Kabul etmek gerekir ki Kutsal Kitap çok eski bir kitaptır. Peki ne kadar eskidir? Bu kitap yaklaşık 3.500 yıl önce Ortadoğu’da yazılmaya başlandı. O dönemde Çin’de Shang hanedanlığı (MÖ yaklaşık 16-11. yüzyıl) hüküm sürüyordu. Bu, Hindistan’da Budizmin başlamasından yaklaşık bin yıl önceydi (“ Kutsal Kitapla İlgili Kısa Bilgiler” başlıklı çerçeveye bakın).

Eğer bir kitap insanlara yardım etmek ve rehberlik sağlamak amacıyla yazıldıysa, anlaşılır olması ve okuyucuya hitap etmesi gerekir. Kutsal Kitap böyle bir eserdir. Yaşamla ilgili en önemli sorulara tatmin edici cevaplar verir.

Örneğin şunu hiç merak ettiniz mi: Neden varız? Bu soru binlerce yıldır olduğu gibi bugün de insanların zihnini kurcalıyor. Cevabı Kutsal Yazıların Başlangıç kitabının ilk iki bölümünde bulabiliriz. Bu kayıttan gökadaları, yıldızları ve yeryüzünü içeren fiziksel evrenimizin milyarlarca yıl önce nasıl yaratıldığını öğreniriz (Başlangıç 1:1). Ayrıca bu kayıt belli süreçler sonucunda yeryüzünün nasıl yaşama elverişli bir hale geldiğini, farklı yaşam türlerinin nasıl oluştuğunu, insanların nasıl yaratıldığını ve tüm bunların nedenini açıklar.

Kutsal Kitap günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz sorunları çözmemize yardım edecek uygulanabilir öğütler içerir. İki nedenden dolayı bu öğütleri anlamak kolaydır.

Öncelikle Kutsal Kitabın net, anlaşılır ve etkileyici bir dili vardır. Kutsal Yazılarda soyut ya da gizemli ifadeler yerine somut ve duyularımıza hitap eden ifadeler kullanılmıştır. Anlaşılması zor konular günlük hayatta kullandığımız sözcüklerle açıklanır.

Örneğin İsa peygamber insanların yüreğine hitap edecek öğütler vermek için günlük yaşamdan basit örnekler kullandı. Bu öğütlerin birçoğu Matta kitabının 5 ila 7. bölümlerinde kayıtlı olan İsa’nın Dağdaki Vaazında bulunur. Bir bilgin, İsa’nın bu konuşmayı dinleyicilerini çeşitli öğretilere inandırmak için değil, onlara rehberlik sağlamak ve doğru davranışlar sergilemelerine yardım etmek için yaptığını  söyledi. Bu bölümleri okumak muhtemelen 15-20 dakikanızı alacak, ancak İsa’nın sözlerinin sade fakat bir o kadar da etkili olduğunu görmek sizi şaşırtacak.

Kutsal Kitabı anlaşılır kılan diğer bir etken de içeriğidir. Bu, mitolojik hikâyelerden ya da masallardan oluşan bir kitap değildir. Tersine The World Book Encyclopedia’nın da dediği gibi Kutsal Kitapta “önemli ya da sıradan insanlar” ve “onların mücadeleleri, ümitleri, hataları ve zaferleri anlatılır.” Gerçek insanların tecrübelerini, yaşanmış olayları kendimizle bağdaştırabilir ve hayatımız için çok önemli dersler içeren bu kayıtları kolayca anlayabiliriz (Romalılar 15:4).

Bir kitabı anlayabilmeniz için bu kitabın bildiğiniz bir dilde yazılmış olması gerekir. Nerede yaşarsanız yaşayın ya da ana diliniz ne olursa olsun Kutsal Kitabı anlayabileceğiniz bir lisanda elde edebilirsiniz. Şimdi bunu mümkün kılan etkenlere bakalım.

Tercüme. Kutsal Kitabın yazıldığı özgün diller İbranice, Aramca ve Yunancaydı. Dolayısıyla Kutsal Kitabı sınırlı sayıda insan okuyabiliyordu. Ancak Kutsal Kitabın diğer dillerde de okunabilmesi için kendi çıkarını düşünmeyen özverili tercümanlar tarafından bugüne dek büyük bir çaba harcandı. Onların bu emekleri sayesinde bugün Kutsal Kitabın tamamı ya da bir kısmı yaklaşık 2.700 dile tercüme edilmiştir. Başka sözlerle bugün insan nüfusunun yüzde 90’ından fazlası Kutsal Kitabın en azından bir kısmını kendi ana dilinde okuyabilir.

Yayımlama. Kutsal Kitabın orijinal metni deri ve papirüs gibi dayanıksız malzemeler üzerine yazılmıştı. Kutsal Yazılardaki mesajın aktarılması için bu metinlerin elle dikkatli şekilde tekrar tekrar kopyalanması gerekiyordu. Bu kopyalar çok pahalıydı ve az sayıda insan bunlara sahip olabilirdi. Fakat 550 yılı aşkın bir zaman önce Gutenberg’in baskı makinesini icat etmesiyle Kutsal Kitabın dağıtımı hız kazandı. Tahminlere göre Kutsal Kitabın tamamı ya da bir kısmı beş milyardan fazla adet dağıtılmıştır.

Başka hiçbir dini metin bu açılardan Kutsal Kitapla karşılaştırılamaz. Açıkça görüldüğü gibi Kutsal Kitap her tür insanın anlayabilmesi için yazılmış bir kitaptır. Ancak bu kitabı okumak bazı açılardan zor olabilir. Peki gereken yardımı nereden bulabilirsiniz? Ve bu kitabı okumaktan nasıl yarar görebilirsiniz? Bir sonraki makalede bu soruların yanıtını bulacaksınız.