1. Tanrı, Sözü aracılığıyla bize ne öğretir?

YÜCE Eğitmenimiz Yehova sayesinde her türlü zorluğa göğüs gerebiliriz (İşa. 30:20, 21). O “her iyi iş için tam anlamıyla yeterli ve hazırlıklı” olmamızı sağlayacak her şeyi Sözü aracılığıyla öğretir (2. Tim. 3:17). Kutsal Kitabın öğretileriyle uyumlu yaşadığımızda, ‘bu dünyanın aklını’ savunanlardan daha hikmetli oluruz (1. Kor. 3:19; Mezm. 119:97-100).

2. Bu makalede neyi ele alacağız?

² Göreceğimiz gibi, dünyanın bilgeliği genelde beden arzularına hitap eder. Dolayısıyla bu dünyanın düşünce ve davranış tarzına direnmek bize zor gelebilir. Kutsal Kitap yerinde olarak şöyle der: “Dikkat edin; insan geleneklerine dayanan felsefeyle, yanıltıcı boş sözlerle sizi tuzağa düşürmek isteyenler olabilir” (Kol. 2:8). Bu makalede ‘yanıltıcı boş sözlerden’, yani Şeytan’ın yalanlarından ikisinin nasıl yaygınlaştığını öğreneceğiz. Bunu incelerken dünyanın bilgeliğinin neden akılsızlık olduğunu göreceğiz. Ayrıca Tanrı’nın Sözündeki hikmetin dünyanın sunacağı herhangi bir şeyden neden kat kat üstün olduğunu ele alacağız.

3-4. 20. yüzyılın başlarında, insanların ahlakla ilgili görüşlerinde nasıl değişiklikler oldu?

³ 20. yüzyılın başlarında, ABD’de insanların ahlakla ilgili görüşlerinde büyük bir değişim oldu. Önceden birçok kişi cinsel ilişkinin sadece evli kişiler arasında yaşanması gerektiğine ve uluorta konuşulacak bir konu olmadığına  inanıyordu. Fakat bu tür ahlak standartları kaybolup gitti ve insanlar her şeyi hoş görmeye başladı.

⁴ 1920’li yıllarda insanların davranış tarzında ve cinsellikle ilgili tutumunda köklü bir değişim meydana geldi. Bir araştırmacı şöyle diyor: “Filmlerde, tiyatro oyunlarında, şarkılarda, kitaplarda ve reklamlarda cinsellik ön plana çıktı.” O dönemde danslar daha tahrik edici hale geldi ve kıyafetler mütevazılıktan uzaklaştı. Kutsal Kitabın son günler hakkında önceden söylediği gibi, insanlar göze çarpar ölçüde “zevki seven” kişiler oldu (2. Tim. 3:4).

5. 1960’lardan beri dünyanın ahlak standartlarında nasıl değişiklikler oldu?

⁵ 1960’lı yıllarda evlenmeden birlikte yaşamak, eşcinsellik ve boşanma yaygınlaştı. Birçok eğlence türünde cinsellik artık çok daha açık şekilde sergileniyordu. Düşük ahlak standartlarının etkileri son yıllarda birçok yönden hissediliyor. Bir yazar, insanlar ahlak standartlarını bir kenara bıraktığında ortaya çıkan acı sonuçlara değindi. Yıkılan yuvaları, tek ebeveynli aileleri, insanlardaki duygusal yaraları ve pornografi bağımlılığını bunlar arasında saydı. Başka bir acı sonuç da AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların artmasıdır. Tüm bunlar dünyanın bilgeliğinin akılsızlık olduğunu kanıtlıyor (2. Pet. 2:19).

6. Dünyanın cinsellik hakkındaki görüşü Şeytan’ın amacına ne açıdan hizmet eder?

⁶ Dünyanın cinsellik hakkındaki görüşü Şeytan’ın amacına hizmet eder. İnsanların cinsel ilişkiyi Tanrı’nın amacı dışında kullanması ve Tanrı’dan bir hediye olan evliliğe bu şekilde saygısızlık etmesi şüphesiz Şeytan’a zevk veriyor (Efes. 2:2). Cinsel ahlaksızlık yapan biri, çocuk sahibi olma armağanına değer vermediğini gösterir. Ayrıca sonsuz yaşamdan mahrum kalabilir (1. Kor. 6:9, 10).

7-8. Kutsal Kitabın cinsellikle ilgili görüşü dünyanınkinden neden kat kat üstündür?

⁷ Bu dünyanın bilgeliğini rehber alan kişiler, Kutsal Kitaptaki ahlak standartlarının gerçekçi olmadığını iddia ederek bunları küçümser. Şöyle diyebilirler: “Madem Tanrı bizi cinsel arzularla yarattı, o zaman neden bunları dizginlememizi istiyor?” Bu sorunun ardında hatalı bir düşünce yatıyor. Onlar insanın hiçbir arzusunu  bastırmaması gerektiğine inanıyorlar. Fakat Kutsal Kitabın görüşü farklıdır. Kutsal Kitap Yehova’nın bize uygun olmayan arzularımızı kontrol etme yeteneği verdiğini ve bu şekilde onurumuzu gözettiğini öğretir (Kol. 3:5). Ayrıca, Yehova insanların uygun cinsel arzularını tatmin etmeleri için evlilik düzenlemesini yaptı (1. Kor. 7:8, 9). Böylece bir karı koca cinsel ahlaksızlığın yol açtığı pişmanlık ve kaygılar olmadan cinsel ilişkiden zevk alabilir.

⁸ Bu dünyanın bilgeliğinin tersine, Kutsal Kitap bize cinsellik hakkında doğru bir görüş kazandırır. Cinsel ilişkinin insana zevk verdiğini kabul eder (Özd. 5:18, 19). Ancak şunu da belirtir: ‘Tanrı’nın isteği, her birinizin kutsal ve onurlu bir durumda kendi bedenine hâkim olmayı bilmesi, Tanrı’yı tanımayan milletler gibi, doymak bilmez bir şehvetin esiri olmamasıdır’ (1. Sel. 4:3-5).

9. (a) 20. yüzyılın başlarında, Yehova’nın toplumu O’nun Sözündeki hikmete göre yaşamaya nasıl teşvik edildi? (b) 1. Yuhanna 2:15, 16’da hangi hikmetli öğüt bulunur? (c) Romalılar 1:24-27’de belirtilen hangi ahlaksız davranışları reddetmeliyiz?

⁹ 20. yüzyılın başlarında Yehova’nın toplumu, ‘her türlü ahlak duygusunu yitiren’ kişilerin yanıltıcı boş sözlerine kapılmadı (Efes. 4:19). Onlar Yehova’nın standartlarına sıkı sıkıya bağlı kalmak için çaba gösterdiler. 15 Mayıs 1926 tarihli Watch Tower dergisi şunları belirtti: “Bir erkek ya da kadın, düşünce ve davranışlarında iffetli ve temiz olmalıdır, özellikle de karşı cinsle olan ilişkilerinde.” Dünyada nasıl bir değişim olursa olsun Yehova’nın toplumu O’nun Sözündeki üstün hikmete göre yaşamaya devam etti (1. Yuhanna 2:15, 16’yı okuyun). Kutsal Kitaba sahip olduğumuz için ne kadar minnettar olsak azdır! Ayrıca Yehova’nın bu dünyanın ahlakla ilgili görüşünü reddetmemize yardım eden ve tam vaktinde sağladığı ruhi gıda için de minnettarız * (Romalılar 1:24-27’yi okuyun).

10-11. Kutsal Kitap son günlerde ne olacağını söylemişti?

¹⁰ Kutsal Kitap son günlerde insanların “kendini seven” kişiler olacağını söylemişti (2. Tim. 3:1, 2). Dolayısıyla dünyanın, insanları bencilliğe teşvik etmesi bizi şaşırtmıyor. Bir ansiklopedi, 1970’lerde “kişisel gelişim kitaplarında büyük bir artış olduğunu” söylüyor. Bu kitaplardan bazılarına göre, insan kişiliğinde hiçbir şeyi değiştirmemeli veya kendisinde bir sorun olduğunu düşünmemeli. Bir kitapta geçen şu ifadeyi düşünün: “Kendini sev. Sen dünyadaki en güzel, en heyecan verici ve en değerli kişisin.” Aynı kitap insanın nasıl davranacağına kendisinin karar vermesi, neyi doğru ve rahat buluyorsa öyle davranması gerektiğini savunuyor.

¹¹ Bu düşünce tarzı size tanıdık geliyor mu? Şeytan Havva’yı benzer şekilde davranmaya teşvik etmişti. Ona ‘iyiyi kötüyü bilerek Tanrı gibi olabileceğini’ söylemişti (Başl. 3:5). Bugün birçok kişi kendini öyle önemli görüyor ki hiç kimsenin, Tanrı’nın bile onlara neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemeye hakkı olmadığını düşünüyor. Bu tutum özellikle de insanların evlilikle ilgili görüşünde göze çarpıyor.

12. Bu dünya evlilik hakkında hangi görüşü savunuyor?

¹² Kutsal Kitap evli çiftlere birbirlerine  ve evlilik antlarına saygı duymalarını öğütler. Karı kocayı birbirine derin bağlılık duymaya teşvik ederek şöyle der: “Adam, anasını babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve onlar tek beden olacaklar” (Başl. 2:24). Dünyanın bilgeliğini rehber alan kişiler ise farklı bir görüş savunur. Onlara göre her eş kendi ihtiyaçlarına odaklanmalıdır. Boşanmayla ilgili bir kitap şunları belirtiyor: “Bazı nikâh törenlerinde, çiftler geleneksel olarak söylenen ‘Ölüm bizi ayırana dek’ sözü yerine, bu yeminin kapsamını daraltıp ‘Sevgimiz bitene dek’ diyor.” İnsanlar evliliği kalıcı bir bağ olarak görmedikleri için aileler dağılıyor ve birçok kişi büyük duygusal acılar yaşıyor. Açıkça görüldüğü gibi, bu dünya evlilik hakkında akılsızca bir görüş savunuyor.

13. Yehova’nın gururlu kişilerden iğrenmesinin bir nedeni nedir?

¹³ Kutsal Kitap “Yüreği mağrur olan herkes Yehova için iğrençtir” der (Özd. 16:5). Yehova neden gururlu kişilerden iğrenir? Bunun bir nedeni, kendisiyle ilgili abartılı bir görüşe sahip olan ve başkalarını da böyle düşünmeye teşvik eden kişilerin Şeytan’ın kibrini yansıtıyor olmasıdır. Şunu düşünün: Şeytan öyle kibirliydi ki, Tanrı’nın her şeyi yaratırken kullandığı İsa’nın onun önünde eğilip kendisine tapınabileceğine inandı! (Mat. 4:8, 9; Kol. 1:15, 16). Kendini böylesine önemli gören kişiler, bu dünyanın bilgeliğinin Tanrı’nın gözünde akılsızlık olduğunu kanıtlıyor.

14. Romalılar 12:3 kendimiz hakkında dengeli bir görüşe sahip olmamıza nasıl yardım eder?

¹⁴ Kutsal Kitap kendimizle ilgili dengeli bir görüşe sahip olmamıza yardım eder. İnsanın kendisini bir ölçüde sevmesinin uygun olduğunu belirtir. İsa “Komşunu kendin gibi seveceksin” demişti, bu kendi ihtiyaçlarımıza makul ölçüde önem vermemiz  gerektiğini gösterir (Mat. 19:19). Ancak Kutsal Kitap bu dünyanın öğrettiği gibi, kendimizi başkalarından üstün görmemiz gerektiğini öğretmez. Aksine şöyle der: “Hiçbir şeyi birbirinizle çekişerek veya kendini beğenmiş bir tutumla yapmayın; tersine, başkalarını kendinizden üstün tutarak alçakgönüllü davranın” (Filip. 2:3; Romalılar 12:3’ü okuyun).

15. Kutsal Kitabın kendimizi başkalarından üstün görmemekle ilgili öğüdünün yararlı olduğuna sizi ikna eden nedir?

¹⁵ Bugün dünyanın bilge olarak gördüğü birçok kişi, Kutsal Kitabın verdiği öğüdü küçümsüyor. Başkalarını kendimizden üstün tutmanın bizi aciz biri haline getireceğini ve insanların bizi sömüreceğini iddia ediyorlar. Peki Şeytan’ın dünyasının savunduğu bencil tutumun sonuçları neler? Sizin gözlemleriniz ne? Bencil kişiler mutlu mu? Mutlu bir aileye sahipler mi? Gerçek dostları var mı? Tanrı’yla yakın bir ilişkileri var mı? Sizce hangisi en iyi sonucu veriyor: Bu dünyanın bilgeliğini rehber almak mı, yoksa Tanrı’nın Sözündeki hikmete göre yaşamak mı?

16-17. Ne için minnettarız? Neden?

¹⁶ Bu dünyada bilge olarak görülen kişileri rehber alan insanlar, kaybolmuş bir turiste yol soran başka bir turiste benzer. İsa kendi dönemindeki sözde bilge kişiler hakkında şunları söyledi: “Onlar kör kılavuzlardır. Kör köre kılavuzluk ederse her ikisi de çukura düşer” (Mat. 15:14). Gerçekten de bu dünyanın aklı Tanrı’nın gözünde akılsızlıktır.

¹⁷ Kutsal Kitabın hikmetli öğütleri her zaman “öğretmek, yanlışı göstermek, düzeltmek ve doğruluk yolunda terbiye etmek bakımından yararlıdır” (2. Tim. 3:16). Teşkilatı aracılığıyla bizi bu dünyanın bilgeliğine aldanmaktan koruduğu için Yehova’ya minnettarız (Efes. 4:14). Verdiği ruhi gıda sayesinde Sözündeki standartlara bağlı kalma gücü buluyoruz. Kutsal Kitabın hiçbir zaman yanılmayan, hikmetli öğütleri bize rehber olduğu için gerçekten de çok ayrıcalıklıyız!