1, 2. (a) Hangi şeyler ‘Daha ne kadar?’ diye sormamıza neden olabilir? (b) Neyi bilmek bize cesaret verir?

“NE ZAMANA kadar ey Yehova?” Bu sözler İşaya peygambere aittir. Başka bir sadık peygamber olan Habakkuk da Yehova’ya ‘Daha ne kadar?’ diye sordu (İşa. 6:11; Hab. 1:2). Kral Davut da 13. Mezmur’da dört kez aynı soruyu sormuştu (Mezm. 13:1, 2). Hatta Efendimiz İsa Mesih bile etrafındaki imansız kişileri kınayarak ‘Daha ne kadar?’ diye sordu (Mat. 17:17). Bu soruyu bizim de zaman zaman sormamız doğaldır.

² Peki neler Yehova’ya ‘Daha ne kadar?’ diye sormamıza neden olabilir? Bir haksızlığa uğramış olabiliriz. Ya da ilerleyen yaşın getirdiği zorluklarla, hastalıklarla veya bu “çetin ve bunalımlı” dönemin yarattığı baskılarla mücadele ediyor olabiliriz (2. Tim. 3:1). Belki de çevremizdeki insanların yanlış tutumları nedeniyle yıpranıyoruz. Nasıl bir sıkıntı içinde olursak olalım, Yehova’nın geçmişte yaşamış sadık kullarının da bu soruyu çekinmeden sorduğunu ve Yehova’nın onları kınamadığını bilmek bize cesaret verir.

3. Zorluklarla başa çıkmamıza ne yardım eder?

 ³ Peki böyle zorluklarla başa çıkmamıza ne yardım eder? İsa’nın üvey kardeşi Yakup şöyle yazdı: “Efendimizin hazır bulunacağı zamana dek sabredin kardeşlerim” (Yak. 5:7). Evet, hepimizin sabra ihtiyacı var. Peki sabır tam olarak nedir ve bu güzel niteliği nasıl sergileyebiliriz?

4, 5. (a) Sabırlı olmak ne anlama gelir? (b) Yakup sabırla ilgili hangi örneği verdi? (Makalenin başındaki resme bakın.)

⁴ Sabır tahammülle yakından bağlantılıdır. Kutsal Kitaba göre tahammül kutsal ruhun oluşturduğu niteliklerden biridir. Dolayısıyla kusurlu insanlar Tanrı’nın yardımı olmaksızın gereken ölçüde tahammül edemez ve sabır gösteremez. Bu nitelikler Tanrı’nın armağanıdır. Sabrederek ve tahammül ederek hem Yehova’ya hem de insanlara olan sevgimizi kanıtlarız. Tahammülsüz ve sabırsız bir tutum başkalarıyla aramızdaki sevgiyi zayıflatır. Tahammüllü ve sabırlı olmak ise sevgimizi güçlendirir (1. Kor. 13:4; Gal. 5:22). Bu iki nitelik İsa’nın takipçilerinin geliştirmesi gereken başka önemli niteliklerle de bağlantılıdır. Bunlar, zor koşullara katlanırken olumlu bir bakış açısını korumamızı sağlar (Kol. 1:11; Yak. 1:3, 4). Bunun yanı sıra, sabırlı bir kişi yanlış davranışlar karşısında öç almaz ve ne olursa olsun Yehova’ya sadık kalır. Ayrıca Kutsal Kitap bizi şuna teşvik eder: Yehova’yı beklememiz gerektiğini istekle kabul etmeliyiz. Yakup 5:7, 8’deki sözler bunun önemine dikkat çeker (Okuyun).

⁵ Yehova’yı beklememiz gerektiğini neden istekle kabul etmeliyiz? Yakup bizim durumumuzla bir çiftçinin durumu arasında paralellik kurar. Çiftçi ekin ekmek için çok çalışsa da hava koşullarını veya ürünün büyüme hızını kontrol edemez. Zamanı hızlandıramaz. Çiftçi “toprağın değerli ürününü” sabırla beklemesi gerektiğini kabul eder. Benzer şekilde, biz de Yehova’nın vaatlerinin gerçekleşmesini beklerken birçok etkeni kontrol edemiyoruz (Mar. 13:32, 33; Elçi. 1:7). Tıpkı o çiftçi gibi biz de sabırla beklemeliyiz.

6. Mika peygamberden ne öğrenebiliriz?

⁶ Tıpkı bizim gibi Mika peygamberin de zor koşullara dayanması gerekiyordu. O, kötü bir kral olan Ahaz’ın yönetimi sırasında, her tür yozlaşmanın yaygın olduğu bir dönemde yaşıyordu. Öyle ki, insanlar ‘kötülükte hüner kazanmıştı’ (Mika 7:1-3’ü okuyun). Mika bu koşulları değiştiremeyeceğinin farkındaydı. Peki o ne yapabilirdi? Şöyle yazdı: “Ben Yehova’dan gözümü ayırmayacağım. Beni kurtaracak Tanrımı sabırla bekleyeceğim. Tanrım da beni duyacak” (Mika 7:7). Biz de Mika gibi ‘sabırla beklemeliyiz.’

7. Yehova’nın vaatlerini gerçekleştirmesini nasıl bir tutumla beklemeliyiz? Neden?

⁷ Biz de Mika’nınki gibi bir imana sahipsek Yehova’yı istekli bir tutumla bekleyeceğiz. Bizim bekleyişimiz, hücresinde infaz gününü bekleyen bir idam mahkûmunun bekleyişi gibi değildir. Bu durumdaki bir mahkûm beklemek zorundadır ve idam edileceği günü iple çekmez. Fakat bizim durumumuz bundan çok farklı. Biz Yehova’yı istekli bir tutumla bekliyoruz, çünkü bize sonsuz yaşam verme vaadini en doğru zamanda gerçekleştireceğini biliyoruz. Bu yüzden ‘sonuna kadar dayanıp sevinçle tahammül etmeye’ çalışıyoruz (Kol. 1:11, 12). Yehova’yı beklerken, O’nun yeterince hızlı hareket etmediğini  düşünüp şikâyet etmekten kaçınıyoruz. Çünkü böyle bir tutum O’nu hoşnut etmez (Kol. 3:12).

8. Geçmişte yaşamış imanlı kişilerin yaşamıyla ilgili hangi noktaları ele alacağız?

⁸ Peki nasıl daha istekli bir tutumla bekleyebiliriz? Geçmişte yaşamış birçok imanlı erkek ve kadın Yehova’nın vaatlerini gerçekleştirmesini sabırla bekledi. Onların yaşamı üzerinde düşünmek bize yardım edebilir (Rom. 15:4). Şimdi bu kişilerin ne kadar beklemesi gerektiğini, neden beklemeye istekli olduklarını ve sabırlarının nasıl ödüllendirildiğini göreceğiz.

9, 10. İbrahim ve Sara’nın Yehova’yı ne kadar beklemesi gerekti?

⁹ İbrahim ve Sara’yı düşünelim. Onlar “imanları ve sabırlarıyla vaatler alanlar” arasındaydı. Yehova İbrahim’e ona nimetler vereceğini ve soyunu çoğaltacağını vaat etmişti. Kutsal Yazılar İbrahim’in bu vaadi “sabır gösterdikten sonra” aldığını söyler (İbr. 6:12, 15). Peki İbrahim’in neden sabretmesi gerekti? Çünkü Yehova’nın vaadinin gerçekleşmesi vakit alacaktı. Yehova’nın İbrahim’le yaptığı ahit MÖ 1943 yılının Yahudi takvimine göre 14 Nisan günü yürürlüğe girdi. İbrahim o gün Sara ve ev halkıyla birlikte Fırat Irmağı’ndan geçip Vaat Edilmiş Topraklara girdi. Fakat İbrahim’in oğlu İshak o tarihten 25 yıl sonra, MÖ 1918’de doğdu. Torunları Esav ve Yakup ise bundan 60 yıl sonra, MÖ 1858’de dünyaya geldi. Gerçekten de İbrahim’in çok uzun bir zaman beklemesi gerekti (İbr. 11:9).

 ¹⁰ Peki İbrahim Vaat Edilmiş Toprakların ne kadarlık bir kısmını miras aldı? Şöyle okuyoruz: “[Yehova] orada [İbrahim’e] miras olarak bir mülk, bir karış bir yer bile vermedi. Ancak, bir vaatte bulunarak ona ve henüz çocuğu olmadığı halde kendisinden sonra soyuna bu yeri mülk olarak vereceğini söyledi” (Elçi. 7:5). İbrahim’in soyundan gelenlerin Vaat Edilmiş Toprakları mülk edinecek bir millet haline gelmesi ancak İbrahim Fırat Irmağı’nı geçtikten 430 yıl sonra oldu (Çık. 12:40-42; Gal. 3:17).

11. İbrahim Yehova’yı beklemeye neden istekliydi? Diriltildiğinde sabrının hangi güzel sonuçlarını görecek?

¹¹ İbrahim’in beklemeye istekli olmasının nedeni Yehova’ya olan imanıydı (İbraniler 11:8-12’yi okuyun). O Yehova’nın vaatlerinin tam olarak gerçekleştiğini görmese de sevinçle bekledi. İbrahim’in cennet yeryüzünde diriltildiğinde yaşayacağı mutluluğu bir düşünün. Yehova’nın Kutsal Kitapta onun ve ailesinin yaşadıklarına ne kadar çok yer verdiğini öğrenince kim bilir ne kadar şaşıracak! * Ayrıca Yehova’nın vaat edilmiş soyla ilgili amacında ne kadar önemli bir rolü olduğunu anladığında nasıl bir sevinç duyacağını hayal edin. Hiç şüphe yok ki İbrahim beklediğine kesinlikle değdiğini düşünecek.

12, 13. (a) Yusuf’un neden sabra ihtiyacı vardı? (b) Yusuf hangi güzel tutumu sergiledi?

¹² İbrahim’in torununun oğlu olan Yusuf da sabretmek konusunda istekli bir tutum sergiledi. O korkunç haksızlıklara uğradı. Önce, 17 yaşındayken abileri tarafından köle olarak satıldı. Daha sonra efendisinin karısına tecavüz etmeye yeltenmekle suçlandı ve hapse atılıp demir zincirlere vuruldu (Başl. 39:11-20; Mezm. 105:17, 18). Sanki Yusuf, doğru davrandığı için ödüllendirileceği yere cezalandırılmıştı. Fakat 13 yıl sonra hayatı tamamen değişti. Serbest bırakıldı ve Mısır’da en yetkili ikinci kişi oldu (Başl. 41:14, 37-43; Elçi. 7:9, 10).

¹³ Acaba Yusuf yaşadığı haksızlıklar nedeniyle öfkeli biri haline geldi mi? Ya da Tanrısı Yehova’ya güvenini kaybetti mi? Hayır. Peki onun sabırla beklemesine yardım eden neydi? Yehova’ya olan imanı. Yusuf olayların O’nun kontrolünde olduğunu anladı. Abilerine söylediği sözler bunu açıkça gösteriyor. O “Korkmayın” dedi, “Ben Tanrı mıyım? Evet, siz benim için kötülük tasarladınız. Fakat bugün görüldüğü gibi Tanrı, birçoklarının yaşamını kurtarmak üzere bunu iyiliğe çevirmeyi düşündü” (Başl. 50:19, 20). Yusuf Yehova’nın verdiği nimetlerin beklemeye değer olduğunu biliyordu.

14, 15. (a) Davut’un gösterdiği sabır neden kayda değer? (b) Davut’un sabırla beklemesine ne yardım etti?

¹⁴ Kral Davut da birçok haksızlığa uğradı. O çok genç yaşta Yehova tarafından İsrail’in gelecekteki kralı olarak meshedilmişti. Fakat kendi kabilesinin kralı olmak için bile 15 yıl beklemesi gerekti (2. Sam. 2:3, 4). Bu dönemde sadakatsiz Kral Saul onu öldürmek için peşine düştü. * Bunun sonucunda Davut kaçak hayatı sürmek zorunda kaldı. Kimi zaman yabancı bir ülkede kimi zaman da çöldeki mağaralarda yaşaması gerekti. Sonra Saul bir savaşta öldü. Fakat Davut’un  tüm İsrail milletinin kralı olmak için 7 yıl daha beklemesi gerekti (2. Sam. 5:4, 5).

¹⁵ Peki Davut neden sabırla beklemeye istekliydi? O dört kez ‘Daha ne kadar?’ diye sorduğu mezmurda bu sorunun cevabını şöyle verir: “Ben Senin vefalı sevgine güvenirim. Yüreğim sağladığın kurtuluşla sevinsin. Yehova’ya ilahiler söyleyeceğim, çünkü iyiliğini benden esirgemedi” (Mezm. 13:5, 6). Davut Yehova’nın vefalı sevgisine güveniyordu. O Yehova’nın geçmişte kendisine nasıl yardım ettiği üzerinde düşündü ve sıkıntılarından kurtulacağı günü sevinçle bekledi. Evet, Davut Yehova’yı beklemesine değeceğini biliyordu.

16, 17. Yehova ve İsa Mesih beklemeye hazır olmak konusunda neden harika örneklerdir?

¹⁶ Yehova Kendisinin yapmak istemeyeceği hiçbir şeyi bizden beklemez. Beklemeye hazır olmak konusunda en üstün örnek O’dur (2. Petrus 3:9’u okuyun). Yehova Aden bahçesinde ortaya atılan davaların şüpheye yer kalmayacak şekilde çözülmesi için binlerce yıldır sabırla bekliyor. Evet, O isminin tamamen kutsal kılınacağı zamanı “bekliyor.” Bu sayede, Yehova’yı “bekleyenler” hayallerinin çok ötesinde nimetler tadacak (İşa. 30:18).

¹⁷ İsa Mesih de beklemeye istekli bir tutum sergiler. O MS 33’te yeryüzündeki sadakat sınavını başarıyla geçmiş ve fidye olarak verdiği yaşamının değerini Yehova’ya sunmuş olsa da, hüküm sürmeye başlamak için 1914’e kadar beklemesi gerekti (Elçi. 2:33-35; İbr. 10:12, 13). Ayrıca İsa’nın düşmanları ancak onun Bin Yıllık Hükümdarlığının sonunda tamamen yok edilecek (1. Kor. 15:25). Bu uzun bir bekleyiş olacak, fakat beklediğimize kesinlikle değecek!

18, 19. Sabırla beklememize ne yardım eder?

¹⁸ Açıkça gördüğümüz gibi her birimizin sabırlı ve beklemeye istekli bir tutum sergilemesi gerekiyor. Peki bunu başarmamıza ne yardım eder? Tanrı’ya size kutsal ruhunu vermesi için dua edin. Tahammülün kutsal ruhun meyvesi olan niteliklerden biri olduğunu unutmayın (Efes. 3:16; 6:18; 1. Sel. 5:17-19). Tahammül etmenize yardımcı olması için Yehova’ya yakarın.

¹⁹ Ayrıca İbrahim’in, Yusuf’un ve Davut’un Yehova’nın vaatlerinin gerçekleşmesini sabırla beklemesine neyin yardım ettiğini aklınızda tutun. Bunu sağlayan, Yehova’ya imanları ve güvenleriydi. Onlar yalnızca kendilerine ve kendi isteklerine odaklanmadılar. Bu kişilerin nasıl nimetler tattıklarını düşünmek bizim de sabırla beklememize yardım edecektir.

20. Neye kararlı olmalıyız?

²⁰ Evet, sınavlarla ve sorunlarla karşılaşsak da ‘sabırla beklemeye’ kararlıyız. Tabii ki bazen ‘Ey Yehova daha ne kadar?’ diye yakarabiliriz (Hab. 1:2). Fakat Tanrı’nın kutsal ruhunun verdiği güçle biz de Yeremya gibi şöyle diyebiliriz: “Benim payım Yehova’dır, bu yüzden O’nu sabırla bekleyeceğim” (Ağıt. 3:21, 24).