İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Okul Arkadaşlarıma Nasıl Vaaz Edebilirim?

Okul Arkadaşlarıma Nasıl Vaaz Edebilirim?

Gençler Soruyor . . .

Okul Arkadaşlarıma Nasıl Vaaz Edebilirim?

“Vaaz ederken, birden bire tanıdığım birine rastladım. Korkudan donup kaldım! Hizmet arkadaşım araya girerek benim yerime konuşmak zorunda kaldı.”—Okan. *

“Sınıf arkadaşlarımdan birinin bu sokakta oturduğunu biliyordum; bu nedenle ağabeyimden, gittiğimiz bütün kapılarda onun konuşmasını istedim. Bir süre sonra öyle bunaldı ki, bir sonraki kapıda benim konuşmamı istedi. Kapıyı çaldım ve –hayır, olamaz– bu oydu! Paniğe kapılmıştım!”—Aykut.

GENÇLER din konusunda konuşmanın genellikle çağdışı olduğunu düşünür. Bununla birlikte İsa’nın hakiki takipçileri arasındaki gençler için inançlarını başkalarına anlatmak, Tanrı tarafından verilmiş değerli bir ayrıcalıktır. Bu nedenle Yehova’nın Şahidi binlerce genç, kapı kapı vaaz etme işine katılıyor. Fakat bazıları bunu yaparken okuldan tanıdıklarla karşılaşma korkusu yaşıyor. Jennifer, liseden birkaç yıl önce mezun olmasına rağmen şöyle söylüyor: “Bizim okuldan birilerine rastlamaktan hâlâ korkuyorum.”

İsa’nın takipçisi bir gençsen, bazen sen de aynı şekilde hissedebilirsin. Reddedilmekten kuşkusuz hepimiz korkarız, bu nedenle bir okul arkadaşınla din hakkında konuşmak söz konusuysa biraz endişe duyman tamamen normaldir. * Fakat korkudan tutulman için hiçbir neden yok! Mukaddes Kitapta “Arimatealı Yusuf” olarak adlandırılan adamı hatırlıyor musun? O, İsa’dan öğrendiği şeylere inandı. Bununla birlikte Mukaddes Kitap, Yusuf’u “İsanın şakirdi olup Yahudilerin korkusundan kendisini gizliyen” biri olarak tanımlıyor. (Yuhanna 19:38) Dostluğunuzu gizlemek isteyen bir arkadaşın hakkında sen ne düşünürdün? (Luka 12:8, 9) O halde, Tanrı’nın, İsa’nın tüm takipçilerinden imanlarını ‘açıklamalarını’ beklemesi gayet doğaldır. (Romalılar 10:10, Yeni Çeviri) Buna okulundaki gençlerle konuşmak da dahildir.

Arimatealı Yusuf korkusunu en azından İsa’nın cesedini gömmek üzere izin isteyecek kadar yendi. Peki sen korkularını nasıl yenebilirsin?

Vaaz Etme İsteği Geliştir

Resul Pavlus’un, inancını başkalarına anlatma konusunda çekingen biri olmadığına kuşku yok. Romalılar 1:15’te kendisini Mukaddes Kitap mesajını ilan etmeye hazır biri olarak tanımladı. Onun böylesine istekli olmasının nedeni neydi? 16. ayette şu sözleri kayıtlıdır: “İncilden utanmam, çünkü her iman edene, . . . . kurtarış için Allahın kudretidir.” Senin için ne denebilir? Hakikat olarak inandığın şeyin doğruluğunu gerçekten gördün mü? (Romalılar 12:2) Mukaddes Kitabın mesajının “kurtarış için Allahın kudreti” olduğuna kişisel olarak ikna oldun mu?

Yalnızca ana babanla birlikte ibadetlere katılman yeterli değildir. Dilek adlı genç şöyle söylüyor: “Sadece ibadetlere gitmek kolay, çünkü ana babanız size böyle yapmanızı söylüyor. Fakat insanlar Mukaddes Kitap hakkında sorular sorduğunda, nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.” Mi Young adındaki bir genç aynı şekilde şunu kabul etti: “Bunun hakikat olduğuna biz kendimiz ikna olmalıyız.”

Sende Mukaddes Kitaptan edindiğin bilgiyi başkalarıyla paylaşma isteği uyandırabilecek olan nedir? Mukaddes Kitabı kişisel olarak incelemek. Sean adlı genç şunları söyledi: “Mukaddes Kitabı kişisel olarak incelemeye başladığınızda, hakikati kendinize mal etmeye başlıyorsunuz. Bu incelemeyi kendiniz için yapıyorsunuz.” Gerçek şu ki, herkes yapısı nedeniyle inceleme yapmayı sevmez. Selen şunu kabul ediyor: “Okumayı sevmiyorum. Bu nedenle başlangıçta Gözcü Kulesi ve Uyan! dergilerini ve her gün Mukaddes Kitabı okumak benim için zordu. Fakat zamanla bunu yapmaya başladım.”

Böyle gayretli bir incelemenin sonuçları nelerdir? Resul Pavlus şöyle söylüyor: “İman işitmekten, . . . . olur.” (Romalılar 10:17) İmanın ve inancın arttıkça tutumunun değişeceği kesindir. Elisângela adındaki Brezilyalı bir genç şu sonuca vardı: “İsa’nın bir takipçisi olmak utanılacak bir şey değil, bir onurdur.” Gerçekten de imanın arttıkça sınıf arkadaşların da dahil, başkalarıyla konuşmaya kendini mecbur hissedeceksin. Pavlus şöyle söyledi: ‘İman ettik, onun için söyleriz.’ (II. Korintoslular 4:13) Ayrıca, her gün gördüğün gençlerden hayat veren bilgiyi saklarsan başkalarının “kanından temiz” olabilir misin?—Resullerin İşleri 20:26, 27.

Fakat İsa’nın takipçisi bazı gençler, Mukaddes Kitap hakkında başkalarıyla konuşmakta kendilerini yetersiz hissediyorlar. Joshua adındaki bir genç, “Ne söyleyeceğini bilmiyorsan vaaz etmeye çalışmak fazla zevkli değil” diyor. Yine de, Mukaddes Kitap hakkında daha derin bir anlayış kazanman onu ustalıkla kullanmana yardım edecek. (II. Timoteos 2:15) Yehova’nın Şahitlerinin cemaatlerinde gençler, cemaat ihtiyarlarına yaklaşabilir ve öğretme becerilerini geliştirmekte kişisel yardım isteyebilirler. Matthias adındaki Alman bir genç şunları söylüyor: “Sadece Mukaddes Kitaba dayalı yayınlar sunmakla kalmayıp, insanlarla anlamlı sohbetler yapmaya başlayınca vaaz etmekten zevk almaya başladım.”

Son olarak, cesaretle konuşmana yardım etmesi için Tanrı’ya dua edebilirsin. (Resullerin İşleri 4:29, 30) Resul Pavlus bu konuda Tanrı’nın yardımını bizzat gördü. O I. Selânikliler 2:2’de şunları söylüyor: “Size Allahın incilini çok ceht ile [şiddetli karşı koymalara rağmen, Yeni Çeviri] söylemek üzre Allahımızdan cesaret aldık.” Bir başvuru kitabına göre bu ifade şöyle tercüme edilebilir: “Tanrı yüreklerimizden korkuyu aldı.” Öyleyse neden sen de Tanrı’ya dua edip ‘yüreğinden korkuyu almasını’ istemeyesin?

Kendini Bir Şahit Olarak Tanıt

Bu duayla uyumlu olarak, çok cesur bir adım atabilirsin. Chic adındaki İngiliz bir genç şunu tavsiye ediyor: “Sınıf arkadaşlarınıza İsa’nın bir takipçisi olduğunuzu söyleyin.” Herhalde İsa’nın ‘gizli bir takipçisi’ olmak istemiyorsun. Rebecca isimli bir genç, eskiden, vaaz etme işi sırasında tanıdığı biriyle karşılaşmanın onu çok korkuttuğunu itiraf etti. Fakat şunu fark ettiğini söylüyor: “Eğer onlara İsa’nın bir takipçisi olduğunu ve kapı kapı gittiğini söylersen bazen ‘peki, bizim kapıya da gelecek misin?’ diye sorarlar.”

Fakat neden tesadüfen karşılaşıncaya kadar bekleyesin? Okulda inancından söz etmek için fırsatlar ara. Pavlus’un sorduğu soruları unutma: “İşitmedikleri zata nasıl iman edecekler? Ve vâzeden olmaksızın, nasıl işitecekler?” (Romalılar 10:14) Sınıf arkadaşlarının işitmesine en iyi sen yardım edebilirsin. Iraida adındaki bir genç şunları söyledi: “Okul sadece bizim ulaşabileceğimiz bir vaaz etme sahasıdır.” Böylece çoğu genç çeşitli fırsatlarda vaaz ederek, öğrenci olmanın avantajından yararlanıyor.

Bazen de Mukaddes Kitap hakikatini başkalarıyla paylaşma fırsatı sağlayan ödevler verilir. Jaimie adındaki İngiliz bir kız şöyle söylüyor: “Fen dersinde evrim konusunu tartışıyorduk ve ben inançlarımı belirttim. Çocuklardan biri benimle alay ederek Yehova’nın Şahitlerinin zekâ seviyesinin düşük olduğunu ve o okulda olmayı hak etmediklerini söyledi. Fakat sınıftaki diğer çocuklar hemen beni savunmaya başladılar.” Jaimie, İsa’nın örnek bir takipçisi olarak tanınmış olmasının yararını kuşkusuz görmüştü. Şunları ekledi: “Sonuç olarak, sınıf arkadaşlarıma Sizinle İlgilenen Bir Yaratıcı Var mı? kitabından dağıtma fırsatım oldu.” *

Rana adında 14 yaşındaki bir kız yaşadığı benzer bir olayı anlattı: “Öğretmenim derste alkol, tütün ve uyuşturucular konusunu ele alacağımızı söyledi. ‘Sigarayı Nasıl Bırakabilirsiniz?’ konulu Mart 2000 tarihli Uyan! dergisini götürdüm. Bir sınıf arkadaşım dergiyi gördü, onu aldı ve geri vermek istemedi. Dergiyi okuduktan sonra sigarayı bırakmaya karar verdiğini söyledi.”

Her zaman böyle olumlu bir karşılık alamayabilirsin. Fakat Vaiz 11:6 bizi şuna teşvik ediyor: “Tohumunu sabahlayın ek, ve akşama kadar eline rahat verme; çünkü hangisi . . . . iyi olacak . . . . bilmezsin.” Aldığın karşılık olumlu olmasa bile en azından, okulda inançlarını anlatman, evden eve hizmetinde rastlayacağın bir okul arkadaşınla daha hoş bir sohbete temel oluşturacak. Jessica adındaki İngiliz bir genç şunları söylüyor: “Okuldan tanıdığın kişilere şahitlik etmek, aslında daha kolaydır; çünkü onları zaten tanıyorsundur.” Belki de okul arkadaşlarından bazılarının inançlarını ne kadar merak ettiğini görünce şaşıracaksın.

Kuşkusuz, herkes seni iyi karşılamayacak. Fakat İsa şu pratik öğüdü verdi: “Kim sizi kabul etmez ve sözlerinizi dinlemezse, o evden . . . . çıkarken ayaklarınızın tozunu silkin.” (Matta 10:14) Başka sözlerle, bu olumsuz tavır senin kişiliğine yönelik değildir. Bu nedenle barışçı bir şekilde oradan ayrıl ve dinlemeye daha istekli olan başka birini ara. Er ya da geç hakikate susamış ve dinlemeye istekli olan dürüst yürekli kişiler bulacaksın. Eğer onlardan biriyle Mukaddes Kitap incelemesine başlarsan bu bir ödül olmaz mı? Bu sevinci yaşarsan, sınıf arkadaşlarına inançlarını anlatma konusundaki korkunu yendiğin için de mutlu olacaksın.

[Dipnotlar]

^ p. 3 Bazı isimler değiştirilmiştir.

^ p. 6 Nisan 2002 tarihli sayımızda çıkan “Gençler Soruyor . . . Ya Okuldan Biriyle Karşılaşırsam?” başlıklı makaleye bakın.

^ p. 18 Yehova’nın Şahitlerinin inancını yansıtan yayınlardandır.

[Sayfa 12’deki pasaj]

“Mukaddes Kitabı kişisel olarak incelemeye başladığında, hakikati kendine mal etmeye başlıyorsun.”—Sean.

[Sayfa 10’daki resim]

Kendini İsa’nın bir takipçisi olarak tanıtmaktan korkma

[Sayfa 10’daki resim]

Ödevler Mukaddes Kitabın hakikatini paylaşmak için fırsatlar sağlayabilir