İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

‘Gidin, Öğrenciler Yetiştirin’

‘Gidin, Öğrenciler Yetiştirin’

‘Gidin, Öğrenciler Yetiştirin’

‘Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, öğrenciler yetiştirin.’—MATTA 28:18, 19, YÇ.

1, 2. (a) İsa, takipçilerine hangi görevi verdi? (b) İsa’nın emriyle ilgili hangi sorular ele alınacak?

YIL MS 33. İsrail’de bir bahar günüydü. İsa’nın öğrencileri Galile’deki bir dağda bir araya gelmişlerdi. Onların Efendisi diriltilmişti ve göğe çıkmak üzereydi; fakat yanlarından ayrılmadan önce onlara anlatacağı önemli bir şey vardı. İsa onlara bir görev verecekti. Bu görev neydi? Öğrencileri buna nasıl karşılık verdi? Acaba bu görev bugün bizim için de geçerli mi?

2 İsa’nın sözleri Matta 28:18-20’de () şöyle kayıtlıdır: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” İsa, ‘bütün yetkiden,’ ‘bütün uluslardan,’ ‘buyurduğu her şeyden’ ve ‘her andan’ söz etti. İsa’nın emrinin tüm yönlerini kapsayan bu dört ifade bazı önemli soruların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu sorular şu dört sözcükle özetlenebilir: “Neden,” “nerede,” “ne” ve “ne zaman.” Bu soruları tek tek ele alalım. *

“Bütün Yetki Bana Verildi”

3. Öğrenci yetiştirme emrine neden itaat etmeliyiz?

3 Öncelikle, öğrenci yetiştirme emrine neden itaat etmeliyiz? İsa şöyle söyledi: ‘Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, öğrenciler yetiştirin.’ () “Bu nedenle” sözü, bizi bu emre itaate yönelten başlıca etkeni gösterir. Çünkü bu emri veren İsa ‘bütün yetkiye’ sahiptir. Acaba onun yetkisi ne kadar kapsamlıdır?

4. (a) İsa’nın yetkisi ne kadar kapsamlıdır? (b) İsa’nın yetkisini kavramamız, öğrenci yetiştirme emriyle ilgili görüşümüzü nasıl etkilemelidir?

4 İsa’nın, cemaati üzerinde yetkisi vardır ve 1914’ten itibaren de, Tanrı’nın gökte yeni kurulan Krallığı üzerinde yetkiye sahip olmuştur. (Koloseliler 1:13; Vahiy 11:15) İsa başmelektir ve onun yetkisi altında yüz milyonlarca melekten oluşan semavi bir ordu vardır. (I. Selânikliler 4:16; I. Petrus 3:22; Vahiy 19:14-16) Babası ona, doğru ilkelere karşı koyan “her yönetimi, her hükümranlığı, her gücü” ortadan kaldırma yetkisini vermiştir. (I. Korintoslular 15:24-26, ; Efesoslular 1:20-23) İsa’nın yetkisi yaşayanlarla sınırlı değildir. Aynı zamanda o, ‘dirilerin ve ölülerin hâkimidir’ ve ölüm uykusunda olanları diriltmek gibi Tanrı vergisi bir güce de sahiptir. (Resullerin İşleri 10:42; Yuhanna 5:26-28) Böyle muazzam yetkiler verilmiş Birinin emrinin fevkalade önemli olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle, Mesih’in ‘gidin, öğrenciler yetiştirin’ emrine saygıyla ve isteyerek itaat ediyoruz.

5. (a) Petrus İsa’nın sözlerini nasıl yerine getirdi? (b) Petrus’un İsa’nın talimatlarına uyması ne tür nimetlere yol açtı?

5 İsa yeryüzündeki hizmetinin başlarında öğrencilerine, yetkisini tanımanın ve emirlerine itaat etmenin nimetlere yol açacağını göze çarpar bir şekilde öğretti. Bir balıkçı olan Petrus’a bir keresinde şöyle dedi: “Engine çekin, av için ağlarınızı salın.” Petrus balık yakalayamayacağından o kadar emindi ki, İsa’ya şöyle dedi: “Üstat, bütün gece çabaladık, hiç bir şey tutmadık.” Yine de Petrus sözlerine alçakgönüllülükle şöyle devam etti: “Fakat senin sözün üzerine ağları salacağım.” Petrus, Mesih’in emrini yerine getirdikten sonra “pek çok balık” yakaladı. Çok şaşıran Petrus ‘İsa’nın dizlerine kapanarak’ şöyle dedi: “Ya Rab, benden uzaklaş; zira günahkâr bir insanım.” İsa ise ona şöyle yanıt verdi: “Korkma, bundan sonra insan avlıyacaksın.” (Luka 5:1-10; Matta 4:18) Bu kayıttan neler öğreniyoruz?

6. (a) Mucizevi şekilde balık yakalamayla ilgili kayıt İsa’nın istediği itaat türü hakkında ne gösteriyor? (b) İsa’yı nasıl örnek alabiliriz?

6 İsa, Petrus, Andreas ve diğer resullere “insan avcıları” olma görevini verdi. (Markos 1:16, 17) Fakat bu görevi onlara, balık yakalamayla ilgili bu şaşırtıcı olaydan önce değil, sonra verdi. İsa’nın körü körüne itaat beklemediği açıktır. O, Petrus ve Andreas’a, kendisine itaat etmeleri gerektiğine dair ikna edici bir neden göstermişti. İsa’nın ağları salmaları konusunda verdiği emir nasıl şaşırtıcı sonuçlara yol açtıysa, onun ‘insan avlama’ emri de büyük nimetlere yol açacaktı. Resuller tam olarak iman edip, İsa’nın sözlerine olumlu karşılık verdiler. Kayıt şöyle bitiyor: “Kayıklarını kıyıya çektiler, ve her şeyi bırakıp onun ardınca gittiler.” (Luka 5:11) Günümüzde başkalarını, öğrenci yetiştirme işine katılmaya teşvik ederken, İsa’yı örnek alıyoruz. İnsanların sadece biz söylediğimiz için bir şeyler yapmasını istemiyoruz; ayrıca, Mesih’in emrine itaat etmeleri için onlara ikna edici nedenler de gösteriyoruz.

İkna Edici Nedenler ve Uygun Güdüler

7, 8. (a) Gökteki Krallığı duyurma ve öğrenci yetiştirme işine katılmamız gerektiğine dair Kutsal Yazılara dayalı bazı nedenler nelerdir? (b) Özellikle hangi ayet sizde bu duyuru işine devam etme arzusu uyandırıyor? (Dipnota da bakın.)

7 Mesih’in yetkisini kabul ettiğimiz için, Gökteki Krallığı duyurma ve öğrenci yetiştirme işine katılıyoruz. İyi işlere teşvik etmek istediğimiz kişilere bu işin neden yapılması gerektiği konusunda gösterebileceğimiz, Kutsal Yazılara dayalı diğer nedenler nelerdir? Farklı ülkelerde yaşayan sadık Şahitlerin aşağıdaki sözleri üzerinde düşünelim ve adı geçen ayetlerin onların sözlerini nasıl desteklediğine dikkat edelim.

8 Roy 1951 yılında vaftiz edildi. O şöyle söylüyor: “Kendimi Yehova’ya vakfettiğimde, O’na daima hizmet etmeye söz verdim. Sözümü tutmak istiyorum.” (Mezmur 50:14; Matta 5:37) Heather 1962 yılında vaftiz edildi. “Yehova’nın benim için bütün yaptıklarını düşündüğümde, O’na sadakatle hizmet ederek minnettarlığımı göstermek istiyorum” diyor. (Mezmur 9:1, 9-11; Koloseliler 3:15) Hannelore 1954’te vaftiz edildi. O da şöyle söylüyor: “Her zaman hizmetteyiz ve melekler tarafından destekleniyoruz. Ne büyük bir imtiyaz!” (Resullerin İşleri 10:30-33; Vahiy 14:6, 7) Honor 1969’da vaftiz edildi. O, “Yehova’nın hüküm zamanı geldiğinde, komşularımdan hiç birinin Yehova’yı ve Şahitlerini ihmalkârlıkla suçlamasını ve ‘hiç uyarılmamıştım’ demesini istemem” diyor. (Hezekiel 2:5; 3:17-19; Romalılar 10:16, 18) Claudio ise 1974 yılında vaftiz edildi. Şöyle söylüyor: “Vaaz ettiğimizde, ‘Tanrı’nın gözü önünde’ ve ‘Mesih’le birlik içinde’ konuşuyoruz. Bir düşünün! Hizmete çıktığımızda bize bu en iyi Dostlarımız eşlik ediyor.”—II. Korintoslular 2:17. *

9. (a) Petrus ve diğer resullerin balık yakalama olayını anlatan kayıt, Mesih’e itaat etmek için uygun güdünün ne olduğunu gösteriyor? (b) Bugün Tanrı’ya ve Mesih’e itaat etmek için uygun güdü nedir, neden?

9 Mucizevi balık yakalama olayıyla ilgili kayıt, Mesih’e itaat edilebilmek için uygun güdüye sahip olmanın önemini de gösteriyor. Bu güdü sevgidir. Petrus “benden uzaklaş; zira günahkâr bir insanım” dediğinde, İsa ne ondan uzaklaştı, ne de onu herhangi bir günahından dolayı mahkûm etti. (Luka 5:8) İsa, gitmesi için yalvardığında bile Petrus’u eleştirmedi. Tersine, ona şefkatle şu cevabı verdi: “Korkma.” Çünkü Mesih’e, sağlıksız bir korku yüzünden itaat edilmesi yanlış bir güdüden kaynaklanacaktı. Oysa İsa Petrus’a, onun ve arkadaşlarının balık yerine insan yakalayarak yararlı olacaklarını söylemişti. Bugün biz de, korku veya suçluluk ve utanç gibi olumsuz duyguları kullanarak başkalarını Mesih’e itaat etmeye zorlamıyoruz. Sadece Tanrı’ya ve Mesih’e duyulan sevgiye dayanan candan itaat Yehova’nın yüreğini sevindirir.—Matta 22:37.

‘Bütün Uluslardan Öğrenci Yetiştirin’

10. (a) İsa’nın öğrenci yetiştirme emrindeki hangi ayrıntı takipçileri için büyük bir zorluk oluşturdu? (b) Öğrencileri İsa’nın emrine nasıl karşılık verdiler?

10 Mesih’in emriyle ilgili ortaya çıkan ikinci soru şudur: Bu öğrenci yetiştirme işi nerede yapılmalıdır? İsa, takipçilerine şöyle dedi: “Bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin.” () İsa’nın hizmet ettiği dönemden önce de, başka uluslardan insanlar Yehova’ya hizmet etmek üzere İsrail’e geldiklerinde sıcak bir şekilde karşılanıyorlardı. (I. Kırallar 8:41-43) İsa kendisi öncelikle doğuştan Yahudi olanlara vaaz etmişti, ancak şimdi artık takipçilerine başka uluslardan insanlara gitmelerini söylüyordu. Aslında, balık avlama alanı, yani duyuru işinin yapılacağı saha doğuştan Yahudi olanlardan oluşan küçük bir “göl” ile sınırlıyken, kısa süre sonra tüm insanlık “denizini” içerecek şekilde genişledi. Bu değişiklik takipçileri açısından bir zorluk oluştursa da, onlar İsa’nın talimatına gönülden uydular. Bu nedenle, İsa’nın ölümünün üzerinden 30 yıl geçmeden, resul Pavlus iyi haberin sadece Yahudilere değil, “göğün altındaki bütün yaratılışa” duyurulduğunu yazabildi.—Koloseliler 1:23, .

11. ‘Balık avlama alanı’ 20. yüzyılın başından beri ne kadar genişledi?

11 Daha yakın zamanlarda, duyuru işi yapılan sahada birinci yüzyıldakine benzer bir genişleme görülmüştür. 20. yüzyılın başında ‘balık avlama alanı’ birkaç ülkeyle sınırlıydı. Fakat, Mesih’in takipçileri birinci yüzyıldaki İsa’nın takipçilerini örnek aldılar ve hevesle çalışıp duyuru işini yaptıkları sahayı genişlettiler. (Romalılar 15:20) 1930’ların başlarında yaklaşık 100 ülkede öğrenci yetiştiriyorlardı. Günümüzde, ‘balık avlama alanı’ artık 235 ülkeye yayılmıştır.—Markos 13:10.

‘Her Çeşit Dilden’

12. Zekarya 8:23’teki peygamberlik hangi zorluğa dikkat çekiyor?

12 ‘Tüm uluslardan öğrenci yetiştirmek’ sadece sahanın büyüklüğü nedeniyle değil, bu uluslar farklı diller konuştuğu için de bir zorluk oluşturur. Yehova, Zekarya peygamber aracılığıyla şöyle bildirmişti: “O günlerde milletlerin her çeşit dillerinden on kişi bir Yahudi kişinin eteğine yapışacaklar, ve: Sizinle gidelim, çünkü Allahın sizinle beraber olduğunu işittik, diyerek yapışacaklar.” (Zekarya 8:23) Bu peygamberliğin daha büyük gerçekleşmesinde “Yahudi kişi” meshedilmiş artakalanı temsil ederken, “on kişi” ‘büyük kalabalığı’ temsil eder. * (Vahiy 7:9, 10; Galatyalılar 6:16) Mesih’in takipçilerinden oluşan bu büyük kalabalıkta farklı uluslardan insanlar bulunacaktı ve Zekarya’nın belirttiği gibi, çeşitli diller konuşacaklardı. Acaba Tanrı’nın çağdaş toplumu farklı uluslardan meydana geliyor ve farklı diller konuşuyor mu? Evet.

13. (a) Tanrı’nın çağdaş toplumunda dillerle ilgili hangi gelişme oldu? (b) Sadık hizmetçi sınıfı farklı dillerde ruhi gıdaya olan ihtiyacın giderek artmasına nasıl karşılık verdi? (“Görme Engelliler İçin Yayınlar” başlıklı çerçeveye de değinin.)

13 Zamanımıza baktığımızda, 1950 yılında tüm dünyadaki Yehova’nın Şahitlerinin 5’te 3 kadarının anadili İngilizceydi. 1980’lerde bu oran yaklaşık 5’te 2’ye düştü. Günümüzde ise Şahitlerin yaklaşık 5’te 1’inin anadili İngilizcedir. Sadık ve basiretli hizmetçi sınıfı, kardeşlerimizin çoğunun İngilizce dışında farklı diller konuşmasına nasıl karşılık verdi? Giderek daha fazla dilde ruhi gıda sağlayarak. (Matta 24:45) Örneğin 1950’de yayınlarımız 90 dilde yayımlanıyordu; günümüzde bu sayı neredeyse 400’e çıktı. Farklı diller konuşan insanlara giderek daha fazla ilgi gösterilmesi güzel sonuçlar oluşturdu mu? Evet! Yılın her haftası ‘her dilden’ ortalama 5.000 kadar kişi Mesih’in öğrencisi oluyor! (Vahiy 7:9) Artış devam ediyor. Özellikle bazı ülkelerde ‘ağlarda’ çok sayıda balık toplanıyor.—Luka 5:6; Yuhanna 21:6.

Bu Doyum Verici Hizmete Katılabiliyor musunuz?

14. Sahamızda dilimizi bilmeyen insanlara nasıl yardım edebiliriz? (“İşaret Dili ve Öğrenci Yetiştirme” başlıklı çerçeveye de değinin.)

14 Birçok Batı ülkesine göçmenlerin gelmesiyle, o ülkelerde ‘her dilden’ insanı öğrenci olarak yetiştirmek giderek daha fazla gerekli oldu. (Vahiy 14:6) Sahamızda, dilimizi bilmeyen insanlara nasıl yardım edebiliriz? (I. Timoteos 2:4) Deyim yerindeyse, balık avlamak üzere doğru aleti kullanabiliriz. Böyle kişilere konuştukları dilde yayınlar verelim. Mümkünse, onların dilini konuşan bir Şahidin onları ziyaret etmesi için düzenleme yapalım. (Resullerin İşleri 22:2) Böyle düzenlemeler yapmak artık daha kolay; çünkü İsa’nın birçok takipçisi başka ülkelerden gelenlerin Mesih’in öğrencileri olabilmelerine yardım etmek üzere farklı bir dil öğrendi. Raporlar başkalarına bu şekilde yardım etmenin doyum verici bir deneyim olduğunu gösteriyor.

15, 16. (a) Yabancı dil konuşanlara yardım etmenin doyum verdiğine ilişkin hangi örnekler var? (b) Yabancı dil konuşulan bir sahada hizmet etmek konusunda kendimize hangi soruları sorabiliriz?

15 Hollanda’dan iki örneği ele alalım. Bu ülkede Gökteki Krallığın iyi haberi teşkilatlanmış şekilde 35 dilde duyuruluyor. Hollanda’da yaşayan Yehova’nın Şahidi evli bir çift, Lehçe konuşan göçmenlere gitmeye ve onları Mesih’in öğrencileri olarak yetiştirmeye gönüllü oldu. Onlar çabalara öyle büyük bir karşılık aldılar ki, birader işte çalıştığı süreyi azaltma gereği duydu. Böylece, ilgi gösterenlerle Mukaddes Kitabı inceleyebileceği bir günü daha olabilecekti. Çok geçmeden, bu çift her hafta 20’den fazla kişiyle Mukaddes Kitabı tetkik etmeye başladı. Onlar şöyle anlatıyor: “Hizmetimiz bizi çok mutlu ediyor.” Mukaddes Kitap hakikatlerini kendi dillerinde işitenler takdirlerini dile getirdiklerinde, öğrenci yetiştirenler özellikle mutlu oluyorlar. Örneğin, Vietnam dilinde yapılan bir ibadette, yaşlı bir adam ayağa kalktı ve konuşmak için izin istedi. Gözyaşları içinde Şahitlere şöyle söyledi: “Benim dilimi konuşmak çok zordur. Buna rağmen dilimi öğrenmek üzere gösterdiğiniz çabalar için teşekkür ederim. Bu ilerlemiş yaşımda Mukaddes Kitaptan şahane hakikatler öğrendiğim için çok minnettarım.”

16 Bu nedenle, yabancı dil konuşan cemaatlerde hizmet edenlerin büyük bir doyum hissetmesi gayet doğaldır. Britanya’da yaşayan evli bir çift şunları söyledi: “Gökteki Krallığı duyurarak geçirdiğimiz 40 yıllık hizmetimizde, en heyecan verici hizmet türlerinden biri yabancı dil konuşulan sahada hizmet etmekti.” Bu teşvik edici hizmete katılmak üzere siz de koşullarınızda değişiklikler yapabilir misiniz? Okula giden biriyseniz, böyle bir hizmete hazırlık olarak yabancı bir dil öğrenebilir misiniz? Böyle yapmanız, nimetlerle dolu doyum verici bir yaşamın kapısını açabilir. (Süleymanın Meselleri 10:22) Bunu neden ana babanızla konuşmayasınız?

Yöntemlerimizi Değiştiriyoruz

17. Cemaatimizin sahasında daha fazla insana nasıl ulaşabiliriz?

17 Çoğumuzun koşullarının yabancı dil konuşulan sahalara ‘ağ’ atarak, orada hizmet etmeye uygun olmaması doğaldır. Bununla birlikte, kendi cemaatimizin sahasında şimdikinden daha fazla insana ulaşabiliriz. Bunu nasıl yapabiliriz? Mesajımızı değil, yöntemlerimizi değiştirerek. Birçok yerde, sıkı güvenlik önlemleri alınmış binalarda yaşayan insanların sayısı giderek artıyor. Başkalarını ise, evden eve hizmetine çıktığımızda evlerinde bulamıyoruz. O halde, ‘ağlarımızı’ farklı zamanlarda, farklı yerlere atarak, insanlara ulaşmaya çalışmamız gerekebilir. Bu şekilde, İsa’yı örnek almış oluruz. O, farklı ortamlardaki insanlarla konuşmak için çok çaba harcadı.—Matta 9:9; Luka 19:1-10; Yuhanna 4:6-15.

18. Farklı ortamlarda yapılan şahitliğin etkili olduğu nasıl görüldü? (“Çalışan Kişileri Öğrenci Olarak Yetiştirin” başlıklı çerçeveye de değinin.)

18 Dünyanın bazı yerlerinde, insanların bulunabildiği her yerde şahitlik etmek öğrenci yetiştirmenin önemli bir yoludur. Öğrenci yetiştirme konusunda deneyimli olanlar farklı yerlerde şahitlik etmeye gitgide daha fazla dikkat ediyorlar. İyi haberin müjdecileri evden eve hizmetine katılmanın yanı sıra, artık havaalanlarında, bürolarda, dükkânlarda, otoparklarda, otobüs duraklarında, caddelerde, parklarda, plajlarda ve başka yerlerde şahitlik ediyorlar. Hawaii’de yeni vaftiz edilmiş çok sayıda Şahide iyi haber ilk olarak böyle yerlerde ulaştı. Yöntemlerimizi değiştirmemiz İsa’nın öğrenci yetiştirmekle ilgili emrini tam olarak yerine getirmemize yardım ediyor.—I. Korintoslular 9:22, 23.

19. Sonraki makalede İsa’nın bize verdiği görevin hangi yönleri incelenecek?

19 İsa’nın öğrenci yetiştirme konusunda verdiği görev, hem bu duyuru işini neden ve nerede yapmamız gerektiğiyle ilgili, hem de ne duyurmamız ve bunu ne zamana kadar yapmaya devam etmemiz gerektiği konusunda ayrıntılar içeriyordu. İsa’nın verdiği görevin bu son iki yönü sonraki makalede ele alınacak.

[Dipnotlar]

^ p. 2 Bu makalede ilk iki soruyu ele alacağız. Diğer iki soru sonraki makalede incelenecek.

^ p. 8 Duyuru işine katılmakla ilgili diğer nedenler Süleymanın Meselleri 10:5; Amos 3:8; Matta 24:42; Markos 12:17 ve Romalılar 1:14, 15 ayetlerinde bulunuyor.

^ p. 12 Bu peygamberliğin gerçekleşmesiyle ilgili daha fazla bilgi için 15 Mayıs 2001 tarihli Gözcü Kulesi sayfa 12’ye ve Yehova’nın Şahitlerinin inancını yansıtan bir yayın olan İşaya’nın Peygamberliği—Tüm İnsanlık İçin Işık kitabı II. Cilt sayfa 408’e bakın.

Hatırlıyor musunuz?

• Gökteki Krallığı duyurma ve öğrenci yetiştirme işine hangi nedenlerle ve güdüyle katılıyoruz?

• Yehova’nın hizmetçileri İsa’nın ‘her ulustan insanı öğrenci olarak yetiştirme’ emrini günümüzde ne ölçüde yerine getirmektedir?

• ‘Balık avlama yöntemimizi’ nasıl değiştirebiliriz ve neden böyle yapmalıyız?

[Sorular]

[Sayfa 10’daki çerçeve/resimler]

Görme Engelliler İçin Yayınlar

Albert, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyor. O dolgun vakitle hizmet eden bir ihtiyardır. Fakat gözleri görmüyor. Braille alfabesiyle yazılmış Mukaddes Kitaba dayalı yayınları kullanması, hizmet nazırı olarak yaptığı faaliyetler de dahil hizmetinde daha etkili olmasına yardım ediyor. Acaba o, cemaatteki görevlerini nasıl yerine getiriyor?

Riyaset eden nazır olan James “cemaatimizde Albert’tan daha etkili bir hizmet nazırımız olmamıştı” diyor. ABD’de yaklaşık 5.000 görme engelli, İngilizce ve İspanyolca Braille alfabesiyle basılmış Mukaddes Kitaba dayalı yayınlardan alıyor. Onlardan biri olan Albert yıllardır bu yayınları okuyor. Aslında 1912 yılından itibaren sadık hizmetçi sınıfı Braille alfabesiyle basılmış yüzden fazla yayın sağladı. Günümüzde Yehova’nın Şahitlerinin basımevleri gelişmiş teknolojik yöntemleri kullanarak, her yıl Braille alfabesiyle ondan fazla dilde milyonlarca sayfa basıyor ve bunları 70’ten fazla ülkede dağıtıyor. Siz görme engelliler için hazırlanmış Mukaddes Kitaba dayalı yayınlardan yararlanma olanağı bulmuş birini tanıyor musunuz?

[Sayfa 11’deki çerçeve/resim]

İşaret Dili ve Öğrenci Yetiştirme

İşitme engelli kişilerin Mesih’in öğrencisi olmalarına yardım etmek için, aralarında gayretli gençlerin de bulunduğu, dünya çapında binlerce Şahit işaret dilini öğrendi. Sonuç olarak, sadece Brezilya’da son bir yılda 63 işitme engelli vaftiz edildi ve oradaki 35 işitme engelli Şahit şimdi iyi haberi dolgun vakitle duyuruyor. Tüm dünyada işaret dili konuşulan 1.200’den fazla cemaat ve grup var. Rusya’da işaret dili konuşulan cemaatlerden oluşan tek çevre, büyüklük açısından dünyanın en büyük çevresidir; çünkü tüm Rusya’yı kapsamaktadır!

[Sayfa 12’deki çerçeve]

Çalışan Kişileri Öğrenci Olarak Yetiştirin

Hawaii’de bir Şahit, çalışan kişilerin bürolarını ziyaret ederken bir nakliye şirketinin yöneticisiyle tanıştı. Bu adam çok meşgul olmasına rağmen, bürosunda haftada bir kez, 30 dakika süreyle Mukaddes Kitabı incelemeyi kabul etti. O, her çarşamba sabahı yanında çalışanlara telefon bağlamamalarını söylüyor ve tüm dikkatini bu incelemeye veriyor. Hawaii’deki başka bir Şahit de ayakkabı dükkânı sahibi bir bayanla haftada bir kez Mukaddes Kitabı inceliyor. Onlar bu incelemeyi dükkânın tezgâhında yapıyorlar. Müşteri geldiğinde Şahit kenara çekiliyor; müşteri gittiğinde ise incelemeye devam ediyorlar.

Şahitler ‘ağlarını’ farklı yerlerde atarak insanlara iyi haberi duyurma fırsatından yararlandıkları için, hem bu yöneticiyle hem de dükkân sahibiyle karşılaştılar. Genelde evde bulunmayan kişilerle karşılaşabilmek üzere cemaatinizin sahasındaki başka yerlere gitmeyi düşünür müydünüz?

[Sayfa 12’deki resim]

Yabancı dil konuşulan bir sahada hizmet edebilir misiniz?