Ermenistan’da yaşayan ve vaftiz edilmemiş bir müjdeci olan Hayganuş evinin yakınlarında bir pasaport buldu. Pasaportun içinde banka kartları ve yüklü miktarda para vardı. Hayganuş durumu kendisi gibi vaftiz edilmemiş bir müjdeci olan kocasına anlattı.

Hayganuş ve kocasının borçları vardı ve ciddi maddi sıkıntı içindeydiler. Yine de parayı pasaportta yazan adrese götürdüler. Pasaportun sahibi ve ailesi çok şaşırdı. Hayganuş ve kocası onlara, dürüst davranmalarının sebebinin Kutsal Kitaptan öğrendikleri olduğunu söyledi. Onlar bu fırsatı kullanarak aileye Yehova’nın Şahitleri hakkında bilgi verip yayın bıraktılar.

Bu aile ödül olarak Hayganuş’a para vermek istese de o kabul etmedi. Pasaport sahibinin karısı ertesi gün Hayganuş ve kocasının evine gitti. Hayganuş’a elmas bir yüzük hediye etti ve bunu ailesinin minnettarlığının bir göstergesi olarak kabul etmesi için ısrar etti.

Hayganuş ve kocasının dürüstlüğü tıpkı bu aile gibi birçok kişiye şaşırtıcı gelebilir. Peki sizce Yehova onların bu davranışı karşısında şaşırdı mı? Dürüst davranmak için gösterdikleri çabalar hakkında O ne düşündü? Bunu takdir etti mi?

Aslında bu soruların cevapları oldukça açıktır. Çünkü biz, Tanrı’nın niteliklerini sergilemenin O’nun gözünde elmas veya altından daha değerli olduğunu biliyoruz. Evet, Yehova’nın neyin değerli neyin değersiz olduğuyla ilgili bakış açısı insanlarınkinden çok farklıdır (İşa. 55:8, 9). Ve Tanrı’nın hizmetçileri için O’nun niteliklerini yansıtabilmek paha biçilmez bir hazinedir.

Örneğin Kutsal Kitabın ayırt etme yeteneği ve hikmet hakkında söylediklerine bakalım. Özdeyişler 3:13-15’te şöyle yazar: “Hikmeti bulan adama, ayırt etmeyi öğrenen insana ne mutlu! Çünkü hikmet kazanmak gümüş kazanmaktan iyidir. Hikmet altından daha yararlı, mercanlardan daha değerlidir; zevk aldığın diğer şeylerin hiçbiri ona denk olmaz.” Evet, Yehova için bu niteliklerin hazinelerden çok daha değerli olduğuna hiç kuşku yok.

Peki ya dürüstlük için ne denebilir?

Yehova dürüsttür, ‘yalan söyleyemez’ (Tit. 1:2). Ayrıca O Pavlus’a ilhamla şu sözleri yazdırdı: “Bizim için dua etmeyi sürdürün. Her konuda dürüst davranmak istediğimiz için, rahat bir vicdanımızın olduğuna inanıyoruz” (İbr. 13:18).

İsa Mesih de dürüstlük konusunda iyi bir örnek bıraktı. Mesela Başkâhin Kayafa İsa’ya “Yaşayan Tanrı’nın adıyla sana ant ettiriyorum, söyle, sen Tanrı’nın Oğlu Mesih misin?” diye sorduğunda o Mesih olduğunu gizlemedi. Oysa bu dürüst cevabı yüzünden Sanhedrin’in kendisini Tanrı’ya küfretmekle suçlayıp idam ettirebileceğini biliyordu (Mat. 26:63-67).

Peki ya biz? Maddi kazanç söz konusu olduğunda insanlara eksik bilgi verecek ya da sözlerimizi çarpıtacak mıyız? Yoksa her zaman dürüst mü davranacağız?

Kabul etmek gerekir ki, birçok insanın bencil ve para düşkünü olduğu bu son günlerde dürüst davranmak bazen zor olabilir  (2. Tim. 3:2). Ekonomik kriz veya işle ilgili belirsizlikler karşısında dürüstlüğümüz sınanabilir. Böyle şartlar altında birçok kişi hırsızlığa, dolandırıcılığa veya başka hileli yollara başvurmakta kendini haklı görüyor. Bu görüş o kadar yaygın ki, maddi kazanç söz konusu olduğunda dürüstlük kolayca gözden çıkarılıyor. Maalesef İsa’nın bazı takipçileri bile “haksız kazanç” uğruna yanlış kararlar vererek cemaatteki iyi namını kaybetti (1. Tim. 3:8; Tit. 1:7).

Ancak birçok Yehova’nın Şahidi, İsa’yı örnek alır. Onlar dürüstlük gibi nitelikleri sergilemenin her tür maddi kazanç veya çıkardan daha önemli olduğunu bilir. Bu nedenle İsa’nın takipçisi gençler yüksek notlar almak için sınavlarda kopya çekmez (Özd. 20:23). Tabii Hayganuş’un durumu bir istisna olabilir, çünkü dürüst davranışlar her zaman ödüllendirilmez. Yine de Tanrı her zaman dürüst davranmamızı ister. Bu sayede asıl değerli olan şeye, yani rahat bir vicdana sahip olabiliriz.

Gagik isimli biraderin hakikatten önce yaşadıklarına bakalım. O şöyle diyor: “Büyük bir şirkette müdürdüm. Şirket sahibi kârın yalnızca küçük bir kısmını beyan ederek vergi kaçırıyordu. Benden istenen, vergi denetçisine rüşvet vererek şirketin yaptıklarını örtbas etmemdi. Bu nedenle çevremde dürüst davranmayan biri olarak tanınmaya başladım. Hakikati öğrenince iyi bir maaşım olmasına rağmen bu sahtekârlığa devam etmek istemedim. Bunun yerine kendi işimi kurdum. Şirketimi hemen tescil ettirdim ve ilk günden itibaren tüm vergilerimi ödedim” (2. Kor. 8:21).

Gagik devamen şöyle diyor: “Gelirim yarı yarıya düştü, bu nedenle ailemin ihtiyaçlarını karşılamak zorlaştı. Fakat artık daha mutluyum. Yehova’nın önünde rahat bir vicdanım var. İki oğluma iyi örnek olabiliyorum ve cemaatte ayrıcalıklar almaya yeterli hale geldim. Artık vergi denetçileri ve iş yaptığım kişiler arasında dürüst biri olarak tanınıyorum.”

Yehova, dürüstlük gibi yüce niteliklerini yansıtarak öğretimini süsleyen kişileri çok sever (Tit. 2:10). O, Kral Davut’a ilhamla şu güvenceyi yazdırdı: “Bir zamanlar gençtim, şimdi yaşlandım, fakat doğru kişinin terk edildiğini, çocuklarının ekmek dilendiğini görmedim” (Mezm. 37:25).

Davut bu sözlerin doğruluğunu kendi yaşamında gördü. Rut’un yaşadıkları da bu vaade güvenebileceğimizi gösterir. O, yaşlı kayınvalidesi Naomi’yi tek başına bırakmadı ve onunla birlikte gerçek Tanrı’ya tapınabileceği İsrail’e gitti (Rut 1:16, 17). Rut İsrail’deyken ne kadar dürüst ve çalışkan biri olduğunu gösterdi. Kanundaki düzenlemeden yararlanarak orakçıların arkasından var gücüyle başak topladı. Yehova da Rut ve Naomi’yi muhtaç durumda bırakmadı (Rut 2:2-18). Üstelik Yehova Rut’un sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmadı. Ona Davut’un, hatta vaat edilen Mesih’in soy hattında yer alma ayrıcalığını da verdi (Rut 4:13-17; Mat. 1:5, 16).

Bazen temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar bile para kazanmak zor olabilir. Yehova’nın hizmetçileri böyle bir durumla karşılaştıklarında kısa yoldan haksız kazanç elde etmenin yollarını aramaktansa gayretle çalışırlar. Bu şekilde dürüstlük de dahil Tanrı’nın yüce niteliklerine maddi  şeylerden çok daha fazla değer verdiklerini gösterirler (Özd. 12:24; Efes. 4:28).

Eskiden Rut’un yaptığı gibi bugün de dünyanın her yerinde İsa’nın takipçileri Yehova’nın yardım etme gücüne iman ediyor ve bunu davranışlarıyla gösteriyorlar. Onlar “Seni asla yüzüstü bırakmam, seni asla terk etmem” diyen Tanrı’ya tam bir güven duyuyorlar (İbr. 13:5). Yehova dürüstlüğünü koruyanlara yardım edebileceğini defalarca gösterdi. O, sözünü tutarak temel ihtiyaçlarımızı karşılıyor (Mat. 6:33).

Evet, insanlar elmaslara veya başka maddi şeylere çok değer veriyor olabilir. Fakat gökteki Babamız için, dürüst olmamız ve O’nun niteliklerini sergilememiz tüm hazinelerden daha değerlidir!