Aile Mutluluğunun Sırları
Borçlarla Başa Çıkmak
Yannis: * “Yunanistan’daki krizde şirketimiz batınca ev taksitlerimizi ve kredi kartı borçlarımızı ödeyemez hale geldik. Stresten uyuyamıyordum.”
Katerina: “Evimizi çok seviyorduk ve onu kaybetme ihtimali beni çok korkutuyordu. Borçlarımızı nasıl kapatacağımız konusunda Yannis’le defalarca tartıştık.”
BORÇLAR ailede gerginliğe neden olabilir hatta aileyi parçalayabilir. Örneğin araştırmacı Jeffrey Dew borç altına giren ailelerin birlikte daha az zaman geçirdiklerini, daha çok kavga ettiklerini ve daha mutsuz olduklarını fark etti. Borçlar ve parayla ilgili tartışmalar diğer konulardaki tartışmalara oranla daha uzun sürüyor, daha çok bağrışma ve kavgayla sonuçlanıyor. Ayrıca başka konularda tartışmalara yol açarak durumu daha da kötü hale getirebiliyor. Dolayısıyla pek çok boşanmanın başlıca sebebinin parayla ilgili anlaşmazlıklar olmasına şaşmamak gerek.
Büyük borçlar sağlığınızı da tehlikeye sokabilir. Örneğin uykusuzluk, baş ağrısı, mide ağrısı, kalp krizi ve depresyona neden olabilir. Mine isimli bir kadın şöyle diyor: “Kocam Levent borcumuz yüzünden o kadar bunalmıştı ki neredeyse bütün gün uyuyordu. Her zaman sırtımı dayadığım adam şimdi çaresizlik içindeydi.” Yaşanan stres bazıları için dayanılmaz hale gelebiliyor. Örneğin BBC’de yayımlanan bir habere göre Hindistan’ın güneydoğusunda bir kadın 840 dolar değerindeki borcunu ödeyemeyince intihar etti. Bu borcu çocuğunun tedavi masraflarını karşılamak için almıştı.
Aileniz borç nedeniyle stres altındaysa ne yapabilirsiniz? Şimdi çiftlerin borç yüzünden sık sık yaşadığı sorunlardan bazılarını ele alalım ve bunlarla başa çıkmanıza yardım edebilecek Kutsal Kitap ilkelerine bakalım.
1. SORUN: Birbirimizi suçluyoruz.
Tolga şöyle diyor: “Eşimi müsrif olmakla suçluyordum. O da ‘Yıl boyu çalışacağın bir işin olsaydı yeterince paramız olurdu’ diyerek yakınıyordu.” Eşler borçların onları birbirinden uzaklaştırmasını nasıl engelleyebilir?
Başarının sırrı: Borca karşı birlikte mücadele edin.
Öfkenizi eşinizden çıkararak durumu düzeltemezsiniz; borçta sizin bir payınız olmasa bile bu çözüm değildir. Kutsal Kitaptaki şu öğüdü uygulamanız şimdi sizin için her zamankinden daha önemli: “Her kötülükle birlikte kindarlık, öfke, gazap, bağırıp çağırma ve sövme sizden tümüyle uzak olsun” (Efesoslular 4:31).
Birbirinizle değil, borçlarınızla savaşın. Soner isimli bir koca eşiyle durumun üstesinden nasıl geldiklerini şöyle anlatıyor: “Borcumuzu ortak düşmanımız olarak gördük.” Böyle bir işbirliği yaparsanız Özdeyişler 13:10’daki şu sözlerle uyumlu davranmış olursunuz: “Haddini bilmezlikten yalnızca kavga çıkar; birbirine danışanlar ise hikmeti bulur.” Haddini bilmezce kendi başınıza bir çözüm bulmaya çalışmak yerine, eşinizle maddi sorunlar hakkında dürüstçe konuşun ve birlik içinde hareket edin.
Çocuklarınız da size yardım edebilir. Arjantin’de yaşayan Edgardo isimli bir baba ailece yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Küçük oğlum bisiklet istiyordu ama yeni bir bisiklet almaya gücümüzün yetmeyeceğini açıkladık ve ona dedesinin bisikletini verdik. Oğlumuz bu bisikleti zevkle kullandı. Ailece işbirliği yapmanın değerini anladım.”
DENEYİN: Borçlarınız hakkında açık açık ve sakince konuşmak için özel bir zaman belirleyin. Herhangi bir hata yaptıysanız bunu kabul edin. Ancak geçmişe saplanıp kalmayın, bunun yerine ileride vereceğiniz mali kararlara yön verecek ilkeleri saptamaya çalışın (Mezmur 37:21; Luka 12:15).
2. SORUN: Borçlarımızı kapatmamız imkânsız görünüyor.
Enrique şöyle diyor: “İşim nedeniyle büyük bir borca girmiştim ve Arjantin’deki ekonomik kriz durumu daha da kötüleştirdi. Sonra eşimin ameliyat olması gerekti. Borcumu asla kapatamayacağımı düşünüyor, kendimi kapana kısılmış gibi hissediyordum.” Brezilya’da yaşayan Roberto isimli bir işadamı riskli bir ticari girişim sonucunda tüm birikimini kaybetti. On iki ayrı bankaya borcu vardı. Şöyle diyor: “Arkadaşlarımın yüzüne bakamaz olmuştum. Beceriksizin teki olduğumu düşünüyordum.”
Borçlarınız yüzünden kendinizi tükenmiş hissediyor, utanç ve suçluluk duyguları içinde boğuluyorsanız ne yapabilirsiniz?
Başarının sırrı: Oluruna bırakmayın.
1. Şu anki gelir giderinizi tespit edin. İki hafta boyunca ya da daha pratik olacaksa bir ay boyunca, ailenin tüm gelir ve giderlerinin kaydını tutun. Vergileriniz, sigorta gideriniz ya da giyim masraflarınız gibi, aylık giderler arasında olmayan şeylere ödeyeceğiniz parayı da hesaplayın ve bunların aylık ortalamalarını listenize ekleyin.
2. Gelirinizi artırın. Şu an çalıştığınız işte fazla mesai yapabilir, sezonluk işlerde çalışabilir, özel ders verebilir, evde bir şeyler yapıp satabilir ya da hobinizi bir gelir kaynağına dönüştürebilirsiniz. Bir uyarı: İşinizin daha önemli faaliyetlere, örneğin Yaratıcımızı memnun edecek ruhi faaliyetlere ayıracağınız vakti çalmasına izin vermeyin.
3. Harcamalarınızı azaltın. Bir şeyi sadece ihtiyacınız varsa alın, sırf indirimde olduğu için değil! (Özdeyişler 21:5). Yukarıda sözleri alıntılanan Enrique şöyle diyor: “Bir şeyi satın almadan önce beklemek iyi oluyor. Çünkü böylece bunun gerçek bir ihtiyaç mı yoksa sadece bir istek mi olduğunu anlıyorsunuz.” İşte birkaç ipucu daha:
-
Barınma: Mümkünse, aylık masrafları daha düşük olan bir eve taşının. Elektrik, su ve
yakıttan tasarruf ederek faturalarınızı düşürün. -
Gıda: Sık sık dışarıda yemektense, öğle yemeğinizi yanınızda götürün ya da çantanızda atıştırmalık bir şeyler bulundurun. Market alışverişi için kampanyaları takip edin, örneğin alışverişinizi halk günlerinde yapın ya da indirim kuponlarını kullanın. Brezilya’da yaşayan Joelma şöyle diyor: “Pazarın toplanmasına yakın alışverişe çıktığımda sebze meyveyi ucuza alabiliyorum.”
-
Ulaşım: Bir aracınız varsa ona gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. İhtiyacınız olduğuna karar verirseniz, modelini yenilemeyi düşünmektense aracınıza iyi bakın. Mümkün olduğu sürece toplutaşıma araçlarına binin ya da yürüyün.
Harcamalarınızı azalttınız, şimdi sıra elinizdeki parayı en iyi şekilde kullanmakta.
4. Borcunuzu analiz edin ve harekete geçin. Öncelikle her borcun faiz oranını, masraflarını, borcu gecikmeli ödemenin ya da geçmişe dönük borçların getireceği sonuçları belirleyin, ayrıca borcun vadesinin geçip geçmediğini kontrol edin. Alacaklılar yanıltıcı ifadeler kullanabileceğinden ekstreyi ya da senedi dikkatle inceleyin. Örneğin ABD’de kısa vadeli kredi veren bir kurum, faiz oranının yüzde 24 olduğunu açıklamıştı, oysa asıl rakam yüzde 400’ün üzerindeydi.
Sonra borçlarınızı hangi sırayla kapatacağınıza karar verin. Bir seçenek, faiz oranı yüksek olandan başlamaktır. Önce küçük borçları ödemeyi de tercih edebilirsiniz; böylece her ay ödemeniz gereken borç sayısı azalır, bu da moralinizi yükseltir. Ödemeniz gereken yüksek faizli kredileriniz varsa, daha düşük faizli bir kredi alıp diğerlerini kapatmak iyi olabilir.
Son olarak, eğer borcunuzu ödeyemiyorsanız, yeni ödeme planları oluşturmak için alacaklılarla görüşme ayarlamaya çalışın. Borcun uzun vadeye yayılmasını ya da faizin düşürülmesini isteyebilirsiniz. Bazı alacaklılar, hemen ödeme yaptığınız takdirde borcunuzda indirim yapmayı bile kabul edebilir. Mali durumunuzu açıklarken dürüst ve saygılı olun (Koloseliler 4:6; İbraniler 13:18). Alınan her kararı kâğıda dökün. İlk girişiminiz sonuç vermese bile gerekirse bir ayarlama yapılması için ısrar etmeye devam edin (Özdeyişler 6:1-5).
Tabii mali durumunuzu planlamaya çalışırken gerçekçi olmalısınız. En iyi plan bile sizin kontrolünüzde olmayan etkenlerden dolayı başarısız olabilir. Çünkü Kutsal Kitabın dediği gibi genelde para “kartal gibi kanatlanıp havaya uçar” (Özdeyişler 23:4, 5).
DENEYİN: Kabaca bir gelir gider tablosu oluşturduktan sonra ailedeki herkesin harcamaları azaltmak ve geliri artırmak için neler yapabileceğini konuşun. Birbirinizin özverili davranışlarını görmek borca karşı omuz omuza mücadele etmenize yardım edecektir.
3. SORUN: Borçlardan başka bir şey düşünemiyoruz.
Borcunuzu kapatmak için verdiğiniz mücadele hayattaki daha önemli şeylerin önüne geçebilir. Georgios isimli bir adam bunu şöyle dile getirdi: “En büyük sorun hayatımızın borçlar etrafında dönmeye başlamasıydı. Öncelik vermemiz gereken şeyler arka planda kalmıştı.”
Başarının sırrı: Paraya gereğinden fazla önem vermeyin.
Tüm çabalarınıza rağmen belki borcunuzu kapatmanız daha uzun yıllar sürecek. Bu süre zarfında nasıl bir tutum sergileyeceğiniz size bağlı. Paraya ya da parasızlığa odaklanmak yerine, akıllıca davranarak Kutsal Kitaptaki şu öğüde kulak vermemiz iyi olacaktır: “Yiyeceğimiz, giyeceğimiz ve başımızı sokacak bir yerimiz varsa, bunlarla yetineceğiz” (1. Timoteos 6:8).
Şu anda sahip olduklarınızla yetinirseniz “nelerin daha önemli olduğunu saptayabilirsiniz” (Filipililer 1:10). ‘Daha önemli şeylerden’ bazıları Yaratıcımıza ve ailemize yakın olmaktır. Daha önce adı geçen Georgios şöyle diyor: “Henüz borçlarımızı tümüyle kapatamadıysak da artık bunun hayatımızın odak noktası haline gelmesine izin vermiyoruz. Şimdi daha mutlu bir evliliğimiz var, çünkü çocuklarımıza ve birbirimize daha fazla zaman ayırıyor ve birlikte ruhi faaliyetlere daha çok katılıyoruz.”
DENEYİN: Sizin için gerçekten değerli olan ve paranın satın alamayacağı şeylerin bir listesini yapın. Sonra da bunların her birine daha fazla zaman ve enerji ayırmak için neler yapabileceğinizi düşünün.
Borçlar stres yaratır ve bu sorunla başa çıkmak özverilerde bulunmayı gerektirir; ama sonuç her çabaya değer. Polonya’da yaşayan Andrzej adlı bir adam şunları anlatıyor: “Eşim bir iş arkadaşının büyük bir borcuna kefil olmuş ve kadın parayı ödemeden ortadan kaybolmuştu. Bunu öğrendiğimde en hafif ifadeyle evde büyük bir gerginlik oldu.” Ancak geriye dönüp baktığında, kendisinin ve eşinin bu duruma yaklaşımını şöyle anlatıyor: “Aslında birbirimize yakınlaştık; sırf böyle bir sorun yaşadığımız için değil, birlikte mücadele ettiğimiz için.”
^ p. 3 Bu makaledeki bazı isimler değiştirilmiştir.
^ p. 17 Başka öneriler için Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Uyanış! dergisinin Eylül 2011 tarihli sayısındaki “Paranızı Nasıl İdareli Kullanabilirsiniz?” başlıklı kapak makalelerine bakabilirsiniz.
KENDİNİZE SORUN . . .
-
Ailemin borçtan kurtulması için ben ne yapabilirim?
-
Borçlarımızın evliliğimize hâkim olmasını ya da ilişkimizi bozmasını nasıl önleyebiliriz?