32. BÖLÜM

Kendimi Cinsel Tacizden Nasıl Koruyabilirim?

Her yıl milyonlarca insan tecavüze veya başka tür bir cinsel tacize uğruyor ve araştırmalara göre kurbanların büyük kısmı gençlerden oluşuyor. Örneğin Türkiye’de tecavüz kurbanlarının yaklaşık yarısının 18 yaşın altında olduğu tahmin ediliyor. Cinsel istismar bu kadar yaygın olduğu için konu üzerinde düşünmen çok önemli.

“Ben neler olduğunu bile anlayamadan beni tutup yere yatırdı. Ona karşı koymak için her şeyi denedim. Çantamdan biber gazı spreyi çıkardım ama elime vurup spreyi düşürdü. Bağırmaya çalıştım ama hiç sesim çıkmadı. Her şeyi yaptım, onu ittim, tekmeledim, yumrukladım, tırnakladım. Fakat bıçağın acısını hissedince elim ayağım boşaldı” (Annette).

CİNSEL taciz günümüzde çok yaygın ve genelde buna gençler hedef oluyor. Annette gibi bazı gençler tanımadıkları kişilerin saldırısına uğruyor. Başkalarıysa komşularının. Buna bir örnek, henüz 10 yaşındayken evlerinin yakınında oturan bir gencin tacizine uğrayan Figen. Şöyle diyor: “Öyle korkmuş ve utanmıştım ki, başta olanları kimseyle konuşamadım.”

Pek çok genç ailesinden biri tarafından istismar ediliyor. Carmen adlı bir kadın şöyle anlatıyor: “5 yaşımdan 12 yaşıma dek babamın tacizine uğradım. 20 yaşıma geldiğimde  sonunda onunla yüzleştim. Üzgün olduğunu söyledi ama birkaç ay sonra beni evden kovdu.”

Günümüzde bir komşunun, arkadaşın veya aile ferdinin tacizine uğramak üzücü derecede yaygın bir durum. * Fakat gençlerin saldırıya uğraması yeni bir şey değil. Kutsal Kitabın yazıldığı zamanlarda bile böyle korkunç şeyler oluyordu (Yoel 3:3; Matta 2:16). Şu anda çetin ve bunalımlı bir dönemde yaşıyoruz. Pek çok insan sevgisiz. Kızların (hatta erkeklerin) cinsel tacize uğraması çok yaygın (2. Timoteos 3:1-3). Hiçbir önlem güvenliğini garantilemese de kendini korumak için yapabileceğin çok şey var. Şu önerilerin yararını görebilirsin:

Tetikte ol. Dışardayken önüne arkana, sağına soluna dikkat et. Bazı bölgelerin özellikle de geceleri tehlikeli olduğu bilinir. Mümkün olduğu sürece böyle yerlerden uzak dur veya en azından yanında biri olsun (Özdeyişler 27:12).

Yanlış bir izlenim bırakma. Davetkâr bir davranış ve giyim tarzından kaçın. Aksi halde ahlaksız tekliflere açık olduğun ya da en azından buna itiraz etmeyeceğin mesajı verebilirsin (1. Timoteos 2:9, 10).

Sınırlarını açıkça konuş. Eğer çıktığın biri varsa onunla uygun olan ve olmayan davranışlar hakkında konuş. * Sınırlar koyduktan sonra da tacize uğrayabileceğin tehlikeli ortamlardan sakın (Özdeyişler 13:10).

Boyun eğme. Kesin bir dille “Yapma!” ya da “Elini çek!” demekten çekinme. Erkek arkadaşını kaybetmekten korkup tereddüt etme. Senden bu nedenle ayrılırsa zaten sana layık biri değil demektir. Senin bedenine ve ilkelerine saygı duyan, adam gibi birini hak ediyorsun. *

 İnternetteyken dikkatli ol. Asla kişisel bilgilerini veya insanların seni bulabileceği yerleri gösteren fotoğrafları paylaşma. * Eğer açık saçık bir mesaj alırsan genellikle en iyi cevap hiç cevap vermemektir. Cevap alamamak çoğu internet sapığını etkisiz bırakır.

Bu saydığımız adımlar saldırıya uğrama olasılığını azaltabilir (Özdeyişler 22:3). Fakat gerçekçi olmak gerekirse, bulunduğun koşullar her zaman tamamen senin kontrolünde olmayabilir. Örneğin, dışardayken  yanında biri olmayabilir veya tehlikeli bölgelerden geçmek zorunda kalabilirsin. Hatta tehlikeli bir yerde yaşıyor olabilirsin.

Belki yaşadığın acı bir tecrübeden biliyorsundur, aldığın tüm önlemlere rağmen kötü şeyler olabilir. Bu bölümün başında sözleri alıntılanan Annette gibi sen de boş bir anında kendinden daha güçlü birinin saldırısına uğramış olabilirsin. Veya Carmen gibi çocukken böyle bir olayın kurbanı olmuş ve hiçbir şey yapamamış olabilirsin, belki neler olduğunu bile anlayamamıştın. Öyleyse, cinsel tacize uğrayan kişilere azap veren suçluluk duygusuyla nasıl mücadele edebilirsin?

Suçluluk Duygusuyla Mücadele

Annette hâlâ bu duyguyla mücadele ediyor. Şöyle söylüyor: “Kendi kendimin en büyük düşmanıyım. O geceyi sürekli zihnimde yeniden yaşıyorum. Sanki onunla yeterince mücadele etmemişim gibi hissediyorum. Ama bıçaklanınca korkudan donup kalmıştım, artık hiçbir şey yapamazdım. Yine de içimden bir ses ‘yapmalıydın’ diyor.”

 Figen de suçluluk duygusuyla savaşıyor. Şöyle diyor: “İnsanlara o kadar çok güvenmemeliydim. Annemler bir kural koymuştu. Kız kardeşimle sokakta oynarken asla birbirimizden ayrılmamalıydık. Fakat onları dinlemedim. Bu şekilde komşumuza beni incitmesi için fırsat verdiğimi düşünüyorum. Olanlar ailemi çok etkiledi. Çektikleri acılardan kendimi sorumlu hissediyorum. Beni en çok üzen bu.”

Eğer sen de Annette veya Figen gibi hissediyorsan, suçluluk duygusuyla nasıl başa çıkabilirsin? Öncelikle, şunu asla aklından çıkarma: Bu olayda senin hiçbir payın yoktu. Meseleyi küçümseyen bazı insanlar “erkektir yapar” der ve tecavüz kurbanlarının buna davetiye çıkardığını söyler. Fakat hiçbir davranış tecavüze mazeret olamaz. Eğer böyle korkunç bir olay yaşadıysan, suçlu olan kesinlikle sen değilsin!

Elbette “sen suçlu değilsin” demek kolay, ama buna inanmak çok zor olabilir. Bazıları olanları kimseyle konuşmuyor ve suçluluk gibi olumsuz duygularla kendilerini yiyip bitiriyorlar. Fakat sessiz kaldığında bundan kim kârlı çıkıyor? Sen mi, sana cinsel tacizde bulunan kişi mi? Kendine karşı sorumlusun, bu yüzden önündeki diğer seçeneği düşünmelisin.

Olanları Anlat

Kutsal Kitap, Eyüp peygamberin en sıkıntılı zamanında şöyle dediğini söyler: “Derdimi ortaya dökeceğim. İçimin  acısıyla konuşacağım!” (Eyüp 10:1). Aynısını yapmanın sana da yararı olur. Güvendiğin bir dostunla olanlar hakkında konuşman yavaş yavaş olayı kabullenmene ve huzur bulmana yardım edebilir.

Hatta Yehova’nın Şahidiysen olanları cemaatinizdeki bir ihtiyara anlatman çok önemli. Sevgi dolu gözetmenlerin teselli sözleri seni başka birinin günahıyla kirlenmediğine ikna edebilir. İhtiyarların desteğini gören Annette şöyle anlatıyor: “Çok yakın bir dostumla konuştum. O da beni cemaatimdeki bazı ihtiyarlarla konuşmaya teşvik etti. İyi ki bunu yapmışım. Onlar defalarca benimle birlikte oturup tam da duymaya ihtiyacım olan şeyi,  yani olanların benim suçum olmadığını söylediler. Olanlarda benim hiçbir suçum yoktu.”

Yaşadıklarını ve duygularını anlatman öfke ve kızgınlığın seni yiyip bitirmesine engel olabilir (Mezmur 37:8). Ayrıca bu, belki de yıllardan beri ilk kez huzur bulmana yardım edebilir. Figen anne babasıyla konuştuktan sonra bunu bizzat yaşadı. Şöyle diyor: “Bana çok destek oldular. Konu hakkında konuşmam için beni cesaretlendirdiler. Bu üzüntümü ve öfkemi aşmama yardım etti.” Dua etmek de Figen’i çok rahatlattı. Şöyle anlatıyor: “Özellikle de hiç kimseyle konuşamayacağımı hissettiğim zamanlarda Tanrı’yla konuşmak bana çok yardım etti. Dua ederken içimi O’na rahatça dökebiliyorum. Bu bana gerçek bir huzur veriyor.” *

Aldığın yara zamanla kapanabilir (Vaiz 3:3). Kutsal Kitapta “yele karşı sığınak, yağmur fırtınasına karşı korunak” gibi oldukları söylenen cemaat ihtiyarlarına ve sana destek olacak başka dostlarına güven (İşaya 32:2). Fiziksel ve duygusal sağlığına dikkat et. Yeterince dinlen. En önemlisi de her tesellinin kaynağı olan Yehova Tanrı’ya güven. O’nun şu vaadini gerçekleştirmesine çok az kaldı: “Kötülerin kökü kazınacak, fakat Yehova’ya ümit bağlayanlar yeryüzünü mülk edinecek” (Mezmur 37:9).

[Dipnotlar]

KİLİT AYET

‘Son günlerde çetin ve bunalımlı bir dönem gelecek. Çünkü insanlar, kendini seven, insan sevgisinden yoksun, özdenetimden yoksun, azgın, iyilik düşmanı olacaklar’ (2. Timoteos 3:1-5).

BİR ÖNERİ

Cinsel tacize maruz kaldıysan seni teselli edecek ayetlerin listesini yap. Örneğin Mezmur 37:28; 46:1; 118:5-9; Özdeyişler 17:17 ve Filipililer 4:6, 7 gibi ayetleri yazabilirsin.

BİLİYOR MUSUN . . . ?

Araştırmalar Türkiye’deki cinsel tacizlerin yüzde 90’ının mağdurun yakın çevresinden biri tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor.

HAREKET PLANI!

Olanlar yüzünden kendimi suçlu hissettiğimde yapacaklarım: ․․․․․

Bu konuda anneme ya da babama sormak istediklerim: ․․․․․

NE DERSİN?

● Yaşanan olay hakkında konuşmanın faydaları nelerdir?

● Sessiz kalırsan bunun sana ve başkalarına nasıl zararı olabilir?

[Sayfa 232’deki pasaj]

“Olanları konuşmak çok zor olabilir, ama yapabileceğin en iyi şey bu. Konuşmak üzüntü ve öfkeden kurtulup gücünü yeniden kazanmana yardım eder” (Figen).

[Sayfa 230’daki çerçeve]

“Beni Seviyorsan . . . ”

Cinsel tacizde bulunan bazı erkekler güç kullanmaz, sinsice kızların duygularını kullanarak onları kandırır. Nasıl? “Bunu herkes yapıyor”, “Kimse öğrenmeyecek” veya bu kitabın 24. Bölümünde değinildiği gibi “Beni seviyorsan bunu yaparsın” gibi sözlerle. Seni sevgiyle cinselliğin aynı şey olduğuna inandırmaya çalışan bir erkeğe kanma. Aslında böyle düşünen biri, senin iyiliğini değil, sadece kendini düşünür. Oysa gerçek bir erkek, seni kendisinden daha çok düşünecek ve Tanrı’nın ahlak standartlarına bağlı kalacak kadar güçlü olduğunu gösterecektir (1. Korintoslular 10:24). Gerçek bir erkek kızlara seks objesi gibi davranmaz. Tersine ‘genç kadınlara kız kardeşiymiş gibi temiz duygularla’ bakar (1. Timoteos 5:1, 2).

[Sayfa 233’deki resim]

Cinsel taciz, tek başına taşıyamayacağın kadar ağır duygulara yol açabilir. Biriyle konuşarak yardım alabilirsin