1. İsa’nın takipçileri duyuru işiyle ilgili ne tür zorluklarla karşılaştı?

ON DOKUZUNCU yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Mukaddes Kitap Tetkikçileri * birçok zorlukla karşılaştı. Birinci yüzyıldaki Hıristiyanlar gibi onlar da çoğu insan tarafından hoş karşılanmayan bir mesaj duyuruyordu. Bir avuç kişiydiler ve eğitimsiz oldukları düşünülüyordu. Üstelik bir süre sonra İblis Şeytan’ın ‘büyük öfkesiyle’ karşılaşacaklardı (Vah. 12:12). Ayrıca iyi haberi “çetin ve bunalımlı” bir dönem olan “son günlerde” duyuracaklardı (2. Tim. 3:1).

2. Yehova duyuru işimizi bugün nasıl destekliyor?

² Ancak Yehova, toplumunun bugün iyi haberi daha önce hiç görülmemiş çapta duyurmasını amaçlamıştır ve O’nu bu amacını gerçekleştirmekten hiçbir şey alıkoyamaz. Yehova nasıl eski İsrail milletini Babil’den kurtardıysa, günümüzdeki hizmetçilerini de sahte din dünya imparatorluğu olan “Büyük Babil”den kurtarmıştır (Vah. 18:1-4). Ayrıca ‘kendi yararımıza olanı bize öğretir’, bize barış verir ve O’ndan öğrendiklerimizi başkalarıyla paylaşmamıza yardım eder (İşaya 48: 16-18’i okuyun). Elbette bu, Yehova’nın duyuru işini desteklemek için geleceği görme yeteneğini kullanarak dünyadaki her gelişmeyi önceden bildiği ve yönlendirdiği anlamına gelmez. Bazı koşulların şahitlik faaliyetimizi kolaylaştırdığı doğrudur. Fakat Şeytan’ın kontrolündeki bu dünyada görevimizi yerine getirmemizi zorlaştıran zulümlere ve diğer zorluklara ancak Yehova’nın yardımıyla dayanabiliyoruz (İşa. 41:13; 1. Yuhn. 5:19).

3. “Gerçek bilgi” nasıl çoğaldı?

³ Daniel peygamber ‘gerçek bilginin’ son vakitte çoğalacağını bildirmişti (Daniel 12:4’ü okuyun). Yehova Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin, Hıristiyan Âleminin öğretileri yüzünden çok uzun zamandır karanlıkta kalan temel Kutsal Kitap hakikatlerini anlamasına yardım etti. Bugün de toplumunu kullanarak dünyanın her yerindeki insanların gerçek bilgiyi öğrenmesini sağlıyor. Daniel’deki peygamberlik sözünün günümüzde gerçekleştiğini görüyoruz. Yaklaşık 8.000.000 kişi Kutsal Kitaptaki hakikati kabul etti ve bu hakikati dünya çapında duyuruyor. Peki bu küresel duyuru işini mümkün kılan bazı etkenler nelerdir?

4. Kutsal Kitap 19. yüzyılda ne çapta tercüme edilmişti?

⁴ İyi haberi duyurmamızı kolaylaştıran bir etken Kutsal Kitabın geniş çapta elde edilebilir olmasıdır. Hıristiyan Âleminin din adamları yüzlerce yıl boyunca Kutsal Kitabın okunmasını istemedi, hatta Kutsal Kitabı okuyanlara zulmetti ve tercüme edenlerden bazılarını öldürttü. Ancak 19. yüzyılda bazı kurumlar Kutsal Kitabı tümüyle ya da kısmen yaklaşık 400 dile tercüme etti ve bastı. O yüzyılın sonlarında artık pek çok kişinin kendi Kutsal Kitabı vardı, ancak Kutsal Yazılardaki öğretilerle ilgili tam bilgiden yoksundular.

5. Yehova’nın Şahitleri Kutsal Kitap çevirisi alanında neler yaptı?

⁵ Mukaddes Kitap Tetkikçileri, Kutsal Kitabın öğrettiklerini insanlara duyurmaları gerektiğini biliyorlardı ve bunu yorulmak bilmeksizin yaptılar. Bunun yanı sıra Kutsal Kitabın çeşitli tercümelerini kullandılar ve dağıttılar. 1950’den beri Kutsal Kitap – Yeni Dünya Çevirisi’ni tümüyle ya da kısmen 120’yi aşkın dilde yayımladılar. 2013’te Yeni Dünya Çevirisi’nin gözden geçirilmiş İngilizce baskısı çıktı. Bu baskıyı başka dillere tercüme etmek daha kolay. Ayrıca rahat anlaşılan ve okuması kolay bir Kutsal Kitap kullanmak iyi haberi duyurma işini yerine getirmemize yardım ediyor.

6, 7. (a) Çağımızda yaşanan savaşların kapsamı hakkında ne denebilir? (b) Bazı ülkelerin nispeten barış içinde olması duyuru faaliyetimize nasıl yarar sağladı?

⁶ ‘Dünyada hiç barış dönemi oldu mu ki?’ diye düşünebilirsiniz. Örneğin 20. yüzyıldaki savaşlarda, özellikle de iki dünya savaşında milyonlarca insan hayatını kaybetti. Fakat 1942’de II. Dünya Savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, o sırada Yehova’nın Şahitlerine önderlik eden Nathan Knorr bir kongrede “Barış—Sürebilir mi?” başlıklı bir konuşma yaptı. Bu konuşmada Vahiy kitabının 17. bölümünden kanıtlar sundu ve o sırada tüm şiddetiyle devam eden savaşın ardından Armagedon’un değil, bir barış döneminin geleceğini açıkladı (Vah. 17:3, 11).

⁷ Ancak II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi tam bir barış getirmedi. Bir kaynağa göre, 1946 ile 2013 yılları arasında büyük ya da küçük çaplı 331 savaş yaşandı ve milyonlarca kişi hayatını  kaybetti. Ancak bu yıllarda birçok ülke nispeten barış içindeydi ve Yehova’nın toplumu iyi haberi duyurmak için bu durumdan yararlandı. Sonuç ne oldu? 1944’te dünya çapındaki Krallık müjdecilerinin sayısı 110.000 bile değilken, bugün bu rakam neredeyse 8.000.000’dur! (İşaya 60:22’yi okuyun). Evet, barış dönemlerinde iyi haberi çok daha fazla kişiye duyurabiliyoruz.

8, 9. (a) Ulaşım alanında ne tür gelişmeler yaşandı? (b) Bu gelişmeler işimize nasıl yardımcı oluyor?

⁸ Ulaşım alanındaki gelişmeler duyuru işimize yardımcı oldu. Watch Tower dergisinin ilk sayısının yayımlanmasından 21 yıl sonra, 1900 yılında tüm ABD’de trafiğe kayıtlı sadece 8.000 otomobil vardı ve araç sürüşüne elverişli yollar yalnızca birkaç yüz kilometreydi. Bugün ise dünya çapında trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı 1,5 milyardan fazladır ve araç sürüşüne elverişli milyonlarca kilometre yol bulunmaktadır. Arabalar ve yollar sayesinde pek çoğumuz iyi haberi ücra bölgelerde yaşayan insanlara ulaştırabiliyoruz. Ancak bazılarımız seyahat etmenin zor olduğu bir yerde yaşıyor ve uzun mesafeleri yürüyerek katetmek zorunda kalıyor. Yine de, nerede olurlarsa olsunlar insanlara ulaşmak ve onları öğrenci olarak yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz (Mat. 28:19, 20).

⁹ Başka ulaşım araçları da işimizi kolaylaştırıyor. Kamyonlar, gemiler ve trenler Kutsal Kitaba dayalı yayınlarımızı ücra bölgelere haftalar içinde ulaştırmamızı sağlıyor. Uçaklar sayesinde çevre gözetmenleri, Temsil Heyeti üyeleri, görevli vaizler ve başka kardeşler, bölge ibadetlerinde konuşma yapmak ya da başka görevlerini yerine getirmek için hızlı bir şekilde seyahat edebiliyor. Ayrıca Yönetim Kurulu üyeleri ve dünya merkez bürosundan biraderler iman kardeşlerini güçlendirmek ve onlara talimatlar vermek için birçok ülkeye uçakla yolculuk ediyor. Gördüğümüz gibi ulaşım alanındaki ilerlemeler Yehova’nın toplumundaki birliğe katkıda bulunuyor (Mezm. 133:1-3).

10. İngilizcenin uluslararası bir dil olduğu neden söylenebilir?

¹⁰ Koine olarak bilinen ortak Yunanca, birinci yüzyılda Roma İmparatorluğu’nda geniş çapta konuşuluyordu. Bugün de İngilizce böyle geniş çapta konuşulmaktadır.  Bu konuyu ele alan bir kitap şöyle diyor: “Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri İngilizceyi iyi biliyor ve akıcı şekilde konuşuyor” (English as a Global Language). En yaygın öğretilen yabancı dil İngilizcedir ve ticaret, siyaset, bilim ve teknoloji alanlarında uluslararası iletişim bu dilde sağlanmaktadır.

11. İngilizcenin hakiki tapınmanın gelişmesine nasıl katkısı oldu?

¹¹ İngilizcenin geniş çapta kullanılması hakiki tapınmanın gelişmesine katkıda bulundu. Geçmişte Gözcü Kulesi ve Kutsal Kitaba dayalı diğer yayınlar önce İngilizce basılıyordu. İngilizce Yehova’nın Şahitlerinin dünya merkez bürosunda konuşulan resmi dildir. Ayrıca Patterson Eğitim Merkezinde (New York, ABD) eğitim dili genellikle İngilizcedir.

12. Kutsal Kitaba dayalı yayınlarımızı kaç dile tercüme ediyoruz? Teknoloji bunu nasıl mümkün kılıyor?

¹² Krallığın iyi haberini her milletten insana duyurma sorumluluğuna sahip olduğumuz için yayınlarımızı yaklaşık 700 dile tercüme ediyoruz. Peki bu nasıl mümkün oluyor? Bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler ve MEPS (Çokdilli Elektronik Yayımlama Sistemi) gibi bilgisayar programları, yayınlarımızı pek çok dilde hazırlamamızı, tercüme etmemizi ve yayımlamamızı kolaylaştırarak bu büyük görevi yerine getirmemize yardım ediyor. Bu sayede Krallık mesajı yayılıyor ve dünya çapındaki birliğimiz güçleniyor. Ancak birliğimize katkıda bulunan asıl etken, Kutsal Yazılardaki hakikatin ‘temiz dilini’ konuşmamızdır (Tsefanya 3:9’u okuyun).

13, 14. İsa’nın bugünkü takipçileri kanunlardan ve mahkeme kararlarından nasıl yararlanıyor?

¹³ Önceki makalede gördüğümüz gibi ilk Hıristiyanlar, Roma İmparatorluğu’nun her yerinde geçerli olan Roma kanunundan yararlandılar. Benzer şekilde İsa’nın bugünkü takipçileri de yasalardan yararlanıyor. Örneğin, dünya merkez büromuzun bulunduğu ABD’de din, konuşma ve toplantı özgürlükleri Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Bu durum ABD’deki kardeşlerimize rahatça bir araya gelme, Kutsal Kitabı müzakere etme ve öğrendiklerini başkalarıyla paylaşma özgürlüğü verir. Ancak Şahitlerin bazı haklarını kullanma özgürlüklerinin mahkemelerde hukuken tanınması gerekti (Filip. 1:7). ABD’deki mahkemeler bazen Yehova’nın Şahitleri  aleyhinde kararlar verdi. Böyle durumlarda kardeşlerimiz yüksek mahkemelere başvuruda bulundu ve bu başvurular çoğunlukla Krallığı duyurma haklarını koruyan kararlarla sonuçlandı.

¹⁴ Başka ülkelerdeki mahkemeler de ibadet etme özgürlüğümüzü ve iyi haberi açıkça duyurma hakkımızı koruyan kararlar verdi. Bazı ülkelerde ise hukuki mücadelemizi kaybettik. Böyle durumlarda uluslararası mahkemelere başvuruda bulunduk. Örneğin Haziran 2014’e gelindiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 57 davada lehimize karar vermişti. Bu kararlar Avrupa Konseyi’ne üye tüm ülkeler için bağlayıcı niteliktedir. ‘Bütün milletler bizden nefret etse’ de, birçok ülkede mahkemeler Yehova’ya özgürce ibadet etme hakkımızı tanıdı (Mat. 24:9).

15. Matbaacılık sektöründe ne tür ilerlemeler yaşandı? Bunlar bize nasıl yardımcı oldu?

¹⁵ Matbaacılık sektöründeki ilerlemeler iyi haberin dünya çapında duyurulmasına katkıda bulundu. Johannes Gutenberg’in yaklaşık 1450’de icat ettiği, hareketli harf kalıplarıyla baskı yapan matbaa makinesi yüzyıllar boyunca fazla değişikliğe uğramadı. Ancak geçtiğimiz 200 yıl boyunca matbaacılık sektöründe çok büyük ilerlemeler yaşandı. Daha hızlı ve daha kaliteli üretim yapan daha büyük baskı makineleri geliştirildi. Kâğıt üretiminin ve ciltleme işlemlerinin maliyeti azaldı. Tipo baskının yerini ofset baskı aldı; bu sayede üretim süreci hızlandı ve baskı kalitesi arttı. Tüm bunlar yayınlarımızı nasıl etkiledi? Gözcü Kulesi dergisinin Temmuz 1879’da yayımlanan ilk sayısının tirajı 6.000’di, dergi resimsizdi ve sadece tek bir dilde, İngilizce yayımlanmıştı. O tarihten 136 yıl sonra bugün ise Gözcü Kulesi dergisinin her sayısı 50.000.000 adetten fazla basılıyor ve dağıtılıyor. Artık tamamı renkli ve çok güzel resimlerin yer aldığı bu dergi 200’den fazla dilde elde edilebiliyor.

16. Hangi icatlar iyi haberi dünya çapında duyurmamıza yardım ediyor? (Makalenin başındaki resme bakın.)

¹⁶ Tanrı’nın toplumunun iyi haberi duyurmak için son 200 yılda kullandığı bazı icatlara bakalım. Tren, otomobil ve uçaktan söz etmiştik. Bunlardan başka bisiklet, daktilo, Braille için geliştirilmiş cihazlar, telgraf, telefon, fotoğraf makinesi, ses ve görüntü kayıt cihazları, radyo, televizyon, hareketli resim, bilgisayar ve interneti de sayabiliriz. Bu icatlar öğrenci yetiştirme görevini yerine getirmemize çeşitli yollarla yardım ediyor. Yehova toplumuna hitaben “Milletlerin sütünü emeceksin” diyerek bir peygamberlik sözü bildirmişti. Bugün bu sözlerin gerçekleşmesi olarak, Kutsal Kitap ve Kutsal Kitaba dayalı yayınları pek çok dilde üretebilmek için milletlerin modern teknoloji gibi kaynaklarını akıllıca kullanıyoruz (İşaya 60:16’yı okuyun).

17. (a) Kanıtlar ne gösteriyor? (b) Yehova neden “iş arkadaşları” olmamıza izin veriyor?

¹⁷ Açıkça görülüyor ki, Tanrı’nın desteğine sahip olduğumuza dair sağlam kanıtlarımız var. Elbette Yehova, amaçlarını gerçekleştirmek için bizim yardımımıza muhtaç değil. Ancak gökteki sevgi dolu Babamız O’nun “iş arkadaşları” olmamıza izin veriyor; bu sayede O’na ve komşumuza duyduğumuz sevgiyi gösterme fırsatı buluyoruz (1. Kor. 3:9; Mar. 12:28-31). Öyleyse, yeryüzündeki en önemli iş olan Krallık mesajını duyurmak için her fırsattan yararlanalım. Evet, küresel öğretim işimizi yönlendirdiği ve desteklediği için Yehova’ya duyduğumuz minnettarlığı gösterelim.