27 KASIM 2015
GÜNEY KORE
Yüzlerce Koreli Şahit BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubuna Başvurdu
Temmuz ve Ağustos 2015’te Güney Kore’de tutuklu olan 600’den fazla genç, BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubuna (Çalışma Grubu) başvurdu. Bu kişiler dini inançları nedeniyle askerlik hizmetini reddettikleri için her biri aleyhinde dava açılmıştı. Bunun sonucunda da suçlu bulunup hüküm giydiler ve 18 ay hapis cezasına çarptırıldılar.
Şikâyetlerin Dayanağı
15 Ekim 2014’te BM İnsan Hakları Komitesi vicdani retçilere hapis cezası veren Güney Kore’yi, keyfi tutuklamalarda bulunmaktan suçlu buldu. Bu karar, tutukluların şikâyetlerini Çalışma Grubuna sunmalarına bir dayanak oldu.
BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubunun görevi, ‘Söz konusu devletlerin kabul ettiği uluslararası yasal sözleşmelere aykırı olan ya da keyfi olarak uygulanan özgürlükten yoksun bırakma durumlarını soruşturmaktır.’
Bu kişileri temsil eden avukat Du-jin Oh, vicdani retçilere verilen hapis cezasının neden keyfi olduğunu açıkladı.
Hükümetlerin uyması gereken uluslararası standarda göre, vicdani nedenlerden dolayı askerlik hizmetini reddeden vatandaşlar için uygun alternatifler sağlanmalıdır. Çünkü askerlik hizmetini vicdanen reddetme hakkı din ve vicdan özgürlüğü kapsamındadır. Ancak Güney Kore hükümeti uluslararası kamuoyunun alternatif sivil hizmet çağrılarına kulak vermemeye devam ediyor.
Tarafsız bir gözlemci de Güney Kore’nin, 60 yıldır yaşanan ve 18.000’den fazla erkeği ve ailelerini etkilemiş olan bu sorunu çözmeyi ısrarla reddetmesinin “keyfi” bir davranış olduğunu düşünecektir. Hükümet, BM İnsan Hakları Komitesi tarafından bu konuda verilen beş ayrı kararla uyumlu “etkili bir çözüm” sağlayamadı. Kimseye zarar vermemek için kararlı bir tavır sergileyen bu kişileri bir suçlu gibi hapse atmak kesinlikle adaletsiz bir davranıştır.
Çalışma Grubundan Talep Edilenler
Güney Kore’de askerlik hizmetini vicdanen reddettikleri için tutuklu bulunanlar Çalışma Grubundan şunları talep ettiler:
“Askerlik hizmetini vicdanen reddeden kişilere verilen cezaların keyfi tutuklamalar olduğuna karar verilmesi,”
“Kore Cumhuriyeti’nden askerlik hizmetini vicdanen reddettikleri için cezaevinde olanları bir an önce serbest bırakmasının ve sabıka kayıtlarını silmesinin talep edilmesi.”
İnancı Nedeniyle Hapsedildi
Jun-hyeok An, tutuklu olan ve Çalışma Grubuna başvuruda bulunanlardan biri. Diğerleri gibi o da kendisini bir suçlu olarak görmüyor. Annesi, onu çocukluğundan beri Kutsal Kitap ilkelerini anlaması ve uygulaması için eğitti. Askerlik hizmetinin dini inançları ve vicdanıyla uyum içinde olamayacağına daha küçük yaşlarda karar vermişti. * Güney Kore’deki durumu bildiğinden, bu kararı verirken ciddiyetle düşündü. Askerlik hizmetini reddetmenin getireceği sonuçların farkındaydı. Şöyle dedi:
Dini inançlarıma bağlı kaldığım için hapisle cezalandırılmam gerektiğini düşünmüyorum. Eğer hükümet alternatif sivil hizmet düzenlemesi yapsaydı, bunu kabul ederdim. Kimseye zarar vermek istemediğim için cezalandırılıp hüküm giymeyi hak etmiyorum.
Güney Kore Nasıl Karşılık Verecek?
Çalışma Grubu 631 şikâyeti incelemesi için Güney Kore hükümetine iletecek. Hükümet cevap verdiğinde Çalışma Grubu, BM İnsan Hakları Konseyine konu hakkındaki düşünce ve önerilerini sunacak. Eğer konsey vicdani retçilerin maruz kaldığı bu tutuklamaların keyfi olduğuna karar verirse, Güney Kore, uluslararası toplumun bir üyesi olarak insan haklarıyla ilgili yükümlülüklerini ihlâl ettiği için ağır eleştirilerle karşı karşıya kalacak. Du-jin Oh şunları belirtti:
Güney Kore vicdani retçilere uygun alternatif bir hizmet için kanun çıkarması yönünde uluslararası çapta baskı görmesine rağmen, şimdiye dek bu konuda bir adım atmayı reddetti. Bununla beraber yerel mahkemelerden gelen baskı da artmaya devam ediyor. Son birkaç ay içinde iki bölge mahkemesi hâkimi, altı vicdani retçiyi suçsuz buldu. 2012 yılından beri yerel hâkimler Anayasa Mahkemesine konuyla ilgili yedi dava gönderdi. Bu mahkeme Temmuz 2015’te iddiaları dinledi.
Güney Kore hükümeti uluslararası hukuka aykırı olarak her ay 40 ila 50 Şahidi suçlu bulup hapse atıyor. Jun-hyeok An ve Güney Kore hapishanelerinde vicdani retçi olduğu için tutuklu bulunan bütün Şahitler Anayasa Mahkemesinin ve BM İnsan Hakları Konseyinin vereceği kararları dört gözle bekliyor.