1. Kardeşlerimiz hangi özverilerde bulunuyor? Bunu neden yapıyorlar?

BUGÜN Tanrı’ya hizmet eden milyonlarca kişi özverilerde bulunuyor. Birçok kardeşimiz bekâr kalmayı seçiyor. Evli olanlar çocuk sahibi olmayı erteliyor. Aileler sade bir yaşam sürüyor. Tüm bu kardeşlerimizin kararlarının arkasında önemli bir neden var: Yehova’ya mümkün olduğunca çok hizmet etmek. Onlar mutlular ve ihtiyaç duydukları her şeyi Yehova’nın karşılayacağına güveniyorlar. Acaba güvenleri boşa çıkacak mı? Hayır. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü Yehova geçmişte kullarının tüm ihtiyaçlarını karşıladı. Örneğin, ‘iman eden herkese baba olan’ İbrahim’e nimetler verdi (Rom. 4:11).

2. (a) İbraniler 11:8-10, 16’ya göre, İbrahim Ur şehrinden neden ayrıldı? (b) Bu makalede hangi soruları ele alacağız?

² İbrahim Yehova’ya seve seve itaat edip Ur şehrindeki rahat yaşamını bıraktı. Çünkü “temelleri sağlam şehri” bekliyordu (İbraniler 11:8-10, 16’yı okuyun). Bu “şehir” nedir? İbrahim bu şehrin kurulmasını beklerken hangi zorluklarla karşılaştı? İbrahim ve onun örneğini izleyen günümüzdeki imanlı kişilere nasıl benzeyebiliriz?

3. İbrahim’in beklediği “şehir” neydi?

³ İbrahim’in beklediği şehir Tanrı’nın Krallığıdır. Bu krallık İsa Mesih ve 144.000 meshedilmiş Hıristiyandan oluşur. Pavlus bu krallıktan ‘yaşayan Tanrı’ya ait bir şehir, gökteki Yeruşalim’ olarak söz etti (İbr. 12:22; Vah. 5:8-10; 14:1). İsa öğrencilerine bu krallığın gelmesi, böylece Tanrı’nın isteğinin gökte olduğu gibi yerde de gerçekleşmesi için dua etmeyi öğretti (Mat. 6:10).

4. Başlangıç 17:1, 2, 6’ya göre, İbrahim Tanrı’nın vaat ettiği şehir, yani Krallık hakkında ne kadar bilgiye sahipti?

 ⁴ İbrahim, Krallığın nasıl bir yapısı olacağıyla ilgili ayrıntıları biliyor muydu? Hayır. Bu ayrıntılar yüzyıllar boyunca kutsal bir sır olarak kaldı (Efes. 1:8-10; Kol. 1:26, 27). Fakat İbrahim, soyundan gelecek bazı kişilerin kral olacağını biliyordu. Yehova bu konuda ona açıkça bir söz vermişti (Başlangıç 17:1, 2, 6’yı okuyun). İbrahim’in Tanrı’nın vaatlerine imanı öyle güçlüydü ki Mesih’i, yani Tanrı’nın Krallığının kralı olacak kişiyi görüyor gibiydi. Bu nedenle İsa kendi dönemindeki Yahudilere şöyle dedi: “Babanız İbrahim benim günümü görme beklentisiyle büyük bir sevinç duydu; onu gördü ve sevindi” (Yuhn. 8:56). Açıkça görüldüğü gibi, İbrahim kendi soyundan gelecek kişilerin Yehova’nın desteğiyle bir krallık oluşturacağını biliyordu ve Yehova’nın vaadini gerçekleştirmesini sevinçle bekledi.

5. İbrahim kurucusu Tanrı olan “şehri” beklediğini nasıl gösterdi?

⁵ İbrahim kurucusu Tanrı olan “şehri”, yani Krallığı beklediğini nasıl gösterdi? İlk olarak yeryüzündeki herhangi bir krallığın vatandaşı olmadı. Göçebe olarak yaşadı, hiçbir yere kalıcı olarak yerleşmedi ve hiçbir kralı desteklemedi. Ayrıca kendi krallığını kurmaya da çalışmadı. Bunun yerine Yehova’ya itaat etmeye devam etti ve O’nun vaadini yerine getirmesini bekledi. İbrahim böyle yaparak Yehova’ya olağanüstü bir imanı olduğunu gösterdi. Şimdi onun karşılaştığı bazı zorlukları inceleyelim ve ondan neler öğrenebileceğimize bakalım.

6. Ur nasıl bir şehirdi?

⁶ İbrahim’in terk ettiği şehir nispeten güvenli, rahat, halkın eğitimli ve zengin olduğu bir şehirdi. Devasa surlarla korunuyordu ve üç tarafı bir hendekle çevriliydi. Ur şehrinde yaşayan insanlar okuma yazmayı biliyordu ve aritmetik konusunda başarılıydı. Anlaşılan bu şehir bir ticaret merkeziydi; yapılan kazılarda birçok ticari yazışmalar ortaya  çıktı. Şehirdeki müstakil evler tuğladan yapılmıştı ve sıvalı, beyaz badanalı duvarları vardı. Bu evlerden bazılarının 13, 14 odası olurdu ve bu odalar taş döşemeli bir avluya bakardı.

7. İbrahim Yehova’nın kendisini ve ailesini koruyacağına neden güvenmeliydi?

⁷ İbrahim Yehova’nın kendisini ve ailesini koruyacağına güvenmeliydi. Neden? Unutmayalım ki İbrahim ve Sara Ur şehrindeyken güvenli ve rahat bir evde yaşıyordu, oysa bundan böyle Kenan topraklarındaki açık arazilerde çadırlarda yaşayacaklardı. Artık İbrahim’i ve ailesini koruyan kalın surlar ve derin hendekler yoktu. Düşmanların saldırılarına karşı savunmasız durumdaydılar.

8. İbrahim bir keresinde nasıl bir zorluk yaşadı?

⁸ İbrahim Tanrı’nın isteğini yaptı, fakat bir keresinde ailesinin yiyecek ihtiyacını karşılamakta zorluk çekti. Yehova’nın sözünü dinleyip gittiği diyarda ciddi bir kıtlık baş gösterdi. Durum o kadar kötüydü ki, ailesiyle birlikte bir süreliğine Mısır’a göç etmeye karar verdi. Ancak Mısır’dayken Firavun İbrahim’in eşi Sara’yı kendi karısı olması için evine aldı. Yehova Firavunu cezalandırıp Sara’yı geri vermesini sağlayana kadar İbrahim kim bilir ne kadar endişelendi! (Başl. 12:10-19).

9. İbrahim ailesinde nasıl zorluklar yaşadı?

⁹ İbrahim ailesinde de ciddi zorluklar yaşadı. Çok sevdiği eşi Sara kısırdı. Yıllar boyunca bunun yol açtığı hayal kırıklığıyla mücadele ettiler. Sonunda Sara hizmetçisi Hacer’i İbrahim’e verdi; böylece çocukları olabilecekti. Fakat Hacer İsmail’e hamile kalınca Sara’yı küçümsemeye başladı. Durum öyle başa çıkılmaz bir hal aldı ki, Sara Hacer’i evden ayrılmaya mecbur bıraktı (Başl. 16:1-6).

10. İsmail ve İshak’la ilgili hangi olaylar İbrahim’in Yehova’ya olan güvenini sınadı?

¹⁰ Daha sonra Sara hamile kaldı ve İbrahim’e bir oğul doğurdu. İbrahim bebeğin adını İshak koydu. O hem İsmail’i hem de İshak’ı çok seviyordu. Fakat İsmail İshak’a kötü davrandığı için İbrahim onu ve Hacer’i evden göndermek zorunda kaldı (Başl. 21:9-14). Yıllar sonra Yehova İbrahim’den İshak’ı kurban etmesini istedi (Başl. 22:1, 2; İbr. 11:17-19). İbrahim bu iki durumda da Yehova’nın, oğullarıyla ilgili vaatlerini yerine getireceğine güvenmeliydi.

11. İbrahim Yehova’yı neden sabırla beklemeliydi?

¹¹ Tüm bu süre boyunca İbrahim Yehova’yı sabırla beklemeliydi. Ailesiyle birlikte Ur şehrinden ayrıldığında muhtemelen 70 yaşının üzerindeydi (Başl. 11:31–12:4). Yaklaşık yüz yıl boyunca Kenan topraklarında göçebe olarak çadırlarda yaşadı ve 175 yaşında öldü (Başl. 25:7). Yehova İbrahim’in dolaştığı o toprakları onun soyuna vereceğini söylemişti. Fakat İbrahim Yehova’nın bu vaadinin gerçekleştiğini göremedi. Ayrıca “şehrin”, yani Tanrı’nın Krallığının kurulduğunu görecek kadar da yaşayamadı. Yine de Kutsal Kitap onun “yaşlı ve hayata doymuş bir adam olarak” öldüğünü söyler (Başl. 25:8). İbrahim tüm zorluklara rağmen Yehova’ya güçlü imanını korudu ve O’nu seve seve bekledi. Peki İbrahim yaşadığı sıkıntılara nasıl tahammül edebildi? Yehova’nın onu yaşamı boyunca koruması ve onu dostu olarak görmesi sayesinde (Başl. 15:1; İşa. 41:8; Yak. 2:22, 23).

12. Biz neyin gerçekleşmesini bekliyoruz? Şimdi hangi konuyu ele alacağız?

¹² İbrahim gibi biz de temelleri sağlam şehri bekliyoruz. Ancak bu şehrin kurulmasını  beklememize gerek yok, çünkü Tanrı’nın Krallığı 1914’te kuruldu ve gökte hüküm sürmeye başladı (Vah. 12:7-10). Biz Krallığın yeryüzünü yönetmeye başlamasını bekliyoruz. Bunun gerçekleşmesini beklerken İbrahim ve Sara’nın yaşadıklarına benzer zorluklarla mücadele etmemiz gerekebilir. Peki böyle zorluklar yaşayan Yehova’nın günümüzdeki hizmetçileri İbrahim’i örnek alabiliyor mu? Gözcü Kulesi dergisinde yayımlanan yaşam öyküleri, tıpkı İbrahim ve Sara gibi birçok kardeşimizin de iman ve sabır gösterdiğini ortaya koyuyor. Şimdi onlardan birkaçına bakalım ve neler öğrenebileceğimizi görelim.

13. Bill Walden biraderin yaşadıklarından ne öğreniyorsunuz?

¹³ Özverilerde bulunmaya istekli olun. Tanrı’nın şehrine, yani Krallığa yaşamımızda ilk yeri vermek istiyorsak, Tanrı’yı memnun etmek için İbrahim gibi seve seve özverilerde bulunmalıyız (Mat. 6:33; Mar. 10:28-30). Bill Walden isimli biraderin yaşadıklarını düşünelim. * O 1942’de Yehova’nın Şahitleriyle Kutsal Kitabı incelemeye başladı; o sırada ABD’de bir üniversitenin mimari mühendislik bölümünden dereceyle mezun olmak üzereydi. Bill’in öğretmenlerinden bir profesör, ona mezun olduktan sonra çalışabileceği bir iş ayarlamıştı. Fakat Bill bu işi kabul etmedi. Profesöre Tanrı’ya daha fazla hizmet etmek için kariyer yapmaktan vazgeçtiğini açıkladı. Bundan kısa süre sonra askere çağrıldı. Saygılı bir şekilde askere gitmeyi reddetti ve bunun sonucunda 10.000 dolar para cezasına çarptırıldı ve beş yıl hapse mahkûm edildi. Üç yıl sonra serbest bırakıldı. Daha sonra Gilead Okuluna davet edildi ve Afrika’da görevli vaiz olarak hizmet etmeye başladı. Ardından Eva isimli bir hemşireyle evlendi ve Afrika’daki hizmetleri boyunca birçok  özveride bulundular. Sonra Bill’in annesine bakmak için ABD’ye döndüler. Bill yaşamını şu sözlerle özetliyor: “Yehova 70 yıldan uzun süredir beni hizmetinde kullanıyor. Bu muhteşem ayrıcalığı ne zaman düşünsem gözlerim doluyor. Kariyer olarak O’na hizmet etmeyi seçmeme yardımcı olduğu için Yehova’ya hep şükrediyorum.” Bill gibi, siz de kariyer olarak tamgün hizmeti seçebilir misiniz?

14-15. Apostolidis çiftinin yaşadıklarından ne öğreniyorsunuz?

¹⁴ Dertsiz bir hayatınızın olmasını beklemeyin. İbrahim’in yaşadıklarından Yehova’ya yaşamı boyunca hizmet eden kişilerin bile sorunlarla mücadele etmesi gerektiğini öğreniyoruz (Yak. 1:2; 1. Pet. 5:9). Aristotelis Apostolidis biraderin yaşadıkları bunu doğruluyor. * O 1946’da Yunanistan’da vaftiz edildi ve 1952’de kendisiyle aynı hedeflere sahip olan Eleni isimli bir hemşireyle nişanlandı. Ancak Eleni hastalandı, beyninde tümör olduğu anlaşıldı. Tümör alınsa da evlendikten birkaç yıl sonra tekrar oluştu. Doktorlar Eleni’yi tekrar ameliyat ettiler, fakat o kısmen felç kaldı ve konuşma yetisi ciddi şekilde zarar gördü. Hastalığına ve o sırada hükümetten gördükleri zulme rağmen iyi haberi gayretle duyurmaya devam etti.

¹⁵ Aristotelis birader 30 yıl boyunca karısına baktı. O aynı zamanda cemaatte bir ihtiyardı, büyük ibadet heyetlerinde çalıştı ve bir Kongre Salonu inşasına yardım etti. Daha sonra 1987’de Eleni hizmetteyken ağır bir kapı ona arkadan çarptı ve ciddi şekilde yaralandı. Üç yıl komada kaldı ve ardından öldü. Aristotelis yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: “Yıllar boyu karşı karşıya kaldığım çetin koşullar, zorlu durumlar ve beklenmedik olaylar olağanüstü bir azim ve sebat gerektirdi. Fakat Yehova bu sorunların üstesinden gelebilmem için bana her zaman gereken kuvveti verdi” (Mezm. 94:18, 19). Yehova, yaşadıkları sıkıntılara  rağmen Kendisi için elinden gelen her şeyi yapan kişileri kim bilir ne kadar çok seviyor!

16. Knorr birader karısına hangi öğüdü verdi?

¹⁶ Geleceğe odaklanın. İbrahim Yehova’nın ona ileride vereceği ödüllere odaklandı; böylece o sırada yaşadığı zorlukların üstesinden gelebildi. Audrey Hyde hemşirenin yaşadıklarını düşünelim. * Onun ilk eşi Nathan H. Knorr kanserden öldü ve ikinci eşi Glenn Hyde, Alzheimer hastalığına yakalandı. Tüm bunlara rağmen Audrey hemşire olumlu bakış açısını korumaya çalıştı. O, Knorr biraderin ölmeden birkaç hafta önce söylediği sözlerin kendisine çok yardım ettiğini söylüyor. Şunları anlatıyor: “Nathan bana ‘Ölümden sonraki ümidimiz kesindir ve bir daha asla acı çekmeyeceğiz’ dedi. Sonra şu tembihlerde bulundu: ‘Daima ileriye bak, çünkü ödülün orada. . . . . Her zaman meşgul ol; yaşamını başkaları için bir şeyler yapmak üzere kullanmaya çalış. Bu, hayattan sevinç almana yardım edecek.’” Başkalarına iyilikler yapmakla meşgul olmak ve ‘ümitle sevinmek’ gerçekten de çok yararlı öğütler! (Rom. 12:12).

17. (a) Geleceğe odaklanmak için hangi önemli nedenlere sahibiz? (b) Mika 7:7’deki sözler gelecekte nimetler tatmamıza nasıl yardım eder?

¹⁷ Bugün geleceğe odaklanmak için her zamankinden daha çok nedene sahibiz. Dünya olayları son günlerin sonunda yaşadığımızı açıkça gösteriyor. Çok yakında bekleyişimiz sona erecek ve temelleri sağlam şehir yeryüzünü yönetmeye başlayacak. Tadacağımız birçok nimetin arasında sevdiğimiz kişilerin diriltildiğini görmek de olacak. O zaman Yehova İbrahim’i ve ailesini dirilterek onun imanını ve sabrını ödüllendirecek. Siz onları karşılamak üzere orada olacak mısınız? İbrahim gibi Tanrı’nın Krallığı için özverilerde bulunmaya istekli olursanız, sorunlara rağmen imanınızı korursanız ve Yehova’yı sabırla beklerseniz siz de orada olabilirsiniz (Mika 7:7’yi okuyun).