1. Matta 7:13, 14’e göre, hepimiz ne açıdan bir yolculuktayız?

HEPİMİZ bir yolculuktayız. Hedefimiz Yehova’nın sevgi dolu yönetimi altında yeni dünyada yaşamak. Her gün hayata giden yolda ilerlemeye çalışıyoruz. Ancak İsa’nın söylediği gibi, bu yol sıkışık ve zaman zaman yürümesi zor (Matta 7:13, 14’ü okuyun). Kusurlu olduğumuz için bu yoldan sapmamız kolaydır (Gal. 6:1).

2. Bu makalede neleri ele alacağız? (“ Alçakgönüllülük ‘Yolumuzu Düzeltmemize’ Yardım Eder” başlıklı çerçeveye de bakın.)

² Hayata giden sıkışık yolda ilerlemeye devam etmek istiyorsak, düşünce tarzımızda, tutumumuzda ve davranışlarımızda değişiklik yapmaya istekli olmalıyız. Elçi Pavlus Korintos’ta yaşayan Hıristiyanları ‘yollarını düzeltmeye’ devam etmeleri için teşvik etmişti (2. Kor. 13:11). Bu öğüt bizim için de geçerli. Makalede, Kutsal Kitabın yardımıyla yolumuzu nasıl düzeltebileceğimizi inceleyeceğiz. Olgun dostlarımızın hayata giden yolda kalmamıza nasıl yardım edebileceğini ele alacağız. Ayrıca, Yehova’nın teşkilatından gelen talimatlara uymanın hangi durumlarda zor olabileceğini göreceğiz. Ve gerekli değişiklikleri yaparken, alçakgönüllülüğün sevincimizi korumamıza nasıl yardım edebileceği üzerinde duracağız.

3. Tanrı’nın Sözü bize nasıl yardım edebilir?

³ Düşüncelerimizi ve duygularımızı analiz etmeye çalıştığımızda bir sorunla karşılaşırız: Yüreğimiz haindir ve bizi nereye götürdüğünü kestirmek zor olabilir (Yer. 17:9). “Yanlış bir düşünüşle” kendimizi kandırmamız çok kolay olabilir (Yak. 1:22). Bu nedenle kendimizi Tanrı’nın Sözünü kullanarak incelemeliyiz. Tanrı’nın Sözü gerçekte  nasıl biri olduğumuzu, yüreğimizdeki en derin “niyetleri ve düşünceleri” ortaya çıkarır (İbr. 4:12, 13). Bir nevi röntgen cihazı gibidir, içimizdekileri görmemizi sağlar. Ama Kutsal Kitabın ya da Tanrı’nın toplumuna önderlik eden kişilerin öğütlerinden yararlanmak için alçakgönüllü olmalıyız.

4. Saul’un kibirli hale geldiğini gösteren nedir?

⁴ Alçakgönüllü olmazsak başımıza nelerin gelebileceğini Kral Saul’un yaşamından görebiliriz. Saul öyle kibirli biri haline geldi ki, düşünce tarzının ve davranışlarının düzeltilmesi gerektiğini kendine bile itiraf edemedi (Mezm. 36:1, 2; Hab. 2:4). Bir olayda Saul’un kötü tutumu iyice ortaya çıktı. Yehova ona Amalekoğullarını yendikten sonra ne yapması gerektiğiyle ilgili çok net bir talimat vermişti. Fakat Saul Yehova’ya itaat etmedi. Samuel peygamber bu konuda onunla açıkça konuştuğunda Saul hatasını kabul etmedi. Bunun yerine, itaatsizliğinin sonuçlarını ciddiye almayarak ve başkalarını suçlayarak davranışlarını haklı çıkarmaya çalıştı (1. Sam. 15:13-24). Saul daha önce de benzer bir tutum sergilemişti (1. Sam. 13:10-14). Ne yazık ki o, kibrin yüreğini ele geçirmesine izin verdi. Düşünce tarzını düzeltmedi, bu nedenle Yehova öfkelendi ve onu reddetti.

5. Saul’un durumundan ne öğreniyoruz?

⁵ Hiçbirimiz Saul gibi olmak istemeyiz. Dolayısıyla kendimize şu soruları sormalıyız: “Tanrı’nın Sözünden bir öğüt okuduğumda kendi düşünce tarzımı haklı çıkarmaya çalışıyor muyum? İtaatsizliğin sonuçlarını hafife alıyor muyum? Kendi davranışlarım için başkalarını suçluyor muyum?” Bu sorulardan birine bile evet diye cevap veriyorsak, düşünce tarzımızı ve tutumumuzu düzeltmeliyiz. Aksi halde, kibir bizim de yüreğimizi ele geçirebilir ve Yehova bizi de reddeder (Yak. 4:6).

6. Saul ile Davut arasında nasıl bir zıtlık vardı?

⁶ Saul ile Davut arasındaki zıtlığa bakalım. Davut ‘Yehova’nın kanununu’ seven biriydi (Mezm. 1:1-3). O’nun alçakgönüllüleri kurtardığını, fakat kibirlilere karşı olduğunu biliyordu (2. Sam. 22:28). Bu nedenle Tanrı’nın kanununun düşünce tarzını düzeltmesine izin verdi. Şöyle yazdı: “Bana öğüt veren Yehova’ya şükürler olsun. İçime öyle işledi ki öğütleri, geceleri bana doğruyu gösterdi” (Mezm. 16:7).

7. Alçakgönüllüysek ne yaparız?

⁷ Eğer alçakgönüllüysek, yanlış düşünce tarzımızı davranışa dökmeden önce Tanrı’nın Sözünün bizi düzeltmesine izin veririz. Tanrı’nın Sözü bize ‘Yol budur. Bu yoldan git’ diyen bir ses gibi olacak. Yaşam yolundan sağa ya da sola saparsak bizi uyaracak (İşa. 30:21). Yehova’yı dinlersek bundan birçok yarar görürüz (İşa. 48:17). Örneğin, birinin bizi düzeltmesini gerektirecek bir duruma düşmeyiz. Ayrıca Yehova’nın bizimle sevgi dolu bir baba gibi ilgilendiğini fark ettiğimiz için O’na daha da yaklaşırız (İbr. 12:7).

8. Yakup 1:22-25’te söylendiği gibi, Tanrı’nın Sözünü nasıl bir ayna gibi kullanabiliriz?

⁸ Tanrı’nın Sözü bizim için bir ayna gibi olabilir (Yakup 1:22-25’i okuyun). Çoğumuz her sabah evden çıkmadan önce aynaya bakarız. Böylece, başkaları bizi görmeden kendimizde düzeltme yapmaya ihtiyacımızın olup olmadığını anlayabiliriz. Benzer şekilde, her gün Kutsal Kitabı okuduğumuzda düşünce tarzımızı ve tutumumuzu hangi yönlerden düzeltebileceğimizi görürüz. Birçok kardeşimiz her sabah evden çıkmadan önce günün ayetini okumaktan çok yarar görüyor. Okudukları  şeylerin düşünce tarzlarını etkilemesine izin veriyorlar. Daha sonra, gün boyunca Tanrı’nın Sözündeki öğütleri uygulamanın fırsatını kolluyorlar. Bunun yanı sıra, Kutsal Kitabı her gün okuma ve derin düşünme alışkanlığımız olmalı. Bu basit görünebilir, fakat hayata giden sıkışık yolda kalmamıza en çok yardım eden şeylerden biridir.

9. Bir dostunuz sizi neden düzeltebilir?

⁹ Sizi Yehova’dan uzaklaştıracak bir yola saptığınız hiç oldu mu? (Mezm. 73:2, 3). Bu durumda olgun bir dostunuz sizi düzeltme cesareti gösterdiyse onun öğüdünü dinleyip uyguladınız mı? Öyleyse, doğru olanı yaptınız. Sizi uyaran dostunuza minnettar kalmış olmalısınız (Özd. 1:5).

10. Bir dostunuz sizi düzeltirse ona nasıl karşılık vermelisiniz?

¹⁰ Tanrı’nın Sözü bize şunu hatırlatır: “Dostun açtığı yaralar sadakatinden ötürüdür” (Özd. 27:6). Bu sözler ne anlama geliyor? Diyelim ki, trafiğin çok olduğu bir caddede karşıdan karşıya geçmeyi bekliyorsunuz ve bir anda cep telefonunuz yüzünden dikkatiniz dağılıyor. Sağa sola bakmadan caddeye adımınızı atıyorsunuz. Tam o anda bir dostunuz sizi kolunuzdan tutup kaldırıma çekiyor. O kadar sert çekiyor ki kolunuz morarıyor, fakat bu sayede sizi bir arabanın altında kalmaktan kurtarıyor. Kolunuzdaki morluğun acısı birkaç gün sürse bile dostunuza kızar mıydınız? Kesinlikle hayır. Tersine ona minnettar olurdunuz. Benzer şekilde, bir dostunuz sözlerinizin veya davranışlarınızın Tanrı’nın standartlarına uygun olmadığını söyleyerek sizi uyarırsa, başta buna üzülebilirsiniz. Ama dostunuza kızmayın ya da gücenmeyin, bu akılsızlık olur (Vaiz 7:9). Bunun yerine, sizinle konuşma cesareti gösterdiği için ona minnettar olun.

11. Birinin, bir dostundan gelen yerinde bir öğüdü reddetmesine ne yol açabilir?

¹¹ Birinin, sevgi dolu bir dostundan gelen öğüdü reddetmesine ne yol açabilir? Gurur. Gururlu kişiler “kulaklarına hoş gelen şeyleri duymak” ister. ‘Hakikat sözüne kulaklarını tıkarlar’ (2. Tim. 4:3, 4). Öğüde ihtiyaçları olmadığını, çünkü başkalarından daha akıllı ve önemli olduklarını düşünürler. Ancak Pavlus şöyle yazmıştı: “Aslında bir hiç olduğu halde kendini bir şey sanan kişi, kendini aldatır” (Gal. 6:3). Kral Süleyman’ın şu sözleri de bu konuyu çok güzel anlatıyor: “Yoksul ama hikmetli genç, yaşlı ama öğüde ihtiyaç duymayan akılsız kraldan iyidir” (Vaiz 4:13).

12. Petrus’un, Galatyalılar 2:11-14’teki olaydan sonra sergilediği tutumdan ne öğreniyoruz?

¹² Pavlus Petrus’u başkalarının önünde uyardığında, Petrus’un nasıl bir tutum sergilediğine bakalım (Galatyalılar 2:11-14’ü okuyun). Petrus, Pavlus’un kendisini uyarma tarzına ve bunu başkalarının önünde yapmış olmasına odaklanarak bu öğüde içerleyebilirdi. Ancak Petrus hikmetli biriydi. Öğüdü kabul etti ve Pavlus’a küsmedi. Hatta daha sonra ondan “sevgili kardeşimiz” diye söz etti (2. Pet. 3:15).

13. Öğüt verirken neleri aklımızda tutmalıyız?

¹³ Eğer bir dostunuza öğüt vermeniz gerekirse neleri aklınızda tutmalısınız? Onunla konuşmadan önce kendinize “‘Çok fazla doğruluk peşinde’ miyim?” diye sorun (Vaiz 7:16). Çok fazla doğruluk peşinde olan biri başkalarını Yehova’nın değil, kendi standartlarına göre yargılar ve muhtemelen pek  de merhametli değildir. Durumu gözden geçirdikten sonra yine de dostunuzla konuşmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. O zaman sorunu net şekilde dile getirin ve onun ne düşündüğünü ortaya çıkaracak sorular sorun. Böylece hatasını fark etmesine en iyi şekilde yardım edebileceksiniz. Sözlerinizin Kutsal Yazılara dayandığından emin olun ve dostunuzun size değil Yehova’ya hesap vereceğini unutmayın (Rom. 14:10). Tanrı’nın Sözündeki hikmete güvenin ve birine öğüt verirken İsa gibi şefkatli olun (Özd. 3:5; Mat. 12:20). Neden? Çünkü biz başkalarına nasıl davranırsak Yehova da bize öyle davranacak (Yak. 2:13).

14. Tanrı’nın teşkilatı bizim için neler sağlıyor?

¹⁴ Yehova teşkilatını kullanarak hayata giden yolda bize rehberlik ediyor. Bu teşkilat, Tanrı’nın Sözündeki öğütleri uygulamamıza yardım eden videolar ve yayınlar sağlıyor, ibadetler düzenliyor. Bütün bu bilgiler tamamen Kutsal Yazılara dayanıyor. Aynı zamanda Yönetim Kurulu duyuru işimizin nasıl en iyi şekilde yapılacağına karar verirken kutsal ruhun yönlendirmesine uyuyor. Yine de Yönetim Kurulu faaliyetimizin nasıl organize edileceğiyle ilgili kararlarını zaman zaman gözden geçiriyor. Neden böyle yapıyorlar? Çünkü “bu dünyanın sahnesi değişiyor” ve Tanrı’nın teşkilatının yeni koşullara uyum sağlaması gerekiyor (1. Kor. 7:31).

15. Bazı müjdeciler nasıl bir zorluk yaşıyor?

¹⁵ Bazen Tanrı’nın teşkilatı Kutsal Kitaptaki bir öğretiyle ilgili ya da davranış standartlarımızla ilgili konularda yeni bir açıklama yapıyor. Şüphesiz bu tür değişiklikleri hemen kabul ediyoruz. Peki ya teşkilat hayatımızın diğer yönlerini etkileyen bir değişiklik yaptığında nasıl karşılık veriyoruz? Örneğin, son yıllarda İbadet Salonlarının inşaat ve bakım maliyeti çok arttı. Bu nedenle Yönetim Kurulu salonlarımızın olabildiğince çok cemaat tarafından kullanılmasına karar verdi. Bu değişiklik sonucunda cemaatler birleştirildi ve bazı İbadet Salonları satıldı. Tasarruf edilen para, ihtiyacın en çok olduğu bölgelerde salon inşa edilmesi için kullanılıyor. İbadet Salonlarının satıldığı ve cemaatlerin birleştirildiği  bir yerde yaşıyorsanız, yeni koşullara uyum sağlamakta zorlanıyor olabilirsiniz. Artık bazı müjdeciler ibadetlere katılmak için daha uzağa gitmek zorunda. Ayrıca bazı kardeşler bir İbadet Salonunun inşası ya da bakımı için çok emek verdiklerinden, o salonun neden satıldığını anlamakta zorlanabiliyor. Onlar belki de zamanlarının ve çabalarının boşa gittiğini düşünüyorlar. Yine de bu kardeşlerimiz bu yeni düzenlemeyi kabul ediyor, dolayısıyla övülmeyi hak ediyorlar.

16. Koloseliler 3:23, 24’teki öğüdü uygulamak sevincimizi korumamıza nasıl yardım eder?

¹⁶ Yehova için çalıştığımızı ve bu teşkilatı O’nun yönlendirdiğini unutmazsak sevincimizi koruruz (Koloseliler 3:23, 24’ü okuyun). Geçmişte mabedin inşası için bağışta bulunan Kral Davut bize güzel bir örnek bıraktı. O Yehova’ya şöyle dedi: “Ben kimim, halkım kim ki, kendi gücümüzle böyle gönüllü sunular verebilelim? Her şey Senindir. Biz Senin elinden aldığımızı Sana verdik” (1. Tar. 29:14). Biz de bağışta bulunduğumuzda Yehova’nın elinden aldığımız şeyleri O’na veriyoruz. Yine de, Yehova O’nun işi için harcadığımız zamanı, enerjiyi ve maddi şeyleri çok takdir ediyor (2. Kor. 9:7).

17. ‘Yolunuzu düzeltmeniz’ gerektiğini fark ederseniz neden cesaretsizliğe kapılmamalısınız?

¹⁷ Hayata giden sıkışık yolda kalabilmek için hepimiz İsa’nın adımlarını izlemeliyiz (1. Pet. 2:21). ‘Yolunuzu düzeltmeniz’ gerektiğini fark ederseniz cesaretiniz kırılmasın. Aslında bu iyi bir işarettir, çünkü Yehova’nın talimatlarına duyarlı olduğunuzu gösterir. Unutmayın ki, Yehova biz kusurlu insanlardan İsa’yı kusursuz şekilde örnek almamızı beklemez.

18. Hedefimize ulaşmak için ne yapmalıyız?

¹⁸ Öyleyse hepimiz geleceğe odaklanalım ve düşünce tarzımızda, tutumumuzda ve davranışlarımızda değişiklik yapmaya istekli olalım (Özd. 4:25; Luka 9:62). ‘Hep sevinçli olmaya, yolumuzu düzeltmeye devam edelim’ (2. Kor. 13:11). Eğer bunu yaparsak, ‘sevgi ve barış Tanrısı bizimle olacaktır.’ Ayrıca sadece hedefimize ulaşmakla kalmayacağız, yolculuğun da tadını çıkaracağız!