KAPAK KONUSU | İNSANLARLA NASIL BARIŞ İÇİNDE YAŞAYABİLİRİZ?
İnsanlarla Nasıl Barış İçinde Yaşayabiliriz?
Faruk ve Can iyi komşuydular; ta ki Can gece geç saatlere dek süren bir parti düzenleyene kadar. * Faruk gürültüden şikâyet edince Can onun tavrından rahatsız oldu ve tartıştılar. O günden sonra birbirlerinden uzak durmaya başladılar.
FARUK ve Can hepimizin karşılaşabileceği bir sorun yaşadı. İki kişinin arasında bir anlaşmazlık olduğunda genelde her ikisi de öfkelenir, hatta birbirini suçlamaya başlar ve aynı tutumda ısrar ederlerse araları açılabilir.
Belki sizin de başınızdan benzer bir olay geçti ve muhtemelen bu durumdan rahatsız oldunuz. Aslında çoğumuz arkadaşlarımız ve komşularımızla barış ve huzur içinde yaşamak isteriz. Peki zaman zaman yaşanan anlaşmazlıklara rağmen bunu nasıl başarabiliriz? Olumsuz yönlerimizin ve biri bizi incittiğinde yaşadığımız duyguların üstesinden gelebilir miyiz? Aramızdaki sorunları tatlılıkla çözebilir miyiz?
Faruk ve Can’ın yaşadıklarına tekrar bakalım. Aslında onların arkadaşlığı attıkları birkaç yanlış adım nedeniyle bozulmaya başladı: (1) Can düşüncesizce davrandı, (2) Faruk durumdan rahatsız olduğunu Can’ı sinirlendirecek şekilde ifade etti, (3) her ikisi de öfkesine hâkim olamadı ve (4) ikisi de alttan almadı.
Ancak zamanla daha makul davranmaya başladılar. Yaşadıkları anlaşmazlığı geride bırakıp barıştılar. Peki bunu başarmalarını sağlayan neydi? Onlar birçok arkadaşlığın zor zamanlarda ayakta kalmasına, hatta daha da güçlenmesine yardım eden bazı değerli ilkeleri uyguladılar.
Bu ilkeler dünyanın en geniş çapta dağıtılan kitabında bulunur: Kutsal Kitapta. Bu kitap bizi anlayış, iyilikseverlik, sağgörü, sevgi ve tahammül gibi nitelikler geliştirmeye teşvik eder; böylece insanlarla barış içinde yaşayabilir ve duygusal yaralarımızı sarabiliriz (Özdeyişler 14:29; 1. Korintoslular 13:4, 5).
Faruk ve Can, Kutsal Kitabın yaşamları iyi yönde değiştirme gücünü gösteren pek çok örnekten sadece ikisi. Bunu başarmış daha birçok örnek var, hatta bazı kişiler derinlere işlemiş olumsuz niteliklerin üstesinden gelebildi. Örneğin Avustralya’da yaşayan Robert kişiliğinin derinliklerine kök salmış öfkesini yendi. Doğu Timor’dan Nelson, geçmişe sünger çekerek ezeli düşmanıyla dost oldu. Peki Kutsal Kitap Robert ve Nelson’a nasıl yardım etti? Uyanış! dergisi onlarla söyleşi yaptı.
1. SÖYLEŞİ
Bize biraz geçmişinizden söz eder misiniz?
Mutsuz bir çocukluk geçirdim. Babam aşırı öfkeli biriydi. Beni sürekli döver, hatta bazen kanlar içinde, baygın halde bırakırdı. Bunun sonucunda ben de giderek öfkeli ve saldırgan biri olmaya başladım. 16 yaşındayken ıslahevine girdim ve orada iki yıl kaldım. Daha sonra vahşice işlediğim bir suç yüzünden çok sıkı güvenlik önlemleri olan bir hapishaneye gönderildim. Sonunda serbest bırakıldığımda, hayatımda yeni bir sayfa açmayı umut ederek Avustralya’ya taşındım.
Taşınmak hayatınızı değiştirmenize yardım etti mi?
Aslında beni değiştiren şey, taşınmaktan çok Yehova’nın Şahitleriyle incelediğim Kutsal Kitap oldu. Ama yine de öfkeme hâkim olmak için hâlâ çaba göstermem gerekiyordu, ayrıca sık sık hayal kırıklığı ve değersizlik duygularıyla boğuşuyordum. Sonra bir gün Özdeyişler 19:11’deki şu sözler üzerinde düşündüm: “İnsanın sağgörüsü öfkesini dizginler; kabahati görmezden gelmek kişinin güzelliğidir.” Ben de böyle bir sağgörüye sahip olmak istiyordum, bunun için insanların duygu, söz ve hareketlerinin ardında ne yattığını düşünmeye başladım. Sonuçta giderek daha anlayışlı, daha sabırlı ve daha kolay affeden biri oldum.
Bir örnek verebilir misiniz?
Bir keresinde bir arkadaşımı istemeden üzdüm, o da sinirli bir şekilde herkesin içinde beni azarladı. Aşağılanmıştım! Ancak Kutsal Kitabın “Kimsenin kötülüğüne kötülükle karşılık vermeyin” tavsiyesini hatırladım ve hemen ondan özür diledim (Romalılar 12:17). Arkadaşım sakinleşince onunla yalnız konuşmak için yanına gittim ve bir süredir ailevi sorunları olduğunu öğrendim. Barıştık ve daha sonra bana güzel bir mont hediye etti. Arkadaşım o sözleri söylediğinde, ben hâlâ eski ben olsaydım neler olurdu düşünmek bile istemiyorum.
Ailevi problemlerinizi nasıl çözüyorsunuz?
Evliyim ve 20 yaşında bir oğlumuz var. Tıpkı diğer aileler gibi bizim de aramızda zaman zaman anlaşmazlıklar çıkıyor. Ancak Kutsal Kitaptan pek çok şey öğrendim, örneğin “Özür dilerim” demenin ne kadar önemli olduğunu. Bu sözler içtenlikle söylendiğinde gerçekten çok etkili oluyor; anlaşmazlıkları çözüyor, kavgaları önlüyor.
2. SÖYLEŞİ
Sıcak bir gülüşünüz var ve cana yakın birine benziyorsunuz. Ama bir zamanlar içiniz nefret doluydu, bu doğru mu?
Evet, doğru! Gençken hükümet karşıtı bir siyasi gruba katıldım. Ayrıca benim bölgemi kontrol altına almaya çalışan rakip siyasi partiden nefret ediyordum. Daha iyi bir savaşçı olabilmek için dövüş sanatları öğrendim. Beni kızdıran herkesi döverdim.
Peki ne oldu da böyle değiştiniz?
Kutsal Kitabı incelemeye ve öğrendiklerimi hayatımda uygulamaya başladım. Kutsal Kitaptaki iki ilkeden çok etkilendim. Birincisi “İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın” (Matta 7:12). İkincisi ise “Komşunu kendin gibi seveceksin” (Matta 22:39). Bana Kutsal Kitabı öğreten Şahitlerin, ırkına ya da etnik kökenine bakmadan herkese böyle bir sevgi gösterdiklerini fark ettim. Ben de onlar gibi olmak istedim. Görünen o ki bunu başardım, çünkü eski tanıdıklarım beni gördüğünde hayretler içinde kalıyor ve artık benden korkmuyorlardı.
Hiç eski zaaflarınıza tekrar yenildiğiniz oldu mu?
Başkalarının yanında olmadı. Ancak evdeyken öfkemi kontrol etmekte zorlandığım oldu. Aslında bir keresinde çok sinirlendim ve sonrasında çok pişman olacağım bir şey yaptım, karıma vurdum. Yine de karım büyüklük gösterip beni affetti. Onun bu davranışı sayesinde duygularıma hâkim olmak için daha çok çaba göstermeye karar verdim.
İnsanların artık sizden korkmadığını söylediniz. Bununla ilgili bir anınız var mı?
Evet. Bir gün, daha önce bahsettiğim rakip siyasi grubun önde gelen üyelerinden Augusto’yla karşılaştım. İlk başta çok temkinli davrandı. Ama ben onu sıcak şekilde selamladım, aramızdaki anlaşmazlıkları unutmayı önerdim, sonra da onu evime davet ettim. Teklifimi kabul etti ve bendeki değişikliklere öyle şaşırdı ki o da Kutsal Kitabı incelemeye başladı. Şimdi Augusto’yla hem yakın dostuz, hem iman kardeşiyiz.
“Herkesle Barış İçinde Kalın”
Anlaşmazlıkların nedenleri karmaşık ve çeşitlidir, ayrıca herkes barışma çabalarınıza olumlu karşılık vermez. Bu nedenle Kutsal Kitap şu gerçekçi öğüdü verir: “Üzerinize düşeni yaparak, mümkünse herkesle barış içinde kalın” (Romalılar 12:18).
Bu makalede değinilen kişiler, Kutsal Kitaptaki etkili sözlerin hayatları değiştirdiğini gösteren canlı kanıtlardır; bu sözler biz istersek, “sağlam kaleler” gibi yerleşmiş olumsuz nitelikleri bile yıkacak güce sahiptir (2. Korintoslular 10:4). Özdeyişler 3:17, 18 bu yararlı sözler hakkında şöyle der: “Onun yolları güzeldir, hepsi de barış yoludur. Ona sarılanlar için hayat ağacıdır; ona sımsıkı tutunanlar mutlu sayılır.”
Daha mutlu olmak ve insanlarla barış içinde yaşamak ister misiniz? Sıkıntılar karşısında sarsılmayacak dostluklarınız olmasını arzu ediyor musunuz? Cevabınız evetse, Kutsal Kitabın size yol göstermesine izin verin, asla hayal kırıklığına uğramayacaksınız.
^ p. 3 İsimler değiştirilmiştir.