyken Yehova’nın Şahitleri onunla temasa geçti. César onlarla Kutsal Kitabı inceledi. Şunları diyor: “Yaşamın bir amacı olduğunu anladım. Tanrı’yı sevmeyi ve O’ndan korkmayı öğrendim. Ancak bu sağlıklı bir korkuydu; tekrar kötü olanı yapmaktan ve Yehova’yı üzmekten korkuyordum. O’nun iyilikleri karşısında nankörlük etmek istemiyordum. Bu sevgi ve korku beni değişmeye yöneltti.”

Bu örnekler bize ne gösteriyor? Kutsal Kitabın insanların yaşam tarzını köklü şekilde değiştirme gücü olduğunu ve bunu onların düşünüşünü değiştirerek yaptığını görüyoruz (Efesoslular 4:23). Alex sözlerine şunları ekliyor: “Kutsal Kitaptan öğrendiklerim tertemiz bir su gibiydi. Bu su başımdan aşağı yavaş yavaş dökülerek beni kötü düşüncelerimden arındırdı. Bu düşüncelerden kurtulabileceğimi hayal bile edemezdim.” Gerçekten de zihnimizi Kutsal Kitaptaki temiz düşüncelerle doldurarak içimizdeki kötülükleri atabiliriz. Evet, Tanrı’nın Sözünün temizleme gücü vardır (Efesoslular 5:26). Bu sayede zalim ve bencil insanlar değişebiliyor, iyi ve barışsever kişiler oluyorlar (Romalılar 12:18). Kutsal Kitaptaki ilkeleri uygulayarak herkesle barış içinde yaşıyorlar (İşaya 48:18).

Bugün dünyanın 240 ülke ve bölgesindeki 8 milyonu aşkın Yehova’nın Şahidi hayatında şiddete yer vermemeyi nasıl başardı? Onlar ırkları, geçmişleri, kültürleri ve sosyal seviyeleri farklı olmasına rağmen Tanrı’yı sevmeyi, O’ndan korkmayı ve birbirlerini sevmeyi öğrenerek bunu başardılar. Böylece dünya çapında barış içinde yaşayan bir aile oldular (1. Petrus 4:8). Evet, şiddetin olmadığı bir dünya mümkündür ve Yehova’nın Şahitleri bunun canlı bir kanıtıdır.

Kutsal Kitap Tanrı’nın dünyadaki şiddeti çok yakında ortadan kaldıracağını vaat eder. ‘Tanrı’dan korkmayan insanların yok edileceği hüküm gününde’ bu şiddet dolu ortam sona erecek (2. Petrus 3:5-7). İnsanlar bir daha şiddet yüzünden acı çekmeyecek. Peki Tanrı’nın bu duruma müdahale edip şiddet olaylarını tamamen ortadan kaldırmak istediğini nereden biliyoruz?

Kutsal Kitap Tanrı’nın ‘şiddeti sevenden nefret ettiğini’ söyler (Mezmur 11:5). Yaratıcımız barışı ve adaleti sever (Mezmur 33:5; 37:28). Bu nedenle şiddeti seven insanlara sonsuza dek izin vermeyecek.

Evet, şiddetin olmadığı barış dolu yeni bir dünya çok yakın (Mezmur 37:11; 72:14). Böyle bir dünyada yaşamak için neler yapabileceğinizi öğrenmek ister misiniz?