1. Russell birader ve arkadaşları hangi inceleme yöntemini izledi? Bu neden etkili bir yöntemdi?

YÜZ yıldan uzun süre önce, C. T. Russell ve arkadaşları Tanrı’nın Sözünü incelemek için bir araya gelmeye başladı. Amaçları Yehova Tanrı, İsa Mesih, ölülerin durumu ve fidye hakkında Kutsal Kitabın aslında ne öğrettiğini anlamaktı. İzledikleri yöntem gayet basitti. İçlerinden biri bir soru ortaya atardı ve sonra hep beraber o konuyla bağlantılı her ayeti incelerlerdi. Ardından, vardıkları sonuçları kaydederlerdi. Yehova o samimi kişilerin Kutsal Kitaptaki birçok temel hakikati anlamasına yardım etti ve bu hakikatler bugün bizim için hâlâ çok önemli.

2. Kutsal Kitaptaki peygamberlik sözlerini anlamaya çalışırken neden bazen yanlış sonuçlar çıkarabiliriz?

² Ancak Russell ve arkadaşlarının da kısa süre içinde fark ettiği gibi, Kutsal Kitaptaki peygamberlik sözlerini anlamak temel öğretileri anlamaktan çok daha zordur. Neden? Çünkü peygamberlik sözleri, genelde gerçekleştiği sırada ya da gerçekleştikten sonra tam olarak anlaşılır. Fakat bir neden daha var: Bir peygamberlik sözünü doğru şekilde anlayabilmek için genellikle bağlamını göz önünde bulundurmalıyız. Eğer sadece bir yönüne odaklanıp geri kalanını görmezden gelirsek yanlış bir sonuç çıkarabiliriz. Anlaşılan Yoel kitabının 1. ve 2. bölümlerinde kayıtlı peygamberlik sözü için de durum böyledir. Şimdi bu peygamberlik sözünü gözden geçirelim ve anlayışımızı neden düzeltmemiz gerektiğini görelim.

3-4. Şu ana dek Yoel 2:7-9’daki sözleri nasıl anlıyorduk?

 ³ Yoel 2:7-9’u okuyun. Yoel İsrail topraklarını mahvedecek bir çekirge belasından söz eder. Dişleri aslan dişi, çeneleri aslan çenesi gibi olan bu doymak bilmez böcekler ne var ne yok her şeyi yiyip bitirecektir (Yoel 1:4, 6). Uzun yıllar boyunca, bu sözlerin Yehova’nın toplumunun tıpkı durdurulamaz bir çekirge sürüsü gibi iyi haberi gayretle duyurmasına atfettiğini düşündük. Bu anlayışımıza göre, duyuru faaliyeti “memleket” üzerinde, yani din adamlarının kontrolündeki insanlar üzerinde yıkıcı bir etki yaratıyordu. *

⁴ Eğer sadece Yoel 2:7-9’u okursak, bu doğru bir açıklama gibi görünebilir. Ancak bağlamı göz önünde bulundurduğumuzda, bu peygamberlik sözünü farklı şekilde anlamamız gerektiğini görüyoruz. Şimdi bunun dört nedenini inceleyelim.

5-6. Şu ayetleri incelediğimizde hangi sonuca varıyoruz? (a) Yoel 2:20 (b) Yoel 2:25.

⁵ İlk olarak, çekirge belası hakkında Yehova’nın ne vaat ettiğine dikkat edelim: “Kuzeyden gelen orduyu [çekirgeleri] sizden uzaklaştıracağım” (Yoel 2:20). Eğer çekirgeler iyi haberi duyurma ve öğrenci yetiştirme emrine itaat eden Yehova’nın Şahitlerini temsil ediyorsa, Yehova neden onları uzaklaştıracağını söylesin? (Hez. 33:7-9; Mat. 28:19, 20). Şu açık ki, Yehova sadık kullarını değil, toplumuna düşman olan birini ya da bir şeyi uzaklaştırıyor.

⁶ İkinci neden olarak, Yoel 2:25’teki sözleri düşünelim. Orada Yehova şöyle diyor: “Üzerinize gönderdiğim çekirge, kanatsız yavru çekirge, hamamböceği ve tırtıldan oluşan büyük ordunun yıllar boyu yediklerini size geri vereceğim.” Fark ettiyseniz Yehova çekirgelerin yol açtığı zararı telafi edeceğini söylüyor. Eğer çekirgeler Krallık müjdecilerini temsil ediyorsa, bu onların duyurduğu mesajın insanlara zarar verdiği anlamına gelir. Halbuki duyurduğumuz mesaj hayat kurtarır ve bazı kötü kişileri tövbeye yöneltebilir (Hez. 33:8, 19). Evet, iyi haber onlara büyük yarar sağlar.

7. Yoel 2:28, 29’da geçen “bundan sonra” ifadesinin önemi nedir?

⁷ Yoel 2:28, 29’u okuyun. Üçüncü bir nedene, peygamberlik sözündeki olayların sırasına bakalım. Yehova’nın ne dediğine dikkat ettiniz mi? ‘Bundan sonra, ruhumu dökeceğim’ diyor, yani çekirgeler görevlerini tamamladıktan sonra. Eğer çekirgeler Tanrı’nın Krallığını duyuran kişilerse, Yehova neden onlar şahitlik işini bitirdikten sonra üzerlerine ruhunu döksün? Gerçek şu ki Tanrı’nın güçlü kutsal ruhunun yardımı olmasaydı, onlar muhalefete hatta yasaklara rağmen uzun yıllar boyunca duyuru işini asla sürdüremezlerdi.

8. Vahiy 9:1-11’de anlatılan çekirgeler kimleri temsil ediyor? (Kapak resmine bakın.)

⁸ Vahiy 9:1-11’i okuyun. Şimdi dördüncü nedene bakalım. Yoel’deki çekirge belasının duyuru işiyle bağlantılı olduğunu düşünmemizin nedeni, Vahiy kitabındaki benzer bir peygamberlik sözüydü. Vahiy’de, yüzleri insan yüzü gibi olan  ve başları üzerinde “sanki altın taçlar” bulunan çekirgeler anlatılır (Vah. 9:7). Onlar “alınlarında Tanrı’nın mührü bulunmayan [Tanrı’nın düşmanı olan] kişilere” 5 ay boyunca eziyet ederler; bu bir çekirgenin ortalama yaşam süresidir (Vah. 9:4, 5). Burada gerçekten de Yehova’nın meshedilmiş kulları tarif ediliyor. Onlar Tanrı’nın bu kötü dünyaya verdiği hükümleri cesurca duyuruyorlar ve sonuçta bu dünyayı destekleyen kişileri çok rahatsız ediyorlar.

9. Yoel’in gördüğü çekirgeler ile Yuhanna’nın gördüğü çekirgeler arasında hangi önemli farklar var?

⁹ Vahiy ile Yoel kitabındaki peygamberlik sözleri arasında bazı benzerlikler olsa da, önemli farklar vardır. Örneğin, Yoel’deki çekirgeler bütün bitkileri talan ediyor (Yoel 1:4, 6, 7). Vahiy’de ise, çekirgelere ‘yeryüzündeki hiçbir bitkiye zarar vermemeleri’ söyleniyor (Vah. 9:4). Yoel çekirgelerin kuzeyden geldiğini gördü (Yoel 2:20). Yuhanna ise çekirgelerin dipsiz derinliklerden çıktığını gördü (Vah. 9:1-3). Yoel’deki çekirgeler uzaklara gönderiliyor. Oysa Vahiy’de çekirgeler uzaklara gönderilmiyor, aksine görevlerini tamamlamalarına izin veriliyor. Yehova’nın onlardan hoşnut olmadığına dair hiçbir işaret yok. (“ Çekirgeler Hakkındaki Peygamberlik Sözleri: Benzer Ama Farklı” başlıklı çerçeveye bakın.)

10. Yoel ile Vahiy kitaplarındaki çekirgelerin neden farklı şeyleri simgeleyebileceğini Kutsal Kitaptan bir örnekle açıklayın.

 ¹⁰ Bu iki peygamberlik sözü arasındaki önemli farklar, onların birbiriyle bağlantılı olmadığını anlamamıza yardım ediyor. Yani Yoel ile Vahiy kitaplarında bahsedilen çekirgelerin aynı çekirgeler olmadığını mı söylüyoruz? Evet. Kutsal Kitapta, bazen bir simge farklı durumlarda farklı anlamlara gelebilir. Örneğin, Vahiy 5:5’te İsa “Yahuda kabilesinden olan Aslan” olarak adlandırılırken, 1. Petrus 5:8’de İblis’ten “kükreyen bir aslan” olarak söz edilir. Şu ana dek ele aldığımız dört neden, Yoel’deki peygamberlik sözünü farklı şekilde açıklamamız gerektiğini gösteriyor. Peki bu sözleri nasıl anlamalıyız?

11. Yoel 1:6 ve 2:1, 8, 11 çekirgelerin kim olduğu hakkında bize nasıl ipuçları veriyor?

¹¹ Yoel’deki peygamberlik sözünün bağlamını daha yakından incelediğimizde, peygamberin askeri bir saldırıdan bahsettiğini anlıyoruz (Yoel 1:6; 2:1, 8, 11). Yehova itaatsiz İsrailoğullarını cezalandırmak için ‘büyük bir ordu’ (Babil askerlerini) kullanacağını söyledi (Yoel 2:25). İstilacılar yerinde olarak “kuzeyden gelen ordu” diye adlandırılıyor, çünkü Babilliler İsrail’e kuzeyden saldıracaktı (Yoel 2:20). Bu ordu düzen içinde hareket eden bir çekirge sürüsüne benzetiliyor. Yoel onlar hakkında şöyle der: “Yolundan giden bir yiğit gibi, durmadan ilerliyorlar. . . . . Şehirlere giriyorlar. Duvarları aşıyorlar. Evlere tırmanıyor, hırsız gibi pencerelerden giriyorlar” (Yoel 2:8, 9). Bu sahneyi zihninizde canlandırabiliyor musunuz? Her yerde askerler var. Saklanacak hiçbir yer yok. Hiç kimse Babil askerlerinin elinden kurtulamaz!

12. Yoel’in çekirgelerle ilgili peygamberlik sözü nasıl yerine geldi?

¹² Babilliler (ya da Kaldeliler) MÖ 607’de Yeruşalim’i çekirgeler gibi istila etti. Kutsal Kitap şöyle anlatır: ‘Kaldelilerin kralı onların gençlerini kılıçtan geçirdi. Ne delikanlıya, ne genç kıza, ne yaşlıya, ne de kocamış olana acıdı. Tanrı hepsini onun eline verdi. Gerçek Tanrı’nın evini yaktı, Yeruşalim’in surlarını yıktı. Surlardaki kuleler ve bütün güzel şeyler yakıldı, her şey harap edildi’ (2. Tar. 36:17, 19). Babilliler ülkeyi harap ettikten sonra insanlar orası hakkında ancak şöyle diyebildi: “İnsanın da hayvanın da yaşamadığı ıssız bir harabeye dönmüş, Kaldelilerin eline verilmiş” (Yer. 32:43).

13. Yeremya 16:16 ve 18’in anlamını açıklayın.

¹³ Yoel bu sözleri bildirdikten yaklaşık 200 yıl sonra, Yehova gerçekleşecek bu saldırı hakkında Yeremya aracılığıyla başka bir bilgi daha verdi. İstilacıların kötü şeyler yapan İsrailoğullarını bulmak için her yeri didik didik arayacağını ve hepsini yakalayacağını bildirdi. Şöyle dedi: “‘Bak, pek çok balıkçı çağırıyorum’, Yehova’nın sözü, ‘Onları yakalayacaklar ve sonra pek çok avcı çağıracağım, her dağda, her tepede, kaya kovuklarında onları avlayacaklar. . . . . İşledikleri suçların, günahların karşılığını onlara tamı tamına vereceğim.’” Evet, tövbe etmeyen İsrailoğullarını okyanuslar ve ormanlar bile istilacı Babil askerlerinden saklayamayacaktı (Yer. 16:16, 18).

14. Yoel 2:28, 29’daki sözler ne zaman gerçekleşti?

¹⁴ Yoel çekirge belasından bahsettikten sonra iyi bir haber verir. Ülke toprakları yeniden verimli olacaktır (Yoel 2:23-26). Yehova daha sonra, ilerki bir zamanda bol bol ruhi gıda sağlayacaktır. O şöyle diyor: “Ruhumu her tür insan üzerine dökeceğim; oğullarınız ve kızlarınız peygamberlik edecek. . . . . O günlerde erkek ve kadın hizmetkârlarınız üzerine de ruhumu dökeceğim” (Yoel 2:28, 29). Tanrı ruhunu İsrailoğulları Babil’den memleketlerine döner dönmez dökmedi. Bu olay yüzyıllar sonra, MS 33 yılının Pentekost gününde gerçekleşti. Bunu nereden biliyoruz?

15. Elçiler 2:16, 17’ye göre, Petrus Yoel’in sözlerini alıntılarken nasıl bir değişiklik yaptı? Bu neyi gösteriyor?

¹⁵ Elçi Petrus Tanrı ilhamıyla konuşarak, Yoel 2:28, 29’daki sözlerin o Pentekost gününde gerçekleştiğini gösterdi. O sabah saat 9 civarında Tanrı bir mucize yaparak kutsal ruhunu döktü ve ruhu alanlar “Tanrı’nın muhteşem işleri hakkında” konuşmaya başladılar (Elçi. 2:11). Petrus Yoel’in sözlerini alıntılarken Tanrı ilhamıyla ufak bir değişiklik yaptı. Nasıl bir değişiklik yaptığını fark ettiniz mi? (Elçiler 2:16, 17’yi okuyun). Petrus yaptığı alıntıya “bundan sonra” diyerek değil, “son günlerde” diyerek başladı. Bu bağlamda “son günler” Yeruşalim ve mabedin yok edilmesinden hemen önceki dönemdi. Tanrı ruhunu “her türlü insanın üzerine” o zaman dökecekti. Petrus’un sözleri, Yoel’deki peygamberlik sözünün uzun bir zaman sonra gerçekleştiğini gösterir.

16. Tanrı’nın ruhu birinci yüzyılda duyuru işini nasıl etkiledi, bugün nasıl etkiliyor?

 ¹⁶ Tanrı birinci yüzyılda Hıristiyanların üzerine ruhunu döktükten sonra, onlar zamanla tüm dünyayı kapsayacak bir duyuru işine başladılar. Pavlus Koloselilere mektubunu yazdığı dönemde, yani MS yaklaşık 61’de, iyi haberin “gök altında tüm insanlar arasında” duyurulduğunu söyleyebildi (Kol. 1:23). Pavlus iyi haberin dünyanın o dönemde bilinen her yerine ulaştığını kastediyordu. Yehova’nın güçlü kutsal ruhunun yardımıyla duyuru işi günümüzde çok daha büyük çapta yapılıyor. İyi haber “yeryüzünün uçlarına dek” ulaşıyor (Elçi. 13:47; “ Ruhumu Dökeceğim” başlıklı çerçeveye bakın).

17. Yoel 2:7-9’daki peygamberlik sözüyle ilgili anlayışımızda ne değişti?

¹⁷ Öyleyse ne değişti? Artık Yoel 2:7-9’daki peygamberlik sözüyle ilgili daha doğru bir anlayışa sahibiz. Basitçe ifade etmek gerekirse, bu ayetler gayretle yürüttüğümüz duyuru işine değil, Babil ordusunun MÖ 607’de Yeruşalim’i istila etmesine atfediyor.

18. Yehova’nın toplumuyla ilgili ne değişmedi?

¹⁸ Ne değişmedi? Yehova’nın toplumu iyi haberi her yerde, mümkün olan her yolla duyurmaya devam ediyor (Mat. 24:14). Hükümetlerin koyacağı hiçbir kısıtlama bizi iyi haberi duyurma görevimizi yerine getirmekten alıkoyamaz. Yehova’nın desteğiyle her zamankinden daha faal durumdayız ve Krallığın iyi haberini cesurca duyuruyoruz. Kutsal Kitaptaki peygamberlik sözlerini anlamak için alçakgönüllü bir tutumla Yehova’ya güvenmeye devam ediyoruz. Çünkü eminiz ki, Yehova vakti geldiğinde ‘her hakikati anlamamız için bize yol gösterecek’ (Yuhn. 16:13).