TANRI’YI mutlu etmek için ne yapabiliriz? Biz O’na herhangi bir şey verebilir miyiz?— Yehova şöyle dedi: ‘Ormandaki bütün yaban hayvanları Benimdir.’ Ayrıca ‘Gümüş de altın da Bana aittir’ dedi (Mezmur 24:1; 50:10; Haggay 2:8). Yine de Tanrı’ya verebileceğimiz bir şey var. Peki bu nedir?—

Yehova Kendisine hizmet edip etmeyeceğimize karar verme hakkını bize bıraktı. O, bizi istediği şeyleri yapmamız için zorlamaz. Peki Yehova neden bu kararı bize bıraktı? Hadi bunu öğrenelim.

Robot nedir biliyorsun değil mi? Robot bir tür makinedir. Bir robot, yapıcısı onu ne için tasarladıysa sadece onu yapar. Yani ne yapacağına kendisi karar veremez. Yehova bizleri robotlara benzer yaratabilirdi. Bizi sadece O’nun istediği şeyleri yapacak şekilde tasarlayabilirdi. Ama bunu yapmadı. Neden biliyor musun?— Şunu düşün, sen hiç oyuncak robot gördün mü?— Böyle bir oyuncağın düğmesine basarsın ve o ne yapmak için programlandıysa onu yapar. Bu yüzden çocuklar genellikle bir süre sonra bu oyuncaklardan sıkılmaya başlar. Tanrı, O’na hizmet etmeye programlanmış robotlar gibi olmamızı, yani O’na otomatik olarak  itaat etmemizi istemez. Yehova O’nu sevdiğimiz için ve O’na itaat etmek istediğimiz için Kendisine hizmet etmemizi ister.

Sence gökteki Babamız O’na kendi isteğimizle itaat ettiğimizde ne hisseder?— Bunu anlamak için şunu düşün: Davranışların anne babanı nasıl etkiliyor?— Kutsal Kitap şöyle der: “Akıllı oğul babasına sevinç verir; akılsız oğul ise anasına dert olur” (Özdeyişler 10:1). Anne babanın senden istediği şeyi yaptığında onlar mutlu oluyor, öyle değil mi?— Peki onların sözünü dinlemediğinde sence nasıl hissediyorlar?—

Şimdi gökteki Babamız Yehova hakkında düşünelim. O, Kendisini nasıl mutlu edebileceğimizi bize açıklar. Hadi şimdi Kutsal Kitabını al ve Özdeyişler 27:11’i oku. Bu ayetlerde Yehova bizimle konuşuyor ve şöyle diyor: “Oğlum, [ya da kızım] hikmetli ol ve yüreğimi sevindir ki, bana meydan okuyana cevap vereyim.” Birine meydan okumak ne demek biliyor musun?— Diyelim ki biri, aslında yapabileceğin bir şeyi yapamayacağını söylüyor ve seninle alay ediyor. Bu kişi sana meydan okumuş olur. Peki Şeytan Yehova’ya nasıl meydan okudu?— Hadi öğrenelim.

Hatırlarsan bu kitabın 8. bölümünde Şeytan’ın evrendeki en üstün varlık olmayı ve herkesin kendisine itaat etmesini istediğini öğrenmiştik. Şeytan, insanların sadece sonsuz hayat kazanabilmek için Yehova’ya tapındıklarını iddia ediyor. O, Âdem ve Havva’nın  Yehova’ya itaatsizlik etmesini sağladı, bir süre sonra da Tanrı’ya şöyle dedi: “İnsanlar sadece Senden bir şeyler alabilmek için Sana hizmet ediyorlar. Onların Senden uzaklaşmasını sağlayabilirim. Fırsat ver de, bunu kanıtlayayım.”

Evet, Kutsal Kitapta tam olarak bu sözler kayıtlı değil. Ama Eyüp’ün yaşadıklarını okuduğumuzda Şeytan’ın Tanrı’ya buna benzer şeyler söylediğini anlıyoruz. Eyüp’ün Tanrı’ya sadık kalıp kalmayacağı hem Şeytan hem de Yehova için çok önemliydi. Şimdi Kutsal Kitaplarımızdan Eyüp 1 ve 2. bölümleri açıp neler olduğuna bakalım.

Eyüp kitabının 1. bölümünde meleklerin Yehova’nın önünde toplandığını ve Şeytan’ın da orada olduğunu okuyoruz. Yehova Şeytan’a “Nereden geliyorsun?” diye sordu. Şeytan dünyada gezinip dolanmaktan geldiğini söyledi. Yehova ‘Eyüp’ü gördün mü? O bana hizmet ediyor ve hiç kötülük yapmıyor’ dedi (Eyüp 1:6-8).

 Şeytan hemen Yehova’nın bu sözlerine itiraz etti ve şöyle dedi: ‘Evet, Eyüp Sana tapınıyor, çünkü hayatında hiçbir sorun yok. Ama onu korumayı ve ona iyilikler yapmayı bırakırsan yüzüne karşı lanet edecek.’ Yehova Şeytan’a şöyle karşılık verdi: ‘Peki, istediğini yapabilirsin ama Eyüp’ün kendisine zarar vermeyeceksin’ (Eyüp 1:9-12).

Bunun üzerine Şeytan ne yaptı?— Önce Eyüp’ün öküzlerinin ve eşeklerinin çalınmasını sağladı, sonra da bu hayvanlara bakan adamlar öldürüldü. Daha sonra yıldırımlar düştü ve Eyüp’ün koyunlarını ayrıca koyunlara bakan adamları öldürdü. Ardından Eyüp’ün develeri çalındı ve onlara bakan adamlar da öldürüldü. Ve en sonunda şiddetli bir rüzgâr Eyüp’ün on çocuğunun bulunduğu evi yıktı ve çocuklar öldü. Tüm bunlara rağmen Eyüp Yehova’ya hizmet etmeye devam etti (Eyüp 1:13-22).

Yehova Şeytan’ı tekrar gördüğünde ona Eyüp’ün hâlâ Kendisine sadık olduğunu söyledi. Ancak Şeytan Yehova’ya tekrar itiraz ederek şöyle dedi: ‘Eyüp’ün kendisine zarar vermeme izin ver. O zaman gör bak yüzüne karşı nasıl lanet edecek.’ Bunun üzerine Yehova onun Eyüp’e zarar vermesine izin verdi, fakat onu öldürmemesi için Şeytan’ı uyardı.

Şeytan Eyüp’ün bütün vücudunda acı veren çıbanlar çıkmasına neden oldu.  Bu çıbanlar o kadar kötü kokuyordu ki, kimse Eyüp’e yaklaşmak istemiyordu. Eyüp gerçekten çok kötü durumdaydı, karısı bile ona “Tanrı’ya lanet et de öl!” dedi. Eyüp’ün dostuymuş gibi görünen bazı arkadaşları onu ziyarete geldiler. Onun kötü şeyler yaptığını ve tüm bunların bu yüzden başına geldiğini iddia ettiler. Bu da Eyüp’ün kendisini daha da kötü hissetmesine neden oldu. Şeytan’ın yol açtığı tüm bu sorunlara ve acılara rağmen Eyüp Yehova’ya sadakatle hizmet etmeye devam etti (Eyüp 2:1-13; 7:5; 19:13-20).

Sence Yehova Eyüp’ün sadakatini gördüğünde ne hissetmiştir?— O çok mutlu oldu, çünkü artık Şeytan’a Eyüp’le ilgili şunları söyleyebilirdi: “Eyüp’e bak. O Bana kendi isteğiyle hizmet ediyor.” Sen de Eyüp gibi Şeytan’ın yalancı olduğunu kanıtlayıp Yehova’nın örnek olarak gösterebileceği biri olacak mısın?— Gerçekten de, Şeytan’ın herkesi Yehova’dan uzaklaştırabileceği iddiasına cevap vermek bizim için bir ayrıcalık. İsa da bunun bir ayrıcalık olduğunu çok iyi biliyordu.

Büyük Öğretmen, Şeytan’ın kendisine yanlış şeyler yaptırmasına hiçbir zaman izin vermedi. Düşünsene, bu Yehova’yı ne kadar mutlu etmiş olmalı. Yehova İsa’yı göstererek Şeytan’a rahatlıkla şunları söyleyebilirdi: “Oğluma bak! O Beni gerçekten sevdiği için Bana olan sadakatini kusursuz şekilde korudu.” Kim bilir İsa da Babasını mutlu ettiği için ne büyük bir sevinç duymuştu. O, bu sevinç sayesinde son nefesine dek işkence direğinde yaşadığı tüm acılara dayanabildi (İbraniler 12:2).

Sen de Büyük Öğretmen gibi Yehova’yı mutlu etmek istiyor musun?— O zaman Yehova’nın senden neler istediğini öğrenmeye devam et ve bunları yaparak O’nu mutlu et!