1. Aklı başında davranmak ne anlama gelir? (1. Petrus 5:8).

 ZORLUKLAR yaşadığımızda Yehova’ya ve teşkilatına olan vefamız sınanabilir. Peki bu zorlukların üstesinden nasıl gelebiliriz? Aklı başında davranmalı, uyanık kalmalı ve iman yolunda kararlı olmalıyız (1. Petrus 5:8’i okuyun). Sakin kaldığımızda, net şekilde düşündüğümüzde ve olayları Yehova’nın bakış açısından görmeye çalıştığımızda aklı başında davranmış oluruz. Bunu yaptığımızda duygularımız düşüncelerimize hâkim olmaz.

2. Bu makalede ne inceleyeceğiz?

² Önceki makalede cemaat dışından gelebilecek üç zorluğu ele aldık. Bu makalede ise cemaat içinden gelebilecek ve Yehova’ya vefamızı sınayabilecek şu üç zorluğu göreceğiz: (1) Bir iman kardeşimizin bize kötü davranması, (2) yanlışımızın düzeltilmesi ve (3) teşkilattaki değişikliklere uyum sağlamakta zorlanmamız. Böyle zorluklar yaşadığımızda aklı başında davranmamız ve Yehova’ya ve teşkilatına vefalı kalmamız çok önemli. Peki bunu nasıl yapabiliriz?

3. Bir kardeşimiz bizi kırdığında nasıl tepki verebiliriz?

³ Bir iman kardeşinizin, belki de sorumlu konumdaki bir biraderin size hiç kötü davrandığı oldu mu? Muhtemelen kardeşinizin niyeti sizi kırmak değildi (Rom. 3:23; Yak. 3:2). Yine de onun davranışları nedeniyle çok üzülmüş olabilirsiniz. Hatta bu konu üzerinde düşünmekten uykularınız bile kaçmış olabilir. Belki aklınızdan şöyle geçmiş olabilir: “Eğer Tanrı’ya hizmet eden biri böyle davranıyorsa  bu gerçekten Tanrı’nın teşkilatı olabilir mi?” İşte Şeytan tam da böyle düşünmenizi istiyor (2. Kor. 2:11). Bu tarz olumsuz düşünceler bizi Yehova’dan ve O’nun teşkilatından ayırabilir. Öyleyse bir kardeşimiz bizi üzecek bir şey yaptığında nasıl aklı başında davranabilir ve Şeytan’ın tuzağına düşmekten kaçınabiliriz?

4. Yusuf kötü davranışlara maruz kaldığında nasıl aklı başında davrandı? Ondan ne öğreniyoruz? (Başlangıç 50:19-21).

⁴ Kızgınlık beslemeyin. Yusuf henüz 17 yaşındayken abileri ona çok kötü davranıyordu. Ondan nefret ediyorlardı, hatta aralarından bazıları onu öldürmek istiyordu (Başl. 37:4, 18-22). Sonunda onu köle olarak sattılar. Bunun sonucunda Yusuf en az 13 yıl boyunca çok ciddi sınavlar yaşadı. O, Yehova’nın kendisini sevmediğini ve en ihtiyaç duyduğu anda onu terk ettiğini düşünebilirdi. Fakat o böyle düşünmedi ve kızgınlık beslemedi. Bunun yerine sakin kalarak aklı başında davrandı. Eline kardeşlerinden öç alma fırsatı geçtiğinde bunu yapmadı. Onlara sevgi gösterdi ve onları bağışladı (Başl. 45:4, 5). Yusuf net şekilde düşünebildiği için böyle davrandı. Sorunlarına odaklanmaktansa büyük resme, yani Yehova’nın amacına odaklandı (Başlangıç 50:19-21’i okuyun). Ondan ne öğreniyoruz? Haksızlığa uğradığımızda Yehova’ya kızmayalım ya da O’nun bizi terk ettiğini düşünmeyelim. Bunun yerine O’nun yaşadığımız sınavlara dayanmamız için bize nasıl yardım ettiğine odaklanalım. Ayrıca başkaları bize kötü davrandığında onların kusurlarını sevgiyle örtmeye çalışalım (1. Pet. 4:8).

5. Carlos haksızlığa uğradığını düşünse de nasıl aklı başında davrandı?

⁵ Güney Amerika’dan Carlos isimli bir ihtiyarın yaşadıklarına bakalım. b Bir defasında o, sorumlu konumdaki bazı kardeşlerin kendisine büyük bir haksızlık yaptığını düşünmüştü. Şunları diyor: “Daha önce kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Çok kaygılandım. Geceleri uyuyamadım ve ne yapacağımı bilemediğim için çok ağladım.” Yine de Carlos aklı başında davrandı ve duygularını kontrol etmeye çalıştı. Yehova’ya sık sık dua etti. O’ndan kendisine kutsal ruhunu ve dayanmak için güç vermesini istedi. Ayrıca yararlı öneriler bulmak için yayınlarımızdan araştırma yaptı. Ondan ne öğreniyoruz? Bir kardeşimizin bize haksızlık yaptığını düşünüyorsak sakin kalalım ve olumsuz duygularımızı kontrol altında tutmaya çalışalım. Bu kişinin bize böyle davranmasına neyin sebep olduğunu bilmiyor olabiliriz. Bu nedenle Yehova’ya dua edelim ve o kardeşimizin neden öyle davrandığını anlayabilmek için yardım isteyelim. Bunu yapmak iman kardeşlerimizin niyetlerinden şüphelenmemize engel olur ve onların kabahatini görmezden gelmemize yardım eder (Özd. 19:11). Unutmayın, Yehova neler yaşadığınızı görüyor ve dayanabilmeniz için ihtiyacınız olan gücü verecek (2. Tar. 16:9; Vaiz 5:8).

6. Yanlışımız düzeltildiğinde bunu Yehova’nın sevgisinin bir ifadesi olarak görmek neden çok önemlidir? (İbraniler 12:5, 6, 11).

⁶ Birinin yanlışımızı düzeltmesi bize acı verebilir. Ama sadece yaşadığımız acıya odaklanırsak aldığımız öğüdü küçümseyebilir, bunu hak etmediğimizi ya da bizim için geçerli olmadığını düşünebiliriz. Bunun sonucunda çok önemli bir şeyi,  yani verilen terbiyenin Yehova’nın sevgisinin bir ifadesi olduğunu gözden kaçırabiliriz (İbraniler 12:5, 6, 11’i okuyun). Ayrıca duygularımızın bizi kontrol etmesine izin verirsek Şeytan’a fırsat vermiş oluruz. O, aldığımız terbiyeyi reddetmemizi, hatta daha da kötüsü bunun bizi Yehova’dan ve cemaatten uzaklaştırmasını istiyor. Peki yanlışımız düzeltildiğinde nasıl aklı başında davranabiliriz?

7. (a) Resimde gördüğümüz gibi, Petrus terbiyeyi kabul ettikten sonra Yehova onu nasıl kullandı? (b) Petrus’tan ne öğreniyoruz?

⁷ Terbiyeyi kabul edin ve gerekli değişiklikleri yapın. İsa birden fazla kez diğer elçilerin önünde Petrus’un yanlışını düzeltti (Mar. 8:33; Luka 22:31-34). Bu şüphesiz Petrus’u utandırmış olmalı. Ancak o, İsa’ya vefalı kaldı. Aldığı terbiyeyi kabul etti ve hatalarından ders çıkardı. Sonuç olarak Yehova Petrus’un vefasını ödüllendirdi ve ona cemaatte önemli sorumluluklar verdi (Yuhn. 21:15-17; Elçi. 10:24-33; 1. Pet. 1:1). Petrus’tan ne öğreniyoruz? Yanlışımız düzeltildiğinde duygularımıza odaklanmaktansa terbiyeyi kabul edelim ve gerekli değişiklikleri yapalım. Bu hem bize hem de başkalarına yarar sağlar. Böylece Yehova bizi işinde kullanabilir ve kardeşlerimize daha çok yardım edebiliriz.

8-9. Bernardo yanlışı düzeltildikten sonra başta neler hissetti? Onun düşünce tarzını değiştirmesine ne yardım etti?

⁸ Mozambik’ten Bernardo isimli bir kardeşimizin yaşadıklarına bakalım. Onun ihtiyarlığı alınmıştı. İlk başta kendini çok kötü hissetti. Şöyle diyor: “Hakkımda verilen karar hiç hoşuma gitmemişti. Çok öfkeliydim.” Bernardo cemaatteki kardeşlerin onun hakkında olumsuz düşünmesinden kaygılanıyordu. Şöyle diyor: “Bu meseleyle ilgili bakış açımı düzeltmem, Yehova’ya ve teşkilatına yeniden güvenmem birkaç ay sürdü.” Peki onun, tutumunu değiştirmesine ne yardım etti?

⁹ Bernardo düşünce tarzını değiştirdi. Şunları anlatıyor: “İhtiyar olarak hizmet ederken, kardeşlerin Yehova’nın verdiği terbiyeye doğru bir açıdan bakabilmesi için sık sık İbraniler 12:7 ayetini kullanırdım. Sonra şunu düşündüm: ‘Bu ayet kimler için geçerli? Yehova’ya hizmet eden herkes için. Buna ben de dahilim.’”  Daha sonra Bernardo, Yehova’ya ve teşkilatına olan güvenini güçlendirmek için başka adımlar da attı. Kutsal Kitabı okumaya ve okudukları üzerinde derin düşünmeye daha fazla zaman ayırdı. Kardeşlerin onunla ilgili ne düşündüğü konusunda kaygıları olsa da onlarla hizmete çıkmaya ve ibadetlere aktif şekilde katılmaya devam etti. Bir süre sonra tekrar ihtiyar olarak tayin edildi. Bernardo gibi sizin de bir yanlışınız düzeltildiyse başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğüne çok fazla odaklanmamaya çalışın. Terbiyeyi kabul edin ve gerekli değişiklikleri yapın c (Özd. 8:33; 22:4). Bunları yaparsanız Yehova, Kendisine ve teşkilatına vefayla bağlı kaldığınız için sizi ödüllendirecek.

10. Teşkilatlanma alanındaki hangi değişiklik İsrailoğullarından bazılarının vefasını sınamış olabilir?

¹⁰ Teşkilatın yaptığı değişiklikler vefamızı sınayabilir. Hatta dikkat etmezsek bizi Yehova’dan bile ayırabilir. Örneğin, geçmişte İsrailoğullarından bazılarının teşkilatlanma alanında yapılan değişikliklerden nasıl etkilenmiş olabileceğini düşünelim. Yehova Musa Kanununu vermeden önce kâhinlerin yaptığı işleri aile reisleri yapardı. Sunaklar yapıp aileleri adına Yehova’ya kurban sunarlardı (Başl. 8:20, 21; 12:7; 26:25; 35:1, 6, 7; Eyüp 1:5). Fakat Kanun yürürlüğe girdikten sonra artık bu ayrıcalıklarını bırakmalıydılar. Çünkü Yehova kurbanlar sunma görevini Harun’un ailesinden gelen kâhinlere vermişti. Bu değişiklikten sonra Harun’un soyundan olmayan bir aile reisi kâhinlerin yaptığı işi yapmaya kalkışırsa ölüm cezası alabilirdi d (Lev. 17:3-6, 8, 9). Acaba Korah, Datan, Abiram ve diğer 250 kişinin Musa’yla Harun’a isyan etme nedenlerinden biri bu değişiklik miydi? (Say. 16:1-3). Bunu tam olarak bilmiyoruz. Fakat durum ne olursa olsun Korah ve yandaşları Yehova’ya vefalı kalmadılar. Eğer teşkilattaki bir değişiklik sizin de vefanızı sınarsa ne yapabilirsiniz?

11. Kohatoğullarından ne öğreniyoruz?

¹¹ Teşkilatın yaptığı değişiklikleri yürekten destekleyin. İsrailoğullarının çölde yolculuk ettiği dönemde Kohatoğullarının çok önemli bir görevi vardı. Halk konakladığı yerden harekete geçtiğinde Kohatoğullarından bazıları Ahit Sandığını herkesin önünde taşırdı (Say. 3:29, 31; 10:33; Yeşu 3:2-4). Bu gerçekten de harika bir ayrıcalıktı. Fakat İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklara yerleştiğinde bir değişiklik oldu. Ahit Sandığının artık düzenli olarak taşınmasına gerek yoktu. Bu nedenle Süleyman’ın kral olarak hüküm sürdüğü döneme gelindiğinde Kohatoğulları başka görevlere tayin edilmişti. Bazıları ilahici, bazıları kapı görevlisi ve bazıları da ambar sorumlusu olarak hizmet etmeye başlamıştı (1. Tar. 6:31-33; 26:1, 24). Fakat Kohatoğullarının bu işlerden şikâyet ettiklerini ya da geçmişteki görevlerinden dolayı daha ayrıcalıklı bir konumda hizmet etmeyi istediklerini okumuyoruz. Öyleyse onlardan ne öğrenebiliriz? Yehova’nın teşkilatının yaptığı bir değişiklik bizi etkiliyor olsa  bile bunu tüm yüreğimizle destekleyelim. Bize hangi görev verilirse verilsin sevinçle yapalım. Unutmayalım ki, Yehova’nın gözündeki değerimizi sahip olduğumuz ayrıcalıklar belirlemez. O, ayrıcalıklarımıza değil itaatimize değer verir (1. Sam. 15:22).

12. Zayna Beytel’den sahaya tayin edildiğinde neler hissetti?

¹² Ortadoğu’da yaşayan Zayna isimli hemşiremizin tecrübesine bakalım. Ondan çok sevdiği bir ayrıcalığı bırakması istendi. 23 yıldan uzun süre Beytel’de hizmet ettikten sonra sahaya tayin edildi. Şunları diyor: “Böyle bir değişikliği hiç beklemiyordum. Kendimi işe yaramaz hissettim ve hep ‘Ben nerede hata yaptım?’ diye düşünüyordum.” Ne yazık ki, cemaatten bazıları da onun acısına tuz biber ekti. Ona şöyle dediler: “Herhalde yeterince iyi değildin ki seni Beytel’den çıkardılar.” Zayna o kadar üzülmüştü ki bir dönem boyunca her gece ağladı. Ancak şöyle diyor: “Yehova’nın ve teşkilatın beni sevdiğinden hiçbir zaman şüphe etmedim.” Peki o böyle bir durumda nasıl aklı başında davranabildi?

13. Zayna olumsuz duyguların üstesinden nasıl gelebildi?

¹³ Zayna olumsuz duyguların üstesinden nasıl gelebildi? Yaşadığı zorlukla ilgili yayınlarımızdan makaleler okudu. 1 Şubat 2001 tarihli Gözcü Kulesi’ndeki “Cesaretsizlikle Başa Çıkabilirsiniz!” makalesi ona çok yardım etti. Bu makalede Kutsal Kitabı kaleme alan kişilerden biri olan Markos’un görev değişikliği yaşadığında neler hissetmiş olabileceği ele alınıyordu. Zayna şöyle diyor: “Markos’un örneği bana ilaç gibi geldi.” Zayna ayrıca kardeşlerine yakın kaldı. Kendini onlardan soyutlamadı ya da kendine acımadı. Teşkilatı yönlendirenin Yehova’nın ruhu olduğunu ve önderlik eden biraderlerin kendisiyle yakından ilgilendiğini fark etti. Ayrıca teşkilatın, Yehova’nın işinin en iyi şekilde yerine gelmesi için böyle kararlar aldığını anladı.

14. Vlado hangi değişikliğe uyum sağlamakta zorlandı? Ona ne yardım etti?

¹⁴ Slovenya’da yaşayan 73 yaşındaki Vlado biraderi düşünelim. Onun cemaati başka bir cemaatle birleştirildi ve kullandıkları İbadet Salonu kapandı. Şunları anlatıyor:  “Bu güzel İbadet Salonunu neden kapattıklarını bir türlü anlayamadım. Bu duruma çok içerledim. Çünkü kısa süre önce salonu yenilemiştik. Ayrıca bir marangoz olduğumdan bazı eşyaları ben yapmıştım. Üstelik, cemaatlerin birleştirilmesi başka birçok değişikliği de beraberinde getirdi ve bunlara uyum sağlamak biz yaşlılar için hiç kolay olmadı.” Peki Vlado’nun bu yönlendirmelere itaat etmesine ne yardım etti? Şöyle anlatıyor: “Yehova’nın teşkilatının yaptığı değişikliklere ayak uydurmak bize her zaman yarar sağlar. Bunlar bizi gelecekte yaşayacağımız daha büyük değişikliklere hazırlıyor.” Siz de cemaatiniz ya da göreviniz değiştiği için zorluk yaşıyor musunuz? Unutmayın ki Yehova neler hissettiğinizi çok iyi anlıyor. Böyle değişiklikleri desteklemeye ve Yehova’ya ve teşkilatına vefalı kalmaya devam edin. Bunu yaparsanız pek çok nimet tadacaksınız (Mezm. 18:25).

15. Cemaat içinden gelen zorluklarla karşılaştığımızda nasıl aklı başında davranabiliriz?

¹⁵ Bu ortamın sonuna yaklaştıkça cemaat içinden gelen zorluklarla karşılaşmayı bekleyebiliriz. Bu zorluklar Yehova’ya olan vefamızı sınayabilir. Bu nedenle aklı başında davranmamız çok önemli. Bir iman kardeşinizin size kötü davrandığını düşünüyorsanız kızgınlık beslemeyin. Yanlışınız düzeltildiğinde duygularınıza odaklanmayın, size verilen öğüdü kabul edin ve gerekli değişiklikleri yapın. Ayrıca Yehova’nın teşkilatı sizi şahsen etkileyen değişiklikler yaptığında bunu tüm yüreğinizle destekleyin ve talimatlara uyun.

16. Yehova’ya ve teşkilatına olan güveninizi nasıl koruyabilirsiniz?

¹⁶ Vefamız sınandığında Yehova’ya ve teşkilatına olan güvenimizi koruyabiliriz. Ama bunu yapabilmek için aklı başında davranmalıyız. Yani sakin kalmalı, net şekilde düşünmeli ve olayları Yehova’nın bakış açısından görmeliyiz. Kutsal Kitapta sizinkine benzer zorluklar yaşamış ve Yehova’nın yardımıyla bunların üstesinden gelmiş kişilerin yaşadıkları kayıtlıdır. Bu kişilerin hayatlarını inceleyin ve üzerinde düşünün. Dua ederek Yehova’dan yardım isteyin. Kendinizi asla cemaatten soyutlamayın. Bunları yaptığınızda Şeytan sizi Yehova’dan ve teşkilatından kesinlikle ayıramayacak (Yak. 4:7).