1. Kutsal Kitap Yehova hakkında hangi rahatlatıcı gerçeği ortaya koyar?

İNSANLARIN sizi ten renginize, kilonuza ya da başka fiziksel özelliklerinize göre yargılamasını ister miydiniz? Herhalde istemezdiniz. Yehova insanlardan farklı olarak bizi görünüşe bakarak yargılamaz; bunu bilmek çok rahatlatıcı. Bir örneğe bakalım. Yehova Samuel’e Yesse’nin oğullarından birinin İsrail kralı olacağını söylemişti. Fakat hangisi olacaktı? Samuel onlara baktığında Yehova’nın gördüğünü görmedi. Yesse’nin en büyük oğlu Eliab’ı görünce “İşte Yehova’nın mesihi, O’nun huzurunda” dedi. Eliab öyle etkileyici görünüyordu ki, Samuel kral olarak onun seçildiğini sandı. “Fakat Yehova Samuel’e ‘Onun görünüşüne ve uzun boylu olduğuna bakma, Ben onu reddettim’ dedi.” Bundan ne ders çıkıyor? Yehova şöyle dedi: “İnsan görünüşe bakar oysa Yehova yüreğe bakar” (1. Sam. 16:1, 6, 7).

2. Yuhanna 7:24’teki öğütle uyumlu olarak, insanları neden görünüşe bakarak yargılamamalıyız? Örnek verin.

² Kusurlu olduğumuz için, insanları görünüşe bakarak yargılama eğilimimiz var (Yuhanna 7:24’ü okuyun). Fakat gördüğümüz şeyler bize bir kişi hakkında çok az bilgi verir. Örneğin, zeki ve deneyimli bir doktor bile bir hastanın sırf görünüşüne bakarak sadece sınırlı ölçüde bilgi edinebilir. Hastanın tıbbi geçmişini, duygusal yapısını ya da şikâyetlerini öğrenebilmek için onu dikkatle dinlemelidir. Hatta hastasından, vücudunun iç kısımlarını görmek için röntgen çektirmesini bile isteyebilir. Aksi halde  yanlış bir tedavi uygulayabilir. Benzer şekilde biz de kardeşlerimizin sırf görünüşüne bakarak onları tam olarak anlayamayız. Görünenin ötesine bakmaya, yani gerçekte nasıl biri olduklarını görmeye çalışmalıyız. Elbette yürekleri okuyamayız, bu nedenle başkalarını hiçbir zaman Yehova kadar iyi anlayamayacağız. Fakat Yehova’yı örnek almak için elimizden geleni yapabiliriz. Nasıl?

3. Bu makaledeki Kutsal Kitap kayıtları Yehova’yı örnek almamıza nasıl yardım edecek?

³ Yehova kullarına nasıl davranır? Onları dinler. Geçmişlerini ve koşullarını hesaba katar. Ayrıca onlara şefkat gösterir. Şimdi Yehova’nın Yunus, İlya, Hacer ve Lût’a davranış tarzını inceleyeceğiz ve iman kardeşlerimizle ilişkilerimizde O’nu nasıl örnek alabileceğimizi göreceğiz.

4. Yunus hakkında neden olumsuz bir yargıya varabiliriz?

⁴ Kısıtlı bakış açımız nedeniyle Yunus’un güvenilmez, hatta Yehova’ya sadakatsiz biri olduğunu düşünebiliriz. Yehova ona Nineve’ye gidip orada bir hüküm mesajı duyurmasını emretmişti. Fakat Yunus itaat etmek yerine, “Yehova’nın önünden uzaklara” kaçmak için tam ters yöne giden bir gemiye bindi (Yun. 1:1-3). Siz olsaydınız, görevini yerine getirmesi için Yunus’a ikinci bir fırsat verir miydiniz? Belki vermezdiniz. Fakat Yehova Yunus’un ikinci bir fırsatı hak ettiğini düşündü (Yun. 3:1, 2).

5. Yunus 2:1, 2 ve 9’dan Yunus hakkında ne öğreniyorsunuz?

⁵ Yunus’un gerçekte nasıl biri olduğunu duasından anlayabiliriz (Yunus 2:1, 2, 9’u okuyun). Şüphesiz Yunus Yehova’ya birçok kez dua etti. Fakat balığın karnındayken yaptığı duaya baktığımızda onun sadece görevden kaçan biri değil; alçakgönüllü, minnettar ve Yehova’ya itaat etmeye kararlı biri olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Yehova’nın onun hatasına odaklanmaması hiç şaşırtıcı değil! Yehova onun davranışlarının ötesine baktı, duasını cevapladı ve onu peygamberi olarak kullanmaya devam etti.

6. Başkalarını dikkatle dinlemek için çaba göstermemiz neden çok önemlidir?

⁶ Başkalarını dikkatle dinlemek için alçakgönüllü ve sabırlı olmalıyız. En az üç  nedenden dolayı, bu konuda gösterdiğimiz çabalara değer. İlk olarak, bu sayede insanlar hakkında hemen yanlış bir yargıya varma ihtimalimiz azalır. İkinci olarak, iman kardeşlerimizin duygularını ve niyetlerini anlayabiliriz; bu da onlara daha duygudaş olmamıza yardım eder. Üçüncü olarak, kişinin kendi duygularını anlamasına yardım edebiliriz. Çünkü insan bazen duygularını kelimelere dökene dek ne hissettiğini tam olarak anlamaz (Özd. 20:5). Asya’da yaşayan bir ihtiyar şunu itiraf ediyor: “Bir keresinde dinlemeden konuşma hatasına düştüm. Bir hemşireye ibadetlerde daha iyi cevaplar vermesi gerektiğini söyledim. Sonradan öğrendim ki, hemşire okuma güçlüğü çekiyormuş ve ibadetlerde cevap vermek için çok çaba harcıyormuş.” Her ihtiyarın birine öğüt vermeden önce onu ‘dinlemesi’ gerçekten de çok önemli! (Özd. 18:13).

7. Yehova’nın İlya’ya davranış tarzından ne öğreniyorsunuz?

⁷ Bazı iman kardeşlerimiz geçmişleri, kültürleri ya da kişilikleri nedeniyle duyguları hakkında konuşmakta zorlanıyor. Onların bize yüreklerini açmasını nasıl kolaylaştırabiliriz? İlya İzebel’den kaçarken Yehova’nın ona nasıl davrandığını hatırlayın. İlya ancak günler sonra gökteki Babasına içini döktü. O konuşurken Yehova dikkatle dinledi. Sonra onu cesaretlendirdi ve ona önemli bir görev verdi (1. Kral. 19:1-18). İman kardeşlerimizin bize duygularını açacak kadar güvenmesi vakit alabilir. Fakat Yehova gibi sabırlı olursak zamanla bize güvenecekler. Duygularını bizimle paylaşmaya hazır olduklarında da onları dikkatle dinlemeliyiz.

8. Başlangıç 16:7-13’e göre, Yehova Hacer’e nasıl yardım etti?

⁸ Saray’ın hizmetçisi Hacer, Abram’ın karısı olduktan sonra akılsızca davrandı. Hamile kaldığında, çocuğu olmayan Saray’ı küçümsemeye başladı. Bunun üzerine Saray Hacer’e sert davrandı ve sonunda Hacer kaçtı (Başl. 16:4-6). Bakış açımız kusurlu olduğundan, Hacer’in kötü biri olduğunu ve layığını bulduğunu düşünebiliriz. Fakat Yehova böyle düşünmedi. Ona meleğini gönderdi. Melek, Hacer’in tutumunu düzeltmesine yardım etti ve ona Tanrı’nın desteğine sahip olduğuna dair güvence verdi. Hacer Yehova’nın kendisini izlediğini ve durumuyla ilgili tüm ayrıntıları bildiğini anladı. Bundan öyle etkilendi ki, Yehova’ya “Sen her şeyi gören Tanrısın” dedi (Başlangıç 16:7-13’ü okuyun).

9. Tanrı Hacer’le ilgilenirken neleri hesaba kattı?

⁹ Yehova Hacer’de ne görmüştü? Onun geçmişini ve neler çektiğini çok iyi biliyordu (Özd. 15:3). Hacer İbranilerin arasında yaşayan bir Mısırlıydı. Belki bazen kendini dışlanmış hissediyordu. Belki ailesini ve memleketini özlüyordu. Üstelik Abram’ın tek karısı o değildi. Geçmişte bir dönem bazı imanlı erkeklerin birden fazla karısı oldu. Fakat Yehova’nın başlangıçtaki amacı bu değildi (Mat. 19:4-6). Dolayısıyla çokeşliliğin aile içinde kıskançlığa ve nefrete yol açması şaşırtıcı değil. Yehova Hacer’in Saray’a saygısızlığını hoş görmese de, onun geçmişini ve koşullarını hesaba kattı.

10. İman kardeşlerimizi nasıl daha iyi tanıyabiliriz?

¹⁰ Birbirimizi anlamaya çalışarak Yehova’yı örnek alabiliriz. İman kardeşlerinizi  daha iyi tanıyın. İbadetlerden önce ve sonra onlarla sohbet edin, birlikte hizmete çıkın ve mümkünse onları yemeğe davet edin. Bunu yaptığınızda, soğuk görünen bir hemşirenin aslında çekingen olduğunu, maddiyatçı olduğunu düşündüğünüz bir biraderin cömert olduğunu ya da sık sık ibadetlere geç kalan çocuklu bir annenin evde muhalefet gördüğünü öğrenebilirsiniz (Eyüp 6:29). Elbette ‘başkalarının işine karışmamalıyız’ (1. Tim. 5:13). Ancak, kardeşlerimiz ve onların kişiliklerini şekillendiren koşullar hakkında biraz bilgi sahibi olmamız iyi olur.

11. İhtiyarların iman kardeşlerini iyi tanıması neden önemlidir?

¹¹ Özellikle de ihtiyarlar hizmet ettikleri kardeşleri iyi tanımalıdır. Bir örneğe bakalım. Artur isimli bir çevre gözetmeni bir ihtiyarla birlikte çekingen ve içine kapanık görünen bir hemşireyi ziyaret etti. Artur şöyle anlatıyor: “Kardeşimizin evlendikten birkaç yıl sonra kocasını kaybettiğini öğrendik. Yaşadığı tüm zorluklara rağmen, ruhen güçlü iki kız yetiştirmişti. Fakat şimdi görme yetisini kaybediyordu ve depresyondaydı. Yine de Yehova’ya çok güçlü bir sevgisi ve imanı vardı. Bu hemşireden çok şey öğrenmemiz gerektiğini fark ettik” (Filip. 2:3). Bu çevre gözetmeni Yehova’yı örnek aldı. Yehova kullarını tanır ve onların çektiği acıları bilir (Çık. 3:7). İman kardeşlerini iyi tanıyan ihtiyarlar onlara daha iyi yardım edebilir.

12. Asya’da yaşayan bir hemşire cemaatindeki bir kardeşi tanımaktan nasıl yarar gördü?

¹² Diyelim cemaatinizde sinirinize dokunan bir iman kardeşiniz var. Onun hayatı hakkında bir şeyler öğrenirseniz, kardeşinize daha çok duygudaşlık gösterebilirsiniz. Bir örneğe bakalım. Asya’da yaşayan bir hemşiremiz şöyle diyor: “Cemaatimde çok yüksek sesle konuşan bir hemşire vardı. Onun görgüsüz biri olduğunu düşünüyordum. Fakat birlikte hizmete çıktığımızda bana eskiden anne babasıyla birlikte pazarda balık sattığını anlattı. Müşteri çekebilmek için bağırması gerekiyormuş. Şunu öğrendim ki, iman kardeşlerimi anlayabilmek için onları daha iyi tanımam gerekiyor.” Evet, kardeşlerinizi tanımanız çaba ister. Fakat Kutsal Kitabın tembihlediği gibi ‘yüreğinizde yer açarsanız’, “her tür insanı”  seven Yehova’yı örnek almış olursunuz (2. Kor. 6:11-13; 1. Tim. 2:3, 4).

13. Başlangıç 19:15, 16’ya göre, Lût ağır davranınca melekler ne yaptı? Neden?

¹³ Lût hayatının kritik bir anında Yehova’nın talimatlarına itaat etmekte yavaş davrandı. Nasıl? İki melek Lût’a gelip ailesini Sodom’dan çıkarmasını söylemişti. Çünkü orayı yok edeceklerdi (Başl. 19:12, 13). Fakat ertesi sabah Lût ve ailesi hâlâ evdeydi. Bunun üzerine melekler onu tekrar uyardı. Ne var ki, “Lût ağır davrandı.” Lût’un Yehova’nın emrini umursamadığı, hatta itaatsiz biri olduğu sonucuna varabiliriz. Ancak Yehova ondan vazgeçmedi. “Ona acıdığından”, melekler Lût’u ve ailesini kollarından tutup şehrin dışına çıkardılar (Başlangıç 19:15, 16’yı okuyun).

14. Yehova Lût’a neden acımış olabilir?

¹⁴ Yehova birkaç nedenden ötürü Lût’a acımış ve şefkat göstermiş olabilir. Lût belki şehrin dışındaki insanlardan korktuğu için evinden hemen çıkmak istemedi. Başka tehlikeler de söz konusuydu. Sodom yakınlarında zift çukurlarıyla dolu bir vadi vardı ve Lût bir süre önce iki kralın bu çukurlara düştüğünü herhalde biliyordu (Başl. 14:8-12). Lût bir koca ve baba olarak ailesi için endişelenmiş olmalı. Ayrıca o zengin biriydi, dolayısıyla belki güzel bir evi vardı (Başl. 13:5, 6). Elbette bunların hiçbiri, Lût’un Yehova’ya itaat etmekte ağır davranması için haklı sebepler değildi. Ancak Yehova Lût’un hatasının ötesine baktı ve onu ‘doğru bir insan’ olarak gördü (2. Pet. 2:7, 8).

15. Birinin davranışlarını yargılamak yerine ne yapmalıyız?

¹⁵ Birinin davranışlarını yargılamak yerine, onun ne hissettiğini anlamak için elinizden geleni yapın. Avrupa’da yaşayan Veronica bunu yapmaya çalıştı. Şöyle anlatıyor: “Sürekli yüzü asık olan bir hemşire vardı. Genelde başkalarından uzak duruyordu. Bazen onunla konuşmaya  korkuyordum. Ama sonra düşündüm ki, onun yerinde olsaydım bir dosta ihtiyaç duyardım. Dolayısıyla ona kendisini nasıl hissettiğini sormaya karar verdim. Sohbet sırasında bana içini dökmeye ve neler hissettiğini anlatmaya başladı. Artık onu çok daha iyi anlıyorum.”

16. Duygudaşlık gösterebilmek için neden Yehova’dan yardım istemeliyiz?

¹⁶ Bizi tam olarak anlayan tek Kişi Yehova’dır (Özd. 15:11). Bu nedenle başkalarını Yehova’nın gördüğü gibi görebilmek ve onlara nasıl şefkat gösterebileceğimizi anlamak için O’ndan yardım istemeliyiz. Dua etmek Angela isimli kardeşimizin daha duygudaş biri olmasına yardım etti. Cemaatindeki bir hemşire geçinmesi zor biri haline gelmişti. Angela şunu kabul ediyor: “Onu eleştirmek ve ondan uzak durmak çok kolay olurdu. Fakat bu hemşireye duygudaşlık gösterebilmek için Yehova’dan yardım istedim.” Peki Yehova Angela’nın duasını cevapladı mı? Şöyle diyor: “Birlikte hizmete çıktık ve sonrasında saatlerce konuştuk. Onu şefkatle dinledim. Artık onu daha çok seviyorum ve ona destek olmaya kararlıyım.”

17. Ne yapmaya kararlı olmalıyız?

¹⁷ Bazı kardeşlerin şefkatimizi hak ettiğini, bazılarınınsa hak etmediğini düşünemeyiz. Hepsi Yunus, İlya, Hacer ve Lût’un yaşadığı gibi sorunlar yaşıyor. Bazı durumlarda bu sorunlara kendileri sebep oluyorlar. Şu bir gerçek ki, hepimiz bazen kendi kendimizi sıkıntıya sokuyoruz. Dolayısıyla Yehova’nın bizden birbirimize duygudaşlık göstermemizi istemesi yerindedir (1. Pet. 3:8). Yehova’ya itaat ettiğimizde çok farklı insanlardan oluşan dünya çapındaki ailemizin birliğine katkıda bulunuruz. Öyleyse iman kardeşlerimizi dinlemeye, tanımaya ve onlara şefkat göstermeye kararlı olalım.