1. “Hakikat” derken ne kastediyoruz?

“HAKİKATİ nasıl öğrendin?” “Hakikatte mi büyüdün?” “Kaç yıldır hakikattesin?” Muhtemelen size böyle sorular sorulmuştur, belki siz de başkalarına sormuşsunuzdur. Peki “hakikat” derken ne kastediyoruz? Genelde bu ifadeyi inandığımız şeyleri, ibadet etme şeklimizi ve yaşam tarzımızı tarif etmek için kullanırız. “Hakikatte” olan kişiler Kutsal Kitabın ne öğrettiğini bilir ve içindeki ilkelere uygun yaşar. Bunun sonucunda, sahte dinsel öğretilerden özgür olurlar ve kusurlu insanların sahip olabileceği en mutlu hayatı yaşarlar (Yuhn. 8:32).

2. Yuhanna 13:34, 35’e göre, bir kişiyi hakikate çeken ilk şey ne olabilir?

² Sizi başlangıçta hakikate çeken neydi? Belki Yehova’nın toplumunun iyi davranışlarından etkilendiniz (1. Pet. 2:12). Ya da onların gösterdiği sevgi sizi etkiledi. İbadete ilk kez katılan birçok kişi aramızdaki sevgiyi fark ediyor ve kürsüden söylenenlerden çok bunu hatırlıyor. Bu şaşırtıcı değil, çünkü İsa öğrencilerini tanıtan özelliğin birbirlerine gösterdikleri sevgi olacağını söylemişti (Yuhanna 13:34, 35’i okuyun). Fakat güçlü bir imana sahip olmak istiyorsak bundan daha fazlasına ihtiyacımız var.

3. Tanrı’ya imanımız sadece kardeşlerimizin gösterdiği sevgiye dayanıyorsa ne olabilir?

³ İmanımız sadece Tanrı’nın toplumunda gördüğümüz sevgiye dayanmamalı. Neden? Diyelim bir iman kardeşimiz, belki de bir ihtiyar veya bir öncü ciddi bir günah işledi. Ya da bir kardeşimiz bizi kırdı. Veya biri hakikate isyan etti ve inandığımız şeylerin yanlış olduğunu söylüyor. Böyle durumlarda tökezleyip Yehova’ya hizmet etmeyi bırakacak mısınız? İmanınız Yehova’yla ilişkinize değil de sadece başkalarının davranışlarına dayanıyorsa sağlam olmayacaktır.  Ayrıca imanınızı inşa ederken sadece hisler ve duygular gibi yumuşak malzemeler değil, gerçekler ve sağlam bir mantık gibi dayanıklı malzemeler de kullanmalısınız. Kutsal Kitabın Yehova hakkındaki hakikati öğrettiğini kendiniz görmeli, yani ikna olmalısınız (Rom. 12:2).

4. Matta 13:3-6, 20, 21’e göre, iman sınavları bazılarını nasıl etkiledi?

⁴ İsa bazılarının hakikati “sevinçle” kabul edeceğini, fakat sınandıkları zaman imanlarının zayıflayacağını söyledi (Matta 13:3-6, 20, 21’i okuyun). Onlar belki de İsa’yı takip edenlerin zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaşacağını anlamadılar (Mat. 16:24). Belki de Hıristiyanların sadece nimetlerle dolu, dertsiz bir hayatı olacağını düşündüler. Ancak Şeytan’ın kontrolündeki bu dünyada zorluklar yaşayacağız. Koşullarımız değişebilir ve bir süreliğine sevincimizi kaybedebiliriz (Mezm. 6:6; Vaiz 9:11).

5. Kardeşlerimiz inandıklarının hakikat olduğuna ikna olduklarını nasıl gösteriyor?

⁵ Kardeşlerimizin büyük çoğunluğu inandıklarının hakikat olduğuna ikna olmuş durumda. Bunu nasıl anlıyoruz? Bir kardeş onları kırdığında ya da Kutsal Kitaba aykırı bir davranışta bulunduğunda hakikate olan bağlılıkları sarsılmıyor (Mezm. 119:165). Yaşadıkları her sınav imanlarını zayıflatmak yerine güçlendiriyor (Yak. 1:2-4). Siz nasıl böyle güçlü bir iman geliştirebilirsiniz?

6. İlk öğrencilerin imanı neye dayanıyordu?

⁶ Birinci yüzyıldaki öğrencilerin imanı Kutsal Yazılardan edindikleri bilgiye ve İsa’nın öğretilerine, yani ‘iyi haberin gösterdiği hakikate’ dayanıyordu (Gal. 2:5). Bu hakikat Hıristiyanlar olarak inandığımız her şeyden oluşur; buna İsa’nın fidyesi ve diriltilmesiyle ilgili gerçekler de dahildir. Pavlus bu öğretilerin doğru olduğuna ikna olmuştu. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü o, ‘Mesih’in acı çekmesi, ölüp diriltilmesi gerektiğine’ dair kanıtlar göstermek için Kutsal Yazıları kullandı (Elçi. 17:2, 3). Birinci yüzyıldaki öğrenciler bu öğretileri kabul etti ve kutsal ruhun Tanrı’nın Sözünü anlamalarına yardım edeceğine güvendiler. Bu öğretilerin Kutsal Yazılara dayandığına ikna oldular (Elçi. 17:11, 12; İbr. 5:14). Onların imanı sadece duygulara dayanmıyordu ve Yehova’ya hizmet etmelerinin tek sebebi kardeşleriyle birlikte olduklarında kendilerini iyi hissetmeleri değildi. İmanları ‘Tanrı hakkında edindikleri tam bilgiye’ dayanıyordu (Kol. 1:9, 10).

7. Kutsal Kitaptaki hakikatlere duyduğumuz iman bize nasıl yarar sağlar?

⁷ Tanrı’nın Sözündeki hakikatler her zaman aynı kalır (Mezm. 119:160). Örneğin, bir kardeş bizi kırdığında ya da ciddi bir günah işlediğinde hakikatler değişikliğe uğramaz. Sıkıntılarla karşılaştığımızda da hakikatler değişmez. Dolayısıyla Kutsal Kitabın öğrettiklerini çok iyi bilmeli ve bunların doğruluğundan emin olmalıyız. Nasıl bir çapa teknenin fırtınalı bir denizde sürüklenmesine engel olursa, Kutsal Kitaptaki hakikatlere dayanan güçlü imanımız da sorunlar karşısında sağlam durmamıza yardım eder. Peki inandığınız şeylerin hakikat olduğuna dair güveninizi nasıl güçlendirebilirsiniz?

8. 2. Timoteos 3:14, 15’in gösterdiği gibi, Timoteos öğrendiklerinin hakikat olduğuna nasıl ikna oldu?

⁸ Timoteos öğrendiklerinin hakikat  olduğuna ikna oldu. Nasıl? (2. Timoteos 3:14, 15’i okuyun). Annesi ve anneannesi ona “kutsal yazıları” öğretmişti. Fakat Timoteos şüphesiz bunları kişisel olarak incelemek için zaman ayırdı ve çaba gösterdi. Bunun sonucunda öğrendiklerinin ‘doğruluğuna ikna oldu.’ Daha sonra Timoteos, annesi ve anneannesi Hıristiyanlıkla tanıştı. İsa’nın takipçilerinin gösterdiği sevgi kuşkusuz Timoteos’u etkiledi ve iman kardeşleriyle vakit geçirmek ve onlarla ilgilenmek için güçlü bir istek duydu (Filip. 2:19, 20). Ancak onun imanı kardeşlerine duyduğu sevgiye değil, onu Yehova’ya yaklaştıran gerçeklere dayanıyordu. Siz de Kutsal Kitabı incelemeli ve Yehova hakkında öğrendiklerinizle ilgili net sonuçlara varmalısınız.

9. Hangi üç temel hakikatten emin olmalısınız?

⁹ Öncelikle en az üç temel hakikatten emin olmalısınız. İlk olarak, Yehova Tanrı’nın her şeyin Yaratıcısı olduğuna ikna olmalısınız (Çık. 3:14, 15; İbr. 3:4; Vah. 4:11). İkincisi, Kutsal Kitabın Tanrı’nın insanlığa mesajı olduğuna ikna olmalısınız (2. Tim. 3:16, 17). Üçüncüsü de, Yehova’nın Mesih’in önderliğinde Kendisine ibadet eden teşkilatlanmış bir toplumu olduğuna ve bu toplumun Yehova’nın Şahitleri olduğuna ikna olmalısınız (İşa. 43:10-12; Yuhn. 14:6; Elçi. 15:14). Bu temel hakikatlerden emin olmak için ayaklı bir Kutsal Kitap ansiklopedisi olmanıza gerek yok. Hedefiniz, ‘akıl gücünüzü’ kullanarak hakikate güveninizi pekiştirmek olmalı (Rom. 12:1).

10. Hakikati bilmenin yanı sıra ne yapmalıyız?

¹⁰ Tanrı, Kutsal Kitap ve Tanrı’nın toplumuyla ilgili üç temel hakikatten emin olduktan sonra, bunları başkalarına kanıtlamak için Kutsal Yazıları kullanabilmeniz gerekir. Neden? Çünkü Hıristiyanlar olarak, öğrendiğimiz hakikatleri bizi dinlemeye istekli kişilere öğretme sorumluluğumuz  var * (1. Tim. 4:16). Ayrıca başkalarına Kutsal Kitaptaki hakikatlerle ilgili kanıtlar gösterirken, bizim bu hakikatlere duyduğumuz güven de pekişir.

11. Elçi Pavlus bir öğretmen olarak bize nasıl bir örnek bıraktı?

¹¹ Elçi Pavlus insanlara hakikati öğretirken ‘İsa hakkında hem Musa kanunundan hem de Peygamberlerin kitaplarından ikna edici kanıtlar gösteriyordu’ (Elçi. 28:23). Onu nasıl örnek alabiliriz? Biz de Kutsal Kitabın ne öğrettiğini söylemekten fazlasını yapmalıyız. Birlikte inceleme yaptığımız kişilerin Yehova’ya yaklaşabilmesi için onların Kutsal Yazılar üzerinde akıl yürütmesine yardım etmeliyiz. Hakikati bizi sevdikleri için değil, sevgi dolu Tanrımızla ilgili gerçekleri öğrendiklerine ikna oldukları için kabul etmeliler.

12-13. Anne babalar çocuklarının hakikat yolunda kalmasına nasıl yardım edebilir?

¹² Siz anne babalar, şüphesiz çocuklarınızın hakikat yolunda kalmasını istersiniz. Eğer cemaatte iyi arkadaşları olursa ruhen ilerleyeceklerini düşünebilirsiniz. Ancak çocuklarınızın hakikatten emin olması için iyi arkadaşlardan daha fazlasına ihtiyacı var. Tanrı’yla kişisel bir ilişkileri olmalı ve Kutsal Kitabın öğrettiklerinin doğruluğuna ikna olmalılar.

¹³ Anne babalar çocuklarına Tanrı’yla ilgili hakikati öğretmek istiyorsa, önce kendileri Kutsal Kitabı iyi araştıran kişiler olmalıdır. Öğrendikleri üzerinde derin düşünmeye zaman ayırmalılar. Ancak o zaman çocuklarına da aynısını yapmayı öğretebilecekler. Tetkik yaptıkları birine inceleme araçlarımızı kullanmayı nasıl öğretiyorlarsa, çocuklarına da öğretmeliler. Bunu yaparak, çocuklarının Yehova’yı sevmesine ve O’nun ruhi gıda sağlamak için kullandığı kanala, yani ‘sadık ve sağgörülü hizmetkâra’ güvenmesine yardım edecekler (Mat. 24:45-47). Anne babalar, çocuklarınıza temel Kutsal Kitap hakikatlerini öğretmekle yetinmeyin. Yaşları ve kapasiteleri ölçüsünde “Tanrı’nın derin şeylerini” de öğreterek güçlü bir iman geliştirmelerine yardım edin (1. Kor. 2:10).

14. Kutsal Kitaptaki peygamberlik sözlerini neden incelemeliyiz? (“ Şu Peygamberlik Sözlerini Açıklayabilir misiniz?” çerçevesine de bakın.)

¹⁴ Peygamberlik sözleri Tanrı’nın Sözünün önemli bir kısmıdır ve Yehova’ya  imanımızı güçlendirmemize yardım eder. Sizin imanınızı hangi peygamberlik sözleri güçlendiriyor? Belki ‘son günlerle’ ilgili bildirilen sözler (2. Tim. 3:1-5; Mat. 24:3, 7). Peki gerçekleşmiş başka hangi peygamberlik sözleri hakikate güveninizi artırabilir? Örneğin, Daniel’in 2. bölümündeki ya da 11. bölümündeki sözlerin geçmişte ve şimdi nasıl gerçekleştiğini açıklayabilir misiniz? * İmanınız sağlam bir şekilde Kutsal Kitaba dayanıyorsa sarsılmayacak. 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da ağır zulüm gören kardeşlerimizin tutumunu düşünün. Son günlerle ilgili peygamberlik sözleri o dönemde henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, onlar Tanrı’nın Sözünden öğrendiklerine dayanarak güçlü bir imana sahip oldular.

15-17. Kutsal Kitabı incelemek Nazilerden zulüm gören kardeşlerimizi nasıl güçlendirdi?

¹⁵ Nazi Almanyası’nda binlerce iman kardeşimiz toplama kamplarına gönderildi. Hitler ve SS ordusunun başı Heinrich Himmler Yehova’nın Şahitlerinden nefret ediyordu. Bir hemşiremizin anlattığına göre, Himmler toplama kampındaki bir grup hemşireye şöyle dedi: “Gökte sizin Yehovanız hüküm sürüyor olabilir, ama yerde biz hüküm sürüyoruz! Burada kimin kalıcı olduğunu size göstereceğiz!” Peki Yehova’nın toplumunun sadık kalmasına ne yardım etti?

¹⁶ Mukaddes Kitap Tetkikçileri, Tanrı’nın Krallığının 1914’te hüküm sürmeye başladığını biliyordu. Şeytan’ın dünyasından gördükleri şiddetli muhalefet onları şaşırtmadı. Bununla birlikte, hiçbir hükümetin Tanrı’nın amacının gerçekleşmesine engel olamayacağından emindiler. Hitler hakiki tapınmayı ortadan kaldıramaz ya da Tanrı’nın Krallığından daha güçlü bir hükümet kuramazdı. Kardeşlerimiz, Hitler’in yönetiminin öyle ya da böyle sona ereceğinden emindi.

¹⁷ Kardeşlerimizin inandıkları şey boş  çıkmadı. Çok geçmeden Nazi rejimi çöktü ve Heinrich Himmler, yani “Yerde biz hüküm sürüyoruz” diyen adam canını kurtarmak için kaçmak zorunda kaldı. O sırada, tanıdığı eski bir mahkûm olan Lübke biraderle karşılaştı. Perişan durumdaki Himmler, Lübke biradere şöyle dedi: “Ee Mukaddes Kitap Tetkikçisi, şimdi ne olacak?” Lübke birader Himmler’e, Şahitlerin en başından beri Nazi rejiminin başarısızlığa uğrayacağını ve kendilerinin kurtulacağını bildiklerini açıkladı. Önceleri Yehova’nın Şahitleri hakkında söyleyecek çok sözü olan Himmler o an hiçbir şey söyleyemedi. Bundan kısa süre sonra da intihar etti. O dönemde yaşayan kardeşlerimizden ne öğreniyoruz? Kutsal Kitabı ve içindeki peygamberlik sözlerini incelemek sağlam bir imana sahip olmamıza ve sıkıntılar karşısında sarsılmadan durmamıza yardım eder (2. Pet. 1:19-21).

18. Yuhanna 6:67, 68’in gösterdiği gibi, Pavlus’un bahsettiği ‘tam bilgi ve ayırt etme yeteneğine’ neden ihtiyacımız var?

¹⁸ Hepimiz birbirimize sevgi göstermeliyiz, çünkü bu gerçek Hıristiyanları tanıtan özelliktir. Fakat ‘tam bilgi ve ayırt etme yeteneğine’ de ihtiyacımız var (Filip. 1:9). Aksi halde ‘insanların hilelerine kapılarak, her öğreti rüzgârıyla sürüklenebiliriz’ ve etkilendiğimiz kişiler arasında hakikate isyan edenler de olabilir (Efes. 4:14). Birinci yüzyılda İsa’nın öğrencilerinden birçoğu onu takip etmeyi bıraktığında, Elçi Petrus “Sonsuz yaşamın sözleri sende” diyerek İsa’nın öğrettiklerinin doğruluğuna kesin olarak inandığını dile getirdi (Yuhanna 6:67, 68’i okuyun). Petrus o sırada İsa’nın öğretilerini tüm ayrıntılarıyla anlamasa da sadık kaldı, çünkü Mesih’le ilgili hakikati anlamıştı. Siz de Kutsal Kitap öğretilerine olan inancınızı güçlendirebilirsiniz. Bunu yaparsanız, neyle karşılaşırsanız karşılaşın imanınız güçlü kalacak, ayrıca başkalarının da güçlü bir iman geliştirmesine yardım edeceksiniz (2. Yuhn. 1, 2).