İsveç’te kardeşler Somalili bir kadını ibadete davet etti. Kadın ibadete gitmeye karar verdi ama orada pek iyi karşılanmadı. Kimse ona selam vermedi, herkes ona garip garip bakıyordu. Bu yüzden kendini çok kötü hissetti. Muhtemelen onun bu durumdan rahatsız olduğunu fark eden biri ona yaklaşıp “Yanlış yere mi geldiniz?” diye sordu.

 Kadın “Evet, sanırım öyle!” dedi ve oradan ayrıldı. Onu ibadete davet eden Şahitlerle tekrar görüştüğünde çok üzgündü ve bir daha oraya asla gitmeyeceğini söyledi. Kardeşler neler olduğunu merak etti, çünkü onu İbadet Salonunda görmemişlerdi. Biraz daha konuşunca kadının yanlışlıkla bir kiliseye gittiğini anladılar.

Kardeşler onu İbadet Salonuna tekrar gelmesi için ikna etmeye çalıştı. Kadın daveti kabul etti, ama kendisini orada rahat hissetmezse on dakikadan fazla kalmayacağını da söyledi. Daha sonra İbadet Salonuna  gittiğinde herkes onu sıcak bir şekilde karşıladı! Kadın orada bulunmaktan o kadar zevk aldı ki salondan en son o çıktı! O günden beri ibadetlere düzenli olarak katılıyor ve şu anda vaftiz edilmiş bir müjdeci.

Stergios Yunanistan’da yaşayan genç bir adam. Bir sabah işten eve dönerken her zaman kullandığı yol yerine farklı bir yoldan yürümeye karar verdi. O sokağa girince Stergios’un gözüne yerde duran bir şey ilişti. Bu bir Anma Yemeği davetiyesiydi. Üstünde şöyle bir soru vardı: “İsa denince aklınıza ne geliyor?” Çevresinde insanlar olduğundan Stergios davetiyeyi yerden almaktan çekindi. Eve gidince davetiyenin üzerindeki soru hakkında düşünmeye başladı ve bu konuda daha fazla şey öğrenmek istedi.

Stergios o öğleden sonra kahve içmek için arkadaşlarıyla buluşacaktı. Onlarla buluşmaya giderken davetiyenin hâlâ orada olduğunu umarak o sokaktan geçmeye karar verdi. Gerçekten de davetiye oradaydı, fakat Stergios sokaktaki insanlardan çekinerek yine davetiyeyi almadı. Arkadaşlarıyla buluştuktan sonra eve dönerken tekrar aynı sokaktan geçti. Davetiye hâlâ oradaydı! Bu sefer onu yerden alıp okudu ve Anma Yemeğine katılmaya karar verdi.

Anma Yemeğinin ardından Stergios Kutsal Kitabı inceleme davetini kabul etti. İbadetlere katılmaya başladı ve iyi bir ilerleme gösterdi. Mart 2013’teki bir özel ibadette de vaftiz edildi.

Danimarka’nın Kopenhag şehrinde yaşayan Finn birader Ocak 2010’da bir gün yürüyüşe çıkarken yanına birkaç dergi aldı. Dar bir sokakta yürürken karşıdan yaşlıca bir adamın geldiğini gördü. Ona içinde Noel’le ilgili makalelerin yer aldığı Aralık 2009 tarihli dergilerimizi sundu. Adam konuşmaya başlayınca Finn hemen onun sesini tanıdı. Bu adam iyi eğitim görmüş bir radyo programı sunucusuydu. Finn ertesi gün onun radyo programını dinledi ve sunucunun önceki gün aldığı dergilerden söz ettiğini duyunca oldukça şaşırdı. Sonra sunucu, makalelerden bazı kısımlar okudu. Okuduğu şeyler arasında İsa’nın doğumunda ortaya çıkan gizemli “yıldız” ile ilgili makale de vardı ve sunucu, bu ‘yıldızın’ gerçekten de Şeytan tarafından gönderilmiş olabileceğini kabul etti.

Duyduklarından cesaret alan Finn sunucuyu aramaya karar verdi. Sohbet sırasında Finn Kutsal Kitapla ilgili konularda bir program yapmanın mümkün olup olmadığını sordu. İki hafta sonra olumlu bir cevap aldı. Daha sonra birlikte Yehova’nın Şahitleri ve Kutsal Kitapla ilgili iki saatlik 30’dan fazla program yaptılar. Sunucu ve Finn önceden belirledikleri konular hakkında konuştular ve dinleyicilerden gelen yüzlerce telefona cevap verdiler.

Bir dinleyici radyoyu arayarak Şahitlerin kendisiyle iletişime geçmesi için telefon numarasını bıraktı. Hemen bunun için bir düzenleme yapıldı. Bu adam yıllardır arkadaşlarından ve ailesinden Şahitler hakkında olumsuz şeyler duymuştu, fakat bu radyo programı sayesinde önyargıları tamamen yıkılmıştı.  Kutsal Kitabı incelemeye başladı ve 2013’te Anma Yemeğine ve özel konuşmaya katıldı. Şu anda her pazar ibadete katılıyor ve Gözcü Kulesi Tetkikinde güzel cevaplar veriyor. O bölgede yaşayan başka insanlar da radyoda duydukları sayesinde hakikate olumlu karşılık veriyorlar.

İtalya’da bölge ibadetinin son günüydü. Lucio bazı arkadaşlarıyla vedalaşırken bir karı koca onlara yaklaştı. Lucio çifte hangi cemaatten olduklarını sordu, fakat çift “Hiçbir cemaatten değiliz” dedi.

Bunun üzerine Lucio “Sizi biri mi davet etti?” diye sordu.

Onlar da “Hayır kendimiz geldik” dediler.

Daha da meraklanan Lucio “Sizi hangi şeyin buraya getirdiğini sormamın bir sakıncası var mı?” dedi.

Onlar da şöyle cevap verdiler: “Kapımızda bir davetiye bulduk ve gelmeye karar verdik.”

Bu çift Lucio’ya nerede yaşadıklarını söylediğinde, Lucio’nun eşi Ester heyecanla “O davetiyeyi ben bıraktım!” dedi. “Davetiye dağıtımının son günüydü, ben de elimde kalan davetiyeleri atmaktansa, evde bulamadığım kişilerin kapısına koymanın daha iyi olacağını düşündüm.” Bu çift, davetiyeyi bulduktan sonra pazar günkü programa katılmak için Kongre Salonuna gitmeye karar vermişti. Kısa bir sohbetin ardından Lucio ve Ester onları evlerine yemeğe davet etti ve sohbetlerine orada devam ettiler. Çift Kutsal Kitabı incelemeyi kabul etti. Onlar tetkiklerine her zaman çok iyi hazırlanıyorlar. Şu anda ibadetlere katılıyor ve cevap veriyorlar.