İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Yalnızlığa Neler Yol Açar?

Yalnızlığa Neler Yol Açar?

Yalnızlığa Neler Yol Açar?

YALNIZLIK çekmekle yalnız kalmak aynı şey değildir. Yalnızlık çeken biri kendini yalnız hisseder ve yanında birinin olmasını ister. Oysa yalnız kalmak sadece bir durumdur. Biri kendi isteğiyle de bazen yalnız kalmayı seçebilir.

Aslında bazı durumlarda yalnız kalmak yararlıdır. Birçok kişi İsa peygamber gibi, dua etmek ya da derin düşünmek için ara sıra yalnız kalmak ister (Matta 14:13; Luka 4:42; 5:16; 6:12). Öte yandan yalnızlık hissi insana acı veren bir duygudur. Peki yalnızlığa neler yol açabilir?

Kalabalık Şehirler

Büyük şehirlerde binlerce, hatta milyonlarca insan bir arada yaşıyor. Fakat ilginçtir ki, bu durum aslında yalnızlığın yaygınlaşmasına yol açıyor. Yüksek tempolu şehir hayatı yüzünden çoğu kişi komşularını tanıma fırsatı bulamıyor. Sonuçta, yan yana oturan insanlar birbirine yabancı oluyor. Yabancılara duyulan güvensizlik ve özel hayatı koruma isteği de, şehir sakinlerinin yalnızlık duymasına yol açan en büyük etkenlerden olabilir.

İşyerindeki Baskılar

Birçok büyük kuruluşun ve sektörün işletme yöntemleri her konumdaki çalışanın kendini yalnız ve yetersiz hissetmesine neden oluyor. Çalışanların çoğu, hiç bitmeyen bir baskı ve stresle karşı karşıya.

Büyük şirketlerde ayrıca çalışanların işyerinin sık sık değiştirilmesi de onlarda güvensizlik yaratıyor ve kendilerini soyutlanmış ve yalnız hissetmelerine yol açıyor. International Herald Tribune gazetesinin bazı Fransız şirketlerinde yaşanan bir dizi intihar vakasıyla ilgili haberine göre, birçok çalışan “ekonomideki değişimin hızı karşısında sınırlarının zorlandığını” hissediyor.

Soğuk Bir İletişim

Japonya’da yaşayan Profesör Tetsuro Saito şöyle diyor: “Cep telefonları ve başka cihazlar insanların arasına girdikçe iletişim kurma becerilerimiz kaçınılmaz olarak zayıflayacak.” Avustralya’da yayımlanan The Sunday Telegraph gazetesi de şunları bildirdi: “Teknoloji . . . . insanların kendilerini soyutlamalarına neden oluyor. İnsanlar . . . . konuşmak yerine birbirlerine e-mail ya da mesaj yolluyor.”

Fransa’da yaşayan 21 yaşındaki Rachel yalnızlık duymasının nedenlerinden birini şöyle açıkladı: “İnsanlar artık birbirlerini görmek için daha az çaba sarf ediyorlar, çünkü mesaj ya da e-mail göndermenin ya da internette sohbet etmenin yeterli olduğunu düşünüyorlar. Fakat bu aslında kendimi daha da yalnız hissetmeme yol açıyor.”

Çevre Değişikliği

Ekonomik kriz yüzünden neredeyse her ülkede insanlar işlerinde tutunmak ya da iş bulmak için sık sık taşınmak zorunda kalıyor. Bunun sonucunda komşularını, arkadaşlarını, okullarını, bazen de ailelerini geride bırakıyorlar. Bu kişiler kendilerini yerinden sökülüp başka bir yere ekilmiş, fakat köklerini ardında bırakmış bir çiçek gibi hissediyor.

Francis, Gana’dan Fransa’ya ilk geldiği zamanı hatırlayarak şöyle diyor: “Dil farklılığı, arkadaşlarımın olmaması ve soğuk iklim kendimi daha da yalnız hissetmeme yol açtı.”

Behjat göçmen olarak İngiltere’ye geldiği zamanı şöyle anlatıyor: “Kültüre ayak uydurmam çok zor oldu. Tanıdıklarım vardı, ama fikir danışabileceğim ve içimi dökebileceğim hiçbir dostum ya da akrabam yoktu.”

Sevilen Birinin Ölümü

Eşinin ölümü insanın hayatında büyük bir boşluk yaratır. Özellikle de kişi eşine uzun bir süre boyunca bakmışsa bu duygu çok yoğun olabilir.

Paris’te yaşayan Fernande isimli dul bir kadın şöyle diyor: “Benim için en zor olanı artık en yakın dostumla, kocamla dertleşememek.” Anny ise “kocamı özellikle sağlığımla ya da başka önemli meselelerle ilgili kararlar vermem gerektiğinde özlüyorum” diyor.

Boşanma, Ayrılma, Eş Bulamama

Boşanma ya da ayrılma çoğu zaman ardında yalnızlık ve başarısızlık duygusu bırakır. Fakat birçok uzmanın sonradan fark ettiği gibi bundan en çok çocuklar zarar görür. Bazı uzmanlara göre boşanmış anne babaların çocuklarının büyüyünce yalnızlık çekme olasılığı daha yüksek.

Kendine uygun bir eş bulamadığından evlenemeyen kişilerin de yalnızlık çektiği dönemler olabilir. Başkaları “Evlenseydin daha mutlu olmaz mıydın?” gibi sözler söyleyerek düşüncesizce konuştuğunda bu duygu daha da yoğunlaşabilir.

Çocuklarını tek başına yetiştiren anne ya da babalar da yalnızlık duygusuyla mücadele eder. Çocuk sahibi olmak sevinç verir, ama beraberinde bazı sorunlar da getirir. Tek başına çocuk yetiştirenler bu sorunları, danışabilecekleri bir eşleri olmadan çözmek zorundadır.

Yaşlılık ve Gençlerin Tecrübesizliği

Yaşlılar aile fertleri tarafından ihmal edilmeseler bile kendilerini sık sık yalnız hissedebilirler. Akrabaları ve arkadaşları ara sıra ziyaret etse de geri kalan zamanlarda, belki günler ya da haftalar boyunca yalnız kalabilirler.

Diğer yandan gençler de yalnızlık çeker. Birçoğu tek başına eğlenmeye bağımlı hale gelmiştir; saatlerce bilgisayarın başında vakit geçirir, televizyon seyreder ve video oyunları oynarlar.

Giderek yaygınlaşan yalnızlık sorununa bir çözüm bulunabilir mi? Biri yalnızlıkla nasıl başa çıkabilir?

[Sayfa 5’teki pasaj]

“Dil farklılığı, arkadaşlarımın olmaması ve soğuk iklim kendimi daha da yalnız hissetmeme yol açtı”