Elaine isimli bir genç şöyle söylüyor: “Okul arkadaşlarımın yüzlerce takipçisi olduğunu gördüğümde ‘Vay canına! Onlar gerçekten çok popüler!’ diye düşündüm. Dürüst olmak gerekirse onları biraz kıskandım.”

 Sen de hiç böyle hissettin mi? Eğer öyleyse bu makale sosyal medyada popüler olmaya çalışmanın yol açacağı hayal kırıklığından seni koruyabilir.

•  Hangi tehlikeler var?

•  Hayali bir popülerlik

•  Takipçi ve beğeni sayısı ne kadar önemli?

•  Üstü kapalı şekilde övünmekten kaçın

 Kutsal Kitap Özdeyişler 22:1’de şöyle der: “İyi ad büyük servetten üstün tutulmalıdır.” Bu yüzden iyi bir ada sahip olmayı, hatta başkaları tarafından beğenilmeyi istemek normaldir.

 Fakat bazen beğenilme arzun o kadar büyük olabilir ki popüler olmadığın sürece mutlu olamazsın. Bu bir tehlike olabilir mi? 16 yaşındaki Onya şöyle diyor:

 “İnsanların sırf popüler olabilmek için okulun ikinci katından atlamak gibi çılgınca şeyler yaptıklarını gördüm.”

 Bazıları yaşıtlarının ilgisini çekebilmek için yaptıkları saçma sapan şeylerin videosunu çekiyorlar ve bunları internette paylaşıyorlar. Örneğin bir grup genç hiç kimsenin asla yapmaması gereken bir şeyi yaptı. Zehirli madde içeren çamaşır deterjanı tabletlerini yerken kendilerini videoya çektiler ve bu videoyu internette paylaştılar.

 Kutsal Kitap şöyle der: “Hiçbir şeyi . . . . boş böbürlenme duygusuyla yapmayın” (Filipililer 2:3, İncil Çağdaş).

 Şunları düşün:

•   Sosyal medyada popüler olmak senin için ne kadar önemli?

•   Yaşıtlarının dikkatini çekmek ve onayını kazanmak için sağlığını ve hayatını riske atar mıydın?

 İnsanlar popüler olmak için her zaman tehlikeli yollara başvurmuyor. 22 yaşındaki Erica bazı insanların kullandığı farklı bir yöntemi şöyle anlatıyor:

 “İnsanlar hayatlarından birçok fotoğraf paylaşıyor. Böylece sanki sürekli vakit geçirdikleri çok sayıda arkadaşları varmış gibi gösteriyorlar. Bu da başkalarında popüler oldukları izlenimini yaratıyor.”

 15 yaşındaki Cara, bazı insanların dürüst olmayan paylaşımlarla bu izlenimi yarattığını söylüyor ve şöyle ekliyor:

 “Bazılarının aslında evdeyken kendilerini bir partideymiş gibi gösteren fotoğraflar çektiklerine tanık oldum.”

 22 yaşındaki Matthew buna benzer bir şey yaptığını kabul ederek şöyle diyor:

 “Daha önce Asya’ya hiç gitmemiş olmama rağmen bir fotoğraf paylaştım ve konum olarak Everest Dağı’nı etiketledim.”

 Kutsal Kitap şöyle der: ‘Her konuda dürüst davranmak istiyoruz’ (İbraniler 13:18).

 Şunları düşün:

•   Sosyal medyayı kullanıyorsan popülerliğini artırmak için gerçekleri yansıtmayan şeyler paylaşıyor musun?

•    Paylaştığın fotoğraflar ya da yaptığın yorumlar gerçekte kim olduğunu ve sahip olduğun değerleri yansıtıyor mu?

 Birçok insana göre sosyal medyada popüler olmanın anahtarı çok yüksek sayıda takipçiye ve beğeniye sahip olmaktır. Makalede adı geçen Matthew da önceden böyle düşündüğünü kabul ediyor ve şöyle diyor:

 “İnsanlara ‘Kaç takipçin var?’ ya da ‘Aldığın en yüksek beğeni sayısı kaç?’ gibi sorular sorardım. Takipçi sayımı artırmak için onların da beni geri takip edeceğini umarak rastgele insanları takip ederdim. Popüler olmayı takıntı haline getirmiştim ve sosyal medya bu takıntımı daha da körüklüyordu.”

 25 yaşındaki Maria bazı insanların, takipçilerinin ve aldıkları beğenilerin sayısına göre kendilerine değer biçtiklerini gözlemliyor. O şöyle diyor:

 “Bir kız kendi fotoğrafını paylaştığında, bu fotoğraf istediği kadar beğeni almazsa, kendisinin çirkin olduğu sonucuna varıyor. Bu tabii ki yanlış bir düşünce, ancak yeterince beğeni almayan birçok kişi böyle tepki veriyor. Aslında onlar bir anlamda kendi kendilerini siber zorbalığa maruz bırakıyorlar.”

 Kutsal Kitap şöyle der: “Kendini beğenmiş, birbiriyle yarışan ve birbirini kıskanan kişiler olmayalım” (Galatyalılar 5:26).

 Şunları düşün:

•   Sosyal medyayı kullanıyorsan bu senin kendini başkalarıyla karşılaştırmana sebep oluyor mu?

•    Sence hangisi daha önemli; takipçilerinin sayısı mı, gerçek dostluklar kurmak mı?