İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Neden Yanlış İnsanların Cazibesine Kapılıyorum?

Neden Yanlış İnsanların Cazibesine Kapılıyorum?

Gençler Soruyor . . .

Neden Yanlış İnsanların Cazibesine Kapılıyorum?

“Ona fazla yakın olmamam gerektiğini biliyordum ama karşı koyamadım. Bir erkeğin benimle vakit geçirmek istediğine inanamıyordum” (Nazan). *

“Paten alanına tek başıma giderdim, fakat kısa süre içinde orada tanıştığım sözümona ‘arkadaşlarla’ takılmaya başladım. Çok geçmeden ahlaksız bir yaşama daldım” (Can).

HEM Nazan hem de Can başlangıçta ruhen güçlü kişilerdi. Nazan, Tanrı korkusuna sahip bir ailede büyümüştü ve dokuz yaşından beri inancını başkalarıyla paylaşıyordu. Can ise bir genç olarak tamgün hizmete başlamıştı. Fakat her ikisinin de Tanrı’ya hizmetinde ciddi bir gerileme oldu. Neden mi? Yanlış insanlarla arkadaş oldukları için.

Senin üzerinde kötü bir etki yapacağını içten içe bildiğin birinin cazibesine farkına varmadan kapıldığın hiç oldu mu? Bu kişi seninle ortak ilgi alanları olan bir sınıf arkadaşın, hatta karşı cinsten çekici bulduğun biri bile olabilir.

Belki o zaman Mukaddes Kitabın şu öğüdü aklına geldi: “Kötü arkadaşlar yararlı alışkanlıkları bozar” (1. Korintoslular 15:33). Peki ama Yehova’ya tapınmayan herkes kötü bir arkadaş mıdır? Ya bu insanların iyi hatta arzu edilir nitelikleri varsa? Peki ya iman kardeşimiz olup da iyi bir örnek bırakmayan biri için ne denebilir? Bu soruları cevaplamadan önce insanın böyle kişilerden nasıl ve neden etkilendiği üzerinde duralım.

Etkilenmenin Ardında Ne Yatıyor?

Tüm insanlar Tanrı’nın benzeyişinde yaratıldığından, Yehova’yı tanımayan bazı kişilerin de iyi nitelikler sergilemesi doğaldır. Bu yüzden gerçek Tanrı’ya tapınmadıkları halde bazı insanların saygın, hatta hoş olduğunu düşünebilirsin. Sırf Mukaddes Kitap hakikatlerini bilmiyorlar diye böyle kimselerden tümüyle uzak durman mı gerekiyor? Kesinlikle hayır. Mukaddes Kitabın ‘herkes için iyilik yapın’ teşviki İsa’nın takipçisi olmayanları da içine alır (Galatyalılar 6:10). Bu nedenle yakın arkadaşlarını seçerken aşırı titizlenmen, başkalarından üstünmüşsün gibi davranman gerekmez (Süleyman’ın Meselleri 8:13; Galatyalılar 6:3). Böyle bir tavır insanlarda İsa’nın takipçilerine özgü inancımızla ilgili kötü bir izlenim uyandırır.

Ancak İsa’nın takipçisi bazı gençler arkadaşça davranmaktan daha ileri gidip ruhi şeylerle çok az ilgilenen veya hiç ilgilenmeyen kişilerle yakın dost oldular. Daha önce sözü edilen Can, paten kaymak konusunda ustalaştı. O civardaki paten alanında sürekli görüşmeye başladığı insanlar Yehova’nın Şahidi değillerdi. Sonunda Can yeni “arkadaşlarına” katılarak ahlaksızlık yaptı ve uyuşturucu kullandı. Yeni yaşam tarzının artık İsa’nın takipçisi olmakla bağdaşmadığını fark eden Can, hizmetini ve ibadetlere katılmayı bıraktı. Can gerçek tapınmaya dönmek için değişiklikler yapmak üzere ancak birkaç yıl sonra yeniden güç buldu.

Merve ise ruhen zayıf bir iman kardeşinin etkisinde kaldı. O şöyle açıklıyor: “Bana onun biraz teşvike ihtiyacı olduğunu söylediler. Böylece onunla arkadaşlık etmeye başladım.” Mukaddes Kitap elbette İsa’nın takipçilerini, ‘zayıflara destek olmaya’ teşvik eder (1. Selanikliler 5:14). Fakat Merve yeni arkadaşına barlarda eşlik etmeye başladı ve orada edindiği arkadaşlar yüzünden yanlış davranışlara sürüklendi.

Ailenin Rolü

Böyle etki altında kalmanın bir nedeni ailenin durumu olabilir. Melis duygusal olarak soğuk ve ilgisiz erkekleri neden hep çekici bulduğunu merak ediyordu. Sonunda anladı ki, bu insanlar ona, kendine hiç yakın hissetmediği ve görünüşe bakılırsa kızına ayıracak vakti olmayan babasını hatırlatıyordu. Melis’e göre o, ulaşılmaz bir adamın onayını ve ilgisini aramaya o kadar alışmıştı ki farkında olmadan bu tür ilişkilere kapılıp gidiyordu.

Öte yandan İsa’nın takipçisi bir ana baba tarafından yetiştirilmiş bir genç de ana babasının ona fazla koruyucu davrandığı hissine kapılarak diğerlerinin yaşam tarzını merak edebilir. Öyle ya da böyle, ana babanın aşırı koruyucu tavrını “dünyayla dost” olanlarla arkadaşlık ederek telafi etmek bir çözüm olur mu? (Yakub 4:4). Berk’in başına gelenlere bakalım.

Küçüklüğünden beri annesi ona Mukaddes Kitaptan eğitim verdiği halde Berk hayatını Yehova’ya adamak istemedi, çünkü bunun özgürlüğünü kısıtlayacağını düşünüyordu. İsa’nın gerçek takipçilerinin cemaatinden bağımsız bir hayatın nasıl olduğunu kendi başına öğrenmek isteyen Berk kendisini uyuşturucu, şiddet ve suçla dolu bir yaşama sürükleyen bir çeteyle vakit geçirmeye başladı. Polisle aralarında geçen soluk soluğa bir kovalamaca sonucunda yaralandı ve aylarca komada kaldı. Doktorlar onun öleceğini düşündüler. Neyse ki Berk komadan çıktı. Fakat görme yetisini yitirmiş ve sakat kalmıştı. O, bu acı deneyimden ders aldı ve kendini Yehova’ya adadı. Fakat o aynı zamanda, bir şeyi böyle acı deneyimlerle öğrenmenin yaşam boyu süren sonuçları olabileceğini de anladı.

Başka Etkenler

Bazen eğlence dünyası da bir genci, ideal arkadaşın nasıl olması gerektiği konusunda etkileyebilir. Örneğin kitapların, televizyon programlarının, filmlerin ve müzik kliplerinin ilk bakışta sert veya alaycı gibi görünen, fakat sonradan yüreğinde şefkatli nitelikler olduğu ortaya çıkan bir kahraman resmetmeleri ender görülen bir durum değildir. Bu şekilde, duyarsız ve bencil görünen insanların aslında duyarlı ve etrafındakileri önemseyen kişiler olabilecekleri izlenimi uyandırılıyor. Dahası bu iyi niteliklerin su yüzüne çıkması için gereken tek şeyin genellikle karşı cinsten iyi bir arkadaş olduğu mesajı bile verilebilir. Evet, bu hikâyenin çok tuttuğu bir gerçek. Fakat sence bu romantik hikâyeye gerçek hayatta ne kadar sık rastlanır? Ne yazık ki bazı gençler bu tür zararlı fantezilere kanıp bencil, şiddete eğilimli kişilerle arkadaş oldular, hatta evlendiler. Sonra da evlendikleri kişinin düşünceli, sempatik ve anlayışlı birine “dönüşmesini” boş yere bekleyip durdular.

Bazılarının yanlış insanların cazibesine kapılmasının başka bir nedeni daha var: Onlar kendilerini istenmeyen kişi olarak görürler ve bu yüzden onları beğenen herhangi birine razı olurlar. Daha önce sözü edilen Nazan, Mukaddes Kitabın evlilik konusunda “efendimizin yolunda olsun” dediğini biliyordu (1. Korintoslular 7:39). Fakat o, çekici biri olmadığını düşünüyordu ve bu yüzden inancını paylaşmayan bir iş arkadaşının ona romantik ilgi göstermesi çok hoşuna gitti. Onunla çıkmaya başladı ve cinsel ahlaksızlık tuzağına düşmenin neredeyse eşiğine geldi.

Bu tecrübelerin gösterdiği gibi İsa’nın takipçisi olan bir gencin, kendini kötü yönde etkileyecek kişilerin cazibesine kapılmasının birçok nedeni var. Ayrıca böyle kimselerle yakın arkadaş olmayı haklı göstermenin birçok yolu var gibi görünüyor. Yine de bu tür arkadaşlıklar kaçınılmaz olarak üzücü hatta feci sonuçlar doğurabilir. Peki neden?

Arkadaşlığın Gücü

Gerçek şu ki zamanla arkadaşlarına benzemeye başlarsın. Birlikte vakit geçirdiğimiz insanlar bu şekilde bizim üzerimizde büyük bir güce ve etkiye sahip olurlar. Süleyman’ın Meselleri 13:20, bu gücün hem yararlı hem de zararlı olabileceğini gösterir: “Hikmetlilerle yürüyen adam hikmetli olur; fakat akılsızların arkadaşı zarar görür.” Yakın arkadaşlar aynı arabada seyahat eden iki kişi gibidirler; kaçınılmaz olarak aynı yöne gider ve aynı yere varırlar. Bu nedenle kendine şöyle sor: ‘Arkadaşımın izlediği yol benim gitmek istediğim yere gidiyor mu? Beni ruhi hedeflerime yaklaştıracak mı?’

Evet, dürüst bir değerlendirme yapmak zor olabilir. İşin içine güçlü duygular karışabilir. Ancak duygular arkadaş seçimi için tek başına güvenilir bir rehber olabilir mi? Belki sıkça dile getirilen ‘Kalbinin sesini dinle’ öğüdünü duymuşsundur. Ancak Süleyman’ın Meselleri 28:26 “Kendi yüreğine güvenen akılsızdır” der. Neden? Çünkü “yürek her şeyden ziyade aldatıcıdır, ve çok çürüktür” (Yeremya 17:9; Sayılar 15:39). Aldatıcı olmak sadakatsiz, güvenilmez veya dönek olmak anlamına gelir. Etrafındakileri aldatan ve hilekâr olarak tanınan birine güvenir miydin? Mecazi yüreğimiz de aldatıcı olabilir. Bu nedenle bir ilişkinin sana ‘doğru gibi gelmesi’ onun sağlıklı bir ilişki olduğu anlamına gelmez.

Tanrı’nın Sözü çok daha güvenilir bir rehberdir. Kusurlu yüreğinin aksine Mukaddes Kitap ilkeleri seni aldatmaz ve hayal kırıklığına uğratmaz. Mukaddes Kitap ilkeleri birinin iyi bir arkadaş olup olmadığını anlamana nasıl yardım edebilir? Ayrıca hayat boyu arkadaş olacağın kişiyi, eşini seçerken hayatını mahvedecek bir seçim yapmaktan nasıl kaçınabilirsin? Bu sorular sonraki Gençler Soruyor makalesinde yanıtlanacak.

[Dipnot]

^ p. 3 İsimler değiştirilmiştir.

[Sayfa 20’deki resim]

Medya, ideal bir arkadaşın nasıl olması gerektiğiyle ilgili görüşümüzü etkileyebilir