1. Paragrafta anlatılan üç kardeşimiz Yehova’ya nasıl vefalı kaldı?

ŞU ÜÇ durumu düşünelim: (1) Genç bir hemşiremiz bir gün okuldayken, öğretmeni sınıftaki herkesin bir kutlamaya katılmasını istiyor. Kardeşimiz bu kutlamanın Tanrı’yı memnun etmediğini biliyor. Dolayısıyla saygılı bir şekilde kutlamaya katılmayı reddediyor. (2) Genç ve utangaç bir birader evden eve hizmetinde tam bir kapıyı çalacakken, orada okuldan tanıdığı ve Şahitlerle dalga geçen bir çocuğun yaşadığını fark ediyor. Fakat kardeşimiz yine de kapıyı çalıyor. (3) Bir birader ailesini geçindirmek için çok çaba harcıyor. Bir gün işteyken patronu ondan yalan söylemesini ya da yasadışı bir şey yapmasını istiyor. Kardeşimiz işini kaybetmeyi göze alarak, dürüst olması ve kanunlara itaat etmesi gerektiğini, çünkü bunu Tanrı’nın talep ettiğini açıklıyor (Rom. 13:1-4; İbr. 13:18).

2. Hangi soruları ele alacağız? Neden?

² Bu kardeşlerimizde hangi niteliği görüyorsunuz? Belki cesaret ve dürüstlük gibi birçok nitelik fark ettiniz. Fakat özellikle dikkate değer bir şey var: Onlar doğruluk yolundan ayrılmadı. Her biri Yehova’ya vefalı kaldı ve O’nun standartlarından ödün vermedi. Onlar doğruluk yolunda kalmak istedikleri için böyle davrandılar. Yehova muhakkak onlarla gurur duydu. Gökteki Babamızın bizimle de gurur duymasını isteriz. Öyleyse şu soruları düşünelim: Doğruluk nedir? Bu niteliğe neden ihtiyacımız var? Yaşadığımız bu sıkıntılı dönemde doğruluk yolunda yürüme kararlılığımızı nasıl güçlendirebiliriz?

3. (a) Kutsal Kitapta kullanılan anlamıyla doğruluk nedir? (b) Hangi örnekler doğruluğun anlamını kavramamıza yardım eder?

³ Tanrı’nın kulları için doğruluk Yehova’yı tüm yürekle sevmek ve O’na sarsılmaz bir bağlılık duymak anlamına gelir. Doğruluk yolunda yürüyen biri, bir karar vermeden önce her zaman Yehova’nın isteğini düşünür. “Doğruluk” kelimesinin Kutsal Kitapta hangi anlamda kullanıldığına bakalım. “Doğruluk” olarak tercüme edilen İbranice sözcük temelde tam, sağlam ya da bütün anlamına gelir. Örneğin, Kanuna göre İsrailoğullarının Yehova’ya kurban olarak sunacağı hayvanlar sağlıklı olmalıydı * (Lev. 22:21, 22). Halk bir bacağı ya da kulağı olmayan, kör veya hasta hayvan sunamazdı. Yehova için hayvanın tam, sağlam veya bütün olması önemliydi (Mal. 1:6-9). Bunun Yehova için neden önemli olduğunu anlamak zor değil. Biz de bir kitap, cihaz ya da meyve satın alırken, kitabın sayfalarının eksik olmasını, cihazın kırık olmasını ya da meyvenin çürük olmasını istemeyiz. Aldığımız şeyin tam, sağlam ya da bütün olmasını isteriz. Yehova da bizden aynı şeyi bekliyor. O’na olan sevgimiz ve vefamız tam, sağlam ya da bütün olmalı.

4. (a) Kusurlu birinin doğruluk yolunda yürüyebileceğini neden söyleyebiliriz? (b) Mezmur 103:12-14’e göre, Yehova bizden ne ister?

⁴ O halde doğru biri olmak için kusursuz olmak mı gerekir? Kusurlu olduğumuz ve birçok hata yaptığımız için doğruluk yolunda yürüyemeyeceğimizi düşünebiliriz. Fakat kaygılanmamıza gerek yok. Bunun iki nedenine bakalım. Birincisi, Yehova hatalarımıza odaklanmaz. Sözünde şöyle okuyoruz: “Sen suçları dikkate alsaydın ey Yah, ey Yehova, kim ayakta kalırdı?” (Mezm. 130:3). Yehova kusurlu ve günahkâr olduğumuzu bilir ve bizi bol bol bağışlar (Mezm. 86:5). İkincisi, sınırlarımızın farkındadır ve bizden yapamayacağımız bir şey istemez (Mezmur 103:12-14’ü okuyun). Öyleyse hangi anlamda Yehova’nın gözünde tam, sağlam ya da bütün olabiliriz?

5. Doğru biri olmak için neden sevgi şarttır?

⁵ Yehova’nın kulları için doğruluk yolunda yürümenin sırrı sevgidir. Gökteki Babamıza olan sevgimiz ve bağlılığımız tam, sağlam ya da bütün olmalı. Sınandığımızda bile sevgimiz böyle kalıyorsa, bu doğru biri olduğumuzu gösterir (1. Tar. 28:9; Mat. 22:37). Makalenin başında değindiğimiz kardeşleri düşünün. Onlar neden öyle davrandılar? Okula giden genç hemşire eğlenmeyi sevmiyor mu? Genç birader evden eve hizmetinde kendisiyle dalga geçilmesini mi istiyor? Ya da aile reisi olan birader işten atılmak mı istiyor? Elbette hayır. Onlar Yehova’nın standartlarının doğru olduğunu biliyorlar ve en önem verdikleri şey gökteki Babalarını memnun etmek. Yehova’yı çok sevdikleri için, bir karar vermeden önce daima O’nu dikkate alıyorlar. Bu şekilde doğruluk yolunda yürüdüklerini gösteriyorlar.

6. (a) Doğruluğa neden ihtiyacımız var? (b) Âdem ve Havva doğruluk niteliğini göstermekte neden başarısız oldu?

⁶ Neden her birimizin bu niteliğe çok ihtiyacı var? Çünkü Şeytan Yehova’ya meydan okudu ve o size de meydan okuyor. Bu isyankâr melek Aden bahçesinde kendini Şeytan, yani “karşı gelen” haline getirdi.  Tanrı’nın kötü, bencil ve yalancı bir yönetici olduğunu iddia ederek O’nun ismine leke sürdü. Ne yazık ki, Âdem ve Havva Şeytan’ın tarafında yer alarak Yehova’ya isyan etti (Başl. 3:1-6). Aslında Aden’de yaşarken Yehova’ya sevgilerini güçlendirmek için sayısız fırsatları vardı. Fakat Şeytan meydan okuduğu sırada, onların sevgisi tam, sağlam ya da bütün değildi. Bu durumda şu soru doğdu: Acaba herhangi bir insan Yehova’ya sevgiden dolayı vefalı kalacak mıydı? Başka sözlerle, insanlar doğruluk yolunda yürümeyi başarabilir miydi? Bu soru Eyüp’ün durumunda gündeme geldi.

7. Eyüp 1:8-11’e göre, Yehova ve Şeytan Eyüp’ün doğruluğu hakkında hangi farklı görüşe sahipti?

⁷ Eyüp, İsrailoğullarının Mısır’da bulunduğu zamanda yaşadı. O dönemde dünyada Eyüp kadar doğru biri yoktu. O da bizim gibi kusurlu biriydi ve hatalar yaptı. Ancak, doğruluk yolunda yürüdüğü için Yehova onu seviyordu. Anlaşılan Şeytan daha önce insanların bunu başaramayacağını iddia etmişti. Bu yüzden Yehova Şeytan’a Eyüp’ten söz etti. Bu adamın yaşam tarzı Şeytan’ın yalancı olduğunu ispatlıyordu. Şeytan Eyüp’ün doğruluğunun sınanmasını istedi. Yehova dostu Eyüp’e güveniyordu, dolayısıyla Şeytan’ın onu sınamasına izin verdi (Eyüp 1:8-11’i okuyun).

8. Şeytan Eyüp’e nasıl saldırdı?

⁸ Şeytan acımasızdır ve bir katildir. O, Eyüp’ün malını mülkünü elinden aldı, hizmetçilerini öldürdü ve adını lekeledi. Onun ailesine de saldırdı ve on çocuğunu öldürdü. Sonra Eyüp’ün kendisini hedef  aldı; onun sağlığını bozarak tepeden tırnağa tüm vücudunda acı veren çıbanlar çıkardı. Eyüp’ün karısı altüst olmuştu ve çok büyük bir acı içindeydi. Eyüp’e doğruluğundan vazgeçmesini söyleyerek “Tanrı’ya lanet et de öl!” dedi. Eyüp de ölmeyi diledi, fakat yine de doğruluktan ayrılmadı. Ardından Şeytan farklı bir yöntemle saldırdı. Eyüp’ün üç arkadaşını kullandı. Bu adamlar Eyüp’ü ziyaret edip günlerce yanında kaldılar ama onu teselli etmediler. Tersine onu acımasızca eleştirdiler. Yaşadığı sıkıntıların ardında Tanrı’nın olduğunu ve Eyüp’ün doğruluğunun Tanrı için hiçbir önemi olmadığını iddia ettiler. Hatta onun kötü biri olduğunu ve başına gelen korkunç şeyleri hak ettiğini ima ettiler (Eyüp 1:13-22; 2:7-11; 15:4, 5; 22:3-6; 25:4-6).

9. Eyüp sınavlara rağmen ne yapmayı reddetti?

⁹ Tüm bunlara Eyüp’ün tepkisi ne oldu? O kusursuz biri değildi. Sahte dostlarına kızarak onları azarladı ve öyle şeyler söyledi ki, sonradan saçma sapan konuştuğunu kabul etti. Tanrı’nın doğruluğundan çok kendi doğruluğunu savundu (Eyüp 6:3; 13:4, 5; 32:2; 34:5). Fakat en kötü anlarında bile Yehova Tanrı’ya sırt çevirmeyi reddetti. Sahte dostlarının yalanlarına inanmayı da reddetti. Şöyle dedi: “Size hak vermem mümkün mü! Son soluğuma kadar doğruluktan ayrılmayacağım!” (Eyüp 27:5). Bu sözler, başına ne gelirse gelsin Eyüp’ün doğruluk yolunda yürümeye kararlı olduğunu gösteriyor. O pes etmedi, biz de aynısını yapabiliriz.

10. Şeytan’ın ortaya attığı davaya siz nasıl dahil oldunuz?

¹⁰ Şeytan her birimiz hakkında aynı suçlamada bulunuyor. Peki bu davaya siz nasıl dahil oldunuz? Aslında Şeytan Yehova Tanrı’yı gerçekten sevmediğinizi, zorda kalınca O’na hizmet etmeyi bırakacağınızı ve doğruluk yolunda kalmayacağınızı söylüyor (Eyüp 2:4, 5; Vah. 12:10). Bu şekilde suçlanmak üzücü, öyle değil mi? Fakat şunu düşünün: Yehova size öyle güveniyor ki, harika bir fırsat veriyor. Şeytan’ın sizin doğruluğunuzu sınamasına izin veriyor. Yehova, doğruluk yolundan ayrılmayacağınıza ve Şeytan’ın yalancı olduğunu ispatlayacağınıza güveniyor. Ayrıca bunu yapmanıza yardım edeceğine söz veriyor (İbr. 13:6). Evrenin Egemeninin güvenine layık olmak ne büyük bir ayrıcalık! Doğruluk yolunda yürümenin ne kadar önemli olduğunu görüyor musunuz? Bunu yaparsak, Şeytan’ın yalanlarını çürütür, Yehova’nın ismini savunur ve O’nun yönetim tarzını desteklemiş oluruz. Öyleyse doğruluk yolundan ayrılmamak için ne yapabiliriz?

11. Eyüp’ten neler öğrenebiliriz?

¹¹ Şeytan sıkıntılarla dolu bu “son günlerde” saldırılarını yoğunlaştırmış durumda (2. Tim. 3:1). Bu karanlık dönemde doğruluk yolunda yürüme kararlılığımızı nasıl güçlendirebiliriz? Eyüp’ten çok şey öğreniyoruz. Şeytan onu sınamaya başlamadan çok önce, Eyüp doğruluk yolunda yürüdüğünü defalarca kanıtlamıştı. Şimdi kararlılığımızı güçlendirmek için ondan alabileceğimiz üç derse bakalım.

12. (a) Eyüp 26:7, 8, 14’te bahsedildiği gibi, Eyüp Yehova’ya karşı nasıl hayranlık ve saygı geliştirdi? (b) Biz yüreğimizde Tanrı’ya karşı nasıl hayranlık geliştirebiliriz?

¹² Eyüp Yehova’ya hayranlık duyduğu için O’na olan sevgisi güçlendi. Yehova’nın yarattığı harika şeyler üzerinde düşünmek için zaman ayırdı (Eyüp 26:7, 8, 14’ü okuyun). Yeryüzünü, gökyüzünü,  bulutları ve gök gürültüsünü düşündüğünde Yehova’ya hayran kaldı. Fakat Yehova’nın yarattığı onca şey hakkında çok az bilgisi olduğunu da kabul etti. Ayrıca Yehova’nın sözlerine de hayranlık duydu. “Ağzından çıkan sözlere çok değer veriyorum” dedi (Eyüp 23:12). Yehova’ya duyduğu hayranlık ve saygı onu harekete geçirdi. Gökteki Babasını sevdi ve O’nu memnun etmek istedi. Bu şekilde, Eyüp’ün doğruluk yolunda yürüme kararlılığı güçlendi. Biz de aynısını yapmalıyız. Yaratılış hakkında Eyüp’ün zamanındaki insanlardan çok daha fazla şey biliyoruz. Ayrıca Kutsal Kitabın tamamına sahibiz, bu sayede Yehova’nın gerçekten nasıl biri olduğunu anlayabiliriz. Öğrendiklerimiz yüreğimizde Yehova’ya karşı hayranlık uyandırır. Yehova’ya duyduğumuz hayranlık ve saygı da O’nu sevmemizi ve O’na itaat etmemizi sağlar. Ayrıca doğruluk yolunda kalma arzumuzu güçlendirir (Eyüp 28:28).

13-14. (a) Eyüp 31:1’e göre, Eyüp itaatli biri olduğunu nasıl gösterdi? (b) Biz Eyüp’ü nasıl örnek alabiliriz?

¹³ Eyüp’ün her konuda itaatli olması doğruluk yolunda kalmasına yardım etti. O, doğruluk yolunda yürümek için Yehova’ya itaatin şart olduğunu biliyordu. Her itaatli davranışımız bu yolda kalma kararlılığımızı güçlendirir. Eyüp günlük yaşamında Tanrı’ya itaat etmek için çok çaba gösterdi. Örneğin, kadınlara karşı davranışlarında çok dikkatliydi (Eyüp 31:1’i okuyun). Evli bir erkek olarak karısı dışındaki bir kadına ilgi duymasının yanlış olacağını biliyordu. Bugün yaşadığımız dünya insanı cinsel ahlaksızlığa yönelten tuzaklarla dolu. Biz de Eyüp gibi, evli olmadığımız birine ilgi göstermekten kaçınacak mıyız? Ayrıca müstehcen ya da pornografik görüntülere bakmayı reddedecek miyiz? (Mat. 5:28). Her gün böyle bir özdenetim gösterirsek doğruluk  yolundan ayrılmama kararlılığımızı güçlendiririz.

¹⁴ Eyüp ayrıca maddi şeylerle ilgili doğru bir bakış açısı geliştirerek de Yehova’ya itaat etti. Malına mülküne bel bağlarsa, bunun ceza gerektiren ciddi bir günah olacağını anladı (Eyüp 31:24, 25, 28). Bugün maddi şeylere çok önem veren bir dünyada yaşıyoruz. Kutsal Kitabın tembihlediği gibi, para ve maddi şeyler hakkında dengeli bir görüş geliştirirsek doğruluk yolunda kalma kararlılığımızı güçlendiririz (Özd. 30:8, 9; Mat. 6:19-21).

15. (a) Eyüp’ün doğruluk yolunda yürüme kararlılığını başka ne güçlendirdi? (b) Yehova’nın verdiği ümidi aklımızda tutmak bize nasıl yardım eder?

¹⁵ Eyüp Tanrı’nın ona vereceği ödüle odaklanarak doğruluk yolunda yürümeye devam etti. Tanrı’nın onun doğruluğuna önem verdiğine inanıyordu (Eyüp 31:6). Sıkıntılar yaşasa da, Tanrı’nın kendisini ödüllendireceğine güveniyordu. Şüphesiz bu güven doğruluk yolunda yürümeyi sürdürmesine yardım etti. Eyüp’ün doğruluk yolunda yürümesi Yehova’yı öyle memnun etti ki, o hâlâ kusurlu bir insanken Yehova onu bol bol ödüllendirdi (Eyüp 42:12-17; Yak. 5:11). Ayrıca onu ileride çok daha büyük ödüller bekliyor. Yehova’nın sizi de ödüllendireceğine dair sarsılmaz bir ümidiniz var mı? Tanrımız değişmedi (Mal. 3:6). Doğruluk yolunda yürümemizin O’nun için önemli olduğunu unutmazsak, gelecekle ilgili harika ümidimizi canlı tutabiliriz (1. Sel. 5:8, 9).

16. Neye kararlı olmalıyız?

¹⁶ Öyleyse doğruluk yolundan ayrılmamaya kararlı olun. Bazen bu yolda yürürken kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Fakat kesinlikle yalnız değilsiniz. Dünya çapında doğruluk yolunda yürüyen milyonlarca sadık kişinin arasındasınız. Ayrıca geçmişte ölüm tehdidi karşısında bile doğruluk yolundan ayrılmamış imanlı kişiler arasında sayılacaksınız (İbr. 11:36-38; 12:1). O halde hepimiz “Doğruluktan ayrılmayacağım!” diyen Eyüp’ün örneğini izlemeye kararlı olalım ve doğruluğumuz sonsuza dek Yehova’yı yüceltsin.