İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

‘Kalk, Memleketi Gez’

‘Kalk, Memleketi Gez’

‘Kalk, Memleketi Gez’

“Kalk, memleketi enine boyuna gez.”—TEKVİN 13:17.

1. Tanrı İbrahim’e hangi ilginç talimatı verdi?

KIRSAL bir bölgede dolaşmayı sever misiniz? Belki bazen hafta sonları arabayla böyle geziler yapıyorsunuz. Bazıları hem egzersiz olması için hem de manzaranın keyfini daha iyi çıkarabilmek için bisikletle dolaşmayı sever. Bazıları ise doğayı daha yakından tanımak için yürümeyi tercih eder ve zevkli bir gezintiye çıkarlar. Bu gibi geziler genelde kısa sürer. Bir de Tanrı İbrahim’e şunları dediğinde onun neler hissetmiş olduğunu düşünün: “Kalk, memleketi enine boyuna gez; çünkü onu sana vereceğim.”—Tekvin 13:17.

2. İbrahim Mısır’dan ayrıldıktan sonra nereye gitti?

2 Şimdi bu sözlerin hangi şartlarda söylendiğine bakalım. İbrahim, karısı ve yanındaki diğer kişilerle birlikte Mısır’da misafir olarak yaşamıştı. Tekvin kitabının 13. bölümü onların Mısır’dan ayrıldıklarını ve sürülerini “Cenuba” (Necef) sürdüklerini anlatır. Sonra İbrahim “konaktan konağa göçerek Cenuptan Beyt-ele” gitti. Onun çobanlarıyla yeğeni Lût’un çobanları arasında bir sorun çıktığında belli oldu ki, ikisi ayrı otlaklar bulmalıydı. İbrahim cömert davranıp seçim hakkını Lût’a bıraktı. Lût verimli bir vadi olan “Erden (Ürdün) Havzasını” seçti. Bu bölge “RABBİN bahçesi” gibiydi ve Lût zamanla Sodom’a yerleşti. Tanrı İbrahim’e, “Şimdi gözlerini kaldır, ve bulunduğun yerden şimale ve cenuba ve şarka ve garbe bak” dedi. Herhalde İbrahim Beyt-el yakınlarındaki yüksek bir yerden bakınca bölgenin diğer kesimlerini de görebiliyordu. Fakat her şey bununla bitmedi. Tanrı ondan ‘memleketi gezmesini’ istedi. İbrahim’in o toprakların doğasını ve çeşitli kesimlerini yakından tanımasını istiyordu.

3. İbrahim’in yolculuklarını gözümüzde canlandırmamız neden zor olabilir?

3 İbrahim Hebron’a varmadan önce o diyarda ne kadar dolaşmış olursa olsun, Vaat Edilmiş Toprakları çoğumuzdan iyi bildiği kesindi. Bu kayıtta adı geçen yerleri düşünün: Necef (Cenup), Beyt-el, Ürdün (Erden) Havzası, Sodom ve Hebron. Bu yerlerin nerede olduklarını zihninizde canlandırmakta zorlanıyor musunuz? Bu birçokları için zordur. Çünkü Yehova’nın hizmetçilerinden, Mukaddes Kitapta okudukları yerleri “enine boyuna” gezenlerin sayısı çok fazla değildir. Yine de Mukaddes Kitapta adı geçen yerleri yakından tanıma arzusu duyuyoruz. Neden?

4, 5. (a) Süleyman’ın Meselleri 18:15’e göre, Mukaddes Kitapta adı geçen yerler hakkındaki bilgi ve anlayış arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir? (b) Tsefanya kitabının 2. bölümü neyi gösterir?

4 Tanrı’nın Sözü şu açıklamada bulunuyor: “Basiretli adamın yüreği bilgi kazanır; ve hikmetli adamların kulağı bilgiyi arar.” (Süleyman’ın Meselleri 18:15) Birçok konuda bilgi edinilebilir, fakat en önemlisi Yehova Tanrı ve davranış tarzı hakkında tam bilgi edinmektir. Mukaddes Kitapta okuduklarımız bu tam bilgiyi edinmek bakımından çok önemlidir. (2. Timoteos 3:16) Fakat, “basiret” ya da anlayışın da gerekli olduğuna dikkat edin. Bu nitelik bir meselenin içyüzünü görebilmeyi, onun parçaları ile bütünü arasındaki bağlantıyı ayırt etmeyi, kavramayı sağlar. Bu, Mukaddes Kitapta değinilen yerler için de geçerlidir. Örneğin, Mısır’ın nerede olduğunu çoğumuz biliriz. Fakat, İbrahim’in Mısır’dan çıkıp “Cenuba” (Necef), sonra Beyt-el’e ve Hebron’a gittiğini anlatan kaydın ne kadarını anlıyoruz? Bu yerler arasındaki bağlantıyı anlıyor musunuz?

5 Mukaddes Kitap okuma programınızda Tsefanya’nın 2. bölümünü okumuş olabilirsiniz. O kayıtta şehir, kişi ve yer adları okuruz. Bu tek bölümde Gazze (Gaza), Aşkelon, Aşdod, Ekron ve Nineve; ayrıca Kenan, Moab, Ammon ve Asur gibi yer adları geçiyor. Tanrısal peygamberliğin gerçekleşmesinde yer almış olan insanların yaşadığı bu yerleri gözünüzde canlandırmakta ne ölçüde başarılı oldunuz?

6. Mukaddes Kitabı okuyan bazı kişiler neden haritalara değer vermeye başladı? (Çerçeveye bakın.)

6 Tanrı’nın Sözünü inceleyen birçok kişi, Mukaddes Kitapta geçen yerlerin gösterildiği haritalara başvurmaktan büyük yarar görüyor. Onlar bunu sadece haritalara bakmaktan zevk aldıkları için yapmıyorlar. Haritalar kullanarak Tanrı’nın Sözü hakkındaki bilgilerini artırabileceklerinin farkındadırlar. Haritalar aynı zamanda anlayışlarını artırmalarına yardımcı olabilir, böylece daha önceden bildikleriyle diğer gerçekler arasındaki bağlantıyı görebilirler. Şimdi ele alacağımız bazı örneklerle, büyük ihtimalle Yehova’ya olan takdiriniz ve O’nun Sözünde kayıtlı olaylarla ilgili anlayışınız artacak.—14’üncü sayfadaki çerçeveye bakın.

Uzaklıklar Önemlidir

7, 8. (a) Şimşon, Gazze’de hangi hayret verici şeyi yaptı? (b) Ne tür bir bilgi, Şimşon’un başarısını daha da anlamlı kılar? (c) Şimşon hakkındaki bu kayıtla ilgili bilgi ve anlayış bize nasıl yardım edebilir?

7 Hâkimler 16:2’de Hâkim Şimşon’un Gazze’de (Gaza) olduğunu okuyoruz. Günlerimizde Gazze ismi haber bültenlerinde sık sık duyulmaktadır, bu nedenle Şimşon’un nerede olduğu konusunda genel bir bilginiz olabilir. Bu kent Akdeniz kıyısı yakınlarındaki Filistiye (Filistin) bölgesindedir. [11] Şimdi Hâkimler 16:3’teki sözlere dikkat edin: “Şimşon gece yarısına kadar yattı, ve gece yarısı kalktı, ve şehir kapısının kanatlarını ve iki süvesini [direğini, ] tuttu, ve sürgü ile beraber onları kopardı, ve onları omuzları üzerine alıp Hebron karşısındaki dağın tepesine çıkardı.”

8 Hiç şüphesiz, Gazze gibi bir kentin kale kapıları ve direkleri büyük ve ağırdı. Onları taşıdığınızı hayal edin. Şimşon bunu yaptı ama onları nereye taşıdı ve nasıl bir yol katetmesi gerekti? Aslında Gazze, sahil şeridinde ve hemen hemen deniz seviyesindedir. [15] Diğer yandan, Hebron ise doğuda ve denizden 900 metre yüksektedir. Dolayısıyla bu tam bir tırmanış sayılırdı. “Hebron karşısındaki dağın tepesi” diye söz edilen yerin tam olarak neresi olduğunu saptayamayız ancak Hebron şehri, Gazze’den yaklaşık 60 kilometre uzakta ve daha yüksektedir. Söz konusu uzaklığı bilmek Şimşon’un başarısını daha da şaşırtıcı kılmaz mı? Ayrıca, Şimşon’un böyle şeyleri nasıl yaptığını hatırlayalım: “Onun üzerine RABBİN Ruhu kuvvetle geldi.” (Hâkimler 14:6, 19; 15:14) Bizler İsa’nın takipçileri olarak bugün Tanrı’nın ruhunun bize olağanüstü bir fiziksel güç vermesini beklemiyoruz. Ancak bu güçlü ruh, derin ruhi meseleleri kavramamız için anlayışımızı artırabilir ve içimizdeki insanın güçlü olmasını sağlayabilir. (1. Korintoslular 2:10-16; 13:8; Efesoslular 3:16; Koloseliler 1:9, 10) Gerçekten de, Şimşon’la ilgili kaydı anladığımızda Tanrı’nın ruhunun bize yardımcı olabileceğine ikna oluruz.

9, 10. (a) Gideon’un, Midyanoğullarına karşı kazandığı zafer neleri içeriyordu? (b) O yerlerin coğrafyası hakkındaki bilgimiz bu kaydın daha anlamlı olmasına nasıl yardımcı olabilir?

9 Uzaklıkların ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan başka bir olay da, Gideon’un Midyanoğullarına karşı kazandığı zaferi anlatan kayıttır. Mukaddes Kitabı okuyan çoğu kişi, Hâkim Gideon ve onun 300 kişilik ordusunun 135.000 kişiden oluşan bir işgal ordusunu yendiğini bilir. Midyanoğulları, Amalekliler ve başkalarından oluşan bu ordu, More Dağı yakınlarında Yizreel Ovası’nda kamp kurmuştu. [18] Gideon’un adamları borularını çaldılar, ellerindeki testileri kırıp meşalelerini ortaya çıkararak “RABBİN ve Gideonun kılıcı” diye bağırdılar. Bütün bunlar düşmanları allak bullak ederek korkuttu, böylece birbirleriyle çarpışmaya başladılar. (Hâkimler 6:33; 7:1-22) Tüm mesele, sadece gecenin karanlığında hızla hareket etmek miydi? Hâkimler kitabından 7. ve 8. bölümleri okumaya devam edin. Gideon’un saldırıya devam ettiğini göreceksiniz. Sözü edilen yerlerden birçoğunun bugün neresi olduğunu bilmiyoruz, bu nedenle oralar Mukaddes Kitap haritalarında yer almıyor. Yine de Gideon’un yaptıklarını takip etmeye yetecek kadar yeri bulabiliyoruz.

10 Gideon, düşman güçlerinden artakalanı, Beyt-şitta’yı geçip güneye doğru Ürdün yakınlarındaki Abel-mehola’ya kadar izledi. (Hâkimler 7:22-25) Kayıtta şöyle deniyor: “Gideon Erdene vardı, kendisi ve yanındaki yorgun fakat kovalıyan üç yüz kişi onu geçtiler.” İsrailoğulları, Ürdün’ü geçtikten sonra güneyde bulunan, Yabbok yakınlarındaki Sukkot ve Penuel’e kadar düşmanlarının peşlerinden gittiler ve oradan da Yogbeha tepelerine (Ürdün’de, şimdiki Amman yakınlarına) çıkarak kovaladılar. Bu, yaklaşık 80 kilometre boyunca kovalamaya ve çarpışmaya devam etmek anlamına geliyordu. Gideon, iki Midyanlı kralı yakalayıp öldürdükten sonra kendi memleketi olan Ofra’ya, yani savaşın başladığı yere döndü. (Hâkimler 8:4-12, 21-27) Açıkça görüldüğü gibi, Gideon’un başarısı birkaç dakikalığına boru çalmak, meşale sallamak ve bağırmaktan fazlasını içeriyordu. Şimdi imanlı insanlardan bahseden şu sözlerin etkisinin nasıl arttığına dikkat edin: “Gideon, [ve diğerlerini] anlatmaya devam etsem zaman yetmeyecek. [Onlar] zayıfken güçlendiler, savaşta yiğitlikler yaptılar.” (İbraniler 11:32-34) İsa’nın takipçileri de fiziksel olarak yorulabilirler, ancak ne olursa olsun Tanrı’nın isteklerini yerine getirmeye devam etmek çok önemlidir, değil mi?—2. Korintoslular 4:1, 16; Galatyalılar 6:9.

İnsanlar Nasıl Düşünüyor ve Karşılık Veriyor?

11. İsrailoğulları Kadeş’e varmadan önce ve sonra ne kadar yolculuk yaptılar?

11 Bazıları belirli yerleri bulmak amacıyla Mukaddes Kitap haritalarını kullanabilir. Peki sizce, haritalar insanların düşünüş tarzı hakkında anlayış kazandırabilir mi? Örneğin, Sina Dağından Vaat Edilmiş Topraklara yolculuk eden İsrailoğullarını ele alalım. Onlar yol boyunca bazı yerlerde konaklayarak en sonunda Kadeş’e (ya da Kadeş-barnea) ulaştılar. [9] Tesniye 1:2, yaklaşık 270 kilometrelik bu yolculuğun 11 gün sürdüğünü gösteriyor. Musa, oradan Vaat Edilmiş Topraklara keşif yapmaları için 12 kişi gönderdi. (Sayılar 10:12, 33; 11:34, 35; 12:16; 13:1-3, 25, 26) Keşfe gidenler kuzeye giderek Necef’ten, muhtemelen Beer-şeba’dan ve sonra Hebron’dan geçerek Vaat Edilmiş Toprakların kuzey sınırına ulaştılar. (Sayılar 13:21-24) İsrailoğulları, diyarı keşfe giden on kişinin olumsuz raporunu kabul ettiklerinden, 40 yıl boyunca çölde dolaşmak zorunda kaldılar. (Sayılar 14:1-34) Bu durum onların imanları ve Yehova’ya güvenme konusundaki isteklilikleri hakkında ne gösterir?—Tesniye 1:19-33; Mezmur 78:22, 32-43; Yahuda 5.

12. İsrailoğullarının imanları hakkında hangi sonuca varabiliriz ve neden bu konu üzerinde düşünmemiz gerekir?

12 Bu sorunun cevabına coğrafi açıdan bakalım. Eğer İsrailoğulları iman edip, Yeşu’yla Kaleb’in sözlerine göre hareket etselerdi, Vaat Edilmiş Topraklara gitmek için bu kadar uzun bir yolculuk yapmak zorunda kalırlar mıydı? Kadeş, İshak ve Rebeka’nın yaşadığı yer olan Beer-lahay-roi’den yaklaşık 16 kilometre uzaktaydı. [7] Vaat Edilmiş Toprakların güney sınırında olduğu belirtilen Beer-şeba’dan uzaklığı ise 95 kilometreden azdı. (Tekvin 24:62; 25:11; 2. Samuel 3:9) Mısır’dan Sina Dağına ve oradan da 270 kilometre uzaklıktaki Kadeş’e yolculuk yapmış kişiler olarak, aslında Vaat Edilmiş Toprakların eşiğinde sayılırlardı. Bizler de yeryüzünde vaat edilmiş cennetin sınırındayız. Bundan ne öğrenebiliriz? Resul Pavlus İsrailoğullarının durumuyla bağlantı kurarak şu öğüdü verdi: “Bizler bu dinlenme gününe girmek için elimizden geleni yapalım ve kimse benzer bir itaatsizlik yolu tutmasın diye dikkat edelim.”—İbraniler 3:16–4:11.

13, 14. (a) Gibeonlular hangi durumda kararlı bir adım attılar? (b) Gibeonluların tutumunu ortaya koyan nedir ve biz bundan neler öğrenebiliriz?

13 Mukaddes Kitabın Gibeonluları anlatan kısmında görülen tutum ise, Tanrı’nın isteğini yerine getirmek için O’na güven duyulması gerektiğinin altını çiziyor. Yeşu İsrailoğullarını Ürdün Irmağı’ndan geçirip, Tanrı’nın İbrahim’in soyuna vaat ettiği topraklara getirdikten sonra artık Kenanlıları o bölgeden çıkarma vakti gelmişti. (Tesniye 7:1-3) Gibeonlular da buna dahildi. İsrailoğulları Eriha ve Ay’ı yıkmıştı ve Gilgal yakınlarında kamp kurmuşlardı. Gibeonlular, mahkûm edilmiş olan Kenanlılar gibi ölmek istemediler, o nedenle Gilgal’de bulunan Yeşu’ya temsilciler gönderdiler. İbranilerle barış antlaşması yapabilmek için Kenan bölgesinin dışından geliyorlarmış gibi yaptılar.

14 Bu Gibeonlu temsilciler Yeşu’ya şöyle dedi: “Senin Allahın RABBİN ismi için kulların çok uzak bir memleketten geldik.” (Yeşu 9:3-9) Kıyafetleri ve yiyecekleri onların uzaktan geldiği izlenimini vermesine rağmen, aslında Gibeon şehri Gilgal’den 30 kilometre uzaktaydı. [19] Yeşu ve yanındaki beyler ikna oldular, Gibeon ve orayla bağlantılı çevre şehirlerle barış antlaşması yaptılar. Gibeonlular sadece ölmekten kurtulmak için mi böyle bir hileye başvurmuştu? Hayır. Aksine, bu tutumları İsrail’in Tanrısının onayına sahip olma isteklerini ortaya koyuyordu. Yehova, Gibeonluların “cemaat için, ve RABBİN . . . . mezbahı için, . . . . odun kesen ve su çeken adamlar” olmalarını onayladı ve böylece onlar kurban sunağı için yakacak odun sağlayacaklardı. (Yeşu 9:11-27) Gibeonlular, Yehova’nın hizmetinde mütevazı işler yapmak üzere istekli bir tutum göstermeye devam ettiler. Muhtemelen onlardan bazıları, Babil’den dönen ve mabedi tekrar inşa etmek üzere hizmet eden Netinimler arasındaydı. (Ezra 2:1, 2, 43-54; 8:20) Tanrı’yla aramızdaki barışı korumaya gayret ederek ve O’nun hizmetinde mütevazı işler için bile istekli olarak onların tutumlarını örnek alabiliriz.

Özverili Olmak

15. Yunanca Kutsal Yazılarla ilgili olarak da neden coğrafya bizi ilgilendirmeli?

15 Mukaddes Kitaptaki yer isimleri söz konusu olduğunda Yunanca Kutsal Yazılarda İsa’nın ve elçi Pavlus’un seyahatleri ve hizmetlerinin geçtiği yerler de akla gelir. (Markos 1:38; 7:24, 31; 10:1; Luka 8:1; 13:22; 2. Korintoslular 11:25, 26) Aşağıdaki kayıtlarda geçen seyahatleri gözünüzde canlandırmaya çalışın.

16. İsa’nın Veriya’daki takipçileri Pavlus’u takdir ettiklerini nasıl gösterdiler?

16 Pavlus, ikinci vaizlik turunda (haritadaki mor çizgi) şu anda Yunanistan’da yer alan Filipi’ye gitti. [33] Orada şahitlik etti, hapsedildi ve sonra serbest bırakıldı, sonra da Selanik’e geçti. (Elçilerin İşleri 16:6–17:1) Yahudiler ayaklanma çıkardıkları zaman Selanikli kardeşler Pavlus’u yaklaşık 65 kilometre uzaktaki Veriya’ya gitmeye teşvik ettiler. Pavlus’un Veriya’daki hizmeti başarılı geçti, fakat Yahudiler gelip oranın halkını kışkırttılar. “Bunun üzerine kardeşler Pavlus’u hemen deniz kıyısına yolcu ettiler” ve “Pavlus’a eşlik edenler onu Atina’ya kadar götürdüler.” (Elçilerin İşleri 17:5-15) Görüldüğü gibi İsa’nın yeni takipçileri Ege Denizi’ne kadar 40 kilometre yolu yürümeye ve yol parası ödeyip gemiyle 500 kilometre uzağa gitmeye istekliydiler. Bu tür bir yolculuk riskli olabilirdi, fakat kardeşler bu riskleri göze alıp Tanrı’nın temsilcisi olan bu gezici vaizle birlikte daha fazla vakit geçirdiler.

17. Miletos’la Efesos arasındaki uzaklığı öğrendiğimizde neyi daha iyi kavrayabiliriz?

17 Pavlus, üçüncü yolculuğunda (haritadaki yeşil çizgi) Miletos limanına ulaştı. Yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta olan Efesos cemaatinin ihtiyarlarını yanına çağırttı. Bu ihtiyarların Pavlus’a gitmek için diğer faaliyetlerini bırakmakta nasıl istekli olduklarını gözünüzde canlandırın. Yürürlerken, yapacakları toplantı hakkında herhalde heyecanla konuşuyorlardı. Pavlus’la toplantı yaptıktan ve onun duasını işittikten sonra “Hepsi gözyaşlarını tutamayıp ağlamaya başladı; Pavlus’un boynuna sarılıp onu şefkatle öptüler.” Sonra, Yeruşalim’e gitmek üzere “gemiye kadar ona eşlik ettiler.” (Elçilerin İşleri 20:14-38) Efesos’a geri dönerken, üzerinde düşünecek ve konuşacak çok şeyleri olmalıydı. Onları bilgilendirebilecek ve teşvik edebilecek bir gezici vaizle birlikte olmak için o kadar yolu yürüyerek gösterdikleri takdir sizi de etkilemiyor mu? Bu kayıtta, yaşamınızda ve düşünüşünüzde uygulayabileceğiniz bir nokta görüyor musunuz?

Bu Topraklar ve İleride Olacaklar Hakkında Bilgi Alın

18. Mukaddes Kitapta adı geçen yerler konusunda neye kararlı olabiliriz?

18 Anlatılan örnekler, Tanrı’nın İsrailoğullarına verdiği ve Mukaddes Kitaptaki birçok kayıtta büyük önem taşıyan toprakları daha iyi tanımanın değerini göstermektedir. (Ayrıca Mukaddes Kitaptaki kayıtlarda adı geçen yerlerin çevresi hakkında bilgi alarak da bakış açımızı genişletebiliriz.) Vaat Edilmiş Topraklar hakkındaki bilgimizi ve anlayışımızı artırdıkça, “süt ve bal akan diyara” girip oradan zevk alabilmeleri için İsrailoğullarından beklenen temel bir talebi de hatırlamalıyız. Bu talep, Yehova’dan korkmaları ve O’nun emirlerini tutmalarıydı.—Tesniye 6:1, 2; 27:3.

19. Hangi iki cennetle ilgilenmemiz gerekiyor?

19 Bugün de benzer şekilde Yehova’dan korkarak ve O’nun yoluna sıkıca bağlı kalarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Bunu yaparak, şu anda İsa’nın takipçilerinin dünya çapındaki cemaatlerinde var olan ruhi cenneti geliştirebilir ve güzelleştirebiliriz. Böylece ruhi cennetin özellikleri ve nimetleri hakkında bilgimiz daha da artar. Ayrıca daha fazlasının önümüzde olduğunu da biliyoruz. Yeşu, İsrailoğullarını Ürdün’den geçirerek bereketli ve doyum verici bir yere götürdü. Şimdi bizler de fiziksel Cennete, yani önümüzdeki güzel diyara güvenle bakmak için geçerli sebeplere sahibiz.

Hatırlıyor musunuz?

• Mukaddes Kitapta adı geçen yerler hakkındaki bilgimizi ve anlayışımızı artırmayı neden istemeliyiz?

• Bu makalede geçen hangi coğrafi ayrıntı sizin için özellikle aydınlatıcı oldu?

• Bazı olaylarda söz konusu olan coğrafi özellikler hakkında daha fazla bilgi almakla neyi açıkça gördünüz?

[Sorular]

[Sayfa 14’teki çerçeve/resim]

Güzel Diyarı Görelim

2003 ve 2004 yıllarındaki bölge ibadetlerinde Yehova’nın Şahitleri Güzel Diyarı Görelim başlıklı yayını almaktan sevinç duydular. Yaklaşık 80 dilde çıkan bu yeni yayın, Mukaddes Kitabın yazıldığı dönemdeki dünyanın farklı yerlerini gösteriyor ve özellikle de Vaat Edilmiş Toprakları farklı dönemlerde gösteren, tamamen renkli harita ve tablolarla dolu.

Bu makalede, [15] gibi kalın yazılmış sayfa numaralarıyla küçük kitaptaki belirli haritalara göndermeler yapılmaktadır. Eğer elinizde bu küçük kitaptan bulunuyorsa, Tanrı’nın Sözü hakkındaki bilginizi ve anlayışınızı artırmanıza yardım edebilecek olan farklı özellikleri anlamak için biraz vakit ayırın.

(1) Birçok haritada özel işaretleri açıklayan bir kısım ya da çerçeve bulunuyor [18]. (2) Çoğu haritada mil ve kilometreyi gösteren bir ölçek var. Bu, söz konusu boyutları ya da uzaklıkları kavramanızı sağlayacaktır [26]. (3) Haritalarda genellikle kuzeyi gösteren bir ok vardır; bu sayede yönü belirleyebilirsiniz [19]. (4) Genel yükseklikleri belirtmek için haritalar çoğunlukla renklendirilmiştir [12]. (5) Şehirleri ya da isimleri bulabilmek üzere koordinatları belirleyebilmeniz için birçok haritanın çevresinde harfler/sayılar var [23]. (6) İki sayfalık yer adları dizininde [34-35], kalın harflerle yazılmış sayfa numaralarından sonra –E2 gibi– koordinatları belirten sembolleri görebilirsiniz. Bu özelliklerden birkaç kez yararlandıktan sonra, Mukaddes Kitap hakkındaki bilginizi artırmak ve anlayışınızı derinleştirmek için bunların ne kadar yardımcı olduklarını görmek sizi şaşırtacak.

[Sayfa 16, 17’deki çizelge/harita]

YER YÜZEYİ HARİTASI

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

A. Büyük Denizin Kıyısı

B. Ürdün Irmağı’nın Batısındaki Ovalar

1. Aşer Ovası

2. Dor Kıyı Şeridi

3. Şaron Otlakları

4. Filistiye Ovası

5. Orta Doğu-Batı Vadisi

a. Megiddo Ovası

b. Yizreel Ovası

C. Ürdün Irmağı’nın Batısındaki Dağlar

1. Celile Tepeleri

2. Karmel Tepeleri

3. Samiriye Tepeleri

4. Şefela (alçak tepeler)

5. Yahudiye’nin Dağlık Kesimleri

6. Yahudiye Çölü

7. Necef (Cenup)

8. Paran Çölü

D. Araba (Rift Vadisi)

1. Hula Havzası

2. Celile Denizi Bölgesi

3. Ürdün Vadisi

4. Tuz Denizi (Lût Gölü)

5. Araba (Tuz Denizinin Güneyi)

E. Ürdün Irmağı’nın Doğusundaki Dağlar/Yaylalar

1. Başan

2. Gilead

3. Ammon ve Moab

4. Dağlık Edom Yaylası

F. Lübnan Dağları

[Harita]

Hermon Dağı

More

Abel-mehola

Sukkot

Yogbeha

Beyt-el

Gilgal

Gibeon

Yeruşalim

Hebron

Gazze

Beer-şeba

Sodom (?)

Kadeş

[Sayfa 15’teki harita/resim]

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

KENAN

Megiddo

GİLEAD

Dotan

Şekem

Beyt-el (Luz)

Ay

Yeruşalim (Salem)

Beytlehem (Efrat)

Mamre

Hebron (Makpela)

Gerar

Beer-şeba

Sodom (?)

NECEF

Rehobot (?)

[Dağlar]

Moriya

[Denizler]

Tuz Denizi

[Irmaklar]

Ürdün

[Resim]

İbrahim ülkeyi baştan başa gezdi

[Sayfa 18’deki harita]

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

Troas

SEMENDİREK

Neapolis

Filipi

Amfipolis

Selanik

Veriya

Atina

Korintos

Efesos

Miletos

RODOS