İKİ BİN yıldan uzun zaman önce çok özel bir bebek dünyaya geldi. O büyüdü ve dünyada yaşamış en büyük adam oldu. O zamanlar daha uçaklar ve arabalar yoktu. Televizyon, bilgisayar ve internet de yoktu.

Bu adamın adı İsa’ydı. Dünyada hiç kimse onun kadar hikmetli değildi. Yani İsa her zaman doğru kararlar veriyordu ve ondan daha bilgili bir insan yoktu. O aynı zamanda en iyi öğretmendi. Zor konuları bile herkesin anlayabileceği şekilde anlatırdı.

İsa insanlarla karşılaştığı her yerde onlara bir şeyler öğretiyordu. Göl kıyısında, teknelerde, evlerde, yollarda insanlara öğretim veriyordu. Onun arabası yoktu, otobüsle ya da trenle de yolculuk etmiyordu. O insanlara bir şeyler öğretmek için her yere yürüyerek gidiyordu.

Başkalarından birçok şey öğrenebiliriz ama en önemli şeyleri Büyük Öğretmenden, yani İsa’dan öğrenebiliriz. İsa’nın sözlerini bulabileceğimiz yer Kutsal Kitaptır. Kutsal Kitaptaki sözleri okuduğumuzda İsa bizimle konuşuyormuş gibi hissederiz.

İsa’ya neden Büyük Öğretmen diyoruz? Çünkü İsa’nın da bir öğretmeni vardı ve o öğretmeninden iyi bir eğitim aldı. Öğretmenini dinlemenin ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Peki İsa’nın öğretmeni kimdi?— Göklerdeki Babasıydı, yani Tanrı’ydı.

İsa insan olarak dünyaya gelmeden önce gökte Tanrı’nın yanında yaşıyordu. O herkesten farklıydı, çünkü İsa dışında başka  hiç kimse doğmadan önce gökte yaşamadı. İsa gökteyken iyi bir evlattı, Babasının öğrettiklerini her zaman dinlerdi. Bu nedenle Tanrı’dan öğrendiklerini başkalarına öğretebildi. Sen de anne babanı dinleyerek İsa’yı örnek alabilirsin.

İsa’nın Büyük Öğretmen olmasının başka bir nedeni de insanları sevmesiydi. O, insanların Tanrı’yı tanımalarına yardım etmek istiyordu. İsa büyük insanları sevdiği gibi çocukları da seviyordu. Çocuklar da İsa’yla birlikte olmaktan çok hoşlanıyordu, çünkü İsa onlarla konuşuyor ve onları dinliyordu.

Bir gün bazı anne babalar çocuklarını İsa’ya getirdiler. Ancak İsa’nın arkadaşları onun çocuklarla ilgilenecek zamanının olmadığını düşünüyorlardı. Bu nedenle çocuklara ve anne babalarına oradan gitmelerini söylediler. Peki İsa ne dedi?— “Bırakın çocuklar yanıma gelsinler, onlara engel olmayın” dedi. Evet, İsa çocukların yanına gelmesini istiyordu. O çok önemli biri olsa da çocuklara bir şeyler öğretmek için zaman ayırdı (Markos 10:13, 14).

 İsa neden çocukları dinliyor ve onlara Tanrı hakkında bir şeyler öğretiyordu? Çünkü onların gökteki Babası hakkında yeni şeyler öğrenmelerini ve mutlu olmalarını istiyordu. Peki sen başkalarını nasıl mutlu edebilirsin?— Tanrı hakkında öğrendiklerini onlarla paylaşabilirsin.

Bir keresinde İsa öğrencilerine önemli bir ders vermek için küçük bir çocuğu yanına çağırdı. İsa’nın öğrencileri büyük insanlardı, ama İsa onlara bu küçük çocuk gibi olmaları gerektiğini söyledi.

İsa ne demek istiyordu? Sence büyük biri ya da bir genç neden küçük bir çocuk gibi olmalı?— Çünkü küçük çocuklar büyükler kadar çok şey bilmezler, bu yüzden öğrenmeye isteklidirler. İsa da öğrencilerine yeni şeyler öğrenmeye istekli olmaları gerektiğini söylüyordu. Evet, hepimiz başkalarından birçok şey öğrenebiliriz. Ayrıca İsa’nın öğrettiklerinin kendi düşüncelerimizden daha önemli olduğunun farkında olmalıyız (Matta 18:1-5).

İsa’nın Büyük Öğretmen olmasının başka bir nedeni daha vardı. O, insanların ilgisini çekecek şekilde öğretim veriyordu. Her şeyi basit ve anlaşılır bir şekilde anlatıyordu. İnsanların Tanrı’yı tanımalarına yardım etmek için kuşlardan, çiçeklerden, yani onların her gün karşılaştığı şeylerden örnekler veriyordu.

Bir gün İsa bir dağın yamacındayken birçok insan yanına geldi. Resimde  de gördüğün gibi İsa oturdu ve bir konuşma yaptı. Onun bu konuşması Dağdaki Vaaz olarak adlandırılır. O şöyle dedi: ‘Gökteki kuşlara bakın. Onlar tohum ekmezler. Yiyecek de biriktirmezler. Ama göklerdeki Tanrı onları besler. Siz kuşlardan daha değerli değil misiniz?’

İsa sonra şunları söyledi: ‘Kır çiçeklerinden ders alın. Nasıl büyüdüklerini düşünün. Onların çalışmasına gerek yok. Ama bakın ne kadar güzeller! Zengin Kral Süleyman bile onlar kadar güzel giyinmemişti. Bu çiçeklerle ilgilenen, onların büyümesini sağlayan Tanrı sizinle de ilgilenmez mi?’ (Matta 6:25-33).

İsa’nın hangi dersi vermek istediğini fark ettin mi?— O bizim yiyecek ve giyecek konusunda endişelenmemizi istemiyor. Tanrı bunlara ihtiyacımız olduğunu zaten biliyor. Peki İsa bize “Çalışmanıza gerek yok” mu demek istiyordu? Hayır. O, Yehova’nın ve  O’na hizmet etmenin hayatımızdaki diğer her şeyden daha önemli olduğunu söylemek istiyordu. Eğer sen de önceliği Yehova’ya verirsen O sana ihtiyacın olan yiyeceği ve giyeceği verir. Buna inanıyor musun?—

Sence İsa konuşmasını bitirdiğinde insanlar ne hissetmiştir?— Kutsal Kitap onların İsa’nın öğretim tarzına hayran kaldığını söyler.  İsa’nın söyledikleri çok ilgi çekiciydi. Anlattıkları insanların iyi ve doğru şeyler yapmasına yardım etti (Matta 7:28).

Evet, İsa’yı dinlememiz gerçekten çok önemli. Peki bunu nasıl yapabiliriz?— Onun sözlerinin kayıtlı olduğu bir kitaba sahibiz. Bunun hangi kitap olduğunu biliyor musun?— Kutsal Kitap. Kutsal Kitaptan okuduklarımıza dikkatimizi verirsek İsa’yı dinlemiş oluruz. Aslında Kutsal Kitapta Tanrı’nın İsa’yı dinlememizi istediğini gösteren heyecanlı bir hikâye var. Hadi neler olduğunu öğrenelim.

İsa bir gün Yakup, Yuhanna ve Petrus adındaki üç arkadaşını alıp bir dağa çıkmıştı. Bu kişilerle ilgili daha sonra birçok şey öğreneceğiz, çünkü onlar İsa’nın yakın arkadaşlarıydı. Onlar dağdayken İsa’nın yüzü güneş gibi parlamaya başladı. Giysisi de resimdeki gibi ışıl ışıl oldu.

Ardından İsa ve arkadaşları gökten bir ses duydular. Bu ses ‘Bu Benim sevgili oğlum; ondan memnunum; onu dinleyin’ diyordu (Matta 17:1-5). Bu kimin sesiydi?— Tanrı’nın! Tanrı, İsa’nın arkadaşlarına onu dinlemeleri gerektiğini söylüyordu.

Peki biz de Tanrı’yı ve Oğlunu, yani Büyük Öğretmeni dinleyecek miyiz?— Hepimiz bunu yapmalıyız. Bunu nasıl yapabileceğimizi hatırlıyor musun?—

Evet, Kutsal Kitaptan İsa’nın yaşamıyla ilgili kayıtları okursak onu dinlemiş oluruz. Büyük Öğretmenin bize anlatacağı birçok harika şey var. Sen de Kutsal Kitapta kayıtlı bu sözleri öğrenmekten çok zevk alacaksın. Aynı zamanda öğrendiğin bu güzel şeyleri arkadaşlarınla paylaşmak da seni mutlu edecek.