İsa, Yahya tarafından vaftiz edildikten hemen sonra Tanrı’nın ruhu onu Yahudiye çölüne yönlendirdi. İsa’nın düşüneceği çok şey vardı. Vaftizi sırasında “gökler açılmıştı” (Matta 3:16). Bu sayede gökteyken öğrendiği ve yaptığı şeyleri artık hatırlıyordu. Gerçekten de üzerinde derin düşünmesi gereken çok şey vardı.

İsa 40 gün 40 gece çölde kaldı ve bu süre boyunca hiçbir şey yemedi. İsa çok açken İblis Şeytan onu ayartmak için yaklaştı ve şöyle dedi: “Eğer sen Tanrı oğluysan, söyle de şu taşlar ekmek olsun” (Matta 4:3). İsa mucizevi gücünü kişisel arzuları için kullanmasının yanlış olacağını bildiğinden onun bu teklifini reddetti.

Ancak İblis vazgeçmedi, başka bir yaklaşım denedi. Kendisini mabedin burcundan aşağı atmasını isteyerek İsa’ya meydan okudu. Fakat İsa Şeytan’ın bu ayartmasına yenilmeyerek böyle etkileyici bir gösteri yapmayı reddetti. Kutsal Yazılardan alıntı yaparak Tanrı’yı bu şekilde sınamanın yanlış olduğunu gösterdi.

Sonra İblis onu üçüncü kere ayartmaya çalıştı. “Dünyanın bütün krallıklarını ve onların ihtişamını göstererek” şu teklifte bulundu: “Eğer yere kapanıp önümde bir tapınma hareketi yaparsan bütün bunları sana vereceğim.” İsa “Çekil git, Şeytan!” diyerek onu yine kararlılıkla reddetti (Matta 4:8-10). Yalnızca Yehova’ya ibadet edilmesi gerektiğini bildiğinden Şeytan’ın ayartmasına yenik düşmedi. Evet o, Tanrı’ya sadık kalmayı seçti.

Şeytan’ın ayartma çabalarından ve İsa’nın ona karşı koyma tarzından biz de ders alabiliriz. İsa’nın yaşadıkları hayal değil gerçekti. Bundan bazı insanların iddia ettiği gibi Şeytan’ın sadece insanın içindeki kötülük niteliği olmadığı anlaşılıyor. Şeytan gerçektir, görünmez bir varlıktır. Ayrıca bu kayıt bize dünyadaki yönetimlerin aslında İblis’e ait ve onun kontrolünde olduğunu gösterir. Aksi takdirde İblis’in sunduğu şeyler İsa için nasıl ayartıcı olabilirdi ki?

Üstelik İblis İsa’ya, tek bir tapınma hareketi karşılığında ödül olarak dünyanın bütün krallıklarını bile vermeye hazır olduğunu söyledi. İblis, zenginlik, güç ve mevki elde etmek için önümüze cazip fırsatlar çıkararak bizi de aynı şekilde ayartmaya çalışabilir. Fakat durum ne olursa olsun Tanrı’ya sadık kalarak İsa’yı izlemek hikmetli bir davranış olacaktır! Ancak unutmayalım, İblis İsa’nın peşini sadece “başka bir fırsat” bulana kadar bırakmıştı (Luka 4:13). Bu bizim için de geçerlidir, bu yüzden her zaman tetikte olmalıyız.