İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Dünyaya Bakış

Dünyaya Bakış

Dünyaya Bakış

Yoksa Köpek Dili Anlaşıldı mı?

Japonya Bilgi Ağı, Japon bir oyuncak üreticisinin, köpek havlamalarını kelimelere çevirdiği iddia edilen bir alet geliştirdiğini bildirdi. Alet, köpeğin tasmasına takılan ve sesleri küçük bir alıcıya gönderen bir telsiz mikrofondan oluşuyor. Söylendiğine göre alıcı, köpeğin çıkardığı sesleri analiz ediyor ve şu altı duygusal duruma göre sınıflandırıyor: hüsran, öfke, mutluluk, üzüntü, istek ve saldırganlık. Analizin “Kendimi çok iyi hissediyorum!” “Çok sinir bozucu!” ve “Hadi benimle oyun oyna!” gibi ifadeler içeren sonuçları, alıcının dijital ekranında gözüküyor. Üretici, Japonya’da bu 100 dolarlık aletten 300.000 adet sattığını ve alet Güney Kore ile Amerika Birleşik Devletleri’ne de tanıtıldığında bir milyon satış hedefine ulaşmayı ümit ettiğini söyledi.

Orta Yaşta Boşanma

Berliner Morgenpost gazetesinde, Almanya’da “daha önce hiç olmadığı kadar çok çiftin, uzun süre evli kaldıktan sonra ayrıldıkları” bildiriliyor. Münih’te (Almanya) evlilik terapisti olan Gina Kästele, gitgide daha çok kadının özellikle ekonomik yönden bağımsız olmasının bu konuda büyük bir etken olduğunu söylüyor. Ve şöyle devam ediyor: “Erkekler evi geçindiren kişi olarak daha önce sahip oldukları konumu kaybettiler.” Bu konudaki yaygın bir görüşe göre ise, orta yaşta gerçekleşen boşanmalara, çiftlerin boşanmayı çocuklar evden ayrılana kadar ertelemeleri yol açıyor. Ancak Kästele, orta yaştaki boşanmalara, daha çok kocanın evlilikdışı ilişkilerinin yol açtığını söylüyor.

Gülümsemenin Gücü

“Ankete katılanların yüzde 74’ü asık suratlı insanlarla iş yapmak istemiyor; yüzde 69’u ise bu tür kişilerle arkadaşlık kuramıyor.” Wprost dergisinde, Jagiellonian Üniversitesi’nin Sosyoloji Enstitüsü (Kraków, Polonya) tarafından yapılan bir araştırmayla ilgili olarak bu sözler yer aldı. Bu durum için belirtilen bir neden, bazı kişilerin, asık suratlı insanların genelde bir şeyler sakladığını düşünmeleridir. Wprost dergisine göre kamuoyunun gözü önünde çalışan insanlar uzun süreden beri bunun farkındaydılar; bu durum “politikacıların, işadamlarının, popstarların, televizyon spikerlerinin, halkla ilişkiler görevlilerinin, pazarlama ve satış elemanlarının” neden bu kadar sık gülümsediklerini açıklıyor. Ayrıca araştırmacılar gülümsediğimizde beynimize daha fazla kanın gittiğini ve bunun da ruh halimizi düzelttiğini fark ettiler. Bir işkadını şöyle dedi: “İçimden gülümsemek gelmediğinde bile gülümsemeye çalışıyorum. Gülümsediğimde içimde bir şeylerin değiştiğini hissediyorum ve böylece, gerçekten kendimi daha iyi hissediyorum.”

Söndürülen Kamp Ateşine Dikkat!

Medical Journal of Avustralia (MJA) dergisi, Avustralya’da çocuklardaki, kamp ateşlerinin yol açtığı yanıkların yüzde 70’inden fazlasına “alevden çok, sıcak korların neden olduğunu” yazıyor. Üstelik Avustralya’da kamp ateşinin yol açtığı çoğu yanık “ateşin söndürüldüğü sanılan akşamın ertesi sabahı” meydana geliyor. Bu nasıl olabiliyor? Araştırmacılar kamp ateşleri suyla söndürüldüğünde ateşin artıklarının sekiz saat sonra 16°C’ye düştüğünü gördüler. Kumla söndürülen bir kamp ateşinden kalan artıkların ısısı ise sekiz saat sonra bile hâlâ 91°C’ydi. Öyle ki bu, deriyle bir saniye temas ettikten sonra üçüncü derecede yanığa yol açabilecek bir ısıdır. MJA’da şöyle bildiriliyor: “Kumla söndürmek söz konusu tehlikeyi gizlediği için bir kamp ateşini söndürmenin en güvenli yolu ateşin üzerine su dökmektir.”