1. Bazıları sonsuza dek yaşamakla ilgili ne düşünebilir?

 BUGÜN birçok insan, sağlığını korumak için yediklerine dikkat ediyor ve düzenli olarak spor yapmaya çalışıyor. Fakat bu kişiler sonsuza dek yaşamayı beklemiyor. Çünkü böyle bir şey onlara gerçekçi gelmiyor. Hatta ilerleyen yaşın getirdiği zorlukları düşününce birçok kişi bunu istemiyor. Fakat İsa, Yuhanna 3:16 ve 5:24’teki sözleriyle sonsuza dek yaşamanın mümkün olduğunu gösterdi.

2. Yuhanna’nın 6. bölümünde sonsuz yaşamla ilgili hangi sözler yer alıyor? (Yuhanna 6:39, 40).

² Önceki makalede gördüğümüz gibi, İsa mucize yaparak binlerce kişiyi ekmek ve balıkla doyurmuştu (Yuhn. 6:5-35). Bu çok şaşırtıcı bir olaydı. Fakat onun ertesi gün söyledikleri daha da şaşırtıcıydı. İnsanlar onu takip edip Celile Gölü kıyısının yakınlarındaki Kefernahum’a gittiler. Orada İsa ölen kişilerin diriltilebileceğini ve sonsuza dek yaşayabileceğini söyledi (Yuhanna 6:39, 40’ı okuyun). Bunun hem siz hem de ölmüş olan sevdikleriniz için ne anlama geldiğini bir düşünün. İsa’nın sözleri birçok kişinin diriltilebileceğini gösteriyor. Yani sevdiklerinizle birlikte sonsuza dek yaşayabilirsiniz. Fakat İsa’nın daha sonra söylediği sözler birçok kişinin tepkisini  çekti. Onlar İsa’yı anlamakta zorlandılar. Şimdi bu sözlere yakından bakalım.

3. Yuhanna 6:51’de İsa kendisiyle ilgili ne söyledi?

³ Kefernahum’daki kalabalık İsa’nın mucizesindeki ekmekle, atalarına verilen man arasında bir bağlantı kurdu. Onlar Kutsal Yazılarda mandan “göklerin ekmeği” olarak bahsedildiğini biliyordu (Mezm. 105:40; Yuhn. 6:31). İsa mandan yola çıkarak onlara çok önemli bir gerçeği açıkladı. Man Tanrı’nın mucizevi şekilde sağladığı bir yiyecek olsa da bunu yiyenler en sonunda yine öldü (Yuhn. 6:49). İsa kendisinin ‘gökten gelen gerçek ekmek’, “Tanrı’nın gönderdiği ekmek” ve “hayat ekmeği” olduğunu söyledi (Yuhn. 6:32, 33, 35). O, man ve kendisi arasındaki büyük bir farka dikkat çekti. Şöyle dedi: “Gökten gelmiş olan hayat ekmeği benim; biri bu ekmekten yerse sonsuza dek yaşar” (Yuhanna 6:51’i okuyun). Yahudilerin kafası karışmıştı. İsa nasıl gökten gelen bir “ekmek” olabilirdi? Atalarına verilen mandan nasıl daha üstün olabilirdi? Aslında İsa’nın şu sözlerinde bir ipucu vardı: “Vereceğim ekmek kendi bedenimdir.” İsa ne demek istiyordu? Onun bu sözlerini anlamamız çok önemli. Çünkü bu sorunun cevabı hem bizim hem de sevdiklerimizin sonsuz yaşama nasıl sahip olabileceğini gösteriyor. Şimdi İsa’nın ne demek istediğine bakalım.

HAYAT EKMEĞİ VE İSA’NIN BEDENİ

4. Bazıları neden İsa’nın söyledikleri karşısında şaşkına döndü?

⁴ İsa ‘dünyanın yaşamı uğruna kendi bedenini vereceğini’ söylediğinde bazıları şaşkına döndü. Belki de İsa’nın onlardan gerçekten kendi bedenini yemelerini istediğini düşündüler. Ama bu yamyamlık olurdu (Yuhn. 6:52). İsa onları daha da şaşırtacak bir şey söyledi. Şöyle dedi: “İnsanoğlunun bedeninden yiyip kanından içmedikçe yaşama sahip olamazsınız” (Yuhn. 6:53).

5. İsa’nın, kendi kanından içilmesi gerektiğini kastetmediğini nereden biliyoruz?

⁵ Tanrı Nuh’un döneminde insanların kan yemesini yasaklamıştı (Başl. 9:3, 4). Daha sonra, eski İsrail milletine verdiği Kanunda da bu yasağı tekrarlamıştı. Kan yiyen biri öldürülmeliydi (Lev. 7:27). İsa da Kanuna uyulması gerektiğini savunuyordu (Mat. 5:17-19). Bu yüzden şundan emin olabiliriz: O bedenini gerçekten yemeleri ve kanını gerçekten içmeleri gerektiğini kastetmiyordu. İsa aslında bu çarpıcı sözleriyle insanlara “sonsuz yaşamı” nasıl kazanabileceklerini öğretmek istiyordu (Yuhn. 6:54).

6. İsa’nın sözlerini nasıl anlamalıyız?

⁶ Peki İsa ne demek istiyordu? İsa’nın sözleri mecaz anlamdaydı. Tıpkı Samiriyeli kadınla arasındaki sohbette olduğu gibi. Ona şöyle demişti: “Benim kendisine vereceğim sudan içen bir daha asla susamaz. Ona vereceğim su, sonsuz yaşam vermek için içinde fışkıran bir su pınarı olur” (Yuhn. 4:7, 14). a İsa Samiriyeli kadının belli bir sudan içerse sonsuz yaşamı elde edeceğini kastetmiyordu. Benzer şekilde Kefernahum’daki insanlara da, gerçek anlamda onun bedenini yer ve kanını içerlerse sonsuz yaşam alacaklarını söylemiyordu.

 İKİ OLAY ARASINDAKİ FARKLILIKLAR

7. Bazıları İsa’nın Yuhanna 6:53’teki sözleriyle ilgili ne iddia ediyor?

⁷ Hıristiyan Âleminden bazıları İsa’nın Yuhanna 6:53’teki sözlerinin Efendimizin Akşam Yemeğinde yapılması gereken şeylere işaret ettiğini düşünüyor. Böyle düşünmelerinin sebebi İsa’nın, son akşam yemeğinde benzer şeyler söylemesiydi (Mat. 26:26-28). Onlar Efendimizin Akşam Yemeğine katılan herkesin, dolaştırılan ekmekten ve şaraptan alması gerektiğini iddia ediyor. Peki bu doğru mu? Bu iddianın doğruluğunu araştırmamız çok önemli. Çünkü her yıl dünya çapında milyonlarca kişi bizimle birlikte bu özel toplantıya katılıyor. Şimdi İsa’nın Yuhanna 6:53’teki sözleriyle Efendimizin Akşam Yemeğinde söyledikleri arasındaki bazı farklara bakalım.

8. Söz konusu iki olaydaki bazı farklılıklar nelerdir? (Resimlere de bakın.)

⁸ Şimdi bu olaylar arasındaki iki farka bakalım. İlk olarak İsa Yuhanna 6:53-56’daki sözleri ne zaman ve nerede söyledi? MS 32’de Celile’de Yahudilerden oluşan bir kalabalıkla konuşurken. Bu, İsa’nın Yeruşalim’de Efendimizin Akşam Yemeğini başlatmasından yaklaşık bir yıl kadar önce oldu. İkinci olarak İsa kimlere hitap ediyordu? Onun Celile’deki  dinleyicilerinden çoğu ruhi ihtiyaçlarından çok fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanan kişilerdi (Yuhn. 6:26). İsa onlara anlamakta zorlandıkları bir şey söylediğinde hemen imanlarını kaybettiler. Hatta bazı öğrenciler bile onu takip etmeyi bıraktı (Yuhn. 6:14, 36, 42, 60, 64, 66). Oysa yaklaşık bir yıl sonra MS 33’te İsa, Efendimizin Akşam Yemeği düzenlemesini başlattığında durum farklıydı. O olayda İsa 11 sadık elçisine hitap ediyordu. Onlar İsa’nın öğrettiği her şeyi tam olarak anlamasalar da hâlâ onun yanındaydılar. Celile’deki çoğu kişinin aksine sadık elçiler İsa’nın, Tanrı’nın gökten gelen oğlu olduğuna ikna olmuştu (Mat. 16:16). İsa şu sözlerle onları övdü: “Yaşadığım sınavlarda yanımda kalanlar sizlersiniz” (Luka 22:28). Sadece bu iki farklılık bile İsa’nın Yuhanna 6:53’teki sözlerinin, Efendimizin Akşam Yemeğine işaret ettiği iddiasını çürütmeye yeter. Fakat başka kanıtlar da var.

İSA’NIN SÖZLERİNİN SİZİN İÇİN ANLAMI

9. İsa’nın Efendimizin Akşam Yemeğindeki sözleri kimler için geçerlidir?

⁹ İsa Efendimizin Akşam Yemeğinde mayasız ekmeği elçilerine dağıttı ve bunun bedenini temsil ettiğini söyledi. Ardından onlara şarap verdi ve bunun da “ahit kanını” temsil ettiğini söyledi (Mar. 14:22-25; Luka 22:20; 1. Kor. 11:24). Onun bu ahitten bahsetmesi dikkate değer. Yeni ahit “Tanrı’nın Krallığında” hüküm sürecek “[ruhi] İsrail eviyle” yapılmıştı, tüm insanlarla değil (İbr. 8:6, 10; 9:15). Elçiler o anda İsa’nın sözlerini tam olarak anlayamadı. Fakat çok yakında kutsal ruhla meshedilecek ve gökte İsa’yla hüküm sürmek için yeni ahde dahil olacaklardı (Yuhn. 14:2, 3).

10. Söz konusu iki olay arasındaki bir diğer fark nedir? (Resme de bakın.)

¹⁰ İsa’nın Efendimizin Akşam Yemeğindeki sözleri yalnızca “küçük sürü” için geçerliydi. O akşam İsa’nın yanında bulunan sadık elçiler bu küçük gruba dahil olan ilk kişilerdi (Luka 12:32). Elçiler ve bu gruba katılacak diğer kişiler ekmek ve şaraptan alabilirdi. Onlar gökte İsa’yla birlikte hüküm sürecekler. Evet, İsa’nın bu olayda söyledikleri yalnızca küçük bir grup için geçerliydi. Oysa Celile’deki kalabalığa söyledikleri çok sayıda insan için geçerlidir. İki olay arasındaki bir diğer fark da budur.

11. İsa’nın Celile’deyken söylediği hangi şey onun sınırlı sayıda kişiyi kastetmediğini gösteriyor?

¹¹ İsa’nın Celile’deyken konuştuğu kişilerin çoğu ondan sadece ekmek istiyordu. Fakat İsa yiyecekten çok daha yararlı bir şeye dikkat çekti. Onların sonsuz yaşam almasını sağlayabilecek bir düzenlemeden bahsetti. Ölmüş kişilerin bile son günde diriltilebileceğini ve sonsuza dek yaşayabileceğini söyledi. Efendimizin Akşam Yemeğinden farklı olarak İsa burada sınırlı sayıda kişiyi kastetmiyordu. O, Celile’deyken tüm insanların elde edebileceği bir nimetten bahsediyordu. Şöyle demişti: “Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek kendi bedenimdir” (Yuhn. 6:51).

12. Sonsuz yaşamı elde etmek için ne yapmak gerekir?

¹² İsa Celile’deki Yahudilere her insanın sonsuza dek yaşayacağını söylemedi.  Yalnızca ‘bu ekmekten yiyen’, yani ona iman eden kişiler bu nimeti elde edebilirdi. Hıristiyan olduğunu iddia eden birçok kişi, sadece İsa’ya inanmanın ve onu kurtarıcıları olarak kabul etmenin yeterli olduğunu düşünüyor (Yuhn. 6:29). Fakat Celile’deki kalabalığın arasındaki birçok kişi başta İsa’ya inansa da sonradan onu terk etti. Neden?

13. İsa’nın gerçek bir takipçisi olmak için ne gerekliydi?

¹³ İsa’nın doyurduğu kalabalıktaki çoğu kişi beklentileri karşılandığı sürece mutluydu ve İsa’yı takip ediyordu. İsa’nın onları iyileştirmesini, doyurmasını ve kulaklarına hoş gelen şeyler söylemesini istiyorlardı. Fakat İsa’nın gerçek bir öğrencisi olmak daha fazlasını gerektiriyordu. Onun yeryüzüne gelmesinin başlıca amacı, insanların fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak değildi. Onun takipçisi olmak isteyenler öğrettiği her şeyi kabul etmeli ve hayatında uygulamalıydı (Yuhn. 5:40; 6:44).

14. İsa’nın bedeninden ve kanından yararlanmak için ne yapmalıyız?

¹⁴ İsa kalabalığa yaptığı konuşmada iman etmenin önemini vurguladı. Peki neye iman etmeleri gerekiyordu? İsa çok yakında bedenini ve kanını feda edecekti. Bunların kurtarma gücüne iman etmeleri gerekiyordu. Bunu yapmak o dönemdeki Yahudiler için olduğu kadar bugün bizim için de çok önemlidir (Yuhn. 6:40). Dolayısıyla İsa’nın Yuhanna  6:53’te dediği gibi, sonsuz yaşamı elde edebilmek için fidyeye iman etmemiz şarttır. Bu çok sayıda insana sunulan bir fırsattır (Efes. 1:7).

15-16. Yuhanna 6. bölümden neler öğrendik?

¹⁵ Yuhanna 6. bölümdeki sözler hem biz hem de sevdiklerimiz için büyük bir önem taşıyor. İsa’nın insanları ne kadar sevdiğini gösteriyor. İsa Celile’deyken hastaları iyileştirdi, Krallığı duyurdu ve insanları doyurarak ihtiyaçlarını karşıladı (Luka 9:11; Yuhn. 6:2, 11, 12). En önemlisi de kendisinin “hayat ekmeği” olduğunu öğretti (Yuhn. 6:35, 48).

¹⁶ İsa’nın “başka koyunlar” diye adlandırdığı kişiler Efendimizin Akşam Yemeğinde ekmekten ve şaraptan almamalıdır (Yuhn. 10:16). Yine de onlar İsa’nın bedeninden ve kanından yararlanabilir. Bunu İsa’nın fidyesine ve bu fidyenin başardıklarına iman ederek yapabilirler (Yuhn. 6:53). Öte yandan ekmek ve şaraptan alanlar, yeni ahde dahil olan ve Krallıkta hüküm sürme ümidine sahip olan kişilerdir. Sonuç olarak ister meshedilmiş ister başka koyunlardan olalım, Yuhanna’nın 6. bölümü hepimiz için bir anlam taşıyor. Sonsuz yaşama sahip olabilmek için iman etmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.