1, 2. (a) Tanrı’nın ilk yarattığı varlık kimdi? Yehova onu nasıl kullandı? (b) Meleklerin bir düzen içinde olduğunu nasıl biliyoruz?

EVRENİN Yaratıcısı Yehova her şeyi düzen içinde yapar. O’nun yarattığı ilk varlık olan biricik Oğlu, “Söz” diye adlandırılır; çünkü Tanrı’nın en önemli sözcüsü olarak Yehova’ya çağlardır hizmet etmektedir. Kutsal Kitap onun hakkında şöyle der: “Başlangıçta Söz vardı, Söz Tanrı ile beraberdi.” Ayrıca şunları ekler: “Her şey [Sözün] aracılığıyla var oldu ve tek bir şey bile onsuz var olmadı.” Tanrı 2.000 yılı aşkın bir süre önce, “Söz”ü kusursuz bir insan olarak yeryüzüne gönderdi. Söz, yani İsa Mesih, Babasının kendisinden istediği her şeyi sadakatle yerine getirdi (Yuhn. 1:1-3, 14).

² İsa yeryüzüne gelmeden önce Tanrı’nın yanında “usta olarak” vefayla hizmet etti (Özd. 8:30). Yehova gökteki başka milyonlarca ruhi varlığı onun aracılığıyla yarattı (Kol. 1:16). Kutsal Kitap melekler hakkında şu bilgiyi verir: “Binlerce binler hizmetindeydiler. On binlerce on binler hemen önünde ayakta duruyorlardı” (Dan. 7:10). Bu sayısız ruhi varlıktan Yehova’nın “orduları” olarak söz edilmesi onların bir düzen içinde olduğunu gösterir (Mezm. 103:21).

3. Yıldızların ve gezegenlerin sayısı hakkında neler biliniyor? Bunlar nasıl bir düzen içindedir?

 ³ Evrende var olan sayısız yıldız ve gezegen hakkında ne diyebiliriz? Örneğin Houston’da (Texas) çıkan Chronicle adlı bir gazete, yeni yapılan bir araştırmaya göre, yıldızların sayısının “bilim insanlarının daha önce hesapladıklarının üç katı, yani 300 sekstilyon” olduğunu belirtti. Haber şöyle devam ediyor: “Bu sayıyı bulmak için 3 trilyonu 100 milyarla çarpmalısınız ya da 3’ün yanına 23 tane sıfır koymalısınız.” Milyarlarca hatta trilyonlarca yıldız ve birçok gezegen bir düzen içinde bir araya gelerek gökadaları oluşturur. Bu gökadalar düzenli gruplar halinde birleşerek kümeleri ve kümeler de süperkümeleri oluşturur.

4. Tanrı’nın yeryüzündeki hizmetkârlarının bir düzen içinde olmasını neden bekleyebiliriz?

⁴ Gökteki sadık melekler gibi evrendeki yıldız ve gezegenler de muhteşem bir düzen içindedir (İşa. 40:26). Dolayısıyla, Yehova’nın yerdeki hizmetkârlarının da bir düzen içinde olmasını beklemek mantıklıdır. Yaratıcımız onların aralarındaki bu düzeni korumasını ister. Yehova’ya hizmetlerini yerine getirirken yapmaları gereken birçok önemli iş olduğundan bu düzen onlar için yaşamsaldır. Yehova geçmişte ve günümüzde insanların Kendisine sadakatle tapınabilmesi için bir düzen sağlamış ve onların yanında olduğunu kanıtlamıştır. Evet, “Tanrı kargaşa değil barış Tanrısıdır” (1. Korintoslular 14:33, 40’ı okuyun).

5. Tanrı’nın yeryüzüyle ilgili amacı nasıl kesintiye uğradı?

⁵ Yehova ilk insan çiftini yarattığında onlara şöyle dedi: “Çocuklar sahibi olun, çoğalın, yeryüzünü doldurun ve onu denetiminiz altına alın. Denizin balıklarına, gökte uçan kanatlılara ve yeryüzündeki tüm canlılara hâkim olun” (Başl. 1:28). İnsan ailesi bir düzen içinde genişleyerek yeryüzünü dolduracak ve cennet bahçesini tüm gezegeni kaplayana kadar genişletecekti. Düzen içinde gerçekleşecek olan bu süreç, Âdem ile Havva’nın itaatsizliği nedeniyle geçici olarak kesintiye uğradı (Başl. 3:1-6). Bir süre sonra “Yehova baktı ki, yeryüzünde insanın kötülüğü iyice çoğalmıştı ve yüreği hep kötü düşüncelere eğilimliydi.” Sonunda “dünya Tanrı’nın gözünde bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.” Bu nedenle Tanrı, O’ndan korkmayan insanları yok etmek üzere küresel bir Tufan getirmeye karar verdi (Başl. 6:5, 11-13, 17).

6, 7. (a) Yehova Nuh’u neden korudu? (Makalenin başındaki resme bakın.) (b) Nuh’un günlerinde yaşamış tüm kötü insanlara ne oldu?

⁶ Bununla birlikte Tufanda bütün insanlar yok olmadı. “Yaşadığı dönemin insanları arasında lekesiz biri” olan “Nuh Yehova’nın onayını kazanmıştı” çünkü o “doğru bir adamdı.” ‘Tanrı’nın yolunda yürüdüğü’ için Yehova ondan büyük bir gemi yapmasını istedi (Başl. 6:8, 9, 14-16). Gemi, içindeki insanların ve hayvanların hayatta kalmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştı. “Nuh Yehova’nın kendisine verdiği tüm emirleri yerine getiriyordu.” Ailesiyle işbirliği yaparak geminin inşasını düzen içinde tamamladı. Hayvanları da gemiye almalarından sonra “Yehova . . . . kapıyı kapattı” (Başl. 7:5, 16).

⁷ MÖ 2370’te Tufan başladığında Yehova ‘toprak üzerinde yaşayan her şeyi yok etti’, sadece gemideki sadık Nuh’u ve ailesini korudu (Başl. 7:23). Günümüzde yeryüzünde yaşayan herkes Nuh ve oğullarının soyundan geliyor. Ancak  geminin dışında kalan kişilerin hepsi yok oldu, çünkü onlar “doğruluk habercisi Nuh’u” dinlemeyi reddetmişti (2. Pet. 2:5).

8. Tanrı İsrailoğullarına Vaat Edilen Topraklara girmelerini söylediğinde neler oldu?

⁸ Tufan’ın üzerinden sekiz yüzyılı aşkın süre geçtikten sonra Tanrı İsrailoğullarını bir millet olmaları için teşkilatlandırdı. Onların yaşamının her alanı, özellikle de tapınmaları bir düzen gerektiriyordu. Örneğin, İsrail’de Levioğullarının ve çok sayıda kâhinin yanı sıra, “yapılması gereken hizmetler için toplanma çadırının girişinde görevli kadın hizmetkârlar” da vardı (Çık. 38:8). Bununla birlikte Yehova Tanrı İsrailoğullarına Kenan topraklarına girmelerini söylediğinde O’na itaat etmediler; çünkü korkuya kapılmışlardı. Yehova onlara şöyle dedi: “Söz verdiğim diyara giremeyeceksiniz, sadece Yefunne oğlu Kaleb ve Nun oğlu Yeşu girecek.” Çünkü Vaat Edilmiş Topraklara keşfe gidenler arasında sadece onlar olumlu bir haberle geri dönmüştü (Say. 14:30, 37, 38). Daha sonra, Tanrı’nın talimatıyla Musa kendi ardılı olarak Yeşu’yu görevlendirdi (Say. 27:18-23). İsrailoğulları Yeşu önderliğinde Kenan topraklarına girmek üzereyken, Yehova ona şunları söyledi: “Cesur ve güçlü ol. Korkma, dehşete kapılma! Çünkü her nereye gidersen Ben, Tanrın Yehova, senin yanında olacağım” (Yeşu 1:9).

9. Rahab’ın Yehova ve toplumu hakkındaki tutumu nasıldı?

⁹ Yehova Tanrı gerçekten gittiği her yerde Yeşu’nun yanında olduğunu gösterdi. Örneğin, İsrailoğulları Kenan topraklarındaki Eriha şehri yakınlarında kamp kurduğunda neler olduğuna bakalım. MÖ 1473’te Yeşu Eriha’ya keşif için iki ulak gönderdi ve ulaklar orada fahişe Rahab’la karşılaştı. Rahab onları Eriha kralının gönderdiği adamlardan korumak için evinin çatısında sakladı. Gelen ulaklara şöyle dedi: ‘Yehova’nın bu  toprakları size vereceğini iyi biliyorum. Yehova’nın önünüzde Kızıldeniz’in sularını nasıl kuruttuğunu, Amorilerin iki kralına neler yaptığınızı duyduk.’ Sonra şunları ekledi: “Tanrınız Yehova, yukarıda göklerde ve aşağıda yeryüzünde Tanrı’dır” (Yeşu 2:9-11). Rahab Yehova’nın teşkilatının tarafında yer aldığı için, İsrailoğulları Eriha’yı ele geçirdiğinde Tanrı onu ve ev halkını korudu (Yeşu 6:25). O Yehova’ya iman etti ve teşkilatına saygı gösterdi.

10. İsa Yahudi din adamları hakkında ne söyledi? Neden?

¹⁰ Yeşu’nun önderliğindeki İsrail halkı şehirleri bir bir fethederek Kenan topraklarını ele geçirdi. Fakat daha sonra neler oldu? Yüzyıllar boyu İsrailoğulları Tanrı’nın kanunlarını defalarca çiğnedi. Yehova Oğlunu yeryüzüne gönderdiğinde, Tanrı’ya itaat etmediler ve O’nun sözcüsü olan İsa’yı dinlemediler; bu nedenle İsa Yeruşalim’in “peygamberleri öldüren” bir şehir olduğunu söyledi (Matta 23:37, 38’i okuyun). Yahudi din adamları Tanrı’ya sadık kalmadığı için Tanrı da onları reddetti. İsa onlara şöyle dedi: “Tanrı’nın krallığı sizden alınacak ve meyvelerini yetiştirecek bir millete verilecek” (Mat. 21:43).

11, 12. (a) Yehova’nın birinci yüzyılda İsrail ulusu yerine başka bir teşkilatı onayladığının kanıtı nedir? (b) Tanrı’nın onayladığı bu yeni teşkilat kimlerden oluşuyordu?

¹¹ MS birinci yüzyılda Yehova sadakatsiz İsrail ulusunu reddetti. Fakat O’nun hâlâ yeryüzünde sadık hizmetçilerinden oluşan bir teşkilatı vardı. Yehova, MS 33 yılının Pentekost gününde İsrail ulusunun yerine İsa Mesih’i takip eden ve öğretilerine bağlı kalan yeni bir teşkilatı onayladığını gösterdi. O gün İsa’nın yaklaşık 120 öğrencisi Yeruşalim’de bir yerde toplanmıştı ve “ansızın gökten, sert bir rüzgârı andıran bir ses geldi ve oturdukları evin her yanına yayıldı.” Sonra “alevi andıran diller gördüler; bunlar dağılıp her birinin üzerine kondu. Hepsi kutsal ruhla dolup farklı diller konuşmaya başladı; ruh hangi dili konuşmalarını sağlamışsa onu konuşuyorlardı” (Elçi. 2:1-4). Bu etkileyici olay İsa’nın takipçilerinden oluşan bu yeni teşkilatı Yehova’nın desteklediğinin inkâr edilemez bir kanıtıydı.

¹² O gün İsa’nın takipçilerine ‘yaklaşık üç bin kişi katıldı.’ Ayrıca “Yehova da günden güne, kurtulan yeni kişileri aralarına katıyordu” (Elçi. 2:41, 47). Birinci yüzyıldaki İsa’nın takipçilerinin yaptığı faaliyet o kadar verimli oldu ki, “Tanrı’nın sözünün etkisi gitgide artıyor ve Yeruşalim’de öğrencilerin sayısı hızla çoğalıyordu.” Hatta “kâhinlerden iman yolunu benimseyenler hayli çoktu” (Elçi. 6:7). Birçok samimi kişi bu yeni teşkilatın üyelerinin duyurduğu hakikatleri kabul etti. Daha sonra Yehova iyi haberin ‘diğer milletlerden insanlara da’ ulaştırılmasını sağlayarak İsa’nın takipçilerinden oluşan bu teşkilatı desteklediğini gösterdi (Elçiler 10:44, 45’i okuyun).

13. Tanrı yeni teşkilatına hangi görevi vermişti?

¹³ İsa vaftizinden kısa bir süre sonra ‘göklerin krallığının’ iyi haberini duyurmaya başlayarak öğrencilerine örnek oldu (Mat. 4:17). Onlara bu işi nasıl yapacaklarını da öğretti. Şöyle dedi: “Yeruşalim’de, bütün Yahudiye’de, Samiriye’de ve yeryüzünün en uzak yerlerine dek şahitlerim olacaksınız” (Elçi. 1:8). İsa’nın ilk takipçileri onlardan ne talep edildiğini tam olarak anlamışlardı. Örneğin Pavlus ve Barnabas, Pisidya Antakyası’ndaki Yahudi muhaliflere iyi haberi cesaretle duyururken şunları söylediler:  “Tanrı’nın sözü ilk önce size bildirilmeliydi. Sizler bu sözü reddettiniz ve sonsuz yaşama layık olmadığınıza kendiniz karar verdiniz; bu nedenle, biz artık diğer milletlere gidiyoruz. Zaten Yehova bize şöyle bir emir vermiştir: ‘Seni milletlere ışık olarak tayin ettim ki, yeryüzünün uçlarına dek kurtuluş götüresin’” (Elçi. 13:14, 45-47). Birinci yüzyıldan beri Tanrı’nın teşkilatının yeryüzündeki kısmı Yehova’nın insanlığı kurtarmak için neler yaptığını duyuruyor.

14. Birinci yüzyılda Yeruşalim’e ne oldu? Kimler hayatta kaldı?

¹⁴ Çoğu Yahudi iyi haberi ve Yeruşalim’in başına gelecek felaket konusundaki uyarıyı dinlemedi. İsa öğrencilerini şöyle uyarmıştı: “Ordugâh kurmuş orduların Yeruşalim’i kuşattığını gördüğünüzde bilin ki, onun yıkımı yakındır. O zaman Yahudiye’de olanlar dağlara kaçmaya başlasın, Yeruşalim’in içinde bulunanlar şehirden uzaklaşsın, dışında olanlar ise şehre girmesin” (Luka 21:20, 21). İsa’nın bu sözleri gerçekleşti. Yahudilerin çıkardığı isyan nedeniyle Cestius Gallus komutasındaki Roma ordusu MS 66’da Yeruşalim’i kuşattı. Fakat sonra ordu aniden geri çekildi, bu durum İsa’nın takipçilerine Yeruşalim ve Yahudiye’yi terk etmeleri için bir fırsat sağladı. Tarihçi Eusebios’a göre birçok kişi Ürdün Irmağı’nın karşı yakasında bulunan Perea’daki Pella şehrine kaçtı. MS 70’te Titus komutasındaki Roma ordusu geri döndü ve Yeruşalim’i yerle bir etti. Fakat İsa’nın uyarılarını dikkate alan takipçileri hayatta kaldı.

15. Neye rağmen İsa’nın ilk takipçilerinin cemaati büyüdü?

¹⁵ Birinci yüzyılda İsa’nın takipçileri birçok sıkıntı, zulüm ve iman sınavıyla karşılaştı. Buna rağmen çok sayıda kişi İsa’ya iman edip onun takipçisi oldu (Elçi. 11:19-21; 19:1, 19, 20). İsa’nın ilk takipçilerinin cemaati Tanrı’nın desteğiyle büyüdü (Özd. 10:22).

16. İsa’nın tüm takipçilerinin imanlarını güçlü tutmak için ne yapması gerekiyordu?

¹⁶ İmanını güçlü tutmak ve birliği korumak için İsa’nın her takipçisi kişisel olarak çaba göstermeliydi. Kutsal Yazıları titizlikle araştırmak, düzenli olarak ibadetlere katılmak ve duyuru işinde gayretle çalışmak çok önemliydi. Eskiden olduğu gibi günümüzde de bu faaliyetler, ruhen sağlıklı kalmamıza ve Yehova’nın toplumundaki birliği korumamıza katkıda bulunur. İsa’nın birinci yüzyıldaki takipçileri, iyi teşkilatlanmış cemaatlerde istekle çalışan yardımsever gözetmenlerin ve hizmet görevlilerinin çabalarından yarar gördüler (Filip. 1:1; 1. Pet. 5:1-4). Pavlus gibi gezici gözetmenlerin ziyaretleri cemaatlere büyük bir sevinç vermiş olmalı (Elçi. 15:36, 40, 41). Bugünkü ibadetlerimizle İsa’nın birinci yüzyıldaki takipçilerinin ibadetleri arasında çarpıcı bir benzerlik vardır. Yehova’nın geçmişte olduğu gibi bugün de hizmetçilerini teşkilatlandırmasından dolayı çok minnettarız. *

17. Sonraki makalede hangi konu ele alınacak?

¹⁷ Bu son günlerde Şeytan’ın dünyası yok edilmek üzereyken, Yehova’nın evrensel teşkilatının yeryüzündeki kısmı giderek artan bir hızla ilerlemeye devam ediyor. Peki siz bu teşkilatın hızına ayak uyduruyor musunuz? Ruhen ilerlemeye devam ediyor musunuz? Sonraki makale bu konuda neler yapabileceğinizi ele alacak.