İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Bende Beslenme Bozukluğu Var mı?

Bende Beslenme Bozukluğu Var mı?

Gençler Soruyor . . .

Bende Beslenme Bozukluğu Var mı?

“Bazen, tam yemeğe oturduğum sırada sinirlerim bozuluyor ve titremeye başlıyorum. Kilo almaktan korkuyorum. Kendime diyorum ki: ‘İki kilo daha vermelisin’” (Melisa). *

“Güzel olmak istiyorum ve şişmanlamaktan ödüm kopuyor. Fakat yemekten sonra kustuğumu kimsenin bilmesini istemiyorum. Bu çok utanç verici” (Aslı).

“Kendime şöyle diyorum: ‘ . . . . Bugün onu yapmayacağım . . . . ’ Fakat aynı gün, öyle bir an geliyor ki, aşırı derecede yemem kaçınılmaz oluyor. Bunu suçluluk duygusu takip ediyor ve ölmek istiyorum” (Jülide).

İYİ görünmek istiyorsun ve bu gayet normal. Gergin ya da sıkıntılı olduğunda rahatlamak istemende de yanlış bir şey yok. Fakat sen de yukarıda sözlerinden alıntı yapılan kızlardan biri gibiysen bir sorunun olabilir. Durum böyleyse yalnız değilsin. Aslında, çoğu kız olmak üzere milyonlarca gençte beslenme bozukluğu var. *

Şimdi anoreksi, bulimi ve aşırı yeme hakkında daha fazla bilgi alalım. Bu rahatsızlıkların her birinin farklı belirtileri olsa da tümünde, yemekle ilgili anormal bir tutum söz konusudur. Kendinde aşağıda sıralanan özelliklerden herhangi birinin olduğunu düşünüyorsan, emin ol ki yardım alabilirsin. İyileşmen mümkün!

Özetle

ANOREKSİ. Anoreksi rahatsızlığı olan bir kız, ne kadar zayıf olursa olsun aynaya bakınca, karşısında çok şişman birini görür. Kilo vermek için aşırı yöntemlere başvurur. Anoreksi rahatsızlığı olan biri “Yediğim şeylerdeki kalorileri hesaplamak bende saplantı haline gelmişti” diyor. “Hafta boyunca ne yiyeceğimi dikkatle planlardım, çok fazla kalori aldığımı düşündüğümde öğün atlar ve delicesine spor yapardım. Günde 6 tane müshil ilacı alırdım.”

Anoreksi belirtileri çok geçmeden kendini göstermeye başlar. Kilo kaybı yaygın bir işarettir ama hastada saç dökülmesi, cilt kuruluğu, yorgunluk ve kemik yoğunluğunda azalma da meydana gelebilir. Âdet dönemi düzensizleşebilir veya kişi peş peşe birkaç ay âdet görmeyebilir.

Bu belirtiler zararsızmış gibi görünebilir, fakat şundan emin olun: Anoreksi yaşamı tehdit eder. Bir araştırma, hastaların yüzde 10’unun sonunda anoreksiden öldüğünü ortaya koydu. Ölümler genellikle yanlış beslenmeyle bağlantılı organ yetmezliği veya başka sorunlar nedeniyle meydana geliyor.

BULİMİ. Bu beslenme bozukluğunda kişi, yemeyi bırakmaz, tersine sadece iki saatte 15.000 kalori alacak kadar aşırı yemek yer. Sonra da kendini kusmaya zorlayarak ya da müshil ilacı veya idrar söktürücü alarak yediklerini çıkarır.

Aşırı yemek çoğunlukla gizli gizli yapılır. Bir kız şunları anlatıyor: “Okuldan sonra eve herkesten önce gelmiş olursam genellikle deli gibi yemek yerdim. Ortada hiçbir kanıt bırakmamaya çok dikkat ederdim.” Ancak aşırı yemek suçluluk duygusuna neden oluyordu. Şunları anlatıyor: “Kendimi berbat hissederdim. Fakat yaptıklarımı kolaylıkla telafi edebileceğimi biliyordum. Yukarı çıkıp kusardım ve hem rahatlar hem de kontrolü elimde tuttuğumu hissederdim.”

İşe yarar görünmesine rağmen yediklerini çıkarmak tehlikelidir. Müshil ilaçlarının gereksiz yere kullanılması bağırsağı kaplayan mukozayı inceltip iltihaplanmaya veya enfeksiyona neden olabilir. Sık sık kusmak, su kaybına, diş çürümelerine, kalp yetmezliğine ve yemek borusunun zarar görmesine neden olabilir.

AŞIRI YEMEK. Bulimi rahatsızlığı olan biri gibi, bu rahatsızlığı olan kişi de çok miktarda yemek tüketir. Onun farkı, yediğini çıkarmamasıdır. Bu nedenle aşırı yiyen biri şişman olabilir. Ancak bazıları aşırı yemek yedikten sonra kendilerini ölesiye aç bırakıyorlar veya yoğun şekilde spor yapıyorlar. Kilonun bu şekilde korunduğu durumlarda bazen aile ve arkadaşlar kişideki beslenme bozukluğunu fark etmezler.

Anoreksi ve bulimi hastaları gibi, aşırı yemek yiyenlerin de yemekle ilgili tutumları sağlıksızdır. Bir kız, kendisi ve beslenme bozukluğu olan diğer kişiler hakkında şunları söylüyor: “Yemek bizim özel, gizli dostumuzdur, belki de tek dostumuz.” Başka biri de şöyle diyor: “Kendimi yemeğe kaptırınca gözüm hiçbir şey görmüyor. O an en önemli şey yemek oluyor, rahatlatıcı görünüyor. Ardından da, suçluluk duygusu ve depresyon geliyor.”

Yenen yiyeceklerin çıkarılması söz konusu olmasa bile aşırı yemek tehlikelidir. Şeker hastalığına, yüksek tansiyona, kalp hastalığına ve başka birçok hastalığa neden olabilir. Ayrıca bu, duygusal açıdan da son derece zararlı olabilir.

Senin Başına da Gelebilir mi?

Tabii, kilo vermek ve forma girmek isteyen kişilerin hepsinde beslenme bozukluğu yoktur. Yine de yukarıda okudukların üzerinde düşününce sen de bu yöne gidip gitmediğini merak edebilirsin. Kendine şu soruları sor:

▪ Yemekle ilgili alışkanlık ya da davranışlarımdan utanıyor muyum?

▪ Yeme alışkanlıklarımı başkalarından gizliyor muyum?

▪ Yemek yaşamımın en önemli kısmı haline mi geldi?

▪ Günde birden fazla kez tartılıyor muyum?

▪ Kilo vermek için riske girmeyi göze alıyor muyum?

▪ Kendi kendimi kusturduğum, müshil veya idrar sökücü ilaçlar aldığım oldu mu?

▪ Yeme alışkanlıklarım sosyal hayatımı etkiliyor mu? Örneğin aşırı yemek yiyebilmek veya yediklerimi çıkarabilmek için başkalarıyla olmaktansa yalnız başıma olmayı mı tercih ediyorum?

Eğer bu sorulara verdiğin cevaplar bir sorunun olduğunu gösteriyorsa kendine şunu sor:

▪ Böyle yaşamak beni gerçekten mutlu ediyor mu?

Bu konuda ne yapabilirsin?

Hemen Harekete Geç!

İlk adım bir sorun olduğunu kabul etmektir. Defne, şunları anlatıyor: “Üzerinde düşününce, anoreksi rahatsızlığı olan kızlarla aynı duygu ve alışkanlıklara sahip olduğumu anladım. Onların yaptıklarını yaptığım gerçeğiyle yüzleşmek ürkütücüydü.”

Sonra, durumun hakkında Yehova’ya dua et. * Beslenme bozukluğunu yenebilmek için, ardındaki nedeni görmene yardım etmesini isteyerek O’na yalvar. Davud gibi dua edebilirsin: “Ey Allah, beni dene, ve yüreğimi bil; beni imtihan et, ve düşüncelerimi bil; ve eğer bende kötülük yolu varsa bak, ve ebedî yolda bana rehber ol” (Mezmur 139:23, 24).

Öte yandan, beslenme bozukluğundan kurtulmak istemediğini fark edebilirsin. Onsuz yapamıyor olabilirsin, bu bir tür bağımlılık gibidir. Bu konuda da Yehova’ya dua edebilirsin. Defne’nin öyle yapması gerekti. Şunları itiraf ediyor: “Doğrusu başlangıçta iyileşmek istemiyordum. Bu yüzden önce, iyileşmeyi istemek için dua etmem gerekti.”

Üçüncüsü, ana babanla veya sana yardım edebilecek başka bir yetişkinle konuş. Düşünceli yetişkinler seni utandırmayacaklardır. Aksine onlar Yehova’yı örnek almaya çalışırlar, Mukaddes Kitap O’nun hakkında şöyle der: “Düşkünün derdini hor görmedi ve tiksinmedi, yüzünü de ona örtmedi; fakat onu imdada çağırınca işitti” (Mezmur 22:24).

Kabul etmek gerekir ki iyileşmek kolay değildir. Bazı durumlarda profesyonel yardım gerekir. * Önemli olan harekete geçmektir. Bulimi sorunu olan bir kız bunu yapmaya karar verdi. Şöyle anlatıyor: “Bir gün yediklerimi çıkarmanın hayatımı kontrol ettiğini fark etmeye başladım. Fakat bunu bırakabileceğimden emin değildim. Sonunda hayatımda yapmam gereken en zor şeyi yaptım. Yardım istedim.”

Sen de aynısını yapabilirsin!

Başka “Gençler Soruyor . . . ” makalelerini www.watchtower.org/ype adresinde İngilizce olarak bulabilirsiniz.

[Dipnotlar]

^ p. 3 Bu makalede geçen bazı isimler değiştirilmiştir.

^ p. 6 Beslenme bozukluğu yaşayanların çoğu kız olduğu için bu makalede kızlara değinilecektir. Ancak ele alınan ilkelerin birçoğu erkekler için de geçerlidir.

^ p. 32 Sıkıntılı zamanlarda şu ayetler üzerinde derin düşünerek Yehova’nın seninle kişisel olarak ilgilendiğinden emin olabilirsin: Çıkış 3:7; Mezmur 9:9; 34:18; 51:17; 55:22; İşaya 57:15; 2. Korintoslular 4:7; Filipililer 4:6, 7; 1. Petrus 5:7; 1. Yuhanna 5:14.

^ p. 35 İsa’nın takipçileri seçtikleri herhangi bir tedavi yönteminin Mukaddes Kitap ilkeleriyle çelişmediğinden emin olmalıdırlar.

ŞUNLARI DÜŞÜN

▪ Sende bir beslenme bozukluğu olabilir mi? Öyleyse kimden yardım isteyebilirsin?

▪ Beslenme bozukluğu olan bir arkadaşına nasıl yardım edebilirsin?

[Sayfa 19’daki çerçeve]

“Sanırım bir sorunun var ...”

Ailenden ya da arkadaşlarından biri sana bunları söylerse hemen savunmaya geçme. Diyelim ki bir arkadaşın elbisenin arkasındaki dikişin söküldüğünü gördü. Elbisen tümüyle sökülmeden sana haber verdiği için arkadaşına teşekkür etmez miydin? Mukaddes Kitap: “Kardeşten daha yakın dost vardır” der (Süleyman’ın Meselleri 18:24). Biri gelip bir sorunun olabileceğiyle ilgili kaygısını dile getiriyorsa bu kişi tam böyle bir dosttur!

[Sayfa 19’daki çerçeve/resim]

“Zayıf olmam gerekiyordu”

“Kilo kaybetmeye başladım. Sonra yirmi yaş dişlerimi çektirmek zorunda kaldım ve yemek yiyemedim. Bu anoreksinin başlangıcı oldu. Görünüşüm ve vücut ölçülerim bende saplantı haline gelmişti. Hiçbir zaman yeterince zayıf olduğumu düşünmüyordum. Kilom ürkütücü seviyeye düştü. Vücuduma çok zarar verdim. Şimdi tırnaklarımı uzatamıyorum. Biyolojik saatim bozuldu. Dört defa düşük yaptım. Genç yaşta menopoza girdim, metabolizmam neredeyse iflas etti. Ayrıca kalınbağırsağımda iltihap var. Tüm bunlar zayıf olmam gerektiğini düşündüğüm için başıma geldi” (Nesrin).

[Sayfa 20’deki çerçeve]

Sorun yeniden başlarsa

Beslenme bozukluğuna karşı zafer kazanabilirsin, fakat birkaç hafta içinde hatta aylar sonra bile sorun tekrar yaşanabilir. Böyle bir durum söz konusu olursa pes etme. Mukaddes Kitap “salih yedi kere düşer” diye hatırlatıyor (Süleyman’ın Meselleri 24:16). Soruna bir defa yenik düşmen, başarısız olduğun anlamına gelmez. Sadece kararlılığını güçlendirmen, sorunun yakında tekrar edebileceğini gösteren uyarı işaretlerini fark etmen ve sana yardım edebilecek kişilerle belki bir daha konuşman gerektiğini gösterir.

[Sayfa 20’deki çerçeve/resim]

Bu konuda daha fazla bilgi edin

Eğer bir beslenme bozukluğun varsa bu konuda araştırma yaparak bilgi edin. Sorunla ilgili ne kadar çok bilgi edinirsen onunla mücadele etmen o kadar kolaylaşır. Bu konuda 22 Ocak 1999 tarihli Awake! dergisinin 3-12. sayfalarına ve 8 Eylül 1999 tarihli Uyan! dergisinin 13-15. sayfalarına bakabilirsin.

[Sayfa 21’deki çerçeve]

ANA BABALAR İÇİN BİR NOT

Eğer kızınızda bir beslenme bozukluğu varsa ne yapabilirsiniz? İlk olarak bu makaleyi ve 20. sayfada belirtilen kaynakları dikkatle gözden geçirin. Onda beslenme bozukluğu olmasının nedenini anlamaya çalışın.

Beslenme bozukluğu olan birçok kimsenin kendini değersiz hissettiği, mükemmeliyetçi olduğu ve kendisiyle ilgili makul olmayan yüksek beklentileri olduğu gözlemlenmektedir. Bu eğilimleri körüklemediğinizden emin olun. Kızınızın özgüven geliştirmesine yardım edin (İşaya 50:4). Mükemmeliyetçiliği önlemek için sizin “makullüğünüz herkesçe bilinsin” (Filipililer 4:5).

Bunun yanı sıra, yemek ve kilo konusunda kendi tutumunuzu da dikkatle gözden geçirin. Farkında olmadan sözleriniz ya da örneğinizle bunları gereksiz yere vurguluyor musunuz? Gençlerin dış görünüş konusunda son derece hassas olduklarını unutmayın. Çocuklara “tombik” diye takılmak veya ergenlik öncesindeki kilo ve boyda yaşanan hızlı gelişmeyi alay konusu yapmak bile, etkiye açık bir gencin zihnine ilerde sorun yaratabilecek düşünce tohumlarının ekilmesine neden olabilir.

Dua edip konuyu enine boyuna düşündükten sonra kızınızla samimi bir şekilde konuşun.

▪ Onunla ne zaman konuşup ne söyleyeceğinizi dikkatle planlayın.

▪ Kaygınızı ve yardım etmek istediğinizi net bir şekilde dile getirin.

▪ Kızınızın ilk tepkisi kendini savunmak olursa şaşırmayın.

▪ Sabırla dinleyin.

En önemlisi, kızınızın iyileşme çabalarına destek olun. İyileşme sürecinde ailece çalışın!

[Sayfa 21’deki resim]

İyileşmeyi istemek için dua etmen gerekebilir