Dünyaya Bakış

Olumlu Bakış Açısı Ömrü Uzatıyor

Journal of Personality and Social Psychology’de yayımlanan bir yazıya göre geçenlerde yapılan bir araştırma, hayata ve yaşlanmaya olumlu açıdan bakan yaşlıların, “yaşlanmaya olumsuz açıdan bakanlardan 7,5 yıl daha uzun yaşadıklarını” ortaya çıkardı. 23 yıldan uzun süredir yapılan, 50 yaş ve üzerindeki 660 kişiyi içeren bu araştırmada iki şey saptandı: Yaşlanmaya olumsuz açıdan bakmak “ortalama yaşam süresini azaltabilir”, olumlu açıdan bakmak ise “ortalama yaşam süresini uzatabilir.” Rapora göre, aslında insanın kendisine olumlu açıdan bakmasının, uzun bir ömre sahip olmasına, düşük kolesterol, ideal kan basıncı gibi etkenlerden daha çok katkısı var. Yazının sonunda insanlar yaşlılarla birlikte etkinliklere katılmaya, yaşlılığa olumlu açıdan bakmaya ve genellikle insanların bilinçsizce de olsa kabul etmeye eğilimli olduğu, kendilerine zarar verecek olan, “yaşlanmayla ilgili kalıplaşmış olumsuz düşünceler üzerinde durmamaya” teşvik ediliyor.

Aspirin ve By-pass Hastaları

“By-pass ameliyatı geçiren hastalara ameliyattan sonraki ilk 48 saat içinde aspirin vermek, kalp, beyin, böbrek ve sindirim sisteminde ciddi komplikasyonların meydana gelme riskini ve ölüm tehlikesini göze çarpar derecede azaltabilir.” The New York Times’ta yayımlanan bir araştırmada bu sözler yer alıyor. Bu araştırmada, aspirin verilen hastaların ölüm oranının, aspirin verilmeyenlerden yüzde 67 daha az olduğu anlaşıldı. Ayrıca felç ve kalp krizi geçirme olasılığı yüzde 50, böbrek yetmezliği olasılığı yüzde 74 ve ciddi bağırsak komplikasyonları olasılığı yüzde 62 daha azdı. Bu araştırma, rastgele seçilen vakalara değil, 17 ülkedeki 70 hastanede tedavi gören 5.065 hastanın incelenmesine dayanıyordu. Geçmişte cerrahlar, genellikle, hastaların ameliyattan önceki birkaç gün boyunca veya ameliyattan hemen sonra aspirin içmesine, kanamayı artırır gerekçesiyle izin vermiyorlardı. Fakat bu araştırma, ameliyattan kısa süre sonra aspirin verilen hastalarda, aspirin verilmeyenlere göre daha az kanama olduğunu ve bunun için aspirinin bebek aspirini kadar küçük bir dozda verilmesinin yeterli olduğunu gösterdi. Tahminlere göre bu sonuçlara uygun hareket edildiğinde her yıl dünya çapında yaklaşık 27.000 kişinin hayatı kurtulabilir.

Yeni Hareket Becerileri Öğrenmek İçin Uyku Şart

Bilim adamlarına göre yeni hareket becerileri öğrendikten sonra bu becerileri unutmamanın koşulu gece iyi bir uyku çekmektir. Bilim adamları yeterli uyumanın, gerçekleri ve diğer bilgileri akılda tutmakta önemli olduğunu uzun zamandan beri biliyor. Ancak yine de uykunun, beynin başka bir kısmının yönettiği hareket becerilerini nasıl etkilediği konusunda hâlâ belirsizlikler var. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisine göre Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan yeni araştırmalarda, uyku, bu becerilerle ilgili bilgilerin uygun şekilde depolanması için önemli olmakla birlikte, kişinin bu becerileri unutmaması için “bilgileri edindikten sonraki belirli bir zaman dilimi içinde” uyuması gerektiği sonucuna varıldı. Akşam bir beceri öğrenip tüm gece uyuduktan sonra bu becerileri yeniden test edilen kişiler, bir beceriyi sabah öğrenip 12 saat sonra, uyumadan önce test edilenlerden çok daha iyi sonuç verdiler.

“Artık Katolik Kilisesinin Üyesi Olarak Kalmak İstemiyor”

Il Sole-24 Ore gazetesinde, İtalya’da bir Katolik olarak vaftiz edilmiş ama “artık Katolik Kilisesinin bir üyesi olarak tanınmak istemeyen” kişilerin bu isteklerinin yerine getirilebildiği yazıyor. Daha önceleri, biri isminin vaftiz kayıtlarından çıkartılmasını istediğinde, bu istek “Kilise tarihinin bıraktığı ‘izlerin’ yok olmasına neden olur” diye reddedilirdi. Bununla birlikte kilise kayıtlarından çıkartılmak isteyenlerin sayısı artınca Kişisel Bilgileri Koruma Bölümünün sorumlusu olan din adamı, o kilisenin vaftiz kayıtlarına şu notun eklenmesine izin verdi: “Artık Katolik Kilisesinin üyesi olarak kalmak istemiyor.” Bu sorumlu din adamı, Kilise bölgesindeki papazlardan, Kiliseden çıkartılmak isteyen en az üç kişinin isteklerini kabul etmelerini istedi.