İsa, Nasıra halkının kendisini öldürme girişiminden sonra “Genesaret Gölü” de denen Celile Gölü kıyısındaki Kefernahum şehrine gitti (Luka 5:1). Böylece İşaya kitabındaki, “deniz” kıyısında yaşayan Celile halkının büyük bir ışık göreceğini bildiren peygamberlik sözleri gerçekleşmiş oldu (İşaya 9:1, 2).

İşte bu Celile bölgesinde İsa “Göklerin krallığı yaklaştı” diyerek duyuru işini sürdürüyordu (Matta 4:17). Bu sırada öğrencilerinden dördünü gördü. Onlar daha önce İsa’yla birlikte yolculuk etmiş, Yahudiye’den geldikten sonra ise yeniden işlerinin başına, balıkçılığa dönmüşlerdi (Yuhanna 1:35-42). Fakat artık sürekli İsa’yla birlikte olmalarının vakti gelmişti, böylece o gittikten sonra hizmetlerini sürdürmek için gereken eğitimi alabileceklerdi.

İsa göl kıyısında yürürken, arkadaşlarıyla birlikte ağlarını temizleyen Simun Petrus’u ve kardeşi Andreas’ı gördü. Gidip Petrus’un teknesine bindi ve kıyıdan açılmasını istedi. Biraz uzaklaşınca oturdu ve kıyıda toplanmış kalabalığa Krallıkla ilgili hakikatleri öğretmeye başladı.

Daha sonra Petrus’a “Tekneyi açığa çekip avlanmak için ağ atın” dedi. Petrus da, “Öğretmen, bütün gece didinip durduk hiçbir şey tutamadık, ama sözünü dinleyip ağları salacağım” diye karşılık verdi (Luka 5: 4, 5).

Ağları saldılar ve o kadar çok balık yakaladılar ki ağlar yırtılmaya başladı! Adamlar yakındaki teknede olan arkadaşlarına, acilen gelip kendilerine yardım etmeleri için işaret ettiler. Çok geçmeden her iki tekne de balıkla doldu, öyle ki ağırlıktan suya gömülmeye başladı. Petrus bunu görünce İsa’nın ayaklarına kapanarak “Efendim, benden uzak dur, ben günahkâr bir adamım” dedi. Bunun üzerine İsa ona “Korkma artık. Bundan sonra insan yakalayacaksın” dedi (Luka 5:8, 10).

İsa, Petrus ve Andreas’a “Ardımdan gelin, bundan sonra balık değil insan yakalayacaksınız” dedi (Matta 4:19). Sonra başka iki balıkçıya, Zebedi’nin oğulları olan Yakup ve Yuhanna’ya da aynı çağrıyı yaptı. Onlar da hiç tereddüt etmeden kabul ettiler. Böylece bu dört adam balıkçılık işini bırakıp tamgün hizmette İsa’ya eşlik eden ilk öğrenciler oldular.