1. Zorluklar yaşarken hangi niteliğe sahip olmak istiyoruz? (Resme de bakın.)

 “RÜZGÂR eğilen ağacı kıramaz.” Bu söz, esnek ağaçların güçlü fırtınalara dayanabildiğini gösteriyor. Biz de zorluklar yaşarken esnek, yani makul olursak Yehova’ya sevinçle hizmet edebiliriz. Özellikle de koşullarımız değiştiğinde ve bir konuda kardeşlerle farklı görüşlere sahip olduğumuzda.

2. Hangi nitelikler değişen koşullara uyum sağlamamıza yardım eder? Makalede neler inceleyeceğiz?

² Hepimiz makul olmak istiyoruz. Bunun için alçakgönüllülük ve şefkat niteliklerine de ihtiyacımız var. Makalede bu niteliklerin, koşulları değişen bazı kardeşlere nasıl yardım ettiğini göreceğiz. Ayrıca bu nitelikleri geliştirmekten nasıl yarar görebileceğimizi ele alacağız. Ama önce Yehova ve İsa’nın bize makullük konusunda nasıl harika şekilde örnek olduğunu inceleyelim.

3. Yehova’nın makul olduğunu neden söyleyebiliriz?

³ Yehova “kayadır”, çünkü O asla sarsılmaz ve değişmez (Tekr. 32:4). Fakat aynı zamanda makuldür ve her zaman amacını gerçekleştirmenin bir yolunu bulur. Değişen dünya koşulları O’na engel olamaz. Yehova bizi Kendisini yansıtabilecek şekilde yarattı. Bu yüzden biz  de değişen koşullara ayak uydurabiliriz. Ayrıca bize, her durumda işimize yarayacak net ilkeler de verdi. Evet Yehova’nın kişiliği ve Kutsal Kitaptaki ilkeler O’nun hem “kaya” hem de makul bir Tanrı olduğunu gösteriyor.

4. Yehova’nın makul olduğunu gösteren bir örnek verin (Levioğulları 5:7, 11).

⁴ Yehova kusursuzdur ve makuldür. İnsanlardan yapamayacakları şeyleri istemez. Yehova İsrailoğullarına karşı da makul davrandı. Hem zenginden hem fakirden aynı sunuları vermesini beklemedi. Bazı durumlarda herkesin koşullarına göre kurban sunmasına izin verdi (Levioğulları 5:7, 11’i okuyun).

5. Yehova nasıl alçakgönüllülük ve şefkat gösterdi?

⁵ Yehova, alçakgönüllü ve şefkatli olduğu için makul davranır. Örneğin Sodom’la ilgili olayda alçakgönüllü davranmıştı. Meleklerini kullanarak Lût’a dağlık bölgeye kaçmasını söyledi. Fakat Lût bundan korktu ve ailesiyle Tsoar’a kaçmak için yalvardı. Aslında Yehova orayı da yok edecekti. Fakat Lût’un isteğini kabul etti ve orayı yok etmedi (Başl. 19:18-22). Yüzyıllar sonra Yehova, Nineve halkına şefkat göstererek makul davrandı. Şehrin yakında yıkılacağını söylemek için Yunus’u Nineve’ye gönderdi. Fakat Nineve halkı tövbe ettiği için Yehova onlara acıdı ve şehri yok etmekten vazgeçti (Yun. 3:1, 10; 4:10, 11).

6. İsa nasıl Yehova’nın makullüğünü örnek aldı?

⁶ İsa Yehova’nın makullüğünü örnek aldı. Bir seferinde İsrailli olmayan bir kadın, “cinlerin tutsağı” olan kızını iyileştirmesi için İsa’ya yalvardı. Aslında İsa, ‘İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına’ iyi haberi duyurmak için yeryüzüne gelmişti. Fakat bu görevini yerine getirirken makullük gösterdi. Kadına acıdı ve kızını iyileştirdi (Mat. 15:21-28). Başka bir örneğe bakalım. İsa şöyle demişti: ‘Kim beni reddederse, ben de onu reddedeceğim’ (Mat. 10:33). Peki o kendisini 3 kez inkâr eden Petrus’u reddetti mi? Hayır. Onun pişman olduğunu ve özünde imanlı bir adam olduğunu biliyordu. Bu yüzden diriltildikten sonra Petrus’a göründü. Onu bağışladığını ve sevdiğini anlamasını sağladı (Luka 24:33, 34).

7. Filipililer 4:5 ayetiyle uyumlu olarak nasıl biri olarak tanınmak istiyoruz?

⁷ Yehova Tanrı’nın ve İsa Mesih’in makul olduğunu gördük. Peki bizim için ne denebilir? Yehova bizden de makul davranmamızı bekler (Filipililer 4:5’i okuyun). Bu ayet şöyle de çevrilebilir: “Makul biri olarak nam yapın.” Kendimize şöyle sorabiliriz: “İnsanlar beni nasıl tanıyor? Makul, yumuşak ve uyumlu mu? Yoksa sert, dediğim dedik ve inatçı mı? Başkalarına fikirlerimi dayatıyor  muyum? Yoksa onları dinliyor ve mümkünse dediklerini yapıyor muyum?” Makul davrandığımız her seferinde Yehova’ya ve İsa’ya biraz daha benziyoruz. Şimdi, makul olabileceğimiz iki duruma bakalım: koşullarımız değiştiğinde ve başkaları bizden farklı düşündüğünde.

8. Koşullarımız değiştiğinde makul olmamıza neler yardım eder? (Dipnota da bakın.)

⁸ Makul biriysek koşullarımız değiştiğinde esnek oluruz. Bu değişiklikler, beklenmedik zorluklar doğurabilir. Aniden sağlığımız bozulabilir ya da yaşadığımız ülkede ekonomik ve siyasi durum değişebilir. Bu da hayatımızı tepetaklak edebilir (Vaiz 9:11; 1. Kor. 7:31). Ya da teşkilattan aldığımız görevde bir değişiklik olabilir ve buna uyum sağlamak bize zor gelebilir. Yaşadığınız zorluk ne olursa olsun şu dört adımı atmak yeni koşullara uyum sağlamanıza yardım edebilir: (1) durumu kabullenin, (2) geleceği düşünün, (3) olumlu şeylere odaklanın ve (4) başkaları için bir şeyler yapın. b Şimdi bu dört adımı atmanın bazı kardeşlerimize nasıl yardım ettiğine bakalım.

9. Bir görevli vaiz çiftin beklenmedik sınavlara dayanmasına ne yardım etti?

⁹ Durumu kabullenin. Emanuel ve Francesca başka bir ülkeye görevli vaiz olarak tayin edilmişti. Dili öğrenmeye ve cemaatlerine alışmaya yeni yeni başlamışlardı ki COVID-19 salgını çıktı. Bu yüzden eve kapandılar. Daha sonra Francesca’nın annesi öldü. Francesca ailesinin yanına gitmeyi çok istiyordu, fakat pandemi yüzünden bu mümkün değildi. Peki onların bu zor duruma katlanmasına ne yardım etti? İlk olarak birlikte dua ettiler ve Yehova’dan yarın için kaygı çekmemelerine yardım etmesini istediler. Yehova onların dualarını tam zamanında cevapladı. Örneğin bir videoda bir biraderin söylediği cümleden çok etkilendiler. Birader şöyle demişti: “Yeni şartları ne kadar çabuk kabul edersek, sevincimiz o kadar çabuk geri döner ve yeni şartların getirdiği fırsatları değerlendirmeye başlarız.” c İkinci olarak onlar telefonla şahitlikte becerilerini geliştirmeye çalıştılar. Hatta biriyle Kutsal Kitabı incelemeye başladılar. Üçüncü olarak da kardeşler onları çok güçlendirdi. Bir hemşire, bir yıl boyunca onlara her gün mesaj attı ve bir ayet gönderdi. Biz de yeni koşullarımızı kabul edersek yapabildiklerimizle mutlu oluruz.

10. Bir hemşire büyük bir değişikliğe nasıl uyum sağladı?

¹⁰ Geleceği düşünün ve olumlu şeylere odaklanın. Romanyalı Christina hemşire Japonya’da yaşıyor. O, katıldığı İngilizce cemaat kapanınca çok üzüldü. Ancak bu olaya takılıp kalmadı. Japonca konuşulan cemaate geçti ve bu sahada elinden geleni yapmaya çalıştı. Eski bir iş arkadaşından kendisine Japonca öğretmesini istedi. Fakat bunun için Kutsal Kitabı ve Sonsuza Dek Mutlu Bir Yaşam kitapçığını kullanmasını rica etti. Kadın, Cristina’nın teklifini kabul  etti. Hem Christina’nın Japoncası gelişti hem de kadın hakikate ilgi gösterdi. Geleceğe odaklanır ve olumlu olursak, beklenmedik değişiklikler bize beklenmedik sürprizler yaşatabilir.

11. Ekonomik zorluklar yaşayan bir çiftin dayanmasına ne yardım etti?

¹¹ Başkaları için bir şeyler yapın. Bir çift faaliyetimizin yasak olduğu bir ülkede yaşıyor. Ülkenin ekonomisi çökünce onlar maddi zorluklar yaşamaya başladı. Onların bu duruma uyum sağlamasına ne yardım etti? İlk olarak hayatlarını sadeleştirdiler. Ayrıca kendi durumlarına acımaktansa hizmete daha fazla çıkarak başkalarına yardım etmeye odaklandılar (Elçi. 20:35). Birader şöyle diyor: “Hizmetle meşgul olunca olumsuz şeylere odaklanmaya vakit kalmıyor. Bunun yerine Yehova’nın işini yapmaya odaklanıyoruz.” Koşullarımız değiştiğinde biz de iyi haberi duyurarak başkalarına yardım edebiliriz. Bunu yapmaktan çok yarar görürüz.

12. Esnek olmak konusunda Pavlus’tan neler öğrenebiliriz?

¹² Hizmette de esnek olmamız çok önemli. Çünkü farklı inançları olan ve farklı geçmişlerden gelen insanlarla karşılaşıyoruz. Elçi Pavlus esnek olmak konusunda harika bir örnektir. Kutsal Kitap onun “milletlere gönderilmiş bir elçi” olduğunu söyler (Rom. 11:13). Pavlus Yahudilere, Yunanlılara, eğitimlilere, köylülere, devlet yetkililerine ve krallara iyi haberi duyurdu. Birbirinden böylesine farklı insanların yüreğine erişebilmek için “her tür insanla her şey oldu” (1. Kor. 9:19-23). O, insanların kültürünü, geçmişini, inançlarını dikkate aldı ve buna göre hizmetinde değişiklikler yaptı. Biz de sahamızdaki insanların ihtiyaçlarına göre hizmetimizde uyarlamalar yaparsak daha etkili öğretmenler olabiliriz.

13. 1. Korintoslular 8:9’da hangi tehlikeden bahsedilir?

¹³ Makul biri olursak, başkalarının görüşlerine saygı duyarız. Mesela bazı hemşireler makyaj yapmayı seviyor, bazıları ise yapmamayı tercih ediyor. Bazı kardeşler ölçülü şekilde içki içiyor ama bazıları hiç içki içmiyor. Bazen de sağlık konusunda farklı kararlar veriyoruz. Eğer kendi görüşümüzde ısrar eder ve bunu başkalarına dayatırsak kardeşleri tökezletebilir ve cemaatte bölünmelere neden olabiliriz. Bunu yapmayı asla istemiyoruz (1. Korintoslular 8:9’u okuyun; 10:23, 24). Şimdi iki alana bakalım. Bu alanlarda Kutsal Kitap ilkelerini uygulamak, dengeli olmamıza ve barışı korumamıza yardım edecek.

14. Kıyafet ve saç stili konusunda hangi Kutsal Kitap ilkeleri bize yol gösterebilir?

¹⁴ Giyim tarzı ve saç stili. Yehova dış görünüşümüzle ilgili katı kurallar koymaktansa, bize yol gösterecek ilkeler vermiştir. Giyim tarzımız Tanrı’nın hizmetçilerine yakışır olmalıdır. Dış görünüşümüzle ilgili kararlar verirken makul, ölçülü ve sağduyulu olmak istiyoruz (1. Tim. 2:9, 10; 1. Pet. 3:3). Yani giyim tarzımızla kendimize dikkat çekmek istemiyoruz. Elimizde Kutsal Kitap ilkeleri olduğu için ihtiyarların kıyafet ve saç stili konusunda kural koymasına gerek yoktur. Yaşanan bir olaya bakalım.  Bir cemaatte, bazı genç biraderler moda olan bir saç modelini tercih ediyorlardı. Bu saç modeli kısa ama çok dağınıktı. İhtiyarlar bu konuda bir şey yapmak istiyorlardı. Peki bunu kural koymadan nasıl yapabilirlerdi? Çevre gözetmeniyle konuştular. O, gençlerle şöyle mantık yürütmelerini önerdi: “Kürsüye çıktığınızda kardeşler söylediklerinizden çok görünüşünüze dikkat ediyorsa, burada bir problem var demektir.” Çevre gözetmeninin yürüttüğü bu mantık meselenin kurallar konulmadan çözülmesini sağladı. d

15. Sağlıkla ilgili kararlar verirken hangi kanunları ve ilkeleri düşünebiliriz? (Romalılar 14:5).

¹⁵ Sağlık. Sağlık konusunda her birimiz kendi kararımızı vermeliyiz (Gal. 6:5). Tıbbi tedavi konusunda Kutsal Kitapta dikkate almamız gereken az sayıda kanun vardır. Bunlar kanla ve ruhçulukla ilgili emirlerdir (Elçi. 15:20; Gal. 5:19, 20). Diğer durumlar kişisel tercihe kalmıştır. Bazıları hastanede, doktor gözetiminde tedavi görmeyi tercih ederken, bazıları da alternatif yöntemleri tercih ediyor. Yaptığımız seçimin doğru olduğunu düşünsek de, kardeşlerimizin de sağlık konusunda kendi kararlarını vermeye hakkı olduğunu unutmamalıyız. Şu dört noktayı aklımızda tutalım: (1) Yalnızca Tanrı’nın Krallığı sağlık sorunlarını ortadan kaldıracak (İşa. 33:24). (2) Her Hıristiyan hangi tıbbi tedavinin kendisi için en iyisi olduğuna ‘tam anlamıyla emin olmalıdır’ (Romalılar 14:5’i okuyun). (3) Kardeşlerimizi yargılamak veya tökezletmek istemiyoruz  (Rom. 14:13). (4) Kardeşlerimizi seviyoruz. Bu yüzden cemaatin birliğinin kişisel kararlarımızdan çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz (Rom. 14:15, 19, 20). Bu noktaları aklımızda tutarsak, kardeşlerle aramızdaki ilişkiyi korur ve cemaatin birliğine katkıda bulunuruz.

16. İhtiyarlar, kurulda nasıl makullük gösterebilir? (Resimlere de bakın.)

¹⁶ İhtiyarlar da makul olmalıdır (1. Tim. 3:2, 3). Örneğin bir ihtiyar sırf diğerlerinden daha büyük diye her zaman dediklerinin kabul edileceğini düşünmemelidir. Yehova’nın ruhu herhangi bir ihtiyarı harekete geçirebilir ve hikmetli bir karar verilmesini sağlayabilir. Makul ihtiyarlar bir Kutsal Kitap ilkesi çiğnenmediği sürece çoğunluğun kararını destekler. Kendi tercihleri farklı bile olsa bunu yaparlar.

17. Makul biri olursak ne gibi nimetler tadarız?

¹⁷ Makul olursak birçok nimet elde ederiz. Kardeşlerimizle iyi bir ilişkiye sahip oluruz ve cemaatte barış olur. Yehova’nın toplumundaki farklı kişiliklerin ve kültürlerin aslında çok büyük bir zenginlik olduğunu anlarız ve bundan zevk alırız. En önemlisi de makul Tanrımız Yehova’yı örnek aldığımızı bilmek bizi çok mutlu eder.