Birleşmiş Milletler’deki (BM) insan hakları uzmanlarının hazırladığı 15 sayfalık raporda Rusya’nın, Mayıs 2018’den Temmuz 2019’a kadar farklı şehirlerdeki 18 Yehova’nın Şahidini gözaltına alarak ve tutuklayarak uluslararası hukuku çiğnediği belirtildi. Uzmanlar özetle hâlâ tutuklu bulunan bu Şahitlerin derhal ve koşulsuz olarak salıverilmesini talep ediyor.

Raporun ilk kopyası 15 Mayıs 2020’de yayımlandı. Son versiyonu ise yakında BM’nin internet sitesinde yayımlanacak.

Bu, Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubunun son bir yıl içerisinde kardeşlerimizin lehinde yayımladığı üçüncü rapor. Çalışma Grubu bu son raporunda Rusya’nın kardeşlerimize gözler önünde uyguladığı korkunç muameleyi pek çok açıdan kınadı.

Çalışma Grubu yetkililerin Şahitleri gözaltına alırken uyguladığı “orantısız güce” değinerek “Polisin bu davranışlarını haklı çıkaracak hiçbir dayanak yoktur” dedi. Ek olarak şunu vurguladı: “[Bu Şahitlerden] hiçbiri gözaltına alınmamalı, tutuklu bulundurulmamalı ve yargılanmamalıydı, ayrıca ileride de yargılanmamalıdır.”

Çalışma Grubu Şahitlerin faaliyetlerinin aşırılıkçı olduğu iddialarını kesinlikle reddetti. Onların “din özgürlüklerini barışçı şekilde kullanmaktan” başka hiçbir şey yapmadıklarını belirtti.

İnsan hakları uzmanları raporda, kardeşlerimizin mahkeme salonlarında yargılanma şeklini de kınadı. Örneğin tutuklu olan iki hemşiremiz bazı duruşmalarda mahkemede kafeslerde tutuldu. Çalışma Grubu uluslararası hukuka göre her bireyin “hukuken suçlu olduğu kanıtlanana kadar masum sayıldığını” belirtti. Bu nedenle hemşirelerimiz ‘duruşma sırasında kelepçelenmemeliydi ya da kafeslerde tutulmamalıydı, mahkemeye sanki azılı suçlularmış gibi çıkarılmamalıydı.’

Çalışma Grubu Rusya’dan 18 Şahidin hepsinin sabıka kayıtlarını temizlemesini ve onlara uluslararası hukuka uygun bir tazminat ödemesini talep etti. Dahası Rusya’yı “insanları keyfi şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakan nedenlerle ilgili eksiksiz ve objektif bir soruşturma yürütmeye”; ayrıca “[bu Şahitlerin] haklarının çiğnenmesinden sorumlu olan tüm kişilerle ilgili gereken adımları atmaya” çağırdı.

Raporda bu 18 Şahidin “sırf din özgürlüğü hakkını [bu hak Rusya’nın taraf olduğu uluslararası bir sözleşmeyle korunur] kullandığı için Rusya’da gözaltına alınan, tutuklanan ve suçlanan giderek artan sayıdaki Yehova’nın Şahitlerinin bir kısmı” olduğu belirtildi. Bu nedenle bu son rapor 18 kardeşimiz hakkında olsa da Çalışma Grubu bu tavsiyelerin “benzer durumdaki diğer herkes için geçerli” olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.

Çalışma Grubunun çağrısı Rusya’daki kardeşlerimizin beraatini garantilemese de bazı gelişmeler yaşanabileceğine dair umut veriyor. Rusya’nın vereceği karşılığı bekleyip göreceğiz. O zamana kadar sevgi dolu Babamız Yehova’nın, Rusya’da zulme cesaretle tahammül eden kardeşlerimize sevinç ve barış vermeye devam edeceğine güveniyoruz (Romalılar 15:13).