İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Geleceği Kim Bilebilir?

Geleceği Kim Bilebilir?

Geleceği Kim Bilebilir?

“Allah Benim, . . . . sonu başlangıçtan, ve henüz olmıyan şeyleri kadimden bildiren . . . . benim” (İşaya 46:9-11).

BU İSTİKRARSIZ dönemde siyasi, ekonomik ve sosyal analizciler günümüzdeki gidişatı ve tarihi inceleyerek geleceği tahmin etmeye çalışıyor. Kendi geleceklerini çok merak eden başkalarıysa astrolojiden ya da ruhçuluktan medet umuyor. Bu insanlar aldıkları sonuçlardan genelde hayal kırıklığına uğruyor. Dünyamıza, ailelerimize ve şahsen bize ne olacağını bilmek tamamen imkânsız mı? Yoksa geleceği görebilen biri var mı?

Yukarıda alıntılanan sözlerle Mutlak Güce Sahip Yehova Tanrı, İşaya peygambere Kendi sahip olduğu, geleceği bildirebilme yeteneğini anlatır. Tanrı, İşaya aracılığıyla, eski İsrail halkının Babil sürgünlüğünden kurtulacağını, yurtlarına dönüp Yeruşalim’i ve mabedi yeniden inşa edeceklerini önceden bildirmişti. Bunlar ne ölçüde net sözlerdi? İşaya yaklaşık 200 yıl önceden, gelecekteki Babil fatihinin ismini doğru şekilde, Koreş (Kyros) olarak bildirdi. Dahası, Koreş’in stratejisini tam tarif ederek şehri koruyan Fırat Irmağının yönünü değiştireceğini söyledi. Hatta peygamber, Koreş’in çift kanatlı devasa şehir kapısını açık bulacağını bile önceden bildirdi, ki bu da Koreş’in kolay elde ettiği zafere katkıda bulunan bir etkendi (İşaya 44:24–45:7).

İnsan Tanrı’yla karşılaştırılınca geleceği görme konusunda güçsüzdür. Hikmetiyle tanınan Kral Süleyman “Yarınki günle övünme; çünkü gün ne doğuracak bilmezsin” diye yazmıştı (Sül. 27:1). Bu gözlem hâlâ doğrudur. Hiçbir insan, kendi geleceğini bile göremez. Tanrı’yı farklı kılan nedir? O, insanın doğası ve eğilimleri de dahil, yarattığı her şeyi tam olarak tanır. İstediğinde, bireylerin ve ulusların nasıl davranacağını önceden tam olarak görebilir. Ayrıca olayların Kendi istediği şekilde sonuçlanmasını sağlayabilir, bu gücü de sınırsızdır. Peygamberleri aracılığıyla bir şeyin olacağını önceden bildirdiğinde, Kendisi “kulunun sözünü pekiştiren, ve ulaklarının öğüdünü tamamlıyan” kişi durumuna gelir (İşaya 44:26). Bunu yalnızca Yehova Tanrı yapabilir.

İşaya İsa Mesih’ten 700 yıldan uzun zaman önce yaşadı. Buna rağmen Mesih’in gelişini önceden bildirdi. Ne var ki özellikle 18. yüzyıldan itibaren Mukaddes Kitap eleştirmenleri İşaya kitabının doğruluğuna itiraz etmeye başladı. İşaya’nın peygamberlik sözlerinin önceden değil olaylar meydana geldikten sonra yazıldığını, bir yazarın çoktan olup bitmiş olayları sadece kaleme aldığını iddia ediyorlardı. Peki bu iddialar doğru mu? 1947’de Lût Gölü yakınlarındaki bir mağarada bazı eski tomarlarla birlikte İşaya kitabının bir kopyası bulundu. Bilginler o kopyanın, geleceği bildirilen Mesih’in doğumundan yüz yıldan uzun süre önceye ait olduğunu saptadı. Evet, Mukaddes Kitap geleceği bildirmişti!

İşaya ve diğer Mukaddes Kitap yazarlarının kendi anlayışlarına dayanarak gelecek olayları bildirmesi mümkün değildi. Onlar “kutsal ruhun yönlendirmesiyle, Tanrı’dan aldıklarını aktarmışlardır” (2. Petrus 1:21). Sonraki makalelerde İsa’nın yaşamıyla ilgili bazı ayrıntıların İşaya aracılığıyla nasıl önceden bildirildiği üzerinde duracağız. Sonra İsa ile öğrencilerinin günümüz ve geleceğimiz hakkında bildirdikleri olayları ele alacağız.